Wolfgang Borchert ve savaş sonrası Alman edebiyatında savaş
Wolfgang Borchert and war in German literatur after the second World War
- Tez No: 113769
- Danışmanlar: DOÇ.DR. ARİF ÜNAL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2002
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 117
Özet
99 ÖZET İnsanlar geçmişte olduğu gibi günümüzde de çeşitli sebeplerden dolayı anlaşmazlığa düşmekte ve çatışmaktadırlar. Savaşlar genelde bir kişi ya da belirli bir azınlığın istekleri doğrultusunda çıkmakta, fakat tüm insanları etkilemektedir. Bir düşünceyi veya ideolojiyi kabul ettirme adına yapılan savaşların tümü bazı çıkarlara dayanmaktadır. Bazen yıllarca süren bu savaşlarda milyonlarca insan öldürülmekte, çocuklar babasız, kadınlar ise dul kalmaktadır. İkinci Dünya savaşı da Almanların üstün ırk görüşünde olan Hitler ve onun gibi düşünenlerin yüzünden çıkmıştır. Hitler'in tüm dünyaya hakim olma isteği ve yahudi düşmanlığı gibi nedenler, sadece Alman halkım değil savaşa giren tüm milletleri zor durumda bırakmıştır. Savaşın bitiminde Almanlar mağlup olmuş, sanayisinin tamamım kaybetmiş ve ikiye bölünmüştür. Artık büyük Almanya hayali şöyle dursun aç kalmamak için mücadele etmeye başlamışlardır. Almanya'nın bu içler acısı durumuna Amerika yetişmiştir. Amerika'nın ideali güçlenen Rusya'ya karşı güçlü bir Avrupa oluşturmaktı. Fakat güçlü bir Avrupa, Avrupa'nın tam ortasında bulunan Almanya' sız olamazdı. ABD bu durumun bilincinde olduğu için Almanya'nın kalkınması için her türlü desteği vermeye başladı. Savaşta yer almış diğer Avrupa devletlerini de bu yardıma teşvik etti. Yiyecek Ve giyecek yardımı yapıldı. Bu yardımlarla Alman halkı hızla çalışarak kalkınma yolunda önemli adımlar atmaya başladılar. Savaşın bitiminden sonra Almanya'da yepyeni bir dönem başladı. Bu yenilik kendisini edebiyatta da göstermiştir. Alman inşam yaşadıklarım, düşündüklerini yazıya dökmeye başlamış, bu dönem edebiyatına ''Trümmerliteratur'' ( Yıkıntı Edebiyatı ) adı verilmiştir. Bu edebiyat, yoksulluğu, yalnızlığı, yıkıntıyı ve savaşın kötü yönlerini ele alarak işlemiştir. Wolfgang Borchert ve diğer savaş sonrası yazarları sayesinde bu gün tüm insanlar İkinci Dünya Savaşı 'nı en açık bir şekilde yaşamaktadır. Wolfgang Borchert, yazdığı ''Draussen vor der Tür“ isimli eseriyle savaş ve savaş sonrası durumu en iyi yansıtan yazarlardan birisidir. Savaştan yeni dönen bir askerin durumunu konu alan bu eseri Borchert bir hafta gibi kısa bir süre içerisinde yazmıştır. Borchert eserlerini daha çok kısa hikaye türünde vermiştir. Bunun en büyük nedeni ise fazla vakti kalmayan genç yazarın hastalığı ve kısa hikayenin diğer yazı türlerine göre daha etkileyici olmasıdır.100 Borchert cepheye genç yaşta gönderilen binlerce insandan birisidir. Onlar inanmadıkları bir düşünce uğruna savaşmış, askerlik yapmak zorunda kalması, edebiyat ve tiyatro merakım gidermesini ilk başta engellemiş, fakat cepheden döner dönmez yazmaya başlamıştır. Eserlerinde görülen kar motifi, onu cephede etkileyen faktörlerden birisidir. Yalnızlık ve sevgisizlik işlediği temalardan bazdandır. ”Draussen vor der Tür“ isimli oyun da bu temaları işlemektedir. Hayatta herkes birbirinin katili olmaktadır. Haksızlık, adaletsizlik, işsizlik, ihanet ve sevgisizlik psikolojik bunalımlara yol açmakta ve sonunda eserin kahramanım intihara kadar götürmektedir. İnsanların herşeyi maddiyatla değerlendirdiği günümüz toplumlarında da durum pek farklı değildir. Rahat yaşamak için insanların birbirlerini ezdiği bu günleri savaş sonrası dönemden ayırmak pek mümkün olmasa gerek. Teknolojinin en fazla gelişme gösterdiği bir dönemde savaşların hala gündemde olması, bizlere insanlık adına daha çok yol almamız gerektiğini göstermektedir. Sürekli yeni silahların icadı ve daha sonra bunların geliştirilmesi, savaşların toplu katliamlara dönüşmesine neden olmaktadır. Borchert'in de belirttiği gibi birileri bu silahlan icad etmekte ve karşılığında ödül almaktadır. Ele aldığımız diğer eser ise ”Die drei dunklen Könige“ isimli kısa hikayedir. Bu hikaye, yerle bir olmuş bir şehirde, yeni doğan bebekleriyle, ısınmaya ve karınlarım doyurmaya çalışırken üç yabancıyla tanışan bir aileyi konu almaktadır. Bu aile içinde bulundukları kötü şartlardan dolayı zor günler geçirmektedir. Ancak yılbaşında yeni doğan çocuklan onların geleceğe daha umutla bakmalarım sağlamıştır. ”Mein bleiche Bruder" isimli hikaye ise fiziken küçük bir rahatsızlığı olan bir askerin psikolojik durumunu konu almaktadır. Onunla alay edenlere karşı büyük bir kin beslemektedir. Gururuyla oynanmış ve dalga geçilmiştir. Bu üç hikaye de savaşı yaşayan insanların durumlarını bize net bir şekilde göstermektedir. İnsanlar arası ilişkileri sevginin belirlediği bir dünyada insanların daha mutlu, çocukların daha huzurlu ve sağlıklı olacağına inanıyor ve bu amaç doğrultusunda çalışmalar yapılmasını umut ediyorum.
Özet (Çeviri)
101 ZUSAMMENFASSUNG Wie in der Vergangenheit können sich die Menschen auch heute aus verschiedenen Gründen nicht verstândigen und in Konflikt geraten. Die Kriege brechen meistens am persöhnlichen Wilkur aus, damit es leiden alle Menschen darunter. Die Kriege brechen aus, damit eine Meinung oder eine Ideologie durchgesetz wird. Von den Kriegen profitieren die Menschen. Solche Kriege, die hundertjahrelang dauern und daran Millionen von Menschen sterben, hinterlassen viele Kinder ohne Vater und Witwen. Der Ausbruch des Zweitenweltkriegs wurde durch Hitler und seine Anhânger verursacht. Hitler wollte die ganze Welt erobern und sein Judenhass war die Ursachen dafur. Dieser Krieg übte sowohl auf Deutsche wie auch auf die ganze Welt negative Wirkung aus. Die Deutschen haben den Zweiten Weltkrieg verloren. Dadurch wurde die ganze Industrie zerstört und das Land wurde geteilt. Am Ende des Zweiten Weltkriegs dachten die Deutschen, die den Krieg überlebt haben, nicht mehr an grosses Deutschland, sondern kampften gegen den Hungersnot. In diesem Notfall halfen die Amerikaner den Deutschen auf eigener Fiissen zu stehen. USA wollten eine starke europâische Gemeinschaft gegen Russland aufbauen. Nach den Meinungen der Amerikaner sei eine starke europâische Gemeinschaft undenkbar. Deswegen haben die USA und die andere europâischen Lander an dem Wiederaufbau Deutschlands mitgewirkt. Die Spuren des Kriegs sind auch in der Literatür zu sehen. Das zerstörte Gesicht Deutschlands nennt man als“Trümmerliteratur”. Diese Literatür beinhaltet Armut, Einsamkeit und Trümmer. Durch Wolfgang Borchert und auch durch die den Krieg miterlebten Schriftsteller hat die ganze Menscheit vieles von dem Krieg erfahren. Wolfgang Borchert war mit seinem Buch“Draussen vor der Tür”einer von den Schriftstellern, die den Krieg miterlebten. In seinem Drama“Draussen vor der Tür”hat er die Situation vom Krieg behandelt. İn diesem Werk, handelte es sich um einen Soldat, der gerade vom Krieg zurückehrt. Es ist auch interessant, dass er dieses Werk nur in einer Woche verfasst hat. «.^^;;102 Borchert hat seine Werke in der Art von Kurzgeschichten verfasst. Der junge Schriftsteller Borchert hat diese Kurzgeschichtenform wegen seiner Krankheit bevorzugt. Wolfgang Borchert war zusammen mit millionen Menschen an die Front geschickt worden. Die Menschen haben fur die Ideologie gekampft, daran sie eigentlich nicht geglaubt haben. Am Anfang wurden viele literarische Werke und Theaterausfuhrungen verhindert. Nach dem Zweiten Weltkrieg aber hatten viele Autoren und Dichter die Möglichkeit, wieder zu schreiben und literarische Werke zu produzieren. Durch seine Motiven im Drama“Draussen vor der Tür”versuchte Borchert, die Fakten an der Front zur Sprache zu bringen. Sein Werk“Draussen vor der Tür”behandelte Einsamkeit und Lieblosigkeit. Ungerechtigkeit, Unberechtigheit, Arbeitslosigkeit, Verrat und Lieblosigkeit verursachen physische Unruhen und bringen den Held Beckman bis zum Selbstmord. Die Menschen bewerten heute alles materialistisch. Um besser zu leben, unterdrücken sie sich gegenseitig wie nach Kriegszeit. Trotz der grossen technischen und ındustriellen Fortschritte bleibt der Krieg immer aktüeli, das heisst: die Menschenheit muss noch viel mehr fur den frieden tun. Durch die grossen Nachriistungen, biologischen und chemischen Waffen der Grossmachte wird mehr Massaker als im Zweiten Weltkrieg ausgeübt. Wie Wolfgang Borchert darauf hingewiesen hat, werden manche Kriegsmittel erfunden und belohnt. Ein anderes Werk“Die drei dunklen Koniğe”beinhaltet das Thema, die Stadt, die total zerstört war, in der ein kleiner Baby geboren ist, das sich erwarmen und ernahren wollte und hat dabei drei Fremde kennen gelernt. Die Familie erlebt wegen der schlechten Situation schwierige Tage. Aber mit ihrem neu geborenen Kind am Silvesterabend hofft sie sich auf eine bessere Zukunft. Die Kurzgechischte“Mein bleicher Bruder”beinhaltet einen Soldaten, der körperlich und physisch krank ist. Der Soldat, der beleidigt wurde, hatte einen Hass gegen diese Menschen. Er war in einer sehr schlechten Lage und wurde sein Stolz beeintrâchtigt.103 Aile oben genannten drei Geschichten haben uns deutlich gezeigt, wie die Menschen den Krieg erlebt haben. Die Beziechungen in dieser Welt kann man nur mit der Liebe verbessern. So sind die Menschen glücklicher und wir hoffen, dass die Kinder gesundlich und fern von den Kriegen leben können.
Benzer Tezler
- Wolfgang Borcherts Stellungnahme zum Krieg in seinen Kurzgeschichten ab 1945
Başlık çevirisi yok
ZEKİ KARAKAYA
- Else Günther als Kinderbuchautorin und ihr Beitrag zur interkulturellen Erziehung
Çocuk kitabı yazarı olarak Else Günther ve onun kültürlerarası eğitime katkısı (Else Günther as a children's book autor and hercontribution to intercultural education)
HALİME YEŞİLYURT
Doktora
Almanca
2020
Alman Dili ve EdebiyatıNecmettin Erbakan ÜniversitesiYabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ OSMAN ÖZTÜRK
- Bertolt Brecht' in ?Der kaukasische Kreidekreis ? ve Wolfgang Borchert' in ?Draußen vor der Tür? adlı eserlerinde 1945 sonrası Alman tiyatrosunun teknik ve içeriksel yönelimleri
Technische und inhaltliche ausrichtung der nach 1945 im deutschsprachigen Theater erschienenen Werke ?Der kaukasische Kreidekreis ? von Bertolt Brecht und ?Draußen vor der Tür? von Wolfgang Borchert
MEHTAP BAYKAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Alman Dili ve EdebiyatıÇukurova ÜniversitesiAlman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SİLVİA ZİNZADE AKINCI
- Mıchel Foucault'nun biyoiktidar kavramının Kapıların Dışında adlı tiyatro oyunundaki yansımaları
Reflections of Michel Foucault's biopower in a theatre play 'Outside the Doors'
MESUT TOZKOPARAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Sahne ve Görüntü SanatlarıHaliç ÜniversitesiTiyatro Ana Sanat Dalı
PROF. ALEV MERAL TOKGÖZ
- Wolfgang Borchert ve Ömer Seyfettin örneğinde kısa öykü türünün yapısal ve içerik analizi
Formale und inhaltliche analyse der Kurzgeschichte am beispiel von Wolfgang Borchert und Ömer Seyfetti̇n
EBUBEKİR SIDDIK MARANGOZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Alman Dili ve EdebiyatıDicle ÜniversitesiYabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET KILINÇ