Geri Dön

Mide adenokarsinomlarında nöroendokrin diferansiyasyon

Neuroendocrine differentation in gastric adenocarcinomas

  1. Tez No: 115712
  2. Yazar: FULYA ÖZ PUYAN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. FİLİZ ÖZYILMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Patoloji, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Trakya Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 95

Özet

ÖZET Adenokarsinomlar, midenin en sık görülen malign tümörleridir. Gelişen endoskopik incelemeler sayesinde sıklığında artış gözlenen nöroendokrin tümörlerin (NET) prognozları ise daha iyidir. Bu farklılık sebebiyle adenokarsinomlarda nöroendokrin diferansiyasyon (NED) araştırılmakta, prognozla ilişkisi incelenmtektedir. Çalışmamızda 1986-2001 yılları arasındaki 75 gastrektomi materyali seçilerek, WHO sınıflamasına göre yeniden değerlendirildi. İmmunohistokimyasal yöntemle kromogranin-A, sinaptofizin, nöron-spesifik-enolaz, gastrin, serotonin, somatostatin kullanılarak nöroendokrin hücre varlığı araştırıldı. 14 vakada tanı değişikliğine gidildi. Buna göre vakalarımız 32 tübüler, 24 taşlı yüzük hücreli, 7 müsinöz, 2 papiller adenokarsinom, 3 erken mide karsinomu ile 7 NET'ten oluştu. NET'lerin 3'ü iyi diferansiye nöroendokrin karsinom, 4'ü mikst endokrin-ekzokrin tümör idi. Vakalar kromogranin-A ve/veya sinaptofizin pozitifliğine göre NED gösteren ve göstermeyen grup olarak ikiye ayrıldı. NED izlenen grup klasik adenokarsinom minimal endokrin komponent (KAMEK), NED göstermeyen grup klasik adenokarsinom (KA) olarak isimlendirildi. Kontrol grubu olarak 7 NET vakası seçildi. 68 adenokarsinom vakasından 42' si (%61.8) KAMEK grubunu oluşturdu. Gruplar histopatolojik olarak karşılaştırıldı. KAMEK grubunun erkeklerde sık izlendiği, genellikle ülseröz görünüme sahip olduğu saptandı. KA ve KAMEK grupları arasında tümör lokatizasyonu, histolojik grade, müsin varlığı ve evre açısından istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmadı. WHO ve Lauren sınıflamalarına göre incelendiğinde tümör tipi ile NED varlığı arasında bir korelasyon saptanmadı. Atrofık gastrit, intestinal metaplazi, endokrin hücre hiperlazisi ve G hücre hiperplazisi ile yapılan karşılaştırmalarda gruplar arasında belirgin fark görülmedi. 86Tümör tipi, diferansiyasyonu ve evresiyle ilişki saptayamadığımız NED, mide adenokarsinomlarında tümör komponentinin az bir kısmını oluşturduğu için prognoza etki etmemektedir. Bu nedenle KAMEK grubu vakalar klasik adenokarsinomlar gibi izlenmeli ve tedavi edilmelidir. Bununla beraber mikst endokrin-ekzokrin tümör varlığı kuşkusu doğduğunda, tümörün seyrinin konvansiyonel adenokarsinomlardan farklı olabileceği düşüncesiyle, vakaya immunobistokimyasal yöntemler uygulanarak NED'in araştırılması ve buna göre tanının verilmesi önem taşımaktadır. 87

Özet (Çeviri)

NEUROENDOCRINE DIFFERENTIATION IN GASTRIC ADENOCARCINOMAS SUMMARY Adenocarcinomas are the most common malign tumors of stomach. Due to developing endoscopic techniques frequency of neuroendocrine tumors (NET) are increasing and they have better prognosis. For this reason, neuroendocrine differentiation (NED) in adenocarcinomas and their relationship with prognosis are being investigated. In our study, 75 gastrectomy specimens which were examined between 1986 and 2001 in our department were selected and classified according to the WHO classification. The existence of neuroendocrine cells were investigated by using neuroendocrine markers (Chromogranin-A, synaptophysin, neuron-spesific-enolase, gastrin, serotonin, somatostatin). Diagnosis of 14 cases were changed. They were reclassified as tubular adenocarcinoma (32 cases), signet ring cell adenocarcinoma (24 cases), mucinous adenocarcinoma (7 cases), papillary adenocarcinoma (2 cases), early gastric carcinoma (3 cases) and neuroendocrine tumors (7 cases). Three of NET were differentiated, while 4 of them were mixed endocrine and exocrine tumor. Cases were divided into two groups according- to- the^ presence^oi^absenee- ef^ chromogranin-A and/or synaptophysin. First group with NED was named as classic adenocarcinoma with minimal endocrine component (KAMEK), the other group without NED was named as classic adenocarcinoma (KA). Seven cases of NET were chosen as control group. 88Forty-two of 68 adenocarcinoma cases (61.8%) were classified as KAMEK. These groups were compared histopathologically. KAMEK were more common in men and usually the pattern was ulcerated. There were no statistical relationship among the goups, histological grade, persistence of mucin and stage of tumor. There was also no correlation betweeen the type of tumor and neuroendocrine differentiation, according to the WHO and Lauren classification. Additionally, there was no significant relationship among KA, KAMEK, atrophic gastritis, intestinal metaplasia, endocrine cell hyperplasia and G cell hyperplasia. We concluded that there was no relationship between NED and the type/stage of tumors. NED has no significant effect on prognosis, since it is only a small component of gastric adenocarcinomas. For these reasons KAMEK cases should be treated as classsic adenocarcinomas. However; we should emphasize that the investigation of NED is very important especially if there is a possibility of mixed endocrine and exocrine tumor, hence prognosis might be different. 89

Benzer Tezler

  1. Kolon ve mide karsinomlarında satb2 ekspresyonu ve prognostik parametrelerle ilişkisi

    Immunohistochemical ekspression of satb2 and relationship between prognostic parameters in patient with colorectal and gastric carcinoma

    VİLDAN ELİBOL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    UZMAN SEVİNÇ HALLAÇ KESER

  2. Mide adenokarsinomlarında tümör stroma oranı ve mikroçevresinin PDL-1 ekspresyonu ve prognostik parametreler ile ilişkisi

    Relationship of tumour stroma ratio andmicroenvironment with PDL-1 expression andprognostic parameters in gastric adenocarcinomas

    CANBERK TOPUZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PatolojiTrakya Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EBRU TAŞTEKİN

  3. Mide adenokarsinomlarında, maspin immün ekspresyonunun histomorfolojik bulgular ve prognostik parametreler ile ilişkisi

    The correlation between immunohistochemical expression of maspin and histomorphological and prognostic parameters in gastric adenocarcinomas

    DİĞDEM KURUKAFA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATMA MARKOÇ

  4. Mide adenokarsinomlarında sonic hedgehog, müsin ve her-2(CERBB2) ekspresyonlarının prognostik önemi

    Prognosti̇c si̇gni̇fi̇cance of soni̇c hedgehog, muci̇n and her2 (CERB-B2) expressi̇ons i̇n gastri̇c adenocarci̇noma

    BAYRAM YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    PatolojiPamukkale Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEŞE ÇALLI DEMİRKAN

  5. Mide adenokarsinomlarında CDX2, CD44 ekspresyonu ve diğer prognostik faktörler ile ilişkisi

    CDX2, CD44 expression in gastric adenocarsinom and correlation between other prognostic factors

    GÜLBİN SARUHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    PatolojiDicle Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. HÜSEYİN BÜYÜKBAYRAM