Tavşanlarda oluşturulan intraabdominal sepsis modelinde intravenöz ve intraabdominal deksametazonun etkisi
The Efficiacy of intravenous and intraabdominal deksametasone in the rabbit model of intraabdominal sepsis
- Tez No: 115802
- Danışmanlar: PROF.DR. HÜSEYİN ÖZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2002
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 92
Özet
TAVŞANLARDA OLUŞTURULAN INTRAABDOMINAL SEPSİS MODELİNDE IV VE IA DEKSAMETAZONUN ETKİSİ ÖZET Çalışmamızda, çekum ligasyonu ve bir defa delinmesi ile intraabdominal sepsis oluşturduğumuz tavşan modelinde intravenöz ve intraabdominal deksametazon vererek etkinliğini araştırmayı amaçladık. Çalışmamızı 24 adet Yeni Zelanda tipi albino beyaz tavşanlar üzerinde yaptık. Tavşanları rastgele olarak üç eşit gruba ayırdık. Hayvanlarda sedasyonu İM yolla 50 mg/kg ketamin hidroklorür ile sağladıktan sonra tüm gruplara sıvı ve anestezi idamesi için kulakta v. auricularis kaudalis'e İV kanül yerleştirildi. İdame sıvısı olarak % 0.9İuk NaCl 10 ml/kg/saat verildi. İnvaziv arteriyel kan basıncı monitorizasyonu ve kan örnekleri alabilmek için kulak arterine kanül kondu. Vücut ısı takipleri için rektal ısı probu yerleştirildi. Monitörizasyon için“Protocol Propaq 106 EL, USA”monitör kullanıldı. Tüm tavşanlara İV 5 ug/kg/dk dopamin 1 mEq/saat bikarbonat infüzyonu yapıldı. Anestezi idamesi ketamin hidroklorür 10 mg/kg/saat ve atracurium 0,3 mg/kg/saat infüzyonu ile yapıldı. Birinci gruba cilt cilt altı insizyonu ile batına girildi. Çekum bulunarak bağlandı ve 1 8 G iğne ile bir defa delindi.. Batın kapatılması sırasında Cavafix 255 kateter intraabdominal basıncı ölçmek amacıyla batın içine yerleştirildi ve batın kapatıldı. Birinci gruba (n=8) her hangi bir tedavi uygulanmadı. İkinci gruba (n=8) intraabdominal 3 mg/kg deksametazon uygulandı. Üçüncü gruba da (n=8) 3 mg/kg deksametazon İV uygulandı. Her üç gruba bir saat boyunca her hangi bir işlem yapılmadan beklendi. Birinci saatin sonunda boyun bölgesine % 1' lik lidokain infiltrasyonu ile lokal anestezi sağlanarak trakeostomi açıldı. Atracurium 0,5 mg/kg İV verilerek kürarize edilen tavşanlar mekanik ventilatöre“Sarvo 900C, siemens-Elema, Sweeden”volüm kontrole modda, başlangıç PaC02 35-40 mmHg olacak şekilde, (FİO2) : 1.0, solunum frekansı (f) : 80/dk, tidal volüm (Vt) : 7ml/kg, PEEP : 5 cmH2Ü ayarlanarak, 3 saat süreyle ventile edildiler. Ventilasyon başlangıcından itibaren OAB, KAH, İAB, vücut ısısı, havayolu 79/92TAVŞANLARDA OLUŞTURULAN INTRAABDOMINAL SEPSİS MODELİNDE IV VE IA DEKSAMETAZONUN LTKİSİ basınçları (Ppeak, Ppause, Pmean ) ve kompliyans değerleri her 60 dakikada bir kaydedildi. Yine ventilasyon başlangıcından itibaren 0., 90. ve 180. dk'da AKG, Iökosit, trombosit sayıları, plazma MDA için usulüne uygun kan alındı. 90. ve 180. dk.'da BAL MDA alındı. Yüzsekseninci dakikada tüm tavşanlar ventilatörden ayrılarak sternotomi ile total akciğer eksizyonu yapıldı. Bir taraftaki akciğer % 10 luk formaldehit ile tespit edilerek histopatolojik inceleme için ayrıldı. Diğer taraf ise yaş / kuru oranının belirlenmesi amacıyla tartılarak 60° C otoklava kondu. 24 saat sonra otoklavdan çıkarıldı ve tekrar tartıldı. Yine 180. dakikada ventilatörden ayrılan tavşanlarda batın tekrar açıldı. Bizim tarafımızdan obstrüksiyon oluşturulan çekal segmentin proksimal bölümü çıkartılıp, % 10'luk formaldehit ile tespit edildi. Daha sonra patolojik inceleme için parafin bloklar halinde hazırlandı. Çalışmamızda, gruplar arasında vücut ısısı ve PCO2 değerleri açısından anlamlı bir fark görülmezken kontrol grubu olan birinei grupta havayolu basınçlarının, intra abdominal basınçların, BAL MDA ve plazma MDA düzeylerinin, yaş / kuru oranının deksametazon verdiğimiz diğer iki tedavi grubuna göre daha fazla arttığını, lökopeni, metabolik asidoz, bikarbonat düzeyleri ve PO2 deki azalmanın da yine diğer gruplara göre daha belirgin olduğunu gördük Akciğerlerin histopatolojik incelemesinde intra alveoler taze kanama, nötrofil yoğunluğu ve yaygınlığı, ödem, atelektazi, bronş epitel hasarı ve alveolar konjesyon yönünden birinci grubun en hasarlı, ikinci grubun daha az hasarlı, üçüncü grubun ise minimal hasarlı olduğunu bulduk. Çekumun histopatolojik incelemesinde de birinci grubun çekum yüzeyel epitel hasarı, iltihabi infiltrasyon, taze kanama ve hiperemi açısından ikinci ve üçüncü gruba göre belirgin hasarlı, diğer grupların ise tüm bu histopatolojik parametrelerde minimal hasarlı olduğunu saptadık. 80/92TAVŞANLARDA OLUŞTURULAN INTRAABDOMINAL SFFSİS MODELİNDE IV VE IA DEKSAMETAZONUN ETKİSİ Sonuç olarak tüm bu verileri birlikte değerlendirdiğimizde deksametazonun sepsisin erken döneminde kullanılmasının yaralı olabileceğini düşünüyoruz. 81/92
Özet (Çeviri)
TAVŞANLARDA OLUŞTURULAN INTRAABDOMINAL SEPSİS MODELİNDE IV VF IA DEKSAMETAZONUN ETKİSİ SUMMARY The aim ol“ this study was to investigate the efficacy of intravenous and intraabdominal dcxamethasone in the rabbit model of intraabdominal sepsis induced by perforating once after ligation of the caecum. We used 24 New Zealand-type albino rabbits. The animals were randomized to three equal groups (n:8). After sedating the animals with 50 mg/kg ketamine hydrochloride IM, IV cannulas were inserted into the v. auricularis in the ears for maintenance of fluids and anesthesia in all three groups. As maintenance fluid 0.9% NaCl 10 ml/kg/h was administered. Ear arteries were cannulized for invasive arterial blood pressure monitoring, for taking blood samples. Rectal thermal probes were inserted to monitor the body temperatures. ”Protocol propaq 106 EL, USA“ monitor was used for invasive artery monitoring. Intravenous infusions of 5 ug/kg/min dopamine and 1 mEq/h sodium bicarbonate were administered to all rabbits. Anesthesia was maintained with infusions of ketamine hydrochloride 10 mg/kg/h and atracurium 0.3 mg/kg/hr. Intraabdominal cavities were reached by incising the skin and subcutaneous tissues. Caecum was found and ligated, and perforated once with an 18G injection needle. Before closing the abdomen, Cavafix 255 catheter was placed in the abdominal cavity to measure the intraabdominal pressure. No treatment was given to the first group (n^8). The second group (n=8) was given 3 mg/kg dexamethasone via intraabdominal catheter. The third group (n=8) was given 3 mg/kg iv dexamethasone. No intervention was performed to the three groups for one hour. At the end of this period, tracheostomy was performed. All rabbits beganing ventilated with parameters (”Servo 900C, Siemens-Elema, Swecden) in volume control mode, at setting PaCOa 35-40 mmHg (FİO2): 1.0, respiratory frequency (f): 80/min, tidal volume (Vt): 7ml/kg, PEEP : 5 cmP^O, for 3 hours. From the start of ventilation, mean arterial pressures, heart rate, 82/92TAVŞANLARDA OLUŞTURULAN INTRAABDOMINAL SEPSIS MODELİNDE IV VE IA DEKSAMETAZONUN ETKİSİ intra abdominal pressure, body temperatures, airway pressures (Ppeak, Ppause, Pmcan) and compliance values were recorded every 60 minutes. Again, from the start of ventilation, blood samples were taken for arterial blood gases, leukocyte, platelet counts, and plasma MDA at 0, 90 and 180 minutes. BAL MDA were obtained at 90 and 180 minutes. All rabbits were scarified at the end of the 1 80 minute, after which sternotomies and total lung excision was performed. One lung was fixed in 1 0% formaldehyde for histopathological examination. The other lung was weighted in order to determine the wet/dry ratio and was placed in autoclave at 60°C. These lungs were taken out of the autoclave after 24 hours and weighted again. The proximal segment of the caecums, which were obstructed by us were excised and fixed in 10% formaldehyde. Then they were prepared in paraffin blocks for histopathological examination. We did not detect any significant differences between the groups in terms of body temperatures and PCO2 values, while airway pressures, intraabdominal pressures, BAL MDA and plasma MDA levels, wet/dry ratios were significantly higher in the first group (controls) in comparison with the second and third treatment groups, and also leucopoenia, metabolic acidosis, the decrease in bicarbonate levels and PO2 were more prominent in the controls than the second and third groups of animals. In the histopathological examination of the lungs, the first group was the most damaged, the second group less damaged and the third group minimally damaged in terms of incident bleeding, extensive and dense neutrophil infiltration, edema, atelectasia, bronchial epithelial damage and alveolar congestion. In the histopathological examination of the caecums, also the first group was markedly more damaged than the second and third groups in terms of superficial cecal epithelium damage, incident bleeding, inflammatory infiltration and hyperemia, and the second and third groups were minimally damaged in all histopathological 83/92TAVŞANLARDA OLUŞTURULAN INTRAABDOMINAL SEPSİS MODELİNDE IV VE IA DEKSAMETA7.0NUN ETKİSİ parameters. In conclusion, when considering these data as a whole, we believe that dexamethasone was effective in early stage of sepsis. 84/92
Benzer Tezler
- Tavşanlarda deneysel olarak oluşturulan intra abdominal adezyonların önlenmesinde; Polyethylene Glycol ve Dextran'ın karşılaştırmalı araştırılması
Başlık çevirisi yok
ENİS KARABULUT
Doktora
Türkçe
1994
Veteriner HekimliğiFırat ÜniversitesiCerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. TANER DURGUN
- Tavşanlarda, deneysel laparoskopik cerrahi modelinde, karbondioksit pnömoperitonyumun serebrovasküler hemodinami üzerine etkisi
Başlık çevirisi yok
NAZİF ERKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
Genel CerrahiDokuz Eylül ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM ASTARCIOĞLU
- Tavşanlarda apendektomide ligasure damar kapama sisteminin kullanımı (deneysel çalışma)
Başlık çevirisi yok
BÜLENT ŞEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Genel Cerrahiİstanbul ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SABRİ ERGÜNEY
- Tavşanlarda oluşturulan subaraknoid kanamanın yol açtığı solunum yetmezliğinin tedavisinde, volüm ve basınç kontrollü ters oranlı ventilasyonun intrakraniyal basınç serebral perfüzyon basıncı ...
The Comparison of effects of pressure-controlled and volume controlled inverse ratio ventilation on intracronial, cerebral perfusion pressures and hemodynami in the treatment of respiratory failure that was ...
AZİZE TAPLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Anestezi ve ReanimasyonDokuz Eylül ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ATALAY ARKAN
- Tavşanlarda oluşturulan nazal septal perforasyonlarda topikal nigella sativa (Çörek otu) yağı uygulamasının nazal septal mukozada yara yeri iyileşmesi üzerine etkinliğinin değerlendirilmesi
The assessment of nasal septal mucosal wound healing efficiency of nigella sativa oil application on nasal septalperforations created in rabbits
SEDEF ÇORUK KARAHAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri ÜniversitesiKulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAKAN AVCI