Tavşanlarda oluşturulan nazal septal perforasyon modelinde hiperbarik oksijen tedavisinin nazal septal mukozadaki yara yeri iyileşmesi üzerine etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effect of hyperbaric oxygen therapy on wound healing in the nasal septal mucosa in a nasal septal perforation model created in rabbits
- Tez No: 883769
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ŞEYDA BELLİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
- Anahtar Kelimeler: Nazal septal perforasyon, Yara iyileşmesi, Hiperbarik oksijen tedavisi, Tavşan, Nasal septal perforation, Wound healing, Hyperbaric oxygen therapy, Rabbit
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 89
Özet
Amaç: Bu çalışmada çeşitli durumlarda ve yaralarda iyileşme üzerine etkileri literatürde gösterilmiş olan hiperbarik oksijen tedavisinin deneysel olarak tavşanlarda oluşturulan akut nazal septal perforasyonda yara iyileşmesi üzerindeki etkilerinin makroskopik ve histolojik olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 12 adet Yeni Zellanda suşu tavşan doğal olarak izlenen anterior nazal muayeneleri sonrasında altılı iki gruba ayrıldı. Kontrol ve deney grubundaki tüm tavşanlara, anestezi uygulandıktan sonra, tamamen aynı teknikle kolumellanın 5 mm posteriorunda dairesel 3 mm çapında mukoza ve kıkırdağın alındığı tam kat nazal septal perforasyon oluşturuldu. Kontrol grubuna herhangi bir tedavi uygulanmazken deney grubundaki tavşanlara 14 gün boyunca, günde 1 seans (her seans 1,5saat) 2.4ATA'da %100 oksijen ile hiperbarik oksijen tedavisi uygulandı. 15. günde tüm tavşanlara yüksek doz anestezi uygulanarak ötenazi uygulandı. Ötenazi sonrasında cerrahi diseksiyon öncesi tüm tavşanlara anterior rinoskopi yapılıp herhangi bir patoloji olmadığı teyit edildi. Ardından kıkırdak septum kemik bileşkeden, tabandan ve kolumelladan tamamen diseke edilerek bir bütün halinde çıkarıldı. Eksize edilen tüm septal kartilajlar aynı cihazla aynı mesafeden fotoğraflanıp numaralandırıldı. Ölçümlerin yapılmasının ardından alınan biyopsi materyalleri histopatolojik inceleme için laboratuvara gönderildi. Bulgular: Her iki grupta makroskopik boyut, makroskopik kapanma oranı, akut inflamasyon şiddeti, granülasyon dokusu yoğunluğu, fibroblast proliferasyonu, kollajen yoğunluğu, kıkırdak rejenerasyonu, neovaskülarizasyon, perforasyon kenarlarındaki epitelizasyon, kronik iltihap hücresi varlığı ve eozinofil yoğunluğu parametreleri incelendi. Deney grubu ve kontrol grubu arasıdaki karşılaştırmada makroskopik perforasyon kapanma boyutunda (p:0,006; p0,05), kronik iltihap hücresi varlığında (p: 0,455; p>0,05), neovaskülarizasyonda (p: 0,351; p>0,05) ve kıkırdak rejenerasyon düzeyinde (p:0,24; p>0,05) deney grubunda kontrol grubundan sayısal olarak üstün olmakla birlikte bu parametrelerde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Eozinofil yoğunluğunda (p:1,0; p>0,05) da gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmemiştir. Sonuç: Çalışmamızdan elde ettiğimiz veriler hiperbarik oksijen tedavisinin akut nazal septal perforasyonlarda yara iyileşmesi üzerine makroskopik ve histolojik olarak olumlu özelliklerini göstermektedir. Hiperbarik oksijen tedavisinin nazal septal perforasyon oluşumunu önleyici ve iyileşme sürecini pozitif yönde etkileyen, kolay uygulanabilir, yan etki ve komplikasyon ihtimalinin düşük olduğu alternatif bir tedavi seçeneği olabileceğini belirtmek isteriz.
Özet (Çeviri)
Aim: In this study, it was aimed to evaluate macroscopically and histologically the effects of hyperbaric oxygen therapy, whose effects on wound healing in various conditions and wounds, have been shown in the literature, on wound healing in acute nasal septal perforation experimentally created in rabbits. Materials and Methods: In the study, 12 New Zealand strain rabbits were divided into two groups of six after naturally observed anterior nasal examinations. After all rabbits in the kontrol and experimental groups were anesthetized, a full-thickness nasal septal perforation was created, using exactly the same technique, to remove mucosa and cartilage with a circular diameter of 3 mm, 5 mm posterior to the columella. While no treatment was applied to the kontrol group, the rabbits in the experimental group were treated with hyperbaric oxygen therapy with 100% oxygen at 2.4ATA, once a day (1.5 hours per session) for 14 days. On the 15th day, all rabbits were euthanized by applying high dose anesthesia. After euthanasia, anterior rhinoscopy was performed on all rabbits and it was confirmed that there was no pathology before surgical dissection. Then, the cartilaginous septum was completely dissected from the bone junction, base and columella and removed as a whole. All excised septal cartilages were photographed from the same distance with the same device and numbered. After the measurements were made, the biopsy materials were sent to the laboratory for histopathological examination. Results: Macroscopic size, macroscopic closure rate, acute inflammation severity, granulation tissue density, fibroblast proliferation, collagen density, cartilage regeneration, neovascularization, epithelialization at the edges of perforation, presence of chronic inflammatory cells and eosinophil density parameters were examined in both groups. In the comparison between the experimental group and the kontrol group, the macroscopic perforation closure size (p: 0.006; p < 0.05), macroscopic perforation closure rate (p:0,030 ; p 0.05), presence of chronic inflammatory cells (p: 0.455; p>0.05), neovascularization (p: 0,351; p>0,05) and cartilage regeneration level (p: 0.24; p>0.05) were significantly higher than the kontrol group in the experimental group. Although it was numerically superior to the group, no statistically significant difference was detected between the groups in these parameters. No statistically significant difference was observed between the groups in eosinophil density (p:1.0; p>0.05). Conclusion: The data we obtained from our study show the positive macroscopic and histological properties of hyperbaric oxygen therapy on wound healing in acute nasal septal perforations. We would like to point out that hyperbaric oxygen therapy can be an alternative treatment option that prevents the formation of nasal septal perforation and positively affects the healing process, is easily applicable, and has a low probability of side effects and complications.
Benzer Tezler
- Tavşanlarda oluşturulan nazal septal perforasyon modelinde nazal kurkumin uygulamasının nazal septal mukozadaki yara yeri iyileşmesi üzerine etkisinin değerlendirilmesi
The effect of intranasal administration of curcumin on nasal septum mucosal wound healing in the nasal septal perforation model in rabbits
DOĞAN ÇAKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEDAT AYDIN
- Tavşanlarda oluşturulan nazal septal perforasyon modelinde nazal centella asiatica uygulamasının nazal septal mukozadaki yara iyileşmesi üzerine etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effect of application of nasal centella asiatica on wound healing in the nasal septal mucosa in a nasal septal perforation model in rabbits
BUŞRA AKIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri ÜniversitesiKulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEMRA KÜLEKÇİ ÖZTÜRK
- Tavşanlarda oluşturulan nazal septal perforasyonlarda topikal nigella sativa (Çörek otu) yağı uygulamasının nazal septal mukozada yara yeri iyileşmesi üzerine etkinliğinin değerlendirilmesi
The assessment of nasal septal mucosal wound healing efficiency of nigella sativa oil application on nasal septalperforations created in rabbits
SEDEF ÇORUK KARAHAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri ÜniversitesiKulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAKAN AVCI
- Tavşanlarda oluşturulan epistaksis ve nazal septal perforasyon modelinde nazal sprey oksitosinin epistaksis kontrolü ve nazal septal mukozadaki yara yeri iyileşmesi üzerine etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of nasal spray oxytocin application for controlling epistaxis and nasal septal mucosal wound healing effects based on the nasal septal perforation and epistaxis model generated with rabbits
MAHMUT OZAN FINDIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Kulak Burun ve BoğazMarmara ÜniversitesiKulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT SARI
- Tavşanlarda oluşturulan nazal septum perforasyon modelinde topikal rekombinant insan epidermal büyüme faktörü uygulamasının nazal septal mukoza iyileşmesi üzerine etkinliğinin araştırılması
Investigation of the effectiveness of topical recombinant human epidermal growth factor application on nasal septal mucosa healing in the nasal septum perforation model created in rabbits
FURKAN BAYRAM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri ÜniversitesiKulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DR. AHMET ADNAN CIRIK