Halk şiirinde tabiat
Nature in folk poetry
- Tez No: 122258
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. HAMDİ GÜLEÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2002
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Halk Edebiyatı Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 151
Özet
Tabiatın insan yaşamında doğumdan ölüme önemli bir rolü vardır. İnsan bu yaşamında çevreden etkilenmektedir. Bu etkilenmeler de karşılıklı bir ilişki şeklinde az veya çok âşıkların eserlerine yansımıştır. 16. yüzyıldan itibaren ortaya çıkmaya başlayan âşık şiiri geleneği, günümüze kadar varlığını sürdüregelmiştir. Bu gelenek içinde tabiat hemen hemen her saz şairi tarafından kullanılmış olan bir unsurdur. Tabiatın en basit hâdiseleri bile âşıkların şiirlerine konu olabilmiştir. Tabiat, divan şiirindeki gibi bir bütün olarak değil, realist bir gözle canlı tablolar halinde ele alınmıştır. Bir sembol olarak veya benzetme amaçlı kullanıldıkları görülse de asıl amaç, duyguların hareket noktasıdır. Halk şairi kendisini tabiatla bütünleştirir. Ondan ayrılmayı sevgiliden ayrı düşme olarak düşünür. Her duygulanmada bir tabiat parçasını görmek mümkündür. Tabiat bir sığınaktır, bir anadır. Âşık, sevincini de hüznünü de bir dost saydığı tabiat unsurlarına anlatır. Onları da duygularına ortak eder. Tüm dertlerin, olumsuzlukların unutulduğu mekânlar olarak gördüğümüz tabiat, çoğu zaman şiirlerde çayın içerisindeki şeker gibidir. Görünmez ama ona güzelliğini ve tadını veren de odur. Katıksız halk şiirinde tabiat sırf bir benzetme unsuru olarak mücerretleştirilerek anlatılırken tasavvufi halk şiirinde ise tabiat bir çerçeveden ibarettir. Divan şiiri yolunda eserler veren âşıklarda ise tabiat bir sembol olarak ele alınmış ve genel bir tabiat tasviri olmaktan öteye gidememiştir. Tasavvufanlayışıyla yazılan bu şiirlerde ne kuş sesleri, ne suların çağlayışı, ne de rüzgârın esişi hissedilir. Fakat saz şiirimizin tasavvuftan uzak anlayışla yazılan şiirlerinde ise tabiat canlı tablolar halinde karşımıza çıkar. Bazen belli bir tabiat parçasını da anlatan âşıkların tabiatla ilişkisi özellikle 20. yüzyıldan itibaren değişmeye başlamıştır. Tabiat, bu yüzyıla kadar tek yönlü bir ilişki ile tamamen sevgi çerçevesinde ele alınmıştır. Bu dönemden itibaren daha çok toprak adamı saydığımız âşıkların toprakla münasebetleri, onları ekip biçmeleri sebebiyle karşılıklı bir ilişki yoluna girmiştir. Bu durum, zaman zaman sitemli ifadelerle işlense de temelde, isyandan çok, tabiatın gücü karşısındaki çaresizlik vurgulanır. Günümüze kadar gelen bu çizgide tabiat, âşıkların yaşayışları, etkilenmeleri ve toplumsal olaylarla bağlantıları ölçüsünde değişiklikler göstermiştir. Ferdî olarak biraz farklılaşsa da gelenekten, fazla uzaklaşmamıştır.
Özet (Çeviri)
Nature has great importance in the life of human from his birth to death. Human in his life influenced by his environment. The works of âşık's (folk artist) reflects more or less these influences. Âşık poem tradition which begin from 16 * century, has continued its existance till nowadays. In this tradition nature is mostly used element by nearly all saz poet [ minstrel who improves songs, accompanying himself with his musical instrument (saz) ] Even the simpliest occasions of the nature is the subject of the âşık's poem. Nature is considered from a realistic point of view as lively picture unlike as a whole as in the divan (classical Ottoman poetry) poem. Although they are used as symbol or simile aimed the real goal is the movement of emotions. Folk poet united nature with himself / herself. Seperation from nature means seperation from a lover s / he thinks. In every emotion it is possible to aware of the part of the nature. Nature is a shelter, mother. Âşık tells his happiness or misery to the element of nature as a friend. S / he shares his / her feelings with them. Nature, where all the sorrows and negativeness are forgotten, resembles a sugar in the tea. It cannot be seen but it gives the taste of the tea. In pure folk poetry nature as a simile is abstracted while in tasavvuf! (Sufist) folk poetry it is only a frame.IV Âşık's whose works on divan poetry use nature as a symbol, it never goes further more than general description.ln these poems, written by Sufists mentality, neither the sounds of birds nor the bable of waters could feel. But in the poems which are written far from sufist mentality nature is seen as lively tableau. Relationship of Âşık (describe certain part of nature) with nature has changed especially from the beginnings of 20 * C. Until this century, nature with one sided relation is considered in love frame. From this time âşıks known as soil-man had a mutual relation with soil as they were cultivating. Although this case stressed with reproachful expressions from time to time in real, more than revolt, helplesness towards nature is stressed. The case that comes from the beginning nature shows variations as it affected from lives of the âşıks and their relations with social events. Although they differ from one person to another, they did not go far from traditions.
Benzer Tezler
- Halk şiirinde gurbet
Homeland in folk literature
ZAFER AKTUĞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Türk Dili ve EdebiyatıÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiHalk Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HAMDİ GÜLEÇ
- Türk halk şiirinde ve klasik Türk şiirinde sevgili
Beloved in Turkish folk poetry and classical Turkish poetry
SUNA BULUT
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Türk Dili ve EdebiyatıMuğla Sıtkı Koçman ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET NACİ ÖNAL
- Yeni Türk şiirinde dağ (1860-1908)
Mountain in modern Turkish poetry (1860-1908)
BİROL BULUT
Doktora
Türkçe
2017
Türk Dili ve EdebiyatıSakarya ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YILMAZ DAŞCIOĞLU
- Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde gül imgesi
The image of the rose in Turkish poems in the Republic Period
MELEK ÇETİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Türk Dili ve EdebiyatıFatih Sultan Mehmet Vakıf ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN AKAY
- Kütahya'da halk şiiri geleneği
Folk poetry tradition in Kütahya
TURHAN SOYLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
Türk Dili ve EdebiyatıDumlupınar ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. KADİR GÜLER