Geri Dön

Kur'an ve gelenek açısından itaat olgusu

The Obedience phenomenon interrms of Quran and tradition

  1. Tez No: 127798
  2. Yazar: FATMA ASİYE ŞENAT KAZANCI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEVLÜT GÜNGÖR
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tefsir Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 359

Özet

ÖZET Kur'an'ın kendine özgü, farklı bir anlatım dili olduğu bilinmektedir. O, Arapların kullana geldikleri kelimelere yeni anlamlar yüklemiş ve muhataplarını şaşırtmıştır. Bu durum, gerçek bir dil devrimi olarak değerlendirilebilir. İtaat kelimesi de, Kur'an'ın önemle kullandığı kelimelerden biridir. Bir şeyi gönül rızasıyla yapma, söz dinleme, birine isteyerek uyma manasındaki kelime, bir otorite karşısında gönül rızasıyla teslim, ikna olarak bir şeyi isteyerek yapma anlamında da kullanılmıştır. Ancak vahiyden sonraki dönemde kelimedeki“istek, kabul, gönüllülük”manaları silikleşmiş, geriye sadece sessizce boyun eğme kalmıştır. Böylece aktif karakterli bir kelime olan itaat, pasifize olmuştur. Bu durum, Kur'an'ın insan modelinin de olduğundan farklı anlaşılmasına yol açmıştır. Kur'an'ın hedeflediği insan; etkin, düşünen, karar veren, canlı biriyken, bu değişiklikle birlikte sessiz, kolayca yönetilen, edilgen biri olarak değerlendirilir olmuştur. Bu değişim, hayatın her safhasını etkilemiştir. Sonuçta Kur'an'da üç başlık altında ele alınan itaat alanları beşe yükselmiştir. Öte yandan itaat edileceklerin sayısının artması yanında, itaatin sınırları bir hayli genişletilmiş, özellikle beşerî alandaki itaate gerçekçi bir sınırlama getirilmemiştir. Ana babaya karşı iyi davranmak, onları memnun etmek, ihtiyaçlarını karşılamak, bütün dinler gibi, İslam tarafından da önemli bulunmuştur, özellikle yaşlılık döneminde bu hizmet daha önem kazanmaktadır. Bu doğal talebe sınırları doğru ve net olarak çizilmemiş zorunlu bir itaatin eklenmesiyle, anlamlı bir bağlılık, zarar veren bir bağımlılığa dönüşmüştür. Anne babanın her isteğini gerçekleştirmek anlamındaki bir itaat, kişilik gelişimine engel olmaktadır. Kur'an, ana babaya hürmet gösterilmesini istemiş ama bir uydu gibi onlara bağlı bir hayatı istememiştir. Kişinin kararlarını kendisinin alması, uygulaması ama bu arada ebeveyni ile iyi ilişki kurması mümkündür. Anne babasına kayıtsız şartsız itaat etmeye alışmış olanların evliliğinde de yine itaat etme kültürü yer almaktadır. Erkek, aileyi ilgilendiren kararları kendi başına almak, ya da en azından son sözü kendisi söylemek ister. Kadına düşen görevse, bunları memnuniyetle kabul etmektir. Kadınbunun için kendi düşüncelerini bir yana koymayı öğrenir, kendisinin yetersiz olduğuna, eşi olmadan kararlar alamayacağına zamanla inanır. Böylece kısır bir döngü meydana gelir. Oysa Kur“an, kadınla erkek arasındaki böyle farklılıklardan ziyade, insan olma noktası üzerinde durmaktadır. Onun farklı cinsel görevlere değinişi, evlilik anlayışı ile beraber okunmalıdır. Kur'an'ın evlilik anlayışı, birinin diğerini yönetmesine değil; karşılıklı sevgi ve şefkatle, birbirini tamamlamaya dayanır. Ne var ki; bu özellikler zamanla ikinci plâna atılmış, evlilik bir iktidar çekişmesi, hâkimiyet alanı olarak anlaşılmıştır. Ulu'l-emre itaat, Kur'an'ın talebidir. Ulu'l-emr'in kim olduğu tartışılmıştır, toplum üzerinde otorite sahibi olan kimseler olduğu söylenebilir. Bu yetki sahipleriyle bir anlaşmazlık ortaya çıktığında, Kur”an kendi hükümlerinin esas alınmasını istemiştir. Oysa ancak "marufta olacak itaatin alanı genişlemiş, kaos ortaya çıkmaması için en zalim idareler bile meşru sayılmıştır. Sonuçta bunlara itaat edilmiş, ama toplumda kaos sona ermemiştir. Kan dökülmemiştir ama adalet duygusu çok ciddi hasar görmüştür. Allah, Kur'an'da Kendisi ve Resûlü'ne de itaat istemiştir. O, önce Kendini tanıtmış, en güzelin, en doğrunun bilgisine sahip olduğunu bildirmiştir. İnsanları istemeseler de, Kendisine bağlayacak gücünü kullanmamış, onların kendi istekleriyle kul olmalarını istemiştir. İnsanları hür bırakması; isteyenin inanması, istemeyenin inanmaması hayatın temel kabullerinden birisidir. Sonuç olarak Allah'ın istediği itaat; bilgiye, düşünmeye, iknaya, güven ve muhabbete dayanmaktadır. Zoraki, güç karşısında boyun eğiş, içi hayır derken ağzın evet demesi, Kur'an'ın istediği itaat değildir. Resûl'e itaat için de benzeri şeyler söylenebilir. Resul, Allah'ın vahyini aktardığı için itaate lâyıktır. Bu Resûl'ün şahsına değildir. Gerçekten Hz. Peygamber yanında insanların konuşamadığı, her dediği kabul edilen biri değildir. Vahiy dışındaki konularda O, arkadaşlarına danışmış, kararları beraber almayı tercih etmiştir. O ancak marufu emretmiştir ve buna uyulmasını istemiştir. Sonuç olarak Kur'an'ın istediği itaat ile bugün uygulanan, anlatılan itaat, birbirinden bir hayli farklıdır. Bu farkı kapatmak için yeni değerlendirmelere ihtiyaç vardır. ıın

Özet (Çeviri)

SUMMARY It is known that Quran has a distinctive and different expression language. It has loaded new meanings to the ordinary words of the Arabian and surprised Its readers. This condition can be evaluated as a real language revolution. The word“obedience”is also one of the words Quran used and loaded new meaning. Having the meaning of making something willingly, following advice, complying with someone willingly, this word has been also used with its newly loaded meaning of submission against an authority willingly, making something willingly by being persuaded. However, in the period after the revelation the“desire, acceptance, willingness”meanings of the word has become indistinct and only the quiet submission has been left. So, the word“obedience”having an active character has become passive. This situation caused the human being model of Quran to be misunderstood as it was. The human being aimed by Quran has become a quiet, easily managed, passive person with this change while he was an active, thinker, decisive, strong person. This alteration has affected all the phases of life. As a result, the number of obedience subjects in Quran increased from three to five titles. In this manner, the number to be obeyed increased and the limits of the obedience notably widened at the same time. Behaving kind to parents, making them happy, serving their needs is considered important by Islam as the other religions also do. This service especially becomes an important condition in the old age period. This natural demand has turned to dependence by widening the limits of the word“obedience”. An obedience of making all of the things wished by the parents' obstacles the development of the personality. Quran wants to respect to parents but did not want a life dependent to them like a satellite. It is possible that a person can take and apply his decisions himself and have a good relationship with his parents at the same time. People, who got used to obey their parents unconditionally, had obedience culture in their marriages too. The male himself wants to take decisions that are relevant with the family or at least wants to say the last word. The duty of wife is to accept all these things with pleasure. The wife learns to put her thoughts aside and as time passes, she believes that she isinadequate and cannot take decisions without her husband. In this manner a vicious circle occurs. However, Quran dwells on being a human being rather than the differences between woman and man. The mention of Quran to the different sexual duties should be read with Its matrimony comprehension. The matrimony comprehension of Quran does not depend on managing the other but fulfilling each other with mutual love and tenderness. However, these characteristics have been dropped to secondary importance and the marriage was understood to be a power contention and a domination field.“The obedience to Ulu'l Emr”is the demand of Quran. The ID of Ulu'l Emr was discussed. It can be said that Ulu'l Emr is the person who had authority on the society. If a disagreement occurs among these authority owners, Quran wanted Its judgements to be taken as the fundamental principles. However, only the obedience in the kindness has been widened and the most oppressive boards of directors have been accepted to be legal for not having any chaos. As a result, all of those have been obeyed but chaos in the societies did not end. The blood has not been shed but the justice sensation has suffered“great damage”. Allah had also wanted obedience to Him and His Messenger in Quran. At first, He introduced Himself and informed that He owned the most beautiful and the true information. He did not use force to captivate people to Himself even though they do not want, but wanted them to be the man of Allah by their desire. Leaving people free i.e. believing or not believing by their own desire, is one of the main acceptations of life. As a result, the obedience Allah wants depends on information, thought, persuasion, trust and affection. Unwillingly, submission against force,“The mouth saying yes while the conscience saying no”is not the obedience Quran wants. The similar things can be said for the obedience to the Messenger too. The Messenger deserves the obedience since He quotes the revelation of Allah. This obedience is not personal to Him. In fact, The Prophet was not a person whose all sayings were accepted and the people near Him could not speak. For the subjects except revelation He consulted with His companions and preferred to take decisions together. He only ordered kindness and wanted it to be obeyed.As a result, the obedience applied and explained today and the obedience wanted by Quran is too different from each other. In order to remove this difference, new evaluations are needed.

Benzer Tezler

  1. Révélation et loi chez maïmonide et spinoza

    Maimonides ve spinoza'da vahiy ve yasa

    ALBER EROL NAHUM

    Doktora

    Fransızca

    Fransızca

    2018

    FelsefeGalatasaray Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KENAN GÜRSOY

    PROF. DR. CATHERINE CHALIER

  2. الآيات التي ورد فيها مفهوم النبأ -دراسة بلاغية- / el-Âyâtu'l-leti verade fihâ mefhumu'n-nebe' -dirase belagiyye-

    Nebe' kavramın geçtiği âyetler -bir belâgat çalışması- / The verses in which the concept of news is mentioned -rhetorical study-

    OSAMAH AKRAM AZEEZ ALGADI

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2022

    DinVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULBAKİ GÜNEŞ

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SALEH SAED

  3. Kur'an'da temel siyasi kavramlar

    Basic political concepts in Quran

    ABDURRAHMAN ALTUNTAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    DinAnkara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İDRİS ŞENGÜL

  4. Kur'an-ı Kerim'in örnek toplum tasviri

    The holy Qur'an's description of examplary society

    ADEM KEMANECİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DinÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUHAMMED FATİH KESLER

  5. Adana Nusayrileri dini inanışlar-törenler-halk kültürü

    Adana Nusayris religious believes-ceremonies-folk culture

    SUZAN BATUMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    DinÇukurova Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ERMAN ARTUN