Modern sonrasında dramatik yapının kırılma biçimleri ve Heiner Müller'in metinleri
The Forms of decomposing dramatic structure and Heiner Müller's texts
- Tez No: 127820
- Danışmanlar: DOÇ. DR. N. SELDA ÖNDÜL
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Performing and Visual Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tiyatro Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 261
Özet
ÖZET Rönesansta oluşmaya başlayan Avrupa dramı, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında değişmeye başlamıştır. Dramatik biçimdeki ilk değişimler, diyalogun monologlaşması ve dramın asal zamanı şimdi 'nin yerini geçmiş zamana bırakmasıyla gerçekleşmiştir. Dramatik yapının problem haline gelmesinin tarihsel mekanı ise 20. yüzyılın başlangıç yıllandır. Bu dönemde Avrupa'da yaşanan sarsıcı yenilikler, her alanı etkilediği gibi tiyatroyu da etkileyecektir. Tiyatroda yerleşik sistemlerin yok olmaya başladığı dönemde bedenin dili ön plana geçmiş, sahneye ait unsurlar yazılı metin karşısında ayrıcalık kazanmış ve tiyatro, seyiciyle“burada ve şimdi”buluşmanın bir mekanı kılınmaya çalışılmıştır. Çerçeve sahnenin sınırlarını aşan uygulamaların arzusu, seyirciyle temsil arasındaki uzaklığı kapatma arzusudur. Tiyatrodaki değişimler dramatik metinlerin özelliklerini de etkileyeceklerdir. Tiyatroda edebiyatın tasfiyesine yönelen çalışmalar dramatik metni ikincil bir unsur kılarken, dile ve gerçeğe yönelik kuşkular da metinlerin yazım biçimlerini etkileyecektir. Diyalog klasik işlevini yitirmiş yerini dilin estetik işlevine bırakmıştır. Dil, iletişim aracı değildir, kendi somut varlığına dikkat çekmekte, kendi başına konuşmaktadır. Dilin işlevinin çözüldüğü bir düzlemde, güvenli merkezini yitirmiş birey de bütünlüğünden uzaklaşmakta, nesneye dönüşmektedir. Dramatik metinler artık organik bir bütünlüğün ifadesi değildir. Metinler ayrışık unsurlarla parçalanarak, montaj haline gelecektir. Tarihsel avangardlar döneminde dramatik yapının klasik bileşenlerini kıran eğilimler sonraki yıllarda da çoğalarak sürecektir. Modern sonrasındaki tiyatro metinlerinin sergiledikleri parçalı yapı, tarihsel avangardlarla başlayan bir sürecin sonuçlarıdır. Gösterenlerle gösterilenler arasındaki anlamsal bağın kayboluşuyla klasik temsil anlayışı krize girmiştir. Gerçeklikle kurmaca arasındaki ayrımın ortadan kalktığı bir dünyada, referans gerçekliğini yitiren kurmaca, meta dramatik bir düzleme geçecektir. Özgün ifadeyi olanaksız kılan düşünceler, özneyi bir söylem taşıyıcısı olarak tanımlamıştır. Yazarın ölümünü bildiren bir algı içinde metinler, metinlerarasılığın bütün biçimleriyle 253düzenleneceklerdir. Dramatik metinler çözülmüş yerini tiyatro metinlerine bırakmıştır. Modem sonrasında yazılan metinlerin taşıdığı biçimsel özelliklerin büyük bir bölümünü Ileiner Müller'in geç dönem tiyatro metinleri yansıtmaktadır. Alıntılarla ürettiği metinlerde, özneyi, zamanı, dili, klasik kurmacanın teminatı olan bütün süreçleri parçalayan Müller'in metinlerini nitelemek için kullanılacak terim, kolaj olacaktır. Heiner Müller'in metinleri dramatik yapının artık aşıldığını gösteren bir anlayışın örnekleridir. 254
Özet (Çeviri)
ABSTRACT European drama which had been formed in Renaissance, began to go through a change in the second half of the nineteenth century. The first transformations in the dramatic structure took place when dialogue was replaced by the monologue and when the“now”, that is the basic time of the drama, left its place to the time past. The period when the dramatic structure was perceived as a problem was the early years of the twentieth century. It was in this period that the shocking transformations in Europe were reflected in the theatre of the time. During this process through which conventions of theatre tended to disappear, body language gained priority, a cynical approach towards language deepened and theatre was turned into a space where it encountered its audience“here and now”. The desire to exceed the limitations of the proscenium arch was the desire to close the distance between the performance and the audience. Drama had begun to lose its fundamental characteristics. Language, was not a means of communication. Language, which emphasized its own concrete being, spoke on its own. What this transformation meant was that the familiar function of the dialogue was replaced by aesthetic function. The unity of the individual disintegrated; the subject gradually became the object while the perception of the world was being changed. At a phase at which language perished and the subject lost its integrity there could no longer be an organic unity in dramatic writings. Texts, with their decomposed elements, gained a fractured aspect, the experience of the whole left its place to the cognition of the piece. Similar transformations -which began during the period of the historical avant- gardes- would continue increasingly. 255During the period subsequent to modernism, texts, which were written for theatre, were supposed to be the results of a process which began in the twentieth century. The semantic connection between the signifier and the signified disappeared. Since factuality, in time, left its place to the fictitious, the conditions of the classical performance disintegrated; the performance was conceptualized as crisis. Texts for theatre were transformed to meta-fictions on a plane on which the referential reality had been disintegrated. As the originality of expression vanished and the subject became a mere conveyor of discourse, texts began to gain the characteristics of a collage, after having used every possible means of intertextual strategies. Dramatic structure was exceeded or it was dealt with careful attention and judgment. Heiner Miiller's texts for theatre carry the characteristics to reflect the changes the dramatic texts have undergone during the period following the modernists. For Miiller's texts, which have been formed by the montage of quotations technique, the concept“drama”will not be applied. 256
Benzer Tezler
- Çocuk tiyatrosunda hikâye anlatıcılığı
Storytelling in children theatre
CANSET KOÇ KURT
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Sahne ve Görüntü SanatlarıAnkara ÜniversitesiÇocuk Tiyatrosu Oyun-Tiyatro-Drama Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ DUYGU TOKSOY ÇEBER
- Investigation of joncryl chain extender reactivity with amorphous and semicrystalline polylactide
Joncryl zincir uzatıcının reaktivitesinin amorf ve yarı kristalin polilaktit ile incelenmesi
YAVUZ AKDEVELİOĞLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
Polimer Bilim ve Teknolojisiİstanbul Teknik ÜniversitesiMalzeme Bilimi ve Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MOHAMMADREZA NOFAR
- Sosyo-ekonomik ilişkiler bağlamında İzmir gecekondularında kimlik yapılanmaları: Karşıyaka-Onur Mahallesi ve Yamanlar Mahallesi örnekleri
The Structuring of identity within the context of socio-economical relations in squatter settlements of İzmir: A specific case study on Karşıyaka-Onur and Yamanlar districts
HAYAT ÜNVERDİ
Doktora
Türkçe
2002
Şehircilik ve Bölge PlanlamaDokuz Eylül ÜniversitesiŞehir Planlama Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SEZAİ GÖKSU
- Modern sonrası tiyatroda ironi ve bir örnek olarak Tom Stoppard tiyatrosu
Irony in postmodern theatre and a case study: The theatre of Tom Stoppard
B. BELİZ GÜÇBİLMEZ
Doktora
Türkçe
2002
Sahne ve Görüntü SanatlarıAnkara ÜniversitesiTiyatro Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. N. SELDA ÖNDÜL
- Vüs'at O. Bener'in hikâyelerinde ironi
Irony in Vüs'at O. Bener's stories
KÜBRA KELEŞ KÜÇÜK
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Türk Dili ve Edebiyatıİstanbul Aydın ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KAZİM YETİŞ