Geri Dön

Subklinik hipotiroidi ve subklinik hipertiroidide endotel fonksiyonunun değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 129957
  2. Yazar: AYŞE SERTKAYA ÇIKIM
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. NEŞE ÖZBEY
  4. Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 60

Özet

ÖZET. Subklinik hipotiroidi ve subklinik hipertiroidi, tedavisi üzerinde henüz kesin kriterler konulmamış iki klinik tablodur. Birçok çalışmada her iki grupta da kardiovasküler hastalıklara bağlı mortalitenin çeşitli nedenlerle arttığını bildirilmektedir. Endotel fonksiyonunun bozulması, aterosklerotik değişiklikler henüz gerçekleşmeden, ileride oluşacak koroner arter hastalığını haber veren erken bir bulgudur.. Bu çalışmanın amacı; bilinen aterosklerotik kardiyovasküler hastalığı olmayan ve ilgili risk faktörleri açısından eşleştirilmiş demografik, metaboük ve antropometrik parametreleri arasında anlamlı fark olmayan, subklinik hipotiroidik ve subklinik hipertiroidik hastalarla, sağlıklı bireylerin endotel fonksiyonlarını ve karotis arter intima-media kalınlığını karşılaştırmak ve bu iki klinik tablonun vasküler endotel ve fonksiyonları üzerine etkisini araştırmaktır.. Çalışmaya 25 subklinik hipotiroidik (24 kadın, 1 erkek; yaş ort:32,28±9,67 ), 13 subklinik hipertiroidik (10 K, 3 E, yaş ort:35,69±9,67) ve 23 ötiroidik olgu (21 K, 2E, yaş ort:35,87± 7,93) dahil edilmiştir. Grupların aterosklerotik risk faktörlerini belirlemek amacıyla lipid düzeyleri, glukoz ve insülin direnci tayini için kan örnekleri alınmıştır. Antropometrik ölçümleri yapılmıştır. Aynı amaçla gruplar sigara içimi, hipertansiyon ve aile öyküsü açısından eşleştirilmiştir. Tüm olguların endotel fonksiyonları ultrasonografi ile brakiyal arter üzerinden, akım aracılı dilatasyon (FMD) ölçülerek belirlenmiştir. 42Aterosklerozun indirek göstergesi olan, karotis arter intima-media kalınlığı (MK) tayini, Her iki arteriyel sistemin ortalaması alınmak kaydıyla ultrasonografik olarak yapılmıştır. İstatistiki hesaplamalar için SPSS-10,0 paket programı kullanılmıştır.. Her üç grup normolipidemik ve normoglisemik sınırlar içindeydi. Gruplar arasında yaş, cinsiyet, sigara içimi, koroner arter hastalığı açısından aile yükü, antropometrik ve biyokimyasal özellikler ve insülin direnci açısından istatistiki olarak anlamlı fark yoktu.. Tüm vakalar ele alındığında yaş ile ağırlık, bel-kalça oranı (WHR) ve beden kitle indeksi (BMI) arasında istatistiki olarak anlamlı pozitif ilişki vardı.. Bilinen metabolik ilişkileri destekler yönde, BMI ile trigliserid, kolesterol, LDL, VLDL ve HOMA arasında anlamlı pozitif korelasyon bulundu. Yine bu doğrultuda BMI ile HDL ve ST4 arasında anlamlı negatif korelasyon vardı.. Brakial arter bazal çapı ile WHR ve boy ve ağırlık arasında, anlamlı pozitif korelasyon vardı. Bu ilişkinin, olguların anatomik özellikleri ile ilgili olduğu düşünüldü.. Subklinik hipotiroidik grubun anti-TPO titresi, diğer iki gruba göre belirgin olarak yüksekti (497 IU/1). TSH ortalaması 8.8mIU/l idi. ST4 değeri subklinik hipertiroidik gruba göre anlamlı olarak düşüktü (14,05 pmol/1). Subklinik hipertiroidik grubun anti-TPO titresi, ötiroidik gruba göre anlamlı olarak yüksekti (60 IU/1). TSH ortalaması 0,04mIU/l idi. Ötiroidik kontrol grubunun anti-TPO titresi ortalamaları normal sınırlar içindeydi (23 IU/1 ) ve TSH ortalaması 1,7mIU/l idi. 43. Üç grup bütün olarak değerlendirildiğinde FMD 'nin anlamlı olarak farklılık gösterdiği görüldü. Gruplar ikişer ikişer ele alındığında subklinik hipotiroidik grupta, ötiroidik gruba göre FMD 'nin anlamlı olarak düşük olduğu belirlendi Subklinik hipertiroidik grupta da FMD değeri belirgin olarak düşüktü, ancak istatistiki anlam ifade etmiyordu. Endotel fonksiyonunu gösteren diğer parametreler ve karotis arter IMK açısından gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı.. Sonuç olarak bu çalışmada, gerek metabolik gerekse antropometrik risk faktörleri açısından eşleştirilmiş gruplardan subklinik hipotiroidik grubun endotele bağımlı akım aracılı dilatasyon (FMD) değerinin ötiroidik gruba göre anlamlı olarak bozulduğu görülmektedir. Diğer tüm risk faktörleri açısından eşleştirilen grupların tek farklı olduğu taraf tiroid fonksiyonlarıdır. Muhtemelen henüz yeterince aydmlatılamamış bir mekanizma ile TSH, anti-tiroidperoksidaz antikoruyla (Anti-TPO) birlikte yada yalnız olarak endotel fonksiyonlarını etkilemekte, ST4 de bu süreçte rol oynamaktadır. Normalden ufak sapmalarla bile, hastanın dislipidemi gibi metabolik göstergeleri oluşmadan, endotel disfonksiyonu başlamaktadır. 44

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Klinik ve subklinik hipotiroidili hastalarda serum paraoksonaz-1 aktivite düzeyleri ve karotis intima media kalınlığının levotiroksin replasmanı ile değişimi

    The effect of levothyroxine replacement therapy at alteration of serum paraoxonase-1 and carotis intima media thickness in subclinical hypothyroidism and clinical hypothyroidism

    LEVENT KEBAPÇILAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. ABDURRAHMAN ÇÖMLEKÇİ

  2. Subklinik hipotiroidide tiroksin tedavisinin postprandial lipid-kolesterol ve glukoz düzeyleri üzerine olan etkisi

    Effect of tyroxine therapy on postprandial lipid-cholesterol and glucose levels in subclinical hypothyroidism

    İLYAS TENLİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAkdeniz Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HASAN ALİ ALTUNBAŞ

  3. Karaciğer sirozunda ve karaciğer transplantasyonu sonrası endotel disfonksiyonunun araştırılması

    Assessment of endothelial dysfunction in cirrhosis and after liver transplantation

    FEHMİ HİNDİLERDEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Gastroenterolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEBAHATTİN KAYMAKOĞLU

  4. Hipotiroidi tanısı alan hastalarda ötiroidizmsağlanması ile serum osteopontin düzeyleri vekardiyovasküler risk parametreleri arasındakiilişkinin irdelenmesi

    The impact of achieving euthyroidism on plasma osteopontin levels and cardiovascular risk parameters among newly diagnosed hypothyroid patients

    GÜLHAN CAVLAK

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıBaşkent Üniversitesi

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MELEK EDA ERTÖRER

  5. Subklinik hipotiroidide aort elastisitesinin değerlendirilmesi

    Evaluation of aortic elasticity in subclinical hypothyroidism

    SEVİL ÖZKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Dahiliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DURSUN DUMAN