Geri Dön

Memluk halılarında Türk kültürünün izleri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 130638
  2. Yazar: SUMİYO OKUMURA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SELÇUK MÜLAYIM
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: El Sanatları, Sanat Tarihi, Crafts, Art History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türk Sanatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 297

Özet

Bugüne kadar Memluk halıları üzerine bir çok araştırma yapılmıştır. Fakat Memluk halılarının nerede ve ne zaman dokunduğu konusu hala tartışılmaktadır. Genelde Memluk halılarının Kahire'deki atölyelerde 1450 - 1550 arasında dokunmuş olduğu düşünülür. İklim koşulları yüzünden halı dokuma geleneği olmayan Mısır'da, birden Memluk halı grubunun ortaya çıkmasının sebebi, tarihsel açıdan bakıldığında Türk kültürünün etkisi olduğunu düşündürmektedir. Mısır'da Memluk Devleti kuran Kıpçaklar, kendileriyle birlikte halis Kıpçak Türkçesi ile kendi örf ve adetlerini de getirmiş ve orada yaşatmışlardı. Diğer tarafından İlhanlılar'ın çöküşüyle birlikte, Bazı Orta Asyalı müslüman sanatkârlar, Mısır'a kaçmış ve orada yerleşmişlerdi. Bu sanatkârlar, eskiden beri kullandıkları ve düşüncelerinde iz bırakmış olan motif ve renkleri unutmayıp, bir eski gelenek olarak bunları kullanmaya devam etmişler. Moğollar ve Orta Asyalı sanatkârların getirmiş olduğu kültürler, Kıpçak kökenli Memluklar için yabancı gelmemiş, kendi kültürleri ile yakın olan bu kültürü kolayca kabul ettikleri düşünülmektedir. Bunun halılara nasıl yansıdığını göstermek üzere, katalogda yer alan 77 Memluk halısı üzerinde tek tek inceleme yapıldı. Memluk halılarında kullanılan çözgü, atkı ve düğüm, genelde yün olup, bazen keçi yünü ya da ipek olmaktadır. Dokumasında kullanılan düğümler, S bükümlü ve sola açık Sine düğümlüdür. Çözgünün sarı renkli olması başka halı gruplarından ayrılmaktadır. Renkler, genelde koyu vişne kırmızısı, açık mavi ve fıstık yeşilidir. Katalogda görüldüğü üzere, 77 Memluk halısı merkezi madalyonların tiplerine göre dört gruba ayrılmıştır. Bordürler, genelde kartuşlu ve araları rozetlidir. Halıları, ana zemini bakımından üç ana gruba ayırmak mümkündür. Memluk halılarında geometik desenler hakim olup, şemsiye biçimli yaprak deseni ve uzun sivri yaprak motifleri ağırlıklıdır. 1974'de Charles Grant Ellis, Memluk halılarındaki merkezi sekizgen madalyon ve kompozisyonun Budizm'deki Mandalayla çok benzediğini ilk kez ortaya atmıştır. Bazı Çin ve Tibet Mandalalarına baktığımızda, Memluk halılarındaki sekizgen madalyon ile gerçekten yakınlık gösterdiği, ayrıca aynı kırmızı, mavi ve yeşil rengin hakim olduğu da görülmektedir. Türk ve Moğollar'ın inandığı Esoterik Budizmi'nde kullanılan 'Mandala', evrenin tümünü sembolize etmektedir. Aynı zamanda Mandala, Buda'nın oturduğu kutsal alanı ifade eder. Bu sekizgenin, Budizm'deki anlamını tamamen yitirdiği ve sadece evreni ifade eden bir simge olarak Memluk halılarında ve diğer sanatlarında, Türklerin arma kullanma geleneği gibi varlığını sürdürmeye devam ettiği düşünülür. Ayrıca Memluk dokumacıların bu motiflerle yerli Mısır desenlerini karşıtırarak, özel Memluk dokuma sanatını yarattıkları dikkati çekmektedir.IV Memluk halılarındaki çözgülerin sarı ya da yeşil-mavi renge boyanmasının sebebi olarak, Doğu'dan etkilenen, altın telle dokunmuş değerli kumaşlardan esinlerenek, malzemeyi daha değerli göstermek olduğu düşündürür. Buna açıklık getirmek için, sarı boyanın hangi maddelerden elde edildiğini incelemek üzere, analiz yapıldı. Analiz sonuçlarından, Memluk halıları çözgüsündeki sarı boya maddesinde, Fisetin boya maddesi ile Quercetin Isorhamnetin Kempferol boya maddesinin karışık kullanıldığı anlaşılmıştır. Quercetin Isorhamnetin Kempferol boya maddesini çıkaran Iran Larkuspur bitkisi, Mısır'da yetişmediğinden, boya maddesinin özel olarak Mısır'a ithal edildiği düşünülmektedir. Bundan dolayı, Memluk halılarındaki sarı çözgü renginin böcekten korumak amacıyla uygulanmadığını, altın telle dokunmuş değerli kumaşlardan esinlenerek malzemeyi daha değerli göstermek üzere yapıldığını düşünülebilir. Sonuç olarak, XIII. yüzyılda Mısır'da devlet kuran Kıpçak Türkleri ve bir şekilde Mısır'a yerleşen Türkmen ve Moğollar'ın, bir gelenek olarak halıları kullanmaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. Memluk halılarında görülen sekizgen madalyonun, İslam'ı kabul etmelerine rağmen, Türk ve Moğollar'ın eskiden beri kullandıkları ve düşüncelerinde iz bırakmış olan bir motif olduğu düşünülür. Ayrıca Türkmen dokumacıların, anlamını kaybeden bu motiflerle yerli Mısır desenlerini karşıtırarak, özel bir Memluk dokuma sanatı yarattığı söz konusudur. XV. yüzyıldan sonra bütün Akdeniz ülkelerinde yaygın olan sekizgen madalyonun, Anadolu'daki dokumacılar tarafından kendilerine uygun şekilde yorumlandığını ve Anadolu'daki kültürel etkileri de katarak, 'Holbein halısı' olarak bilinen 'Anadolu halısı' kimliğini kazandıkları ve tüm Türkmen yerleşim bölgelerinde dokunmuş oldukları anlaşılmaktadır.

Özet (Çeviri)

Many studies have been conducted up to today on Mamluk carpets. But there is no consensus as to where Mamluk carpets were actually made. Generally it is said that Mamluk carpets were made in Cairene workshops from approximately 1450 to 1550, although formerly attributed to Damascus and recently to the Maghreb, North Africa. Actually the carpet industry developed in Egypt in the 10th to the 13th century. One can learn that the excellent carpets, fine kilims, big tents and curtains that were sought everywhere in the world were woven in cities like El-Behnesa, Asyut, Dimyat and Ihmim and exported to other countries. However no sources have been found to show whether or not these carpets were the same as Mamluk carpets. Mamluk carpets are characterized by yellow-dyed woolen warps, S-spun yams, Senna knotting, and subdivided designs incorporating geometric elements, stars and octagonal medallions within combinations of radial details. A lac dyed purple-red, and highly saturated blue and green hues are the dominant colors of this group. When we think of why the medallion is expressed with the octagon instead of the twelve or six sided figures seen in other Mamluk arts, there must be special meanings in Mamluk carpets. It is being thought that is the cultural influence that the Kipchak Turks who founded the Mamluk state as well as the Mongols and Turkomanshad brought there in. From the beginning of the ninth century, under the Abbasid Dynasty, a large number of Turkic“Mamluk”slaves (Turkmen, Kipcak, Kuman, etc) were imported into Islamic world from Central Asia. At first, the Fatimids used Berbers and Arabs as mamluks, but to ensure the dynasty's power, they started to incorporate Turkic peoples, the Turkmen and Kipcaks. Kipcak people were much preferred over other tribes because of their characteristics such as bravery, horsemanship, superior qualities in archery and fighting, their bodily structure and their fidelity. After the Ayyubid dynasty, the Bahri Mamluk period (= Memaliku'l - Bahriyye) was inaugurated by the Kipcaks (1250-1382). In Arabic documents, we can find this dynasty called the“Devletii't - Türkiyye.”In 1382, the Circassians' Burji Mamluk period (= Memalik ü'l - Burciyye or Memalik ü'l - Çerakize) (1382-1517) replaced the Bahri period. Because the state had become completely Turkified in language and culture during the Burji period, it preserved the Turkish character and from this standpoint there was no change in character. In the Mamluk Dynasty, Kipcaks changed their religion to Sunni Islam. Before Islam, they believed in Shamanism and Buddhism. Pre-lslamic Turkic culture had developed under the influence of such religions. Kipcaks brought their steppe culture with them to Cairo. Carpets were also one of their customs and necessary for their lives. They continued to use carpets everywhere all the time,VI although they settled down in Egypt. On the other hand, from Central Asia, Turkic people penetrated the Islamic countries and settled in Iran, Syria, East Anatolia and Egypt because of the Mongol advance. The Mongol tradition exerted great cultural influence on the Mamluk Dynasty, which enabled the preservation of Turkic character since the state had become Turkified in language and culture. Before Islam, Mongol people believed in Shamanism but after gaining control of China, they changed their religion to Tibetan Buddhism vis-â-vis the great Chinese spiritual culture. In Esoteric Buddhism it is used“Mandala”to pray. Turkic peoples also used“Mandala”to pray and they rolled and brought it with them when they migrated. After Arghun's son Ghazan converted to Islam in 1295, the llkhanids grew antagonistic toward Buddhism and most Buddhist temples in Iran were destroyed, eradicating much of the physical evidence of Buddhism. In Central Asia there were artisans from the conquered northern Chinese territories as well as from the eastern Iranian world who worked together with local craftsmen for the Mongol court. They brought with them the weaving techniques and decorative repertories of their countries. Because of this political reason, weavers and craftsmen might have had to flee and they settled in the secure and cultured territory of the Mamluk Dynasty, which were living through their golden age. In 1974 Charles Grant Ellis suggested that there were some similarities between Mamluk carpet composition and Mandala figures. Since the historical origin of the pattern was not established successfully, this subject was not examined again. Actually Dunhuang's Mandala and some Tibetan Mandalas are strikingly similar to the octagonal motifs of Mamluk carpets. All evidence suggests that the octagonal madallion and composition of Mamluk carpets had no Buddhist context but obviously the Turkic-Mamluk weavers used these motifs and colors in their weavings in spite of accepting Islam, both as a result of the eastern Influence brought by the Mongols and by what was deeply embedded in their own stepp culture. Furthermore, they blended these motifs with the characteristic of Egyptian local culture. After 15th century, this octagonal medallion have passed on to Mediterranean countries through migration routes, eventually gaining European influence and continued to be woven in Spain. It was interpreted by the Anatolian weavers in accordance with their own culture and other cultural influences in Anatolia to give rise to the carpet with an“Anatolian Identity”woven all throughout the Turkoman settlements, which was also known as the“Holbein carpets”.

Benzer Tezler

  1. Alanya Kaleiçi kiliselerinin koruma sorunları ve yeniden kullanımına yönelik öneriler

    Conservation problems of Alanya Kaleiçi churches and re-use proposals

    SERHAT SÖNMEZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    MimarlıkYıldız Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ UZAY YERGÜN

  2. İbn Abdüsselam'ın (Ö. 660/1262) 'Bidâyetü's-sûl fî tafdîli'r-Rasûl' adlı siyer eseri

    Ibn Abdus-salam (Died after 660/1262) siyar title 'Bidayetü's-sûl fî tafdîli'r-Rasul'

    FATMA TÜLZEHRA HABİB

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    TarihÇukurova Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATİH YAHYA AYAZ

  3. İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ndeki Memlük eserleri ve Mısır'daki benzerleriyle karşılaştırılması

    Comparison of Mamluk Works at the Museum of Turkish and Islamic Art in Istanbul and its counterparts in Egypt

    LAMİAA MAHMOUD MOSTAFA ABDELKREEM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Sanat Tarihiİstanbul Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. VESİLE BELGİN DEMİRSAR ARLI

  4. Memluk Dönemi Baybars Kur'an-ı Kerim'indeki geometrik desen tasarımı

    Baybars geometric pattern design in the Quran of the Memluq Period

    SİNEM YILDIRIM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Güzel SanatlarMarmara Üniversitesi

    Geleneksel Türk Sanatları Ana Sanat Dalı

    DOÇ. DR. GÜLNİHAL KÜPELİ

  5. Ed-Dürretü'l-Mudıyye Fi'l-Lugati't Türkiyye'nin Memlük Türkçesi ve Oğuz Türkçesi nüshalarının karşılaştırılması

    A comparison between Mameluk Turkish and Oghuz Turkish versions of Ad-Durretu'l-Mudiyya Fi'l-Lugati't Turkiyya

    RECEP YILMAZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Türk Dili ve Edebiyatıİstanbul Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OSMAN FİKRİ SERTKAYA