Geri Dön

Ludwig Wittgenstein'in felsefesi ile mimari tasarım yaklaşımının etik, iktidar ve avangardizm açısından incelenmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 131273
  2. Yazar: LEVENT ŞENTÜRK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NESRİN DENGİZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Wittgenstein, felsefe, etik, iktidar, mimari tasarım, aforizma, Wittgenstein, philosophy, ethics, power, architectural design, aphorism
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Mimari Tasarım Sorunları Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

ÖZET Bu araştırmanın konusu Ludwig Wittgenstein' in mimarlığının felsefesiyle olan bağlantıları kadar, çağı ve kültürel ortamıyla olan çatışmasıdır. Amaç, filozofun inşa ettiği yapı aracılığıyla etik bir tartışma yürütmektir. Bu etik tartışmanın özü, yenilikçilik ve arayışla bağlantılıdır. Bu etik tartışma ile erken yirminci yüzyıl mimarlığının kaygılan ve hedeflerine dikkat çekilmiştir. Bunun için benimsenen yöntem şu olmuştur: Wittgenstein' in yayınladığı tek kitap olan Tractatus, inşa ettiği tek yapı olan Kundmanngasse, dönemin Viyanası ve Avrupası dört ana unsur olarak saptanmıştır. Bu unsurların her birinin diğerleriyle ilişkileri incelenmiştir. Her unsur farklı bir ölçek ve büyüklüğe sahiptir. Bu fark, tasarım sorunları bağlamında etik tartışmanın etrafında önemini yitirir ve çağımıza yönelik bir sorgulama mümkün hale gelir. Dönemin öne çıkan kimi figürleri, örneğin Adolf Loos, Karl Kraus ile Wittgenstein' m mimarlığının ortak noktalan mevcuttur. Filozofun bu benzerlikler içinden kendi özgün konumunu saptamakla kapsam belirlenmeye çalışılmıştır. İlk bölümde Ludwig Wittgenstein' in erken dönem felsefesine damgasını vuran Tractaus Logico-Philosophicus (Mantıksal- Felsefi Risale) ele alınmıştır. Bu yapıtın arka planındaki rasyonel ve rasyonalite karşıtı kimliklerin yarattığı etkiler ve gerilimler tartışılmıştır. Ardından, Tractatus'la ortaya konan dil-dünya ayrımı ele alınmıştır. Kitabın mimarlık alamna taşınabilecek tartışmalarına dikkat çekilmiştir. Kitabın hem aygıtsal, hem de şiirsel olan ikili kurgusu tartışıldıktan sonra, Wittgenstein' m suskunluk öğüdünün anlamı üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde Viyana karşıt güçlerin gerilimi altındaki bir kent olarak incelenmiştir: Hem çökmekte olan Habsburg İmparatorluğu, hem de yükselmekte olan modernizm bağlamında. Yazar Kari Kraus'un düşünceleri etrafında, Viyana'daki kuşak çatışması ve sonuçlan önem kazanmaktadır. Bu bölümünn sonunda mimar Adolf Loos'un arındırmacı felsefesi ve mimarlığı, günümüzle ilişkilendirilerek ele alınmıştır. Üçüncü bölümde Wittgenstein' in felsefeden mimarlığa geçişi değerlendirilmiştir. Bu bölümde yapı ayrıntılı olarak incelenmiştir. Program, bağlam, biçimleniş, yapısal detaylar ve tasarım tartışmaları görsel malzemeyle desteklenerek irdelenmiştir. Hem Loos ve Engelmann gibi tarihsel bağlantılar değerlendirilmiş, hem de yeni okumalardan yararlanılmıştır. Wittgenstein' in“Mimarlık bir jesttir”ifadesi ve“Simplex sigillum veri”(Basitlik doğrunun işaretidir) sözü bu bölümün öne çıkan argümanlarıdır. Dördüncü bölümde yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde yazılmış olan kimi mimarlık manifestoları ile Wittgenstein' in tasarım felsefesi karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Son bölümde Wittgenstein' m ortaya koyduğu mimar kimliği, girişiminin anlamı ve felsefe mimarlık ilişkisinin bugünü ele alınmıştır.

Özet (Çeviri)

nı SUMMARY The subject of this research is the connections between Wittgenstein's philosophy and architecture, as well as his conflict with his era and cultural context. The purpose is to discuss ethical concerns in relation with the house the philosopher has built. The essence of this ethical discussion is avangardism and seeking. By this ethical argument, the targets and concerns of the early twentieth century architecture is being reminded. The method has been identified as follows: Tractatus, the only book Wittgesntein published, Kundmanngasse or the only building he has built, Vienna as an early twentieth century metropolis and Europe have been identified as the four main topics of this research. Each of these elements have beeen studied in relation with each other permutatively. Each element has its own scale and bigness. This makes no difference when discussed around ethics in terms of architectual design questions and makes it possible to inquire our age. Wittgenstein and the major figures like Loos and Kraus have a lot in common. The content has been limidted by identifying the unique qualities of the philolsopher beneath these similarities. In part one, the major work of his early period, Tractatus Logico- Philolsophicus has been discussed. The effects and tensions caused by the rational and irrational figures on the background of this book are being discussed. Then, the language-world separation of Tractatus has been argued according to the architectural field. After defining the two-fold fiction of the book being both as instrumental and poetic, Wittgenstein's advice for silence is being argued. In part two, Vienna is being examined under contrary tensions: The collapse of the Habsburg Empire and the rise of modernism. In Karl Kraus's polemics, the hgap between two generations and the results of this tension comes forward. Finally,IV Adolf Loos' s anti-ornamentalistic philosophy and architecture is enclosed with today. In part three, it is intended to shed more light to his transition to architecture from philosophy. In this chapter, the house has been carefully examined programmatically, contextually, structurally; its structural details made and architectural design questions raised are being put forward by documentary images. The contributions of Engelmann and Loos and new readings about the subject have been useful The main arguments of this chapter are summarised in Wittgenstein's statement“Architecture is a gesture”and in the latin proverb“Siplex sigillum veri”(Simplicity is the hallmark of truth). In part four, the connections between Wittgenstein's design philosophy and architestural manifestoes in the first quarter of the twentieth century are being discussed. In the concluding chapter, Wittgenstein as an architect or the way his identity presented as an architect, the meaning of his enterprise and the present situation of the relation between architecture and philosophy is being argued.

Benzer Tezler

  1. Dipsiz doğa: Mimarlığın zemin hayalleri

    Unfathomed natures: The hallucinated grounds in architecture

    MELİS DENİZ ÖZBEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NİZAM ONUR SÖNMEZ

  2. Kültürel yapıtın memetik değişimi, dijital ağlarda görsel dönüş

    Memetical change of cultural artifact, pictorial turn in digital networks

    ABDULKADİR EREN ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Bilişim Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MELTEM AKSOY

  3. Ludwig Wittgenstein'da doğal bir insan fenomeni olarak dilin oyun ve yaşam biçimleri ile ilişkisi

    The relationship of language as a natural human phenomenon with game and life styles

    FATMA MAZMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    FelsefeMersin Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. KAMURAN GÖDELEK

  4. Wittgenstein felsefesinde 'geçiş dönemi' üzerine bir inceleme

    A study on the transitional period of Wittgenstein's philosophy

    MUSA AZAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Felsefeİnönü Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN SUBHİ ERDEM

  5. Wittgenstein ve Rorty: Dil felsefesi bağlamında bir inceleme

    Wittgenstein and Rorty: A comparision in the context of language philosophy

    HÜLYA URUK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    FelsefeAtatürk Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ UTKU