Geri Dön

İlkokul öğrencilerinde konuşmanın eklemleme bozukluğu yönünden değerlendirilmesi 'Yozgat ili merkezinde'

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 13368
  2. Yazar: TAN ÖZTEN
  3. Danışmanlar: DOÇ.DR. SÜLEYMAN ERİPEK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1990
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Anadolu Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 83

Özet

BOLUM IV ÖZET, YARGI ve ÖNERİLER Bu bölümde önce araştırmanın kısa bir özeti, sonra yargıya yer verilecektir. Daha sonra önerilere geçilecektir. Öneriler uygulamaya ve ileri araştırmalara ilişkin olmak üzere iki alt başlık halinde veri lecektir. Özet Araştırmanın amacı, Yozgat il merkezinde ilkokul üçüncü sınıf lara devam eden öğrencilerin konuşmalarının eklemleme bozukluğu yönün den değerlendirilmesidir. Araştırma 1989-1990 öğretim yılında yapılmıştır. Yozgat il mer kezinde 18 ilkokul ve bu ilkokullarda üçüncü sınıf bulunmaktadır. Bu okulların bulundukları bölgelerin sosyo-ekonomik düzeyleri dikkate alınarak oranlı küme örnekleme yoluyla 2/3 oranı benimsenerek 31 üçün cü sınıf seçilip araştırma örneklemi oluşturulmuştur. Araştırma örneklemini oluşturan üçüncü sınıflara konuşma özürü taraması yapılmış, konuşmalarında eklemleme bozuklunu olduğundan kuşku duyulan öğrenciler bireysel olarak teste alınmışlardır. Öğrencilere Cümle Eklemleme Testi uygulanmıştır. Eklemleme bozukluğu gösteren öğ renciler belirlendikten sonra bu öğrencilerin kimlik bilgileri okul kayıtlarından alınmıştır. Öğretmen Görüşme Formu ile öğrencilerin öğret menleri ile görüşme yapılarak öğrencinin duygusal ve sosyal durumunailişkin bilgiler toplanmıştır. Öğrencilere Cattel Uluslararası Zeka Ölçeği uygulanarak zihinsel işlev düzeyleri belirlenmiştir. Yapısal Bozukluk Bakı Formu aracılığı ile öğrenciler K.B.B. mütehassısı tara fından yapısal bozukluk bakısından geçirilmişlerdir. Aile Görüşme For mu ile öğrencilerin aileleriyle görüşme yapılarak aile durumuna ve ek lemleme bozukluğunun nedenlerine ilişkin bilgiler toplanmıştır. Araştırmada toplanan ham veriler araştırmanın amacı olarak be lirtilen sorulara yanıt oluşturacak şekilde dağılımları yapılıp, çizel gelerde verilmiştir. Dağılımlar çizelgelerde frekans ve yüzdelik değer ler olarak verilmiştir. Araştırmanın başlıca bulguları şunlardır: 1. Araştırma örneklemini oluşturan öğrencilerin % 5.60'ında ek lemleme bozukluğu saptanmıştır. 2. a. Araştırma örneklemindeki kızların % 5.50'sinde, erkeklerin % 5. 70' inde eklemleme bozukluğu görülmüştür. Hız ve erkek öğrencilerde eklemleme bozuklununun görülme oranı birbirine oldukça yakındır. b. Öğrencilerin takvim yaşları 6-9 ay ile 14-9 ay arasında değişmektedir. Eklemleme bozukluğunun en yaygın olarak görüldüğü yaş grubu“7-6 ay ve küçük”dür. Bu yaş grubundaki öğrencilerin % 12.90' ında eklemleme bozuklunu görülmüştür. c. Öğrencilerden annelerinin eğitim düzeyi“okuryazar”olan larda % B.S2 oranı ile eklemleme bozukluğu yaygın olarak görülmüştür. Annelerinin eğitim düzeyi“yüksekokul”olan üç öğrencide eklemleme bo zukluğu görülmemiştir. Öğrenci babalarında annelerde olduğu gibi en yaygın olarak % 18. 1S oranı ile“okuryazar”düzeyinde eklemleme bozuk luğu görülmektedir. Eklemleme bozukluğu gösteren öğrencilerden üçünün babası yüksekokul mezunudur. 3. Eklemleme bozukluğu gösteren öğrencilerin % 8S.24'ünürt aile si öğrencideki eklemleme bozukluğunun farkındadır. Öğrencideki eklemle- 46me bozukluğunun aileleri tarafından farkedildiği yaş grubu en yaygın alarak“4 yaş ve öncesi”yaş grubunda görülmüştür. 4. Öğrencilerde eklemleme bozukluğu türlerden en yaygını“değiş tirme”(% 73.85) türü olarak belirlenmiş. Bunu % 64.15 ile“bozma”tü rü izlemektedir. Öğrencilerin eklemleme bozukluğunun türlerine göre da ğılımı incelendiğinde“değiştirme-bozma”türü birlikte % 28.30 oranı ile en yaygın olarak belirlenmiştir. 5. a. Öğrencilerin % 69.81 'inde yapısal bozukluk görülmüştür. Öğrencilerde görülen yapısal bozukluk alanlarından en yaygın olanı“diş yapısı”olarak belirlenmiştir. Yapısal bozukluğa rastlanılmayan tek a- lan“dudak yapısı”olarak belirlenmiştir. Öğrencilerin yapısal bozuk luk alanlarına göre dağılımında da yine en yaygın olarak (% 35.14) diş yapısında bozukluk görülmüştür. b. Eklemleme bozukluğu gösteren 53 öğrenciden 3'ünde işitme kaybı görülmüştür. Öğrencilerin yarısından fazlası (% 58.49)“84-116”zeka bölümü arasında belirlenmiştir. Öğrencilerin % 24.53'ü“68-ve alt”ze ka bölümünde yer almaktadır. Öğrencilerin % 28.30'unun evlerinde eklemleme bozukluğu olan bir başka kişi olduğu belirlenmiştir. 53 öğrenciden yalnızca 3 öğrencinin evinde çift dil konuşulduğu görülmüştür. Öğrencilerin % 41.51' inde alışkanlık problemi belirlenmiş tir, öğrencilerde görülen alışkanlık problemlerinin genel dağılımında“gece altını ıslatma”% 81.82 oranı ile başta yer almaktadır. Öğrenci lerin alışkanlık problemi gösterme durumları incelendiğinde“gece al tını ıslatma”alışkanlığı bu kez % 68.18 oram ile yine başta belirlen miştir. Öğrencilerin % 52.83'unün arkadaşları ile ilişkileri“yeterin ce sosyal”, % 30.19'unun ise“sosyal ilişkileri zayıf”olarak belirlen- 47mistir. Öğrencilerin % 71.70' i arkadaşları tarafından“yeterince iste nilen”, % 13. 21' i ise“istenilmeyen”öğrencilerdir. Öğrencilerin % 49.05'inin duygusal durumu“normal”, % 43.40'ının“içedönük”, % 7.55' inin“saldırgan”olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin % 66,67'sinin ek lemleme bozukluğunun farkedildiği dönemde ailede önemli bir olayı ya şadıkları belirlenmiştir. Öğrencilerde eklemleme bozukuğunun farkedil diği dönemde ailede önemli bir olayı yaşadıkları belirlenmiştir. Öğren cilerde eklemleme bozukluğunun farkedildiği dönemde ailede yaşanılan önemli olayların genel dağılımı incelendiğinde en yaygın olarak“ye ni bir kardeşin doğumu”% 44.12 oranı ile başta yer almaktadır. Bu oranı % 38.24 oranı ile“çocuğun ağır bir hastalık geçirmesi”izlemek tedir. Öğrencilerin bu alaylara göre dağılımı incelendiğinde yine“ye ni bir kardeşin doğumu”% 29.41 oranı ile birinci sırada % 23.53 oranı ile“çocuğun ağır bir hastalık geçirmesi”ikinci sırada yer almıştır. Yargı Erkek ve kız öğrencilerde eklemleme bozukluğunun görülme olası lığı birbirine oldukça yakındır. Öğrencilerin yaşı düştükçe eklemleme bozukluğunun görülme ola sılığı artmaktadır. Yaşın ilerlemesi, konuşma gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Ailelerin eğitim düzeyi ilkokul düzeyinin altında olan öğrenci lerde eklemleme bozuklukları, ailelerinin eğitim düzeyi ilkokul düzeyi nin üzerinde olan öğrencilerden daha fazla görülmektedir. Öğrencilerde eklemleme bozuklukları genellikle erken yaşlarda aileleri tarafından farkedilmektedir. Eklemleme bozukluğu gösteren öğrencilerden yarısından fazlasın da yapısal bozukluk görülmektedir. En çok diş yapısında bozukluk görül- 48mektedir. Normal okul çağı nüfusuna göre, eklemleme bozukluğu gösteren öğrencilerde daha fazla işitme kaybı görülmektedir. Normal dağılım eğrisi dikkate alındığında eklemleme bozukluğu gösteren öğrencilerin zihinsel işlev düzeyleri oldukça düşük bulunmak tadır. Öğrencilerin yarısına yakınının alışkanlık problemi göstermesi bunun yanında içedönük davranışlara sıklıkla rastlanması ayrıca eklem leme bozukluğunun farkedildiği dönemde yarıdan fazlasının, ailede önem li bir olayı yaşamış olması bu öğrencilerin duygusal bir takım problem leri olduğunu göstermektedir. Öneriler Araştırmanın bulguları dikkate alındığında öneriler iki alt baş lıkta sıralanabilir. Önerilerin bir kısmı eğitime, uygulamaya yönelik olacaktır. Bir kısmı da ileri araştırmalara yönelik olacaktır. Eğitime, Uygulamaya, Yönelik Öneriler 1. İlkokullarda ya da rehberlik araştırma merkezleri bünyelerin de eklemleme bozukluğu gösteren çocuklara yönelik önleyici ve iyileşti rici hizmetler sağlanabilir. 2. Anne, baba ve öğretmenlere eklemleme bozukluğu konusunda ay dınlatıcı bilgiler verilebilir. 3. Okullarda yapılan sağlık taramaları çerçevesinde konuşma dü zeneği oluşturan organların bakısına ve tedavisine önem verilebilir. İleri Araştırmalara Yönelik Öneriler 1. İlkokul öğrencilerinin konuşmalarının eklemleme bozukluğu yö- k3nünden değerlendirilmesi Yozgat ili sınırları içerisinde yapılabilir. 2. Eklemleme bozukluğunun türleri ve eklemleme bozukluğunun ne denleri arasındaki ilişkilerin varlığı ve yönü araştırılabilir. 3- Eklemleme bozukluğunun olası ve nedenlerine ilişkin olarak çocuğun durumu çok yönlü ve daha geniş bir uzmanlar grubundan yararla nılarak incelenebilir. 50

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. İlkokul öğrencilerinde dil ve konuşma bozukluğunun öğrencilerin özgüvenleri üzerine etkisi: 50. Yıl Ortaokulu ve dilkonmer örneği

    The impact of motor speech disorder in primary school children on self-confidence of students: 50. Yıl secondary school and dilkonmer sample

    ZELİHA ŞAHİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Eğitim ve ÖğretimNişantaşı Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM ÇAPAK

  2. Koklear implantlı ilkokul birinci sınıf öğrencilerinde frekans modülasyon sistemi kullanımının öğrenmeye katkısı

    The effect of frequency modulation system on learning in first grade students with cochlear implantation

    GÜLCE KİRAZLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kulak Burun ve BoğazDokuz Eylül Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNAY KIRKIM

  3. Birleştirilmiş sınıflı ilkokul 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin Türkçe dersinde konuşma becerilerinin karikatürler yoluyla geliştirilmesi: Bir eylem araştırması

    Improving multigrade classroom 3rd and 4th grade students' speaking skills in Turkish courses by means of cartoons: An action research

    CEREN DURAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Eğitim ve ÖğretimMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

    Temel Eğitim Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ EMEL GÜVEY AKTAY

    DOÇ. DR. OĞUZHAN KURU

  4. İlkokul öğrencilerinin konuşma becerisine ilişkin tutumlarının incelenmesi

    Analysis of primary school students' attitudes regarding speech skills

    FERAH MERMİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Eğitim ve ÖğretimMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

    Temel Eğitim Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ EMEL GÜVEY AKTAY

  5. Betimleyici konuşmanın ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin yazma becerilerine etkisi

    The effect of descriptive speech on writing skills of primary 4th grade students

    ATANUR ALBAYRAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Temel Eğitim Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUHAMMET BAŞTUĞ