Know-How sözleşmesi ve Know-How alanın yükümlülükleri
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 141452
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET ÜNAL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Özel Hukuk Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Medeni Hukuk Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 143
Özet
Bilgi çağında, işletmelerin değerlerini Ölçen kriterler arasında, maddî mal varlığının yansıra onun kadar öneme sahip olan gayri maddî varlıklar da yerini almış bulunmaktadır. Bir işletmenin gayri maddî varlıkları, işletmenin ticarî unvanı, markalan, patent, sınaî haklan ve işletme adı gibi kanunen korunmayan ekonomik bir değeri bulunan bilgi ve deneyimler olarak örnek şeklinde sayılabilir. Çoğu zaman, bu tür gayri maddî varlıklar, işletmenin ticarî faaliyeti için olmazsa olmaz niteliği taşımaktadır. Mesela bunlan birer yatırım aracı olarak değerlendirebilirler. İşletmenin sahip olduğu değişik gayri maddî varlıklardan bazılan (örneğin patent, marka, işletme adı, ve ticarî unvanı vs) korunabilirlik koşullarım yerine getiriyorsa, tescil ettirilerek hukuken korunur. Bazı bilgi ve deneyimler hukuken korunmamakla birlikte sahibine serbest piyasada rekabet avantajı sağlamaktadır. Gerçekten, işletmeler, serbest piyasada hakim olabilmeleri veya faaliyetlerini sürdürebilmeleri için ticarî veya sınaî alanlarda uygulanabilir, ekonomik değeri bulunan bilgi ve deneyimlere ihtiyaç duymaktadır. Know-how da, hukuken korunmayan işletme için rekabet avantajı sağlayan bilgi ve deneyimleri ifade etmektedir. Know-how, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlardan doğarak, hukuk alanında kullanılan bir kavram olmuştur. Her kadar know-how kavramı, XIX. Yüzyılda sanayi devriminden sonra Anglo-Amerikan Hukuk çevresinde doğmuş olsa da, İkinci Dünya Savaşından sonra tüm dünyada ekonomik bir değer kazanarak hukuk öğretisinde özel bir önem kazanmıştır. Know-how' m özü bilgidir. Know-how' ı oluşturan bilginin çok yönlü olması ve kanun koyucu tarafından henüz düzenlenmemesi nedeniyle, know-how kavramı üzerinde anlam birliği sağlanmış değildir. Bu konudaki bir tartışma, kavramın sadece teknik bilgi içerip içermediği ile know-how'ın sır niteliği taşımasının zorunlu olup olmadığıdır. Bir de know-how' m hukukî niteliği de tartışma konusudur. Îsviçre/Türk Hukukunda, gayri maddî şeylerde numerus clasus ilkesi geçerlidir. Yani, bir gayri maddî şeyin hak olması için ancak kanun koyucu tarafından düzenlenmesi gerekir. Bu çerçevede vardığımız sonuç; know-how sınaî veya ticarî alanlarda uygulanabilir, ekonomik bir değeri bulunan, bir hak olmayıp, hukukî bir realitedir. 126Know-how sözleşmesinin konusunu ifade eden, know-how, sınaî ve ticarî alandaki teknik, ticarî, idarî ve işletmesel nitelikteki bilgi ve deneyimlerdir. Gerçekten, piyasada diğerleriyle (en azından) eşit rekabet gücüne sahip olmak isteyen işletmeler, know-how'ı elde edebilmek için araştırma geliştirme yaparlar ya da diğer işletmelerden know-how'ı transfer ederler. Know-how'ın transferini, genellikle, know-how sözleşmesi gerçekleştirmektedir. Know-how sözleşmesi şu şekilde tanımlanmaktadır: Know-how verenin, know-how alana sahip olduğu know- how' ı açıklamak ve bunun kullanılmasına karşı çıkmamak, know-how alanın ise, karşılık olarak bir bedel ödemekle yükümlü olduğu sözleşmeye, know-how sözleşmesi denir. Know-how sözleşmesinin hukukî niteliğinin doktrinde genellikle, kendine özgü sözleşme olduğunun kabul edilmesi, somut durumda know-how sözleşmelerine hangi hükümlerin uygulanacağı sorununu çözememektedir. Somut bir uyuşmazlık çıkması halinde, hakimin sözleşmeyi ve tarafların iradelerini doğruluk, güven kuralları ve işlerde yaygın teamüllere göre yorumlayacağı ve tamamlayacağı kabul edilmektedir. Öte yandan, know-how sözleşmesinde somut olay kanunda düzenlenen diğer bir sözleşme unsuruna ilişkin bir durum değil ise, satım sözleşmesine ilişkin hükümler kıyasen uygulanabilir. Bu kıyas iki sözleşmesinin ekonomik amacının aynı olmasından hareket etmektedir. Know-how alanın, sözleşmeden doğan aslî edim yükümlülüğü, know-how bedelini ödemektir. Know-how bedeli sözleşmede şu yöntemlerle belirlenebilir: i) Götürü bedel yöntemi, ii) Ciroya bağlı bedel yöntemi, iii) Parça basma bedel yöntemi, iv) Asgari (minimum) bedel yöntemi, v) Kâra katılım bedel yöntemi, vi) Kombine bedel yöntemidir. Öte yandan, know-how sözleşmesinde know-how alanın know-how'ı kullanma yükümlülüğü olup olmadığı tartışma konusudur. Buna rağmen, inhisarî know-how sözleşmesinde, know-how bedelinin ciroya bağlı bedel, parça basma bedel, veya kâra katılım veya kombine bedel şeklinde belirlendiği hallerde, know-how alanın kullanma yükümlülüğü aslî edim yükümlülüğü teşkil eder. Know-how alanın yan edim yükümlülüklerine şu örnekler verilebilir: i) Hesap verme ve hesap defterini kontrol ettirme yükümlülüğü, ii) Sır saklama yükümlülüğü, iii) Reklam yapma yükümlülüğü, iv) Bilgi verme yükümlülüğü, v) Rekabet Etmeme Yükümlülüğü, vi) Üçüncü kişilerin know-how' a yönelik müdahalelerini bildirme yükümlülüğü, vii) Belgelerin verilmesi için bedel ödenmesi yükümlülüğü vs. Know- 127how alanın yan yükümlülükleri ise, ifaya yardımcı yan yükümlülükler ve koruyucu yan yükümlülüklerdir. Bu yükümlülüklerin hukukî dayanağı, tarafların açık iradesi veya MK. md. 2 'de ifade edilen doğruluk ve dürüstlük kuralıdır. Know-how sözleşmesinde know-how alan kendi yükümlülüklerini hiç ifa etmemiş veya geç ifa etmiş olabilir. Burada know-how alan, know-how sözleşmesinin kendisine yüklediği yükümlülüklere aykırı bir davranış içindedir; ya borcu ifa imkanım kendi kusuru sonucu kaybetmiştir; ya borcu ifa imkanını haiz olduğu halde bir neden bulunmaksızın, ifadan tüm olarak kaçınmaktadır veya ifa etmiş ama bu ifa eksiktir; ya da know-how alan kusurlu olarak gecikmiştir. Bütün bu ihtimallerde borçlu açısından borca aykırılık (ifa ihlali) hali vardır. Bu durumda da prensip olarak, BK'nun 96-108. maddelerinde ifade edilen borçların ödeıımemesinin sonuçlarına ilişkin hükümler know-how alan için de uygulanabilir. Ancak somut olayda, hakimin tarafların hak ve borçlarını tespit ettikten sonra sözleşmeyi analiz ederek, uygulanacak olan hukuk normunu tespit etmesi gerekir. Ortaya çıkan uyuşmazlığa, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri doğrudan uygulanır. Özellikle, know-how alanın kendine yüklenen yükümlülüklerin ifasmda gecikmesi halinde, know-how alan için, Borçlar Kanunu'nun borçlunun temerrüdüne ilişkin hükümleri doğrudan uygulanır. 128
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Bir pazarlama ve dağıtım yöntemi olarak Franchising sistemi
Franchising system as a marketing and distribution method
DİLBER ULAŞ
- Rekabet hukuku bakımından teknik ve ticari bilgi (Know-How) sözleşmesi
Know-How agreements and competition law
ASLI TUTUCU