Kronik obstrüktüf akciğer hastalığının şiddetini ve tedaviye cevabını belirlemede Tc99m pyrophosphate ile radioaerosol inhalasyon sintigrafisi
Tc99m pyrophosphate radioaerosol inhalation scintigraphy in predicting the severity and response to therapy in patients with COPD
- Tez No: 142226
- Danışmanlar: PROF. DR. HATİCE DURAK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 87
Özet
ÖZET KOAH, havayolları ve akciğer parankiminin kronik enflamatuar bir hastalığıdır. Kronik, irreversibl bir hastalıktır ve progresif hava akımı kısıtlannması ile seyreder. Klinik olarak hastalığın tanısı, semptomların varlığı ve akciğer fonksiyonlarının ölçümü ile sağlanmaktadır. KOAH'ta semptomlar ve fizik muayene bulguları ile hastalığın şiddeti ve hatta varlığı arasında zayıf bir ilişki bulunmaktadır. Bu durum hastaların büyük bir kısmında tanı güçlüğü oluşturmakta ve tedavinin gecikmesi île sonuçlanabilmektedir. Biz bu çalışmada Tc-99m PYP radyoaerosol inhalasyon sintigrafisi ile KOAH'lı hastalarda değişik depozisyon şeMUerinin varlığım göstermeyi, akciğerlerde obstrüktif olan bölgenin lokalizasyonu ve yaygınlığı hakkında bilgi edinmeyi ve akciğerlerin tedaviye yanıtına yönelik bir ön bilgi sağlamayı amaçladık. Çalışmaya KOAH tanısı almış, hastalığın akut alevlenme döneminde olan, pulmoner emboli, akciğer kanseri, pnömoni, interstisyel akciğer hastalığı ya da kor pulmonale tanısı olmayan ve hamile olmayan hafif-orta şiddette KOAH'ı olan 25 gönüllü hasta dahil edildi. Hastaların 21 'i erkek (% 84% 4'ü kadındı (% 16). Yaş ortalaması 64.3±8.3 (45-78) idi. Hastaların fizik muayenesi, solunum fonksiyon testleri, dispne skorlaması ve kan gazı incelemesi yapıldı. Aynı gün Tc-99m PYP ile akciğer inhalasyon sintigrafisi çekildi. 45 mCi Tc-99m PYP, 6-7 dakika süreyle inhale ettirilip Siemens, MULTISPECT II gama kamerada düşük enerjili genel amaçlı kolimatör (LEAP) kullanarak, her iki akciğer anterior ve posteriordan ilgi alam alınarak 5 dakika süreyle erken bir planar görüntü alındı. 30 dakika sonra aynı görüntüleme tekrarlandı. Göğüs Hastalıkları kliniği tarafından hastaların tedavisi düzenlendi. Bu tedaviyi düzenli olarak yaklaşık üç-dört hafta alan hastaların fizik muayene, solunum fonksiyon testleri, dispne skorlaması ve kan gazı incelemesi yapılıp aynı çekim protokolü ile tedavi sonrası kontrol sintigrafisi çekildi. Alevlenme dönemi ve tedaviden sonra her iki sintigrafik tetkik erken ve geç posterior görüntülerden ilgi alanları çizilerek penetrasyon indeks ve % washout değerleri hesaplandı. Ayrıca tüm hastaların görüntülerinden vizüel olarak parankimal dağılım, parankimal defekt, havayolu depozisyomı ve santral depozisyonlarına göre puanlar vererek skorlama yapıldı. Tedavi öncesi ve sonrası hastaların SFT değerleri ve sintigrafik bulguları arasında korelasyonlar araştırıldı. Alevlenme döneminde PISUml (santral zon) ile FEVı arasında (r: -0.58, p: 0.002), tedaviden sonra PISum2 (orta zon) ile FEF %25-75 arasında (r: 0.62, p: 0.001); alevlenme 67dönemi (r: -0.72, p: 0.000) ve tedavi sonrası (r: -0.64, p: 0.001) PImaxl ile FEVı arasında anlamlı korelasyonlar saptandı. Alevlenme döneminde (r: -0.723, p: 0.000) ve tedaviden sonra (r: -0.791, p: 0.000) her iki akciğer depozisyon patern puan toplamları ile FEVj % beklenen değeri arasında korelasyon anlamlı bulundu. Her iki akciğer PIsum ve Plmax değerleri ile GOLD evreleri santral zonlarda pozitif, diğer zonlarda negatif olarak korele idi. Her iki akciğer depozisyon patern puan toplanılan ile parankimal defekt puanı arasında yüksek korelasyonun 2. dereceden polinomial bir dağılım gösterdiği dikkati çekmiştir. Bu dağılım eğrisinden elde edilen regresyon denklemi tedavi öncesi y= 0.361 1 x2 - 10.073 x + 93.951, tedavi sonrası y= 1.288 x2 - 18.987 x + 108.48 idi. Elde edilen formüllerle FEVı % beklenen değerleri tedaviden önce - % 5 ± % 23 ve tedaviden sonra - % 4 ± % 23 hata oram ile hesaplanabildi. Çalışmamızda elde ettiğimiz bulgular, KOAH'lı hastaların Tc-99m PYP aerosol inhalasyon sintigrafisindeki depozisyon paternlerinin ve PIsum ve Plmax değerlerinin hastalığın şiddeti hakkında; depozisyon paternlerinin aynı zamanda tedaviye yanıt hakkında klinisyene faydalı bilgiler verebileceğini düşündürmektedir. 68
Özet (Çeviri)
SUMMARY Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) is a chronic, inflammatory pulmonary disease of the airways and pulmonary parenchyma. It is a chronic and irreversible disease which courses with progressive airway obstruction. The clinical diagnosis is established by the presence of the symptoms and measurement of pulmonary functions. On the other hand the symptoms and findings at physical examination have a poor correlation with the severity and the presence of the disease. This poor correlation causes difficulties in diagnosis and delays the treatment The aim of this study was to demonstrate the presence of various deposition patterns, to determine the localization and spread of the obstructed pulmonary tree and to predict the response to the treatment using Tc-99m pyrophosphate radioaerosol inhalation scintigraphy. Twenty-five patients with the diagnosis of COPD with acute flare up of the disease were included in the study. Pregnant patients, patients with the diagnosis of pulmonary embolus, lung cancer, pneumonia, interstitial pulmonary diseases and cor pulmonale were not included in the study. There were 25 males (84 %) and 4 females (16 %) in the study group. The mean age was 64.3±8.3 (age range: 45-78). Tc-99m pyrophosphate aerosol inhalation scintigraphy was obtained on the same day of physical examination, respiratory function tests, dispnea scoring and arterial blood gas study. Tc-99m pyrophosphate (45 mCi) was inhaled by the patients for 6-7 minutes and early planar images of chest were obtained for 5 minutes from anterior and posterior projections by using a Siemens MultiSPECT n gamma camera equipped with low energy general purpose collimators (LEAP). The same images were obtained 30 minutes later. After completion of tests for diagnosis, the treatment protocol was started. The same diagnostic tests and scintigraphic imaging was performed to all patients following a regular treatment of 3-4 weeks. Penetration indices and percent washout rates were calculated by drawing regions of interests on posterior projections of early and late images for bom pre- therapy and post-therapy inhalation scintigraphies. Visual scoring for parenchymal distribution, parenchymal defects, airway and central depositions were performed for all patients. Statistical analyses for the presence of correlations between clinical and scintigraphic results were done. Statistically there were significant correlations between pre-therapy PISttml (central zone) and FEVi (r: -0.58, p: 0.002), post-therapy PI^ (middle zone) and FEF 25- 6975 % (r: 0.62, p: 0.001), pre-therapy (r: -0.72, p: 0.000) and post-therapy (r: -0.64, p: 0.001), Plmaxl and FEVi. There was also a significant correlation between pre-therapy (r: -0.723, p: 0.000) and post-therapy (r: -0.791, p: 0.000) total scores of deposition patterns of both lungs and FEVi predicted %. There was a positive correlation between PIsum and PImax values of central zones with GOLD staging but the correlation was negative in other zones. It is observed that the high correlation between total scores of deposition patterns of both lungs and parenchymal defect scores had a second degree polynomial distribution. The regression equations which were obtained from the distribution curves are; y = 0.3611 x2 - 10.073 x + 93.951 and y = 1.288 x2 - 18.987 x + 108.48 for pre-therapy and post-therapy respectively. FEVi predicted % was calculated with an error rate of - 5 % ± 23 % and - 4 % ± 23 % for pretherapy and post-therapy distribution curves. According to our results the deposition patterns of Tc-99m aerosol inhalation scintigraphy in patients with COPD can aid the clinical decision concerning the severity of the disease. It may have a potential value in predicting the response to therapy. 70
Benzer Tezler
- Stabil kronik obstruktif akciğer hastalarında klinik parametrelerin ve inflamasyon belirteçlerinin pulmoner hipertansiyon ile ilişkisi
In stable chroni̇c obstructi̇ve pulmonary di̇sease cli̇ni̇cal parameters and markers of i̇nflammati̇on relationship with pulmonary hypertension
HÜSNÜ BAYKAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Göğüs HastalıklarıKırıkkale ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. EMEL BULCUN
- KOAH alevlenme nedeni ile hastaneye yatan hastalarda, uzun etkili ve kısa etkili bronkodilatör tedavinin etkinliğinin karşılaştırılması
Comparison of long-acting and short-acting bronchodilators in terms of efficacy in patients hospitalized with COPD exacerbation
BURCU SÖNMEZ EMİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Göğüs HastalıklarıAnkara ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UĞUR GÖNÜLLÜ
- İzmir İl merkezinde Aile Sağlığı merkezlerine başvuran kronik obstruktif akciğer hastalığı olan hastaların tedavilerinin 'kronik obstruktif akciğer hastalığı birleşik değerlendirme sistemi'ne uygunluğunun saptanması
Detection of the adherence of the treatments to 'combined chronic obstructive pulmonary disease assessment system' of patients presenting with chronic obstructive pulmonary disease to primary care clinics in izmir province
ZEYNEP ÖZEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Aile HekimliğiDokuz Eylül ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VİLDAN MEVSİM
- Kronik obstrüktif akciğer hastalığında hastalık şiddeti, alevlenme ve sürfaktan protein B ilişkisi
Relationship between serum surfactant protein B and disease intensity and exacerbation in chronic obstructive lung disease
BUĞRA GÜZELBABA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Göğüs HastalıklarıÇukurova ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEDAT KULECİ
- Acil servise akut atakla başvuran kronik obstruktif akciğer hastalarının optik sinir kılıfı çapı değişikliklerinin ultrasonografi ile değerlendirilmesi
Assessment of optic nerve sheath diameter changes with ultrasonography in chronic obstructive pulmonary disease patients that apply the emergency room with an acute attack
ZELİHA COPCUOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Acil TıpAfyon Kocatepe ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ OYA AKPINAR ORUÇ