İran Hukuku'nda hizmet (iş) akdi ve haklı nedenle sona erdirilmesi (Türk Hukuku ile karşılaştırmalı olarak)
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 14557
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1991
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 138
Özet
§ 6. SONUÇ ve ÖZET Bu çalışmada varılan sonuçlar iki bölümde özetlenebilir : I. İşçi ile işveren arasındaki ilişkileri düzenle yen hizmet akdi veya bununla eş anlamda kullanılan iş sözleşmesi, insan emeğinin de tıpkı bir mal gibi kiralanabileceği ve bu doğrultuda onun kira akdi kurallarına tâbi olacağı biçimindeki düşünce, Roma Hukuku, İslâm Hu kuku ve dolayısıyla İran Medenî Hukuku anlayışından günü müze kadar büyük bir gelişme göstermiş olup, bugün hizmet akdinin medenî hukuk kadar kişinin hukukunu da ilgilendiren bir sözleşme tipi olduğu görüşü genellikle benimsenmiştir. İşçinin, sözleşme yükümlülüklerini yerine getirirken, diğer tüm Borçlar Hukuku akitlerinden değişik olarak, şahsının ön plânda gelmesi, ücretin doğrudan doğruya insan emeğinin, yaptığı iş ve çalışmasının karşılığını oluşturması, sonuçta devletin ilgisini çekmiş ve önceleri hakim bulunan sözleşmelerde irade serbestisi ilkesine sınırlar getirilmek suretiyle, işçiyi koruyucu tedbirler getirilmiştir. Bu tedbirlerin önemli bir bölümü kamu düzeni ile ilgilidir. Bir sözleşmenin yapılabilmesi için dış görünüşü itibariyle ancak iki iradenin bulunması, iradelerin iş şartlarında da uyuşması ile mümkün olabilmekte, böylece, de irade serbestisi ilkesi gene de korunabilmektedir.- 108 - Ancak, işçiye kanunda gösterilen şartlardan az ölçüdeki anlaşmalara geçerlilik tanınmamakta ve dolayısıyle irade serbestisi kuralının dışına çıkılmaktadır. Bu uygulama, aşağı yukarı İran ve Türk Hukuk ' larında benimsenmiş bir yöntem olarak görülmektedir. İran Medeni Kanunu sisteminde, iş sözleşmesi, kira akdi hükümlerine tâbi kılındığından, bu gibi akitlerin tarafları rızaları bulunmadan, feshi mümkün olamayacağın dan da Ca'iz akit türü sayılmayıp, Lâzım Akit olduğu, onda şart muhayyerliği konabileceğinden ve ancak o şartın meydana gelmesiyle feshi mümkün olabileceği için de Hiyarî Akit sayılacağı ve böylece Ca'iz Akit sonucunu doğurabileceği kabul olunmuştur. Ayrıca kira sözleşmesi sayılan iş sözleşmesindeki kurucu öğelerden birisi insan emeği ve diğeri ücret (Hakk-us-say ) olduğundan karşılıklı akit ve taraflara birer borç yüklemesi açısından da ahdî yahut borç doğuran akit türü sayıldığı görülmüştür. İran yeni İş Kanunu, İslâm Devrimi'nden sonra ha zırlanan bir kanundur. Oldukça genç sayılan bu kanun önceki iş kanunumuza oranla bir çok bakımlardan modern anlayışlı ve işçiyi koruma tedbirleri açısından olumlu bir kanun görünümü taşımaktadır. Tüm işverenler, işçiler, işyerleri, üretim sanayii, hizmet ve tarım kuruluşlarını kendi kapsamına alan İran yeni İş Kanunu, büyük bir işleyiş ve uygulama alanına sahip bulunmaktadır. Adı geçen kanun açısından hizmet sözleşmesi bir hukuk sözleşmesi olup, bağımlılık ilişkisi kuran, karşılıklı borç yükleyen, şekle bağlı olmayan ve devamlı bir akittir. Eski iş kanunumuzda tanınan şekil serbestliği yeni iş kanunumuzda da aynen getirilmektedir. Ancak sözleşmede uyulması gerekli- 109 - kılınan sözleşme konusunun meşruluğu, muayyenliği, yasal ve şer'i yasakların bulunmaması gibi bir takım sıhhat şartların getirildiği de hükme bağlanmıştır. Benimsenmiş olan biçim serbestliği ve sayılan zorunlu sıhhat şartlarının yanında uyulması gerekli olan hükümlerin uygulamada ve özellikle yazılı olmayan iş sözleşmelerinde, uyuşmazlık çıktığında, isbatının çok güç olacağı inkâr edilemeyen bir gerçektir. Bu yüzden tüm iş sözleşmelerinin zorunlu olarak yazılı biçime tâbi tutulmaları, ülkemiz çalışma hayatı ve onun sosyal yapı sına uygun düşeceği için temenni edilen bir görüştür. Türk Hukuku'nda da genellikle biçim serbestliği benimsenmiş, ancak takım sözleşmesiyle belirli süresi bir yıl veya daha uzun süreli iş sözleşmelerinin yazılı biçimde düzenlenmesi şartının getirilmiş olduğu görülmektedir. Bu şart sıhhat şartıdır. II. İş sözleşmelerini derhal sona erdirme olanağına her iki ülke kanunlarında da yer verilmiştir. Ancak bu sona erdirme için ortada bir haklı nedenin bulunması gerekli kılınmıştır. Ne var ki haklı neden kavramı, tam anlamı ile İran Hukuk düzeninde aydınlatılmamıştır. Bu nedenlerin hepsinin önceden saptanması güçlüğü ve bu yüzden kanun koyucunun onları önceden bilme olanağına sahip bulunmaması nedeniyle zaman, yer, iş türü ve duruma göre değişebileceği ve dolayısıyle bunların sınırsız olduğu görüşü kabul edilmektedir. Genel olarak haklı neden kavramı, işçiden veya işverenden işe devam etmesinin talep edilemeyeceği' ağırlıktaki olaylar olarak kabul edilir.- 110 - Türk îş Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu' nda açıkça yer alan haklı (muhik) neden hükümleri, İran Kanunu'nda o kadar açıklıkla yer almamıştır. Çalışma hayatında önemli bir yeri olan haklı sebeple fesih kavramı, yeni kanunumuzda Türk hukuku'na benzer bir biçimde daha açık ve ayrıntılı hükümler altında yer verilmiş olsaydı, bir çok uyuşmazlıkların daha âdil bir çözüme kavuşturulması mümkün olacaktı. İran Medenî Kanunu sisteminde, haklı nedenle fesih durumunun saptanması kanunda yer alan genel kurallar dan yararlanılmak suretiyle mümkün olacağından, İş Kanunu sisteminde Medenî Kanundakine benzer şekilde genel kurallardan ve bazı maddelerde değinilen haklı nedenleri çıkarılarak uygulaması da mümkün olmaktadır. İran Medeni Kanunu'na göre lâzım (bağlayıcı) olan tüm sözleşmelerde, sırf satım akdi için olan meclis, hayvan ve kıymet muhayyerlikleri (Hiyar'ları) dışında kalan şarttan sapma (Tahallüf ez şart Hiyar'ı), kusur (Hiyar- e Ayb), görme ve vasıf kusuru (Rüyet ve Tahalluf-e vasf Hıyarı), Gabin (Gabn Hiyarı), Aldatma (Tedlis Hiyarı) ve şart (Şart Hiyarı) olan tüm muhayyerlikler uygulanarak akdi derhal feshetme olanağının sağlanabileceği açıklanmaya çalışılmıştır. İran İş Kanunu açısından iş sözleşmesinin haklı nedenle derhal feshi, gerek işçi ve gerekse işveren açısından olsun, zorlayıcı nedenler, sağlık nedenleri ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerde incelenmesi mümkün olmaktadır. İran İş Kanunu'nda haklı neden niteliği taşıyan bazı durumlara değinilmemiş ve bu gibi nedenlerin ayrıntılı düzenlemesi tüzüklere bırakılmıştır. Bunun ise- Ill - modern kanun koyuculuk anlayış ve mantığına uygun düşmeyeceğine ve bu gibi önemli kavramların kanunun kendi metni içinde yer alması gerekirliğine değinilmiştir. İş sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözüme bağlanması ve onlar hakkında bağlayıcı ve kesin kararın verilmesi, İş Kanunu sisteminde ancak Adlî mahiyetteki idarî merci olan Teşhis ve Hakem kurullarında mümkün olmakta ve bu yüzden de mahkeme kararları ve içtihatların oluşmadığı, İran Hukuku'nda bir gerçektir. Ayrıca bu mercilerin düzenlenip, biçimlenmesi de esas itibariyle Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı girişimiyle mümkün olduğundan, gerçek bir tarafsızlık ilke sinin bulunduğunu iddia etmek de güçleşmektedir. Bu durumların Türk Hukuk sisteminde bağımsız iş mahkemelerinde görülmesi yerinde ve doğru bir yasal düzenleme olarak nitelenmelidir. Haklı nedenle fesih işlemi, sözleşme ta raflarından birinin irade beyanıyla gerçekleştirilmesi, onu İran Hukuku'nda ikâ'lar kategorisine sokmaktadır. Fesih mevcut bir hukukî ilişkiye (iş sözleşmesine) son vererek, onu ortadan kaldırdığı için de bozucu yenilik doğuran bir hak sayılmaktadır. Bu hakkın kullanılmasının fesih anma kadar olan durumda değişiklik yaratmaz, ancak ileriye dönük bir et ki yapacağı genel olarak kabul edilen bir hakim görüştür. Haklı nedenle fesih hakkının kullanılması İran Hukuku'nda bir süreye bağlanmamış olmakla birlikte, bu hakkın mahiyeti icabı kısa bir hak düşürücü süre içinde kullanılması gerekmektedir. Hakkın zamanında kullanılmaması hak sahibi için bu haktan feragat etmiş anlamına gelecektir. İş sözleşmesi haklı nedenle fesih suretiyle sona erdirilince,- 112 - buna bir takım sonuçlar bağlanmakta ve özellikle işçiye tazminat ve diğer parasal haklar ödenmesi söz konusu olmaktadır. İş sözleşmesinin, işçi veya işveren tarafından derhal feshi durumlarında, işçi için her halde bir kıdem tazminatı ödenmesi, hatta işçinin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayan bir davranışı yüzünden dahi işverenin iş sözleşmesine son vererek onu işten çıkarması durumunda, iş çiye gene de kıdem tazminatı ödenmesi zorunluluğu (ki önceki düzenlemede yoktu) ekonomik yönden zayıf olan iş çinin korunması açısından olumlu bir gelişme olarak nitelendirilebilir. Ayrıca derhal fesih' te, bazan feshe maruz kalan işçi için, işveren bir tazminatla yükümlü kılınmaktadır. Haksız fesih diye nitelenen bir tür kusurlu imkânsızlık sonucu iş sözleşmesinin sona ermesi durumunda, bu şekilde sona ermeye sebebiyet veren işveren, işçinin zararını tazminle yükümlü kılınmıştır. Bir çok hukuk sistemlerinde (bu arada Türkiye'de) henüz kabul edilmemiş olan işsizlik sigortasının, İran çalışma hayatında kabul edilmiş olması, işçiyi koruma açısından gerçek bir olumlu tedbir sayılmakta ve bu müessesenin çok yeni olmasına rağmen kapsamı açısından genişliği de sevindirici bir olaydır. Son olarak belirtelim ki, yeni İran İş kanunu'nda benimsenen bir çok ilkeler işçiyi koruma yönünden önemli gelişmeler olarak kabul edilse dahi, kanunun henüz çok yeni olması onun nasıl bir uygulama tecrübesi geçireceğini ve ne gibi sonuçlar doğurabileceğini şimdiden kestir meyi ve kesin bir kanaata varmayı güçleştirmektedir.- 113 - Bununla birlikte, İran İş Hukuku tarihinde, işçiye bu kadar geniş haklar sağlayan ve onu koruyucu tedbirler getiren bir başka kanuna rastlanılmamıştır. Şu halde bütün eksikliklerine rağmen, bu kanun belirli ve olumlu bir aşamanın ifadesi olarak görülebilir.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Türkiye ve İran Hukuklarında anonim ortaklık yönetim kurulu üyelerinin kişisel sorumluluğu
Başlık çevirisi yok
MAHAMMAD MAGHAMİNİA
- Assessment of urbanization history of Addis Ababa city, Ethiopia
Addıs Ababa cıty, Ethıopıa'nın kentleşme tarihinin değerlendirilmesi
ABDURAHMAN HUSSEN YIMER
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Şehircilik ve Bölge PlanlamaMersin ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ CENAP YOLOĞLU
- Uluslararası koruma ve geçici koruma altındaki erkenyaşta evlilik mağdurlarına yönelik adli sosyal hizmet
Forensic social work for victims of early marriage under international protection and temporary protection
SELİN HOPANCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Sosyal HizmetHitit ÜniversitesiAdli Bilimler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VAHDET ÖZKOÇAK
- Siber saldırılara karşı meşru müdafaa hakkının uluslararası hukuk açısından incelenmesi
Analysis of the right to self-defense against cyber attacks in terms of international law
CAN BOLAT
Doktora
Türkçe
2020
Hukukİstanbul ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YAŞAR ONAY