Mekan tasarımında: İç mekan-taşıyıcı sistem geometrisi etkileşiminin dini yapılarda irdelenmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 147254
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. DENİZ DEMİRARSLAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İç Mimari ve Dekorasyon, Interior Design and Decoration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İç Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 187
Özet
Romalı mimar-mühendis Marcus Vitrivius Pollio'nun söylediği Firmitas (sağlamlık), Utilitas (işlevsellik) ve Venustas (güzellik) ölçütlerini uyguladığını biliyoruz. Günümüzde hala geçerli olan bu temel ilkeler doğrultusunda biçimlenmesi gereken yapılarda; geçmişte neler yapıldığını anlamak, gelecekte neler yapılması gerektiğine karar vermenin ön bilgisi olacaktır. Bu araştırmada yapı grupları üzerinde; yapı malzemesi, yapım tekniği ve mekan morfolojisinin karşılıklı olarak birbirlerini ne ölçüde etkiledikleri irdelenmeye çalışılacaktır. Yapı gruplarının tamamında bu irdelemeyi yapabilmek çok daha geniş bir çalışmayı gerektirdiğinden çalışma belirli bir yapı grubuyla sınırlandırılmıştır. Çalışma alanı olarak toplumların sosyal alandaki en genel mekanları olan dini yapılar ele alınmıştır. Mekan oluşumunu etkileyen verilerin en aza indirgendiği ve oluşumları gereği taşıcı sistemi gelişmeye zorlayan mekan anlayışından dolayı dini mekanlar seçilmiştir. Aynı zamanda tarihi süreç içerisinde, insan tarafından tasarlanan yapılar arasında yapılış amacı nedeniyle en uzun yaşayan yapılar oluşu ve buna bağlı olarak geriye doğru en somut kaynak oluşturmaları bir diğer seçim nedenidir. Dini mekan ihtiyacının başlangıç noktasını oluşturan insan denen canlı türünün ortaya çıkmasına ve üzerinde yaşamasına alan oluşturan dünyanın oluşumu ve üzerinde ilk canlı türlerinin meydana gelerek, bunların evrim geçirmesi ile insan neslinin ortaya çıkışı anlatılmıştır.lnsanın ilkel ataları diyebileceğimiz bu türlerin gelişimine ait bu bilgilerin ışığında ilk insan Homo sapiens sapiens' ten itibaren insanın din (kutsal olan) ile iç içe oluşan günlük hayatı ve gereksinimlerinin karşılanması için kutsal olan arayışları irdelenmiştir.VII Evrim süreci içerisinde insan denen canlının ortaya çıkışı ile birlikte en temel ihtiyaçlarından biri olan barınma gereksiniminin ortaya çıkardığı mekan kavramının tanımı ve oluşumu anlatılmış, aynı zamanda günümüze gelindiğinde bu kavramın anlaşılma biçimleri açıklanmaya çalışılmıştır. İnsanın mekan oluşturmaya başladığı ilk yapıdan itibaren temel sorunu olan Taşıyıcı sistemin (Strüktür) tarihi süreç içerisindeki gelişimi ele alınarak konuya olan paralelliği irdelenmiştir. Araştırma içeriğinde mekan, taşıyıcı sistem, din ve bunların oluşturduğu yapılar örneklenerek aralarındaki etkileşim anlatılmaya çalışılmıştır. Bu örneklemelerde zaman içerisinde bazen taşıyıcı sistemde oluşan gelişmelerin mekanı değiştirdiği, bazen de tam tersi mekanda ortaya çıkan arayışların taşıyıcı sistemi yönlendirdiği görülmektedir. Araştırmanın örnekleme bölümünde ilk insandan günümüze dini yapıların seçimi yapılırken; dönemi içerisinde konuya açıklık getiren yapılar bazen en iyi yapı olmayabilmektedir. Bu nedenle aynı dönemde yapılmış olan yapılardan en açıklayıcı olanları seçilmeye çalışılmıştır.
Özet (Çeviri)
Es ist uns bekannt, dali der römische Architekt und Ingenieur Marcus Vitrivius Pollio die von ihm ausgedrückten Kriterien Firmitas (Festigkeit), Utilitas (Funktionalitât) und Venustas (Schönheit) anwendet. Bei den Bauten, die nach diesen noch heute gültigen Grundprinzipien geformt werden sollten, wird das Verstehen davon, was in der Vergangenheit gemacht worden ist, das Vorwissen dafür bilden, was in der Zukunft zu tun ist. In dieser Studie wird versucht zu untersuchen, wieweit das Baumaterial, die Bautechnik und die Raummorphologie an den Baugruppen sich einander gegenseitig beeinflussen. Da die Durchführung dieser Untersuchung an alien Baugruppen eine noch umfassende Studie erfordert, wird diese Studie mit einer bestimmten Baugruppe begrenzt. Als Studienbereich werden die religiösen Bauten behandelt, die die allgemeinsten Raume der Gemeinschaften im Sozialbereich bilden. Die religiösen Râume sind gewahlt worden, da die Daten, welche die Raumbildung beeinflussen, minimisiert werden können, und da diese wegen ihrer Formation das Tragsystem zwingen sich zu entwickeln. Ein anderer Grund fur diese Wahl ist, dali es sich bei den religiösen Bauten urn Bauten handelt, die im geschichtlichen Ablauf wegen Bauzwecks das lângste Leben unter den durch Menschen entworfenen Bauten haben und in diesem Zusammenhang riickwirkend die am meisten konkrete Quelle bilden. Die Entstehung der als Mensch genannten lebenden Art, die den Beginn der Bedürfnisse an religiösen Râumen hervorruft, und die Entstehung der Welt, die dieser lebenden Art ermöglicht, auf sich zu leben, und die Entstehung von lebenden Arten, die Entwicklung von diesen und die Entstehung der menschlichen Gattung werden erzâhlt. Unter Berücksichtigung der Kenntnisse über die Entwicklung dieser Arten, welche wir als primitive Vâter nennen könnten, werden die heiligen Suchen zur Führung des tâglichen Lebens und zur Deckung der Bedürfnisse, welche seitIX dem ersten Menschen“Homo sapiens sapiens”ineinander entstanden sind (und heilig sind), untersucht. Die Beschreibung und Entstehung des Begriffs“Raum”, der als Folge des Unterkunftbediirfnisses, das eins der grundsâtzlichen Bedürfnisse ist, zusammen mit der Entstehung der als Mensch genannten lebenden Art wahrend der Evolutionsphase hervorgekommen ist, wird beschrieben und gleichzeitig wird versucht zu erklâren, wie dieser Begriff in unserem heutigen Tage verstanden wird. Die Entwicklung des Tragsystems (Struktur), das im Zuge der geschichtlichen Zeit ab dem ersten Bau, mit dem der Mensch begonnen hat Râume zu bilden, das grundsâtzliche Problem des Menschen war, behandelt und wird deren Parallelitât zu dem Thema studiert. İm Inhalt der Studie werden der Raum, das Tragsystem, die Religion und die daraus gebildeten Bauten bemustert und der gegenseitige Einfluft aufeinander untersucht. Bei diesen Bemusterungen wird festgestellt, dali im Zuge der Zeit manchmal die Entwicklungen in dem Tragsystem den Raum geândert haben, und manchmal, im Gegenteil, die Raumsuchen das Tragsystem orientiert haben. İm Bemusterungsteil der Studie können bei der Wahl der religiösen Bauten ab dem ersten Menschen bis heute manchmal die Bauten, die das Thema klarstellen, nicht der beste Bau sein. Aus diesem Grunde hat man versucht aus den Bauten aus der gleichen Zeit die Bauten zu wahlen, die die Sache am meisten klarstellen könnten.
Benzer Tezler
- An adaptive modal pushover analysis procedure to evaluate the earthquake performance of high-rise buildings
Yüksek binaların deprem performansının değerlendirilmesi için bir uyarlamalı itme analizi yöntemi
MELİH SÜRMELİ
Doktora
İngilizce
2016
Deprem Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERCAN YÜKSEL
- Esnek ve adapte olabilir konutlar için değerlendirme rehberi
An Evaluation guide for flexible and adaptable dwellings
NEBAHAT UZEL
- Çok katlı konut tasarımında kullanıcıların esneklik taleplerini karşılayacak yapı elemanlarının seçimine yönelik bir karar verme yaklaşımı
In Multi-storey housing design a decision making approach oriented to the selection of building elements that meet the flexibility demands of users
ÖMER Ş. DENİZ
- Çok katlı yapılarda esnek ve değişebilir düşey bölme elemanları
The flexible and changeable vertical partition in high rise building
KENAN BAŞOĞLU
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2007
İç Mimari ve DekorasyonHacettepe Üniversitesiİç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Sanat Dalı
DOÇ. HAKAN ERTEK
- Mekân tasarımında biyomimetik yaklaşımın irdelenmesi
The study of biomimetic approach in place design
EMRE PINAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
İç Mimari ve DekorasyonÇukurova Üniversitesiİç Mimarlık Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ TUNÇ ASLAN TÜLÜCÜ