Geri Dön

Türkiye'de Laik Hukuk sisteminin kuruluşu

The establishment of Law system in Turkey

  1. Tez No: 148696
  2. Yazar: SAİM TUĞRUL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CEMİL ÖZTÜRK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 200

Özet

ÖZET TÜRKİYE'DE LAİK HUKUK SİSTEMİNİN KURULUŞU Hukuk, kişilerin birbirleriyle ve toplumla ilişkilerini düzenleyen ve uyulması zorunlu olan sosyal düzen kuralları olarak tanımlanabilir. Hukukta laiklik ise; hukukun kaynağının ilahi iradeye değil beşeri iradeye, akıl ve bilime dayanmasıdır. Laik hukuk sisteminin uygulandığı ülkelerde devletin resmi dini bulunmaz. Vatandaşlara din ve vicdan hürriyeti tanınmıştır. Türkiye'de hukuk alanında laikleşme ve kanunların birleştirilmesi çabaları Tanzimat döneminde başlar. Ancak, Osmanlı Devleti'nin teokratik yapısı yeniliklerin radikal bir biçimde yapılmasını önledi. Bir yandan laik esaslı Batı hukuku kabul edilirken, diğer yandan şer'i hukukun muhafaza edilmesi, hukuk alanında bir düalist yapının oluşmasına yol açtı. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasından sonra 1922'de saltanatın kaldırılması ve 1923'te de Cumhuriyetin ilanı ile, egemenlik kayıtsız şartsız millete geçiyordu. 1924 yılında Hilafetin ilgası ile devletin teokratik yapısı kesin olarak kesin olarak son buldu. 1925 yılında Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen inkılaplar çerçevesinde, hukukta devrim kararı verilerek, dinsel hukuk tümüyle kaldırıldı. 1926 yılından itibaren başta Medeni Kanun olmak üzere laik esaslara dayanan bir dizi kanunlar kabul edildi. 1928 yılında Anayasadaki teokratik nitelikli hükümler de kaldırılarak, laiklik ilkesi 1937 yılında kesin olarak Anayasaya girdi. Kabul edilen kanunlar ve diğer inkılaplar sayesinde Türkiye Cumhuriyeti tam manası ile laik bir devlet hüviyetine kavuştu. Hukukun kaynağı artık ilahi irade değil, aklın ve bilimin önderliğinde beşeri irade idi. Hiçbir dinin kuralı hukuka kaynaklık etmiyor, bütün yasalar din ayrımı gözetmeksizin, tüm vatandaşlara uygulanıyordu. Kısacası, artık Türkiye de çağdaş laik bir hukuk sistemi kurulmuştu. Bu sistem günümüzde varlığını gelişerek sürdürmektedir. vm

Özet (Çeviri)

ABSTRACT THE ESTABLISHMENT OF LAW SYSTEM İN TURKEY Law can be defined as the rules of order, which should be strictly obeyed and arranges the affairs of the individuals with each othar and the society. Laicism in law however, is that teh law depends on the logic and scence, and human will instead of religious will, in countries where the laic law system is applied, the government cannot have an official religion. The freedom in belief and conscience is given to the folk. In Turkey, the endeavors of laicising in law field and the gathering of the law filed started during the Reforms era. However, the fedual establishment of the Otoman government has prevented the application of the reforms in a radikal way. On the one hand, the acceptance of the Western Law based on laic and on the other hand, the protection of the religious law caused a dualist configuration in law field. After the victory in the Indepence War, the sultanete was abolished and the declaration of Republic in 1923, the sovereignty was unrestrictedly and unconditionally of the folk. The theocratic configuration of the government was absolutely finalized when in 1924 the Caliphate had been abolished. The religious law structure was abolished in 1925 after the decision of reform in law with Atuturk's leadership. Since 1926, a series of law based on laicism have been accepted beginning with the Cvil Law. The teocratic paragraphs have been abolished from the Constitution, and the principal of laic has been included to the Constitution for good. After the acceptance of laws and other reforms, Turkish Republic has gained the identify of a laic country definitely. The source of the law is not the religious will anymore, but the human will that was leaded by logic and science. None of the religious laws was a source for the law, but the laws and rules were applied on everyone without nay discrimination. To sum up, the contemporary laic law system had been finally established in Turkey. This system continues its existence stil today. DC

Benzer Tezler

  1. Türkiye'de eğitim sisteminin genel amaçları ve temel ilkelerinin değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    MEHMET MEHDİ İÇER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Eğitim ve Öğretimİnönü Üniversitesi

    Eğitim Yönetimi ve Denetimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BURHANETTİN DÖNMEZ

  2. Les débats de la laïcisation et de la sécularisation dans le processus de la fondation de la République en Turquie

    Türkiye'de Cumhuriyetin kuruluş sürecinde laikleşme/sekülerleşme tartışmaları

    ÇİÇEK DOĞU

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2007

    DinGalatasaray Üniversitesi

    Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. BİROL CAYMAZ

  3. Türkiye Cumhuriyetî'nde Atatürk Dönemi eğitim politikaları (1923-1938) ve coğrafya eğitimi

    Republic of Turkey Atatürk in education policy (1923-1938) and geography education

    EROL KAPLUHAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Eğitim ve ÖğretimMarmara Üniversitesi

    Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RAMAZAN ÖZEY

  4. La Vie artistique litteraire culturelle et sociale l'Izmir en langue Française (du XVII'eme siecle a nos jours)

    Fransızca'da İzmir'in sanatsal edebi kültürel ve toplumsal yaşamı (XVII'inci yüzyıldan günümüze)

    HASAN ZORLUSOY

    Doktora

    Fransızca

    Fransızca

    1993

    Fransız Dili ve EdebiyatıDokuz Eylül Üniversitesi

    Fransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL KAYRA

  5. Laik Türkiye devletinde Diyanet İşleri Başkanlığı

    Başlık çevirisi yok

    İŞTAR B. TARHANLI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1992

    Hukukİstanbul Üniversitesi

    PROF.DR. İLHAN ÖZAY