Geri Dön

Lokal anesteziyle yapılan katarakt ameliyatı sonrası ptozis insidansı ve gelişimini etkileyen faktörlerin araştırılması

To estimate the incidence of ptosis following cataract surgery and to determine the etiological factors of this complication

  1. Tez No: 156948
  2. Yazar: UĞUR CAN KESKİN
  3. Danışmanlar: DOÇ.DR. İBRAHİM HEPŞEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Ptozis, Vertikal kapak aralığı mesafesi, kapak kenarı ışık reflesi uzaklığı, levator fonksiyonu, aşağı bakışta depresyon miktarı, üst gözkapağı çizgisi. 46, Ptosis, vertical interpalpebral fissure height margin-reflex distance, lower eyelid margin-reflex distance, levator function, upper eyelid crease, depression amount of eyelid in downgaze. 48
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İnönü Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 57

Özet

7.ÖZET Amaç: Katarakt cerrahisi yapılan hasalarda ptozis insidansının belirlenmesi ve ptozis gelişimine sebep olabilecek operatif ve diğer faktörlerin araştırılması. Yöntem ve gereç: Çalışmada katarakt cerrahisi yapılan 101 hasta prospektif olarak değerlendirildi. Preoperatif ve postoperatif 1., 7. ve 30. gündeki VKAM, KKRU, LF, ÜKÇ, AKKRU ve ADM ölçümleri ve operatif faktörler kaydedildi. KKRU'daki 1 mm'lik, ve VKAM'deki 1 mm'lik, azalma ptozis lehine değerlendirilerek ptozis oluşumuna sebep olabileceği düşünülen faktörlerin (yaş, lokal anestezi sonrası masaj, anestezi şekli, anestezi miktarı, dizgin sütüm ve insizyon tipi) etkisi araştırıldı. Bulgular: Ptozis ölçümünde kullanılan VKAM, KKRU, ÜKÇ, LF, ADM ve AKKRU parametrelerinin ölçüm sonuçları ortalama±standart hata olarak mm cinsinden ifade edilmiştir. Bu sonuçlara göre VKAM, KKRU, LF ölçümlerindeki değişikler anlamlı olarak bulunurken, ÜKÇ, ADM ve AKKRU ölçümlerindeki değişiklerde anlamlılık bulunmadı. VKAM ve KKRU ölçümleri ptozisin belirlenmesinde en güvenilir sonucu veren ölçümler oldu. Postoperatif 1. gün VKAM, KKRU ve LF ölçümlerine göre ptozis görülme insidansları sırasıyla %71.3, %70.3, %38.6 olmuştur. Postoperatif 7. gün aynı parametrelere göre ptozis sıklıkları sırasıyla %50.1, %48.5 ve %11,9 bulunmuştur. Postoperatif 30. gün ise bu oranlar sırasıyla %35.6 % 3 1. 7 %3 olarak bulundu. Ptozis gelişiminde etkisi olduğu düşünülen faktörlerden sadece anestezi sonrası yapılan masajın KKRU ölçümlerinin 1. ve 7. gün değerlerinde ptozis lehine etkisi olduğu görüldü. 45Diğer faktörler (yaş, anestezi şekli, anestezi miktarı, dizgin sütürü ve insizyon tipi) ile ptozis gelişimi arasında ise anlamlı bir ilişkiye rastlanmadı. Sonuç: Ameliyat sonrası 1. günde yaklaşık %70 gibi yüksek bir oranda görülen ptozis sıklığı birinci ayın sonuna doğru azalmakta ve yaklaşık %30 oranına gerilemektedir. Ptozis gelişimine katkısı olduğu düşünülen faktörler ile ilgili yapılan araştırmalarda birbirinden farklı ve çelişkili sonuçlar elde edilmiştir. Bu çalışmada bu faktörlerden sadece anestezi sonrası yapılan masajın ptozis gelişimine sebep olduğu bulunmuştur.

Özet (Çeviri)

8.SUMMARY Purpose: Purpose of this study is to estimate the incidence of ptosis following cataract surgery and to determine the etiological factors of this complication. Methods: 101 cataract extraction performed patients were assesed prospectively. Patients were evaluated by the surgeon before surgery and first, seventh and thirty days after surgery. Following measurements were recorded; vertical interpalpebral fissure height, margin-reflex distance, lower eyelid margin-reflex distance, levator function, upper eyelid crease and depression amount of eyelid in downgaze. We defined postoperive ptosis as a decrease of 1 mm or more in vertical interpalpebral fissure height or margin-reflex distance. The effect of possible etiological factors (age, type of anesthesia, duration of operation, superior rectus bridle suture, amount of anesthetic material and incision type) on postoperative ptosis were evaluated. Results: Parameters used for evaluating the postoperative ptosis are vertical interpalpebral fissure height margin-reflex distance, lower eyelid margin-reflex distance, levator function, upper eyelid crease and depression amount of eyelid in downgaze. Results of this measurements were given as mean+standart error. The results of vertical fissure height, margin-reflex distance and levator function were statistically significiant. But the results of upper eyelid crease, depression amount of eyelid in downgaze and lower eyelid magrin-reflex distance were not statistically significiant. There was statistically sinificanctly higher incidence of ptosis in the eyes having massage after local anesthesia among possible etiological factors. There was statistically no significiant relationship between 47ptosis and the other etiologic factors (age, type of anesthesia, duration of operation, superior rectus bridle suture, amount of anesthetic material and incision type). Conclusion: Multiple factors have been implicated in the development of postoperative ptosis. There was confounding results about this factors. In this study, there was statistically significantly higher incidence of ptosis only in the eyes having massage after local anesthesia among possible etiological factors.

Benzer Tezler

  1. Katarakt cerrahisi öncesi verilen eğitimin hastaların perioperatif anksiyete düzeylerine etkisi: Bir metaanaliz çalışması

    The effect of education given before cataract surgery on the perioperative anxiety levels of patients: A metaanalysis study

    BUKET TÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HemşirelikBahçeşehir Üniversitesi

    Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TÜLİN YILDIZ

  2. Supratentoryal intrakranial kitlelerde lokal anesteziyle tam uyanık kraniotomi

    Başlık çevirisi yok

    EYÜP BAYKARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    NöroşirürjiPamukkale Üniversitesi

    Nöroşirürji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEVCİ ÖZDEMİR

  3. Transrektal prostat iğne biyopsisi sonuçlarımız

    The results of our transrectal prostate needle biopsies

    YAKUP BOSTANCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    PatolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ FAİK YILMAZ

  4. Transrektal ultrasonografi ile prostat ince iğne biyopsi işlemi sırasında yapılan infiltrasyon anestezisinde miktar ve anatomik lokalizasyon çalışması

    Infiltration anesthesis amount and anatomic localization study for fine needle prostatic biopsy by using transrectal ultrasonography

    HAKAN AKDERE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    ÜrolojiTrakya Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. SERDAR GÖZEN

  5. Benign tiroid nodüllerinde radyofrekans ablasyon tedavisinin etkinliğinin ve işlemle ilgili parametrelerin birbiriyle ilişkisinin radyolojik açıdan retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of the effectiveness of radiofrequency ablationtherapy in benign thyroid nodules and radiological of the relationshipbetween the procedure - related parameters

    SERHAT GÖKÇE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Radyoloji ve Nükleer TıpBursa Uludağ Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET FATİH İNECİKLİ