Cilt kanserlerinde lenfosintigrafi ve cerrahi gama prob ile intraoperatif sentinel lenf nodu biyopsisinin minimal invaziv cerrahi yaklaşımdaki rolü
The role of lymphoscintigraphy and gamma probe guided intraoperative sentinel lymph node biopsy on minimally invasive surgical procedure in skin cancers
- Tez No: 164495
- Danışmanlar: PROF.DR. MUSTAFA KİBAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Gama prob, lenfosintigrafi, sentinel lenf nodu, Gamma probe, lymphoscintigraphy, sentinel lymph node VI
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çukurova Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 67
Özet
ÖZET Cilt Kanserlerinde Lenfosintigrafi ve Cerrahi Gama Prob ileİntraoperatif Sentinel Lenf Nodu Biyopsisinin Minimal İnvaziv Cerrahi Yaklaşımdaki Rolü Sentinel lenf nodu biyopsisi prosedürü tümörün lenfatik sistem boyunca bir sıra içerisinde ilerlediği görüşünden gelişmiştir. Tümörün drenajı sırasında ilk karşılaşacağı lenf nodu (SLN) metastazdan ilk etkilenecek nod olacaktır ve bu nedenle eğer SLN'nda metastaz yok ise aynı yataktaki diğer nodlarda metastaz olması muhtemel olmayacaktır. SLN biyopsisinin uzun dönem terapötik kazancı henüz tam olarak aydınlanmamış olsa da bu prosedür lenfatik disseksiyon ve onun lenfödem gibi kompikasyonlarından korunulması gereken lenfatik metastazı olmayan hastalan, komple lenfadenektomi ve adjuvan kemoterapi gibi ek tedavilerden fayda görecek lenfatik metastazı olan hastalardan ayırmamızı sağlar. Breslow kalınlıkları 1.5-4 mm arasındaki melanom hastalarının sadece %20'sinin sentinel nodlarına metastaz yaptığı ve bu nedenle elektif lenf nodu disseksiyonuna aday olduğu göz önüne alınırsa minimal invaziv bir yöntem olan sentinel lenf nodu biyopsisinin yaran ortaya çıkmaktadır. Bunlara ek olarak, rutin konvansiyonel yöntemlerde lenf nodlarının ortalama %12'sinde yapılan histolojik örnekleme hatası, hasta basma çok sayıda lenf nodlarından birkaç histolojik kesit almaktansa, bir noddan (SLN) çok sayıda kesit alınarak yapılacak kapsamlı inceleme ile en aza indirgenmiş olunur. Lenfosintigrafi radyoaktif madde kılavuzluğunda yapılan SLN biyopsisinin en temel bölümüdür. Dinamik ve statik görüntüler sayesinde lenfatik drenajı, sentinel lenf nodlarının sayışım, beklenen lenfatik havuz dışındaki sentinel lenf nodlarını tespit edebilir, sentinel lenf nodlarını non-sentinel lenf nodlarından ayırtedebiliriz. Çalışmamıza 25 cilt kanserli hasta (16 malign melanom, 9 epidermoid karsinom) dahil edildi. Operasyon günü tüm hastalara Tc-99m Nanokolloid intradermal enjeksiyon ile uygulandı. Preoperatif lenfosintigrafi sırasında sentinel lenf nodlarının derideki izdüşümleri işaretlendi. İşaretleme sonrası hastalar operasyona alındı. Cilt üzerinde izdüşümleri işaretlenmiş lenf nodlan intraoperatif gama prob ile tespit edilip eksize edildi. Tüm sentinel nodlar histopatolojik inceleme için çıkartıldıktan sonra sentinel lenf nodlanının çıkartıldığı yataktaki rezidüel radyoaktivite sayımının rezeke edilen en yüksek aktiviteli nodun aktivitesinin %10'unun altına düşmesine dikkat edildi. Sonuç olarak lenfosintigrafi ve intraoperatif gamma prob ile lenfatik haritalama yöntemi yüksek bir spesifısite ve sensitivite oranına sahip olup morbiditeyi minimalize etmektedir. Bu yöntemin, mikrometastazları saptaması, olası metastaz yollarını ortadan kaldırması, evreleme ve adjuvan tedaviye yol göstermesi nedeniyle malign deri tümörlerinde rutin olarak uygulanması gereken bir yöntem olduğu düşünüldü.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT The Role of Lymphoscintigraphy and Gamma Probe Guided Intraoperative Sentinel Lymph Node Biopsy on Minimally Invasive Surgical Procedure in Skin Cancers The procedure of sentinel lymph node biopsy has evolved from the notion that the tumor penetrates through the lymphatic system in a systematic way, from the first to subsequent levels. The first encountered lymph node (SLN) will most likely be the first affected by metastasis; therefore, a negative sentinel node makes it highly impossible for other nodes in the same lymphatic basin to be affected. Although the long term therapeutic benefit of the sentinel lymph node biopsy has not yet been ascertained, this procedure distinguishes patients without nodal metastases, who can avoid nodal basin dissection with its associated complications like lymphedema, from those with metastatic involvement, who may benefit from additional therapy, like lymphadenectomy and adjuvant chemotherapy. Sentinel lymph node biopsy would represent a significant advantage as a minimally invasive procedure, considering that an average of only %20 of melanoma patients with Breslow thickness between 1.5 and 4 mm harbor metastasis in their sentinel node and are therefore candidates for elective lymph node dissection. Furthermore, histologic sampling errors, which are amounting to approximately %12 of lymph nodes in the conventional routine, can be reduced if one assesses a single node extensively rather than assessing the standart few histologic sections in a higher number of lymph nodes per patient. Lymphoscintigraphy is the most basic part of radioguided sentinel lymph node biopsy. By the use of dynamic and static images lymphatic drainage can be indicated, number of sentinel lymph nodes can be determined, the sentinel nodes outside the usual basins can be located and sentinel and non-sentinel lymph nodes can be differentiated. There were 25 skin cancer patients (16 malign melanoma, 9 epidermoid carsinoma) included in our study. Tc 99m nanocolloid was intradermally injected to all the patients on the operation day. During the preoperatif lymphoscintigraphy cutanous projections of the sentinel nodes are marked. After that the patients were taken to the operation. The nodes whose cutaneus projection were marked on the overlying skin were detected by intraoperative gamma probe and extracted. After all sentinel nodes were extracted for histopathological examination, the residual radioactivity on the nodal basin were paid attention to go under 10 percent of the highest radioactive node extracted. As a result, having high specificity and sensitivity ratios, lymphoscintigraphy and intraoperative gamma probe with the lymphatic mapping method minimize the morbidity. And because of the fact that they recognize the micrometastasis, remove the possible metastasis pathways and guide adjuvant treatment, it has been concluded to be used as a method to treat malign cutaneous tumors.
Benzer Tezler
- Cilt kanserlerinde sentinel nod diseksiyonunun tedavideki rolü
The role of sentinel lymph node dissection in the treatment of the skin cancers
GÖKHAN ÖZERDEM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiÇukurova ÜniversitesiPlastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ÖNDER KIVANÇ
- Baş boyun bölgesinin melanom dışı cilt kanserlerinde cerrahi tedavi yöntemleri
Başlık çevirisi yok
UYGAR LEVENT DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Kulak Burun ve BoğazEge ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ATİLLA YAVUZER
- Kaliks[4]aren aminomorfolin türevinin sentezlenmesi veinsan melanom sk-mel-30 hücre hattı üzerinde sitotoksiketkisinin değerlendirilmesi
Synthesis of calyx[4]aren aminomorpholine derivative andevaluation of its cytoxic effect on human melanoma skmel-30 cell line
SEMA NUR KOYUNCU
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
BiyoteknolojiSelçuk ÜniversitesiBiyoteknoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ PEMBEGÜL UYAR ARPACI
- Sıçanlarda radyoterapi sonrası random paternli deri fleplerinin yaşayabilirliği üzerine botulinum toksin a'nın etkisi
Effect of botulinum toxin a on the viability of randompatterned skin flaps after radiotherapy in rats:experimental study
MAHMUT KILIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahiİstanbul Medeniyet ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MERDAN SERİN