Geri Dön

Türkiye illeri için ekonomik yakınsama sınaması ve imalat sanayi yatırımları ile eğitimin büyümeye etkisi

Testing of economic convergence for Turkish provinces and the effects on growth of investment in manufacturing industry and education

  1. Tez No: 172743
  2. Yazar: FERİDE ALTAN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. ÇELİK ARUOBA
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 164

Özet

ÖZET Neoklasik Solow-Swan modeli, fiziki sermayenin azalan getirişini varsayarak ekonomik yakınsamayı öngörmektedir. Bu kuvvetli öngörüsüne karşın Solow-Swan modeli, yüksek tasarruf oram ve düşük doğurganlık hızının durgun durum gelir düzeyine olumlu katkılarına işaret ederek ülkelerin büyüme sürecini incelemede temel bir çerçeve sağlamaktadır. İçsel büyüme modellerinin en önemli özelliği ise sermayeyi, insani sermayeyi de içine alarak geniş bir biçimde tanımlaması ve böylece verimlilik artışlarını açıklamasıdır. Ekonomilerde geçiş dönemi kuşaklar boyu sürebilmekte, ayrıca içsel büyüme modelleri yakınsamayı öngörerek yeniden biçimlendirilebilmektedir. Bu çalışma, birbirinden kesin çizgilerle ayrılmadığı savlanan neoklasik ve içsel büyüme modelleri çerçevesinde ve Barro ve arkadaşlarının konuyla ilgili uygulamalı çalışmaları temel alınarak gerçekleştirilmiştir. İrdelemelerde kullanılan Türkiye illerinin kesit verileri DİE' nün veri tabanından elektronik ortamda sağlanmıştır. 1975-2001 dönemi için yapılan tahminde iller arasında kişi başına gelir dağılımındaki eşitsizliğin arttığı ve ekonomik büyümede fakir illerin zenginleri yakalayamadığı bir başka deyişle ne sigma (a) ne de mutlak bir beta (fi) yakınsamanın olmadığı saptanmıştır. Ayrıca bölge-gölge değişkenli tahminlerden de koşullu yakınsamaya güçlü bir kanıt bulunamamıştır. İnsani sermaye yatırımının, fiziki sermaye yatırımına kıyasla tamamlayıcılık, geri besleme ve rekabetçi olmama gibi özellikleri nedeniyle ekonomik büyümeye uzun dönemde beklenen olumlu etkilerini sınamak için yapılan üniversite gölge değişkenli tahminler, bu etkinin anlamlı düzeyde olmadığını göstermektedir. Çalışmada, 1980-2000 dönemi için yeni bir irdeleme çerçevesi oluşturulmuş, başlangıç yılı lise ve yüksek öğretimdeki eğitimsel erişimlerin ve yatırım/gayri safi yurt içi hasılanın uzun dönemli bir büyümeye katkısı sınanmıştır. Tahmin sonuçlarından imalat sanayi yatırımlarının büyümeye 142anlamlı düzeyde olumlu etkisi saptanmıştır. Eğitimle ilgili değişkenlerin katsayıları“25+ kadın nüfus içinde lise ve dengi okul mezun oram”katsayısı dışında anlamsız düzeyde ve beklenenin tersi işarettedir. İleri teknolojileri uygulaması beklenen imalat sanayi yatırımlarının gereği kadar gerçekleştirilememesinin eğitimle ilgili bu şaşırtıcı sonuçlara neden olduğu söylenebilir. Bu çalışmada Türkiye'de gözlemlenen bölgesel eşitsizliğin kaynaklarına inmek amacıyla Türkiye geneline ve coğrafi boyutta il gruplarına göre ekonomik büyüme ve sektörel yapı irdelenmiştir. Bu irdelemede kişi basma gelirde Türkiye'nin büyüme başarısının gelişmiş ülkelere kıyasla sınırlı kaldığı ve tarım sektörünün genel dünya eğilimine uygun olarak GSYİH içindeki payının azaldığı, buna karşılık istihdamdan hala yüksek düzeyde pay aldığı saptanmıştır. Sektörel işgücü verimliliği ile ilgili olarak yapılan irdelemelerde, diğer sektörlere kıyasla tarım sektöründe işgücü verimliliğinin düşük olduğu gözlenmiştir. Türkiye toplamında ve il gruplarında incelenen dönemde ölçeğe göre artan getiriler geçerli olmaktadır. Bu bulguların ışığında tarım ağırlıklı bir sektörel bileşime sahip illerin kişi başına gelirde ve büyümede göreli başarısızlıklarına, tarım sektöründeki düşük verimliliğin ve coğrafi boyutta imalat sanayinde işyeri büyüklük ölçeklerindeki farklılıkların neden olduğu söylenebilmektedir. Bölgesel eşitsizlikleri giderme hedefi, beş yıllık kalkınma planlarının tümünde yer almış fakat sektörel gelişmeye öncelik verildiği için uygulamada, bu çalışmanın bulgularıyla bir kez daha kanıtlandığı gibi beklenen sonuçlar alınamamıştır. Bu çalışmadan çıkan sonuçların, bölgesel düzeyde dengeli ve hızlı bir büyümeyi, bir başka deyişle coğrafi ekonomik yakınsamayı gerçekleştirecek ekonomi politikalarına bazı ipuçları verebileceği düşünülmektedir. 143

Özet (Çeviri)

ABSTRACT The neoclassical model of Solow-Swan predicts economic convergence based on the assumption of diminishing returns to physical capital. This model also points to the positive effects of high savings and low fertility rates to the steady-state level of per capita income. On the other hand, endogenous growth models define capital in a broader sense, including human capital as well and thus explains the long term productivity increases. This study has been conducted within the frames of the neoclassical and the endogenous growth models which are claimed not to be deliniated with clear cut lines and on the basis of the empirical studies of Barro and his colleagues. The cross section datas of Turkish provinces used in the analysis are compiled from the database of SSI. The estimations for the period 1975-2001 showed that the disparity in the distribution of per capita income between the provinces increased and that the poor provinces did not catch up the rich ones. In other words, it was ascertained that there was neither a sigma (a) nor an absolute beta (p) convergence. Furthermore, no strong evidence of conditional convergence emerged from the estimations of regional- dummy variables. The university - dummy variable estimations made to test the expected positive impact on economic growth in the long run of human capital investment,due to its characteristics as its complementarity, feed-back and non-rivalry compared to physical capital investment showed that it does not have a significant impact. The new regression estimations made for the period 1980-2000 to test the effects of manufacturing induslry investments and education on growth showed that mmufacturing industry investments had a positive impact on growth at a significant level. Estimated coefficients of variables related to education, on the other hand, indicated that, apart from the coefficient related to“educational attainment of women to high school and/or vocational school of same level”, they either did not have a meaningful effect or was in the opposite direction. This study finally anafizes economic growth and sectoral structure on the basis of three different groups of provinces with a view to reaching the root causes of the regional inequality observed in Turkey. The result of the analysis established that labour productivity in agricultural sector is lower compared to other sectors and each group of provinces has increasing returns according to scale in manufacturing industry. In the light of these findings, it could well be argued that the relative failure of the provinces, having an agriculture dominant sectoral composition, ingrowth and per capita income is the result of low labour productivity in agricultural sector and in a geographical sense, the differences in the scale sizes of firms in manufactarmg industry. Elimination of regional inequalities have always been a target in all of the Five Year Development Plans but the expected results were never achieved because of the priority given to sectoral development. It is hoped that the results of this study could provide some clues for economic policies to achieve balanced and rapid economic growth on regional level, that is geographical economic convergence. 144

Benzer Tezler

  1. Regional income convergence: An econometric analysis

    Bölgesel gelir yakınlaşması: Ekonometrik analiz

    ÇAĞRI LEVENT USLU

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2010

    EkonomiYeditepe Üniversitesi

    Ekonomi Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. AHMET ÖZÇAM

  2. Testing for unconditional convergence of Turkish regions and provinces using a time series approacch

    Türkiye illeri bölgelerinde koşullu olmayan yakınsmanın zaman serileri yöntemi ile test edilmesi

    PELİN ÖZKAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2005

    EkonomiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALUK ERLAT

  3. Convergence across provinces of Turkey: A spatial analysis

    Türkiye'nin illeri arasında yakınsama: Mekansal bir analiz

    ALTAN ALDAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2005

    EkonomiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Ekonomi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ESMA GAYGISIZ

  4. Türkiye'de iller ve bölgelerarası mali yakınsamanın mekansal analizi

    Spatial analysis of fiscal convergence between cities and regions in Turkey

    KEMAL BUĞRA YAMANOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    EkonometriHacettepe Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. İBRAHİM ÖZKAN

  5. Türkiye'de sektörel yığılmalar ve bölgeler arası yakınsamaya etkisi

    Sectoral agglomeration economies and their effects on regional convergence in Turkey

    HACER SİMAY KARAALP

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    EkonomiAdnan Menderes Üniversitesi

    İktisat Bölümü

    DOÇ. DR. FUAT ERDAL