Akut gonoreli erkek olgularda tek doz prokain penisilin G ile tedavi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 174578
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ADEM KÖŞLÜ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1983
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 55
Özet
- 46 - ÖZET Zamanımızda gonokoklar çok sayıda antibiyotiğe direnç kazanmıştır» 1937 sde Dees ve Bolston ilk olarak gonoreye kar şı sulf anıidleri kullandığı zamans 4-5 günde % 90 cevap alır ken, daha sonra gonokokiar sulfamidlere rezistans kazanmış lardır» Aynı şekilde 1944!de penisilinlere çok hassas olan gonokoklar.j, 1955 ?li yıllarda direnç kazanmışlardır. Son 15-20 yılda penisiline.kargı direncin artması ve özellikle beta - laktamaz yapan gonokoklarm görülmesine karşın, tek dozla APPG ted avisi. literatürde ilk tercih ilacı olarak değerini ha lâ korumaktadır. Biz de günümüzde bu durumun henüz geçerli olup olmadı ğını araştırmak için 54 olgumuza uyguladığımız 4,8 milyon ü. APPG ile % '94,4 olumlu netice elde ettik. APPG tedavisinin; ilacın tek dozda verilebilmesi, daha ucuz olması, iyi tolore edilebilmesi^, çabuk ve en yüksek etki sağlaması gibi avantaj ları bulunduğu kanısına vardık.
Özet (Çeviri)
- 47 S Uf! M A.R Y- 'in- o'ur time,, the gonokoks have gained resistance to a large number' of antibiotics. In 193' 7- 'when Dees and Bolston have primarily.used sulfamits against gonore while he was receiving a % 90 answer on 4-5 days, afterwords, the gonokoks have gained resistance against sulfamits. Like the same, in 1944, the gonokoks which are very sensitive to the. penicilins. they have gained resistance in the years of 1955, Although in the last 15-20 years, the resistance has been increased against penicilin and. although especially the gonokoks making beta-lakt amaz have been seen, the treatment with only one dosage of A P P G, still keeps it's value to become the preferred medicine in literature. Today, in our time, to investigate whether this situa** ties is still valid or not at fus, from the treatment applied to 54 events with 4,8 million Ü.APPG, we gained a % 94,4 posit iveresults. We understood that the ÂPPG treatment has same advantages such as: the medicine is given in one dosage, is more cheep, well tolerated, makes a quick and high effect.
Benzer Tezler
- Akut miyokard infarktüste steptokinaz ile uygulanan fibrinoliz tedavisinin önemi
Başlık çevirisi yok
MAHMUT SEDAT YILDIZ
- Akut myeloblastik lösemide CD87 (uPAR) ekspresyonu ve klinik önemi
Clinical significance of CD87 (uPAR) expression in acute myeloblastic leukemia
FUNDA CERAN
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2007
HematolojiSağlık Bakanlığıİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLSÜM ÖZET
- Akut lenfoblastik lösemili çocuklarda tedavi sonrası ortaya çıkan kardiyak ve endokrin geç komplikasyonların değerlendirilmesi
Evaluation of Cardiac and Endocrine Late Complications in Children with Acute Lymphoblastic Leukemia After Treatment
CENGİZ BAYRAM
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2014
HematolojiSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. H. NEŞE YARALI
- Akut miyokard infarktüsü geçiren kadınların eşlerinde koroner risk faktörleri
Coronary risk factors in husbands of women who suffered from acute myocardial infarction
KAYHAN ERTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
KardiyolojiSağlık BakanlığıAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YÜKSEL ALTUNTAŞ
- Ratlarda akut pankreatit ile oluşan intestinal motilite bozukluğunda l-name nin etkisi
Effect of L-NAME on i̇ntestinal dysmotility i̇nduced by acute pancreatitis in rats
FATMA EBRU AKIN
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2006
GastroenterolojiBaşkent Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UĞUR YILMAZ