Akut lenfoblastik lösemili çocuklarda tedavi sonrası ortaya çıkan kardiyak ve endokrin geç komplikasyonların değerlendirilmesi
Evaluation of Cardiac and Endocrine Late Complications in Children with Acute Lymphoblastic Leukemia After Treatment
- Tez No: 411955
- Danışmanlar: DOÇ. DR. H. NEŞE YARALI
- Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
- Konular: Hematoloji, Onkoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Hematology, Oncology, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Çocuk Sağlığı ve Has. Hematoloji Onkoloji Eğt. Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 111
Özet
Akut lenfoblastik lösemi tedavisi alanlarda beş yıllık sağ kalım oranları 14 yaş ve altındaki çocuklarda %90'lara yaklaşmıştır. Akut lenfoblastik lösemili hastalardaki sağ kalım oranlarının artışı tedavi ilişkili morbidite ve mortalite problemlerini de beraberinde getirmiştir. Çalışmamızda; lösemi tedavisini tamamlanmış hastalarda, tedavi sonrası ortaya çıkabilecek kardiyak ve endokrin geç yan etkilere ait bulguları saptamak ve oluşabilecek muhtemel komplikasyonları önlemek amaçlanmıştır. Aralık 2003 ve Mayıs 2009 tarihleri arasında Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji Kliniğinde akut lenfoblastik lösemi tanısı ile tedavi almış ve tedavisi üzerinden en az iki yıl geçmiş ve remisyonda olan 60 hastada, lösemi tedavisiyle ilişkili geliştiği düşünülen kardiyak ve endokrin geç yan etkiler retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalara ait kardiyak bulgular daha önce masum üfürüm nedeniyle kardiyoloji bölümünde görülmüş olan yaş ve cinsiyet olarak benzer 30 sağlıklı kişiden oluşan kontrol grubu ile karşılaştırıldı. Hastaların 31'i (%51,7) erkek, 29'u (%48,3) kız olup, 55'i (%91,7) pre B hücreli ALL, 5'i (%8,3) T hücreli ALL idi. Hastaların tanı aldıkları andaki yaşları 21 ay-13 yıl arasında değişmekte olup, kemoterapiyi bitirdikleri andaki yaş ortalaması 8,7±3,1 yıl, inceleme anındaki yaş ortalaması 12,9 ± 3,6 yıl olarak tespit edildi. Hastaların tedavi sonrası takip sürelerinin ortalaması ise 4,2 ± 1,9 yıl idi. Hastalarda gelişen endokrin komplikasyonlar incelendiğinde; hastaların %81,6'sında en az bir endokrin komplikasyon geliştiği, %41,7'sinde 1 endokrin komplikasyon, %28,3'ünde 2 endokrin komplikasyon, %8,3'de 3 endokrin komplikasyon, %3,3'ünde 4 endokrin komplikasyon geliştiği görüldü. Endokrin komplikasyon gelişim sıklığına bakıldığında; D vitamini eksikliği / yetersizliği (%46,6), obezite / fazla kiloluluk (%33,3), dislipidemi (%23,3) en sık gelişen üç komplikasyon olarak tespit edildi. D vitamini eksikliğine sekonder gelişen hiperparatiroidi (%15), insülin direnci (%11,7), hipertansiyon (%8,3), gelişme geriliği (%6,7), tiroid fonksiyon bozukluğu (%5), puberte prekoks (%3,3) ve azalmış kemik mineral yoğunluğu v (%1,7) gelişen diğer endokrin komplikasyonlardı. Hastalarda gelişen endokrin komplikasyonlar arasında cinsiyet, yaş, radyoterapi bakımından farklılık saptanmadı. İnceleme anındaki pubertal duruma göre endokrin komplikasyonlar değerlendirildiğinde; D vitamini yetersizliği / eksikliği saptanan hasta sayısı pubertal grupta (%62,2), prepubertal gruba göre (%26,3) belirgin olarak fazlaydı ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı. Hastaların konvansiyonel EKO bulguları normal saptanmakla birlikte, kontrol grubu ile kıyaslandığında EF ortalamaları daha düşük, mitral E/A oranı ortalamaları ise daha yüksek saptandı. Doku doppler görüntüle ile yapılan değerlendirmede, sol ventrikül, interventriküler septum ve sağ ventrikül miyokardiyal Sm, Em, Am hızlarında kontrol grubu ile kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı belirgin azalma saptandı. Hastalarımızda yüksek oranda endokrin komplikasyon saptanmıştır. Konvansiyonel EKO'da saptanamayan ancak doku doppler EKO'da kontrol grubuna kıyasla miyokard kontraksiyonunda ve relaksasyon zamanında azalma ve miyokardiyal restriktif bulguların geliştiğini düşündüren subklinik kardiyak bozukluklar tespit edilmiştir. Çalışmamızın sonuçları ilerleyen dönemlerde bu hastaların ciddi endokrin ve kardiyovasküler komplikasyon gelişimi açısından periyodik takip edilmeleri gerekliliğini ortaya koymuştur.
Özet (Çeviri)
Despite the increase in the prevalence of childhood malignancies, the fiveyear survival rate for ALL diagnosed at 14 years of age and younger has approached 90% due to advances in chemotherapy and supportive care. Increase in survival rate has resulted in an increasing focus on long-term treatment-related morbidity and mortality. In the current study, we aimed to evaluate endocrine and cardiac side effects of chemotherapy in acute leukemia survivors in remission for at least two years after completion of treatment. Sixty patients diagnosed with acute leukemia between December 2003 and May 2009 at Pediatric Hematology Clinic, Ankara Children's Hematology and Oncology Education and Research Hospital, who were in remission for at least two years, were retrospectively evaluated for endocrine and cardiac complications. Cardiac findings were compared with the results of 30 age and sex-matched healthy children who were admitted to the Pediatric Cardiology Clinic because of innocent murmur and without history or clinical signs of cardiac disease. Out of 60 patients, 31 (51,7) were boys and 29 were girls (48,3%), while 55 (%91,7) was diagnosed with pre-B cell ALL and 5 (8,3%) were diagnosed with T cell ALL. The mean age of patients at diagnosis and at the time of study was 5,6±3,1 and 8,7±3,1 years, respectively. The mean age at treatment completion was 8,7±3,1 years and mean follow up time after treatment was 4,2 ± 1,9 years. At least one complication was observed in 49 patients (81,6%), while one complication in 25 (41,7%), two complications in 17 (28,3%), three complications in 5 (8,3%) and four complications in 2 (3,3%) patients, respectively. Vitamin D insufficiency / deficiency (46,6%), overweight / obesity (33,3%), dyslipidemia (23,3%) were the most three frequent endocrine complications. The other complications seen in our patients were hyperparathyroidism secondary to vitamin D deficiency (15%), insulin resistance vii (11,7%), hypertension (8,3%), failure to thrive (6,7%), thyroid function abnormality (5%), precocious puberty (3,3%) and decreased bone mineral density (1,7%), respectively. There were no statistically significant correlation between endocrine complications and age, sex and radiotherapy. Pubertal status was only found to be correlated with frequency of vitamin D insufficiency or deficiency, which was significantly higher in pubertal patients. Conventional echocardiographic values were in normal range for both patients and control group. Although median EF was significantly lower in patients than compared to control group and median E/A ratio was significantly lower in control group than in patients. Evaluation by TDI revealed a significant decrease in myocardial Sm, Em, Am velocities at left ventricle, right ventricle and interventricular septum in patients compared to control group. A high frequency of endocrine complications were seen in the current study. The significant decreases in myocardial velocities Sm, Em and Am at all segments were meaningfull for decreased systolic contraction, delayed relaxation and restriction of the myocardium suggesting subclinical myocardial dysfunction. Our study results warrant periodic long-term follow-up of ALL survivors regarding development of cardiovascular and endocrine late complications.
Benzer Tezler
- 2000-2012 yılları arasında Ankara Üniversitesi Pediatrik Hematoloji/Onkoloji Bilim Dalı'nda çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemisi nedeniyle tedavi edilmiş olan olguların tedavi sonrası dönemde yaşam kalitelerinin değerlendirilmesi
The evaluation of health quality of life of children with all who had been treated for all during 2000-2012 in Ankara University, Medical School, Pediatric Hematology/Oncology Unit
MUSA GÖKALP BOLKENT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
HematolojiAnkara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ERTEM
PROF. DR. LEYLA ZÜMRÜT UYSAL
PROF. DR. SEMRA ATALAY
- Akut lösemi tedavisi gören port kateterli çocuklarda bakım verici annelerin deneyimleri
Experiences of caregiving mothers in port catheterized children treated with acute leukemia
HAZAL ATALAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
HemşirelikEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SELMİN ŞENOL
- Akut lenfoblastik lösemili çocuklarda tedavi sonrası süreçte beslenme durumlarının ve antropometrik ölçümlerinin değerlendirilmesi
Evaluation of nutritional status and antropometric measurements in children with acute lymphoblastic leukemia after treatment
TESLİME AKTOLAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Beslenme ve DiyetetikGazi ÜniversitesiBeslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NİLÜFER TEK
- Modifiye ST. jude total XIII ve total XV protokolü ile tedavi edilen akut lenfoblastik lösemili çocuklarda tedavi sonrası sekonder kanserler ve infertilite durumunun değerlendirilmesi
Evaluation of post-treatment secondary cancers and infertility status in children with acute lymphoblastic leukemia treated with the modified ST.jude total XIII and total XV protocol
HİLAL EDA KORKMAZ ÜNLÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEVKİYE SELİN AYTAÇ EYÜPOĞLU
- Lösemi tedavisi tamamlanmış hastalarda vücut kitle indeksi, adipositokinler ve insülin rezistansı
Body mass index, adipocytokines and insulin resistance in the survivors of acute leukemia
DİLEK İNCE CEBECİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜRKİZ GÜRSEL