Geri Dön

Samsun ili merkezinde evli kadına yönelik eş şiddeti sıklığı ve etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 175123
  2. Yazar: EBRU KAYNAR TUNÇEL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CİHAD DÜNDAR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Halk Sağlığı, Public Health
  6. Anahtar Kelimeler: Kadına yönelik şiddet, eş şiddeti, fiziksel şiddet, duygusal şiddet, cinsel şiddet, Violence towards women, domestic violence, physical violence, emotional violence, sexual violence
  7. Yıl: 2007
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 114

Özet

Şiddet bir halk sağlığı sorunu olup, kadına yönelik şiddetin en yaygın formlarından biri eş tarafından gerçekleştirilendir. Bu araştırma ile Samsun il merkezinde evli kadına yönelik eş şiddetinin sıklığı, türü ve sonuçlan ile bu durumu etkileyen faktörler ve kadınların şiddete karşı tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Kesitsel tipteki çalışmada, küme örnekleme yöntemi ile 510 kadına yüz yüze görüşme tekniği ile 24 Ekim 2005 ve 3 Mart 2006 tarihleri arasında anket uygulanmıştır. Anket formu ile kadının ve eşinin sosyodemografik özellikleri; evliliğe ait özellikler; kadının ve eşinin sigara ve alkol kullanımı; kadının şiddeti onayladığı durumlar; kadının ve erkeğin çocukluğunda anne ve babası arasındaki fiziksel şiddete tanık olma ve anne babası tarafından fiziksel şiddete uğrama öyküsü; son bir yılda (görüşmeden önce geçen 12 ay içinde) ve evlilik süresince kadına eşi tarafından şiddet uygulanma durumu, sıklığı, tipi ve fiziksel şiddete uğrayanlara, şiddetin sonuçlan soruldu. Evlilikleri süresince, eş şiddetine uğrama durumuna etki eden faktörlerin saptanmasında lojistik regresyon analizi (forward stepwise conditional method) kullanılmıştır. Çalışma grubundaki kadınların evlilikleri süresince, duygusal eş şiddetine %57.1, sözel şiddete %43.3, ekonomik şiddete %22.5, kontrol edici davranışa %16.9, fiziksel şiddete %33.1, cinsel şiddete %5.5 ve fiziksel ya da cinsel şiddete %34.3; son bir yılda, duygusal eş şiddetine %49.0, sözel şiddete %42.4, ekonomik şiddete %10.6, kontrol edici davranışa %11.4, fiziksel şiddete %5.5, cinsel şiddete %2.5 ve fiziksel ya da cinsel şiddete %6.7 oranlarında uğradıkları bulunmuştur. Lojistik regresyon modeline göre evlilikleri süresince, fiziksel ya da cinsel eş şiddetine uğrama durumunun risk faktörleri; kadının okuma yazma bilmemesi/ sadece okur-yazar olması, evlilik kararını ailelerin vermesi, kaçarak ya da kaçırılarak evlenme, kadının sosyal güvencesi olmayan işlerde çalışması, kadının sigara alışkanlığının olması, erkeğin alkole bağlı problem yaşaması, erkeğin evlilik dışı ilişki yaşamış olması, kadının ve erkeğin çocukluğunda anne babası arasında fiziksel şiddete tanık olması ve erkeğin duygusal şiddet uygulaması olarak saptanmıştır. Araştırma grubunda kadına yönelik eş şiddeti yaygın bir sorun olarak görünmektedir. Bu sorunla mücadelede en önemli yol kadının eğitimidir. Kadınların VIIIsosyal güvencesi olmayan işlerde çalışmalarını, zorla evlendirilmelerini ya da şiddete uğradıklarında kabullenmeleri ancak, genç kızlarımızın ve kadınlarımızın eğitimi ile önlenebilir. Önceki kuşakta şiddet olmasının, ikinci kuşakta şiddet olmasının kuvvetli bir belirteci olması da dikkat çekicidir. Böylece şiddet olmayan bir evde büyüme gelecekteki şiddete karşı koruyucu olabilir.

Özet (Çeviri)

Violence is a public health issue, and one of the commonest forms of violence towards women is that inflicted by the spouse. The aim of this study was to determine the incidence, nature and consequences of and contributory factors in violence towards married women in the provincial centre of Samsun, and women's attitude towards violence. This cross-sectional study was performed using the cluster sampling method with face to face interviews with 510 women and using a questionnaire between 24 October, 2005, and 3 March, 2006. The questionnaire enquired into the woman and her husband's sociodemographic characteristics; characteristics of the marriage; couples' use of alcohol and cigarettes; situations in which women accept the use of violence; men and women having witnessed physical violence between their parents during childhood and a history of exposure to violence from the father; the condition, incidence and incidence of violence from the husband in the previous year (in the 12 months prior to the interview) and during the marriage, and the consequences of such violence. Logistical regression analysis (the forward stepwise conditional method) was employed in determining the factors influencing intimate partner violence during marriage. Of the women enrolled in the study, 57.1% had been exposed to emotional domestic violence, 43.3% to verbal violence, 22.5% to economic violence, 16.9% to controlling behaviour, 33.1% to physical violence, 5.5% to sexual violence and 34.3% to physical or sexual violence during the course of marriage. In the previous year, 49.0% had suffered emotional domestic violence, 42.4% verbal violence, 10.6% economic violence, 11.4% controlling behaviour, 5.5% physical violence, 2.5% sexual violence and 6.7% to physical or sexual violence. According to the logistic regression model, the woman's illiteracy or her only being able to read and write, families deciding on the marriage, marriage following elopement, the woman working in places with no social guarantees, the woman's smoking, the man having alcohol problems, the man and woman witnessing physical violence between their parents during childhood and the man inflicting emotional violence were determined as risk factors for physical or sexual domestic violence during marriage. XDomestic violence towards women appears to be a widespread problem in the study group. The most effective method of combating this problem is female education. We can only prevent women working in places with no social guarantees, forced marriages or women putting up with violence by educating girls and women. It is noteworthy that violence in the first generation is a powerful determinant of violence in the second. Growing up in a home without violence may therefore have a protective effect against violence.

Benzer Tezler

  1. Yetişkinlerin bilinçli farkındalık düzeylerinin iyimserlik ve yaşam doyumlarına etkisi

    The effects of mindfulness levels of adults on optimism and life satisfaction

    HANDE ÖZDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    PsikolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEHER BALCI ÇELİK

  2. Samsun ili merkezinde yaşayan yaşlılarda sürekli kaygı düzeyleri ve bazı sosyoekonomik etmenleri

    Başlık çevirisi yok

    MELEK COŞKUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Halk SağlığıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ŞENNUR DABAK

  3. Samsun ili merkezinde yaşayan kadınların beslenme alışkanlıkları ve beslenme durumlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of nutritional habits and nutritional status of women in Samsun province

    HANDE DEDE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Beslenme ve DiyetetikAnkara Üniversitesi

    Ev Ekonomisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FUNDA PINAR ÇAKIROĞLU

  4. Otel işletmelerindeki örgüt tipleri ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkinin belirlenmesi: Samsun ili örneği

    Determination of the relationship between organization types and organizational commitment in hotel businesses: The case of Samsun

    ALIKHAN SULEYMANOV

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    TurizmKarabük Üniversitesi

    Turizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH TÜRKMEN

  5. 7-13 yaş çocuklarının duygusal zeka düzeyleri

    Emotional intelligence level of 7-13 years old children

    NURAY KÖSE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Eğitim ve ÖğretimOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. MÜGE YILMAZ