Bulgarların Menşei tartışmalarında Orta Asya ihtimali
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 190998
- Danışmanlar: PROF.DR. KAZIM YAŞAR KOPRAMAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2006
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Ortaçağ Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 148
Özet
ÖZETBulgarların kökeni Avrasya tarihinin en çok tartışılan konularından biri-ni teşkil etmektedir ve henüz kısmû de olsa üzerinde mutabakata varılan birtez bulunmamaktadır. Mutabık olunan husus bu kavmin Türk toplulukları için-de sayılmasıdır. Ancak bu topluluğun Türklük içindeki etnik aidiyet veya ak-rabalıkları konusunda yanlış yapılandırılmış bazı telakkilerin temel taşı kabuledilmesi sebebiyle, bu alanda yeni açılım ve seçeneklerin önü tıkanmaktadır.Buradaki yaygın telakki, Bulgarların MS 463 yılında Asya'dan Avrupa'ya geç-tikleri bilinen Oğurlar ile özdeşleştirilmesidir. Hâlbuki Priskos'da geçen buhaberde Bulgarlarla ilgili bir bilgi yoktur, erken Ortaçağ kaynakları da Bulgarve Oğurları aynı kavim olarak zikretmezler. Ortak bir siyasi tecrübe ve mirasabinaen ve kuşkusuz bu esnadaki etnik oluşumların sonucu olarak, daha son-ra Bulgar ve (On)Oğurlar birlikte anılmışlardır, ancak burada da onların aynıtopluluk olduğunu gösteren bir ibare bulunmaz.Bu yüzden Bulgarlar ile Oğurları ayırmak gerekmektedir. Bu olduğun-da ise, yukarıdaki tarihten önce dil'in batısındaki Bulgarlarla ilgili geçen ha-berleri daha ciddi değerlendirmek gerekmektedir. Böylece, Ermeni yazarHorenli Musa'nın MÖ 2. yy'da Kafkasların kuzeyinde Bulgarların varlığıylailgili verdiği haberden kuşku duymak için bir sebep kalmamaktadır.Öte yandan, bazı slam kaynaklarında açık şekilde Maveraünnehr böl-gesinde Bulgar varlığından bahsedilmekte, bazı kaynaklardaki çeşitli bilgileride bu yönde yorumlamak mümkün olmaktadır. Zira slam coğrafyacıları, faa-liyetlerini bazen birbirine karıştırsalar da, dil ve Tuna Bulgarlardan gayet de-rece haberdar idiler ve onları Orta Asya'ya koymak için bilgisizlik, dikkatsizlik124veya karıştırma şeklinde bir sebebi düşünmek zordur. Maveraünnehr bölge-sindeki çeşitli yer isimleri de Bulgar Türkçesi özellikleri göstermektedir. Bun-ları Ortaçağ kaynaklarında çok defa geçen ve günümüzde hâlâ yaşayan, birkasabayı, .bir nehri ve etrafındaki bölgeyi anlatan Bulgar > Burgar > Pargar >Fargar yer ismiyle birleştirince Ortaçağ'ın belli bir dönemine kadar bölgedeBulgar Türklerinin bulunduğunu düşünmek mümkün olmaktadır. Yazılı kay-naklardan bu Bulgar varlığının Moğol istilası ile büyük bir darbe aldığını tespitetmek de mümkündür.Orta Asya ile ilgili Eskiçağ verilerinin kıtlığı, bu Bulgarların evveliyatınıtespitte büyük zorluk çıkarmaktadır. Kafkasların kuzeyinde MÖ 2. yy'da Bul-garlara rastlarken, Orta Asya'da ancak slam döneminde onları görmemiz,anayurtlarının belirlenmesinde kronolojik bir zorluk arz etmektedir. Başka ör-neklere dayanarak batıdan doğuya bir Bulgar göçünü kurgulamak olabilir,ancak bu göçü doğudan batıya alıp, MÖ 2. yy'a, Sarmat çağına tarihlemekdaha isabetli olacaktır. Zira aynı şekilde Eskiçağ'da Orta Asya'da, Ceyhunboylarında oldukları bilinen Alan, As, Aors, Massaget gibi kavimler, Sarmatgöçü ile eşzamanlı veya ona dâhil olarak Kafkasların kuzeyine göç etmişler-dir. Özellikle Alan ve Asların kaynaklarda sıklıkla Bulgarları çağrıştırması, birdönem Orta Asya'da da kader birliği ettikleri fikrine ilham verebilir.Bu kavimler göçü için iki sebep gösterilebilir: Birincisi, MÖ 2. yy'da BatıTürkistan'da yaşanan kıtlık ve kuraklık, ikincisi ise Hsiung-nu ve Wu-sun`larınkovaladığı Yüe-chih'lerin Soğdiyana'yı istila etmeleridir ki, eğer Bulgarlar odönemde de Soğdiyana bölgesinde yaşamışlarsa, bu istiladan en fazla vedoğrudan etkilenen topluluk olmuşlardır.
Özet (Çeviri)
SUMMARYOrigins of the Bulgars is one of the most disputed issues in Eurasianhistoriography, and there is stil no a thesis upon which scholars have widelyor `narrowly? concensus. What is agreed upon is to classify Bulgars amongTurkic peoples. However, since some conceptualizations wrongly built abouttheir ethnic affiliation or relationships within the Turkic world were acceptedbasic facts, new and alternative solutions and thesis were, to a great extent,prevented from coming into existence. The widespread belief at this point isto identify Bulgars with the Ogurs known as having came to Europe in 463AD. But there is no any knowledge about Bulgars in this account given byPriscus, and early Medieval sources do not name Bulgars and Ogurs as thasame people. Later, Bulgars and (On)Ogurs were recorded together, butrelying on their common political experiences and common heritage in theearly Medieval, and surely as a result of ethnical processes taking placeduring these days. They are not called as the same nation even after thoseprocesses. Thus, one should separate Ogurs from Bulgars. When thishappens, some accounts telling about Bulgaric existence in the west of Volgabefore the aforesaid datum should be taken into account more seriously.Thus, there remains no reason to doubt on the news given by MovsesKhorenats?i about the Bulgars in the North ofg the Caucasus in the II. CenturyBC.On the other hand, some Islamic sources frankly tell about existenceof Bulgars in the Transoxiana region, and some others give information thatcan be commented in that way. Even though they often confuse activities ofVolga and Danube Bulgars, Islamic authors knew well about the both entities,126and there is no much reason to suppose any lack of information, uncare orconfusion to have them put Bulgars in Central Asia. Some toponyms inTransoxiana show peculiarities of Bulgar Turkic. Adding to them the toponymBulgar > Burgar > Pargar > Fargar referring to a town, a river and thesurrounding region, which often attests in Medieval sources and which stillexists, it becomes possible to think that there were once upon Bulgars in theregion. Even it is possible to deduce from written sources that they fellamong the most miserable wictims of the Mongolian invasion.The very scarcity of data for ancient times of Central Asia causesmuch difficulty to determine on beginning of or previous days of Bulgarsthere. We find them in the north of the Caucasus in II. century BC, but inCentral Asia only in the early days of Islam. Thus, we face chronologicaldifficulty in finding their homeland. There are some other examples that mayinspire a west to east migration of Bulgars, but it would be more logical tosuppose an east to west migration in the Sarmatian age (II. Century BC),because some peoples such as Alans, the As, Aorsi and Massagets, knownas having previously lived in Central Asia, on the Jaxartas basin, migrated tothe Northern Caucasus within the Sarmatian wave or coinciding with it. Thatlater sources often associate the Alan and As with Bulgars may inspire anidea that they had common experience in Central Asia, too.One can account two reasons fort his völkerwanderung: Firstly, thedrought in thpe Western Turkestan during the II. Century BC; and secondly,invasion of Soghdiana by the Yüe-chih, expelled by the Wu-sun and Hsiung-nu in the same century, just before the appearing of Bulgars in the NorthernCaucasus. If Bulgars used to live in that region in those days, then theywould be the group affected the most by the invasion. However, a group ofthem remained in that lando r homeland, as classical in Eurasian populationmovements.
Benzer Tezler
- Hattat Abdullah Zühdî Efendi'nin hayatı, sanatı ve eserleri
Life, art and works of calligrapher Abdullah Zuhdî Efendi
GÜLİSTAN LEVENT
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
BiyografiSelçuk ÜniversitesiGeleneksel Türk Sanatları Ana Sanat Dalı
DOÇ. DR. FATİH ÖZKAFA
- Çokkültürcü sosyal hizmet perspektifinden göç ve kültürel karşılaşma: Uşak'ta yaşayan Afganistan uyruklu gençler
Migration and cultural encounter from multicultural social work perspective: Youth of Afghanistan living in Uşak
İBRAHİM KAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Sosyal HizmetlerUşak ÜniversitesiSosyal Hizmet Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CEMİLE ZEHRA KÖROĞLU
- Alfred Heilbronn Botanik Bahçesinde kültüre alınmış lif bitkileri üzerinde kriminal botanik araştırmalar
Forensic botanical researches on cultivated fiber plants in Alfred Heilbronn Botanical Garden
ÖZLEM TEPEBAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Botanikİstanbul ÜniversitesiBiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. GÜL CEVAHİR ÖZ
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÖNÜL FİLOĞLU TÜFEK
- Davranışçılık ekolünün dine yaklaşımı
The approach of behaviorism to religion
MUAMMER CENGİL
Doktora
Türkçe
2002
DinOndokuz Mayıs ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN PEKER
- Marka kavramı ve sporcuların markaya yönelik tutumu
Brand concept and attitudes of athletes towards brand
ERCAN POLAT
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
SporGazi ÜniversitesiBeden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SUAT KARAKÜÇÜK