Geri Dön

Konjestif kalp yetersizliği olan hastalarda doku doppler ekokardiyografi ile sistolik ve diyastolik dissenkroni tayini

The assignment of systolic and diastolic dyssyncrony with tissue doppler echocardiography in the patients with congestive heart failure

  1. Tez No: 195033
  2. Yazar: FATİH ÇAM
  3. Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. NESLİGÜL YILDIRIM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2007
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Zonguldak Karaelmas Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 70

Özet

Kalp yetersizligi hastalarında yaygın olarak bulunan ventriküler sistolik ve diyastolik dissenkroninin belirlenmesi; prognozun tespiti, kardiyak resenkronizasyon tedavisi (CRT) endikasyonu, bu tedaviye optimal yanıt alınması ve optimal lead pozisyonunun belirlenmesi için önem tasımaktadır. Biz bu çalısmada dar ve genis QRS kompleksleri olan kalp yetersizligi hastalarında doku Doppler ekokardiyografi ile kardiyak dissenkroninin varlıgını ve yaygınlıgını incelemeyi amaçladık. Normal sinüs ritminde, sol ventrikül (LV) ejeksiyon fraksiyonu (EF) %40'ın altında, New York Kalp Cemiyeti (NYHA) fonksiyonel sınıfı II-IV arasında, 22 iskemik kökenli, 26 dilate kardiyomiyopati (KMP), 1 alkolik KMP olmak üzere 49 kalp yetersizligi hastası çalısmaya alındı. Hastalar QRS süresi 120 ms olan 30 hasta (23 erkek, yas ortalaması 64±10.1) ve QRS süresi >120 ms olan 19 hasta (12 erkek, yas ortalaması 65±11.6) olarak 2 gruba ayrıldı. Bütün hastalara transtorasik ekokardiyografi ve koroner anjiyografi yapıldı. Atriyal fibrilasyonu olan hastalar çalısma dısı bırakıldı. Kardiyosvaküler veya sistemik hastalık öyküsü olmayan, fizik muayene bulguları, elektrokardiyografik (EKG) ve ekokardiyografik parametreleri normal olan 20 saglıklı birey (13 erkek, yas ortalaması 53.3±9) kontrol grubu olarak çalısmaya dâhil edildi. Çalısmaya alınan bireylerin tümüne kardiyak senkronizasyonu incelemek amacıyla 5 bölgenin (LV septum, lateral, anterior, inferior ve sag ventrikül) bazal ve mid segmentlerinde doku Doppler ekokardiyografik incelemesi yapıldı. EKG'de QRS dalgası baslangıcından her bir segment için doku Doppler ile belirlenen pik sistolik velosite arasındaki zaman Ts olarak ölçüldü. 8 segmentte ayrı ayrı belirlenen en uzun ve en kısa Ts degeri arasındaki fark sistolik intraventriküler gecikme süresi olarak hesaplandı. Sag ventrikül bazal segmenti ile LV lateral segmentinin Ts degeri arasındaki fark sistolik interventriküler gecikme süresi olarak hesaplandı. Sol ventrikülün 8 segmentinin Ts degerinin standart sapması Ts-SD olarak hesaplandı. Benzer olarak QRS süresi v baslangıcından erken diyastolik velositeye kadar geçen süre TE olarak hesaplandı. Diyastolik intraventriküler dissenkroni, interventriküler dissenkroni ve TE-SD'de benzer olarak hesaplandı. Sistolik senkronizasyon kalp yetersizligi hastalarında bozulmus olarak bulundu. intraventriküler gecikme süresine göre sol ventriküler dissenkroni; kontrol grubunda 4 hastada (%20) saptanmasına karsın, dar QRS grubunda 18 hastada (%60), genis QRS grubunda da 18 hastada (%94) saptandı. Ts-SD degerine göre sol ventriküler dissenkroni kontrol grubunda 4 hastada saptanmasına ragmen dar QRS grubunda 16 hastada (%53), genis QRS grubunda 18 hastada (%94) saptandı. interventriküler dissenkroni kontrol grubunda 3 hastada (%15) olmasına karsın, dar QRS grubunda 17 hastada (%56), genis QRS grubunda 18 hastada (%94) saptandı. Sistolik dissenkroniye benzer sekilde diyastolik dissenkronide kalp yetersizligi olan hastalarda yaygın olarak saptandı. Tek degiskenli analizde sistolik dissenkroni için QRS süresi, sol ventrikül diyastol sonu çap, sol ventrikül sistol sonu çap ve EF, intraventriküler gecikme süresi, interventriküler gecikme süresi ve Ts-SD degerleriyle korele bulunmustur. Diyastolik dissenkroni için; intraventriküler gecikme süresi, interventriküler gecikme süresi ve TE-SD ile QRS süresi arasında orta derece korelasyon saptanmasına karsın, sol ventrikül diyastol sonu çap, sistol sonu çap ve EF ile zayıf korelasyon saptanmıstır. Sol ventrikül diyastol sonu çap ve EF sistolik dissenkroninin; QRS süresi diyastolik dissenkroninin bagımsız belirteçleri olarak bulunmustur. interventriküler sistolik ve diyastolik dissenkroni için bagımsız belirteç olarak ise QRS süresi bulunmustur. Simdiye kadar QRS süresinin sistolik dissenkronide önemli belirteç oldugu bilinmekteydi. Bu çalısma ile QRS süresi normal olsa dahi dissenkroni olabilecegi gösterildi Sonuç olarak kalp yetersizligi hastalarında kardiyak sistolik ve diyastolik dissenkroninin belirlenmesi, prognozun tespiti ve CRT endikasyonu belirlenmesi için önem tasımaktadır.

Özet (Çeviri)

The determination of ventricular systolic and diastolic dyssynchrony which is a common feature of heart failure patients carries significance in order to determine the prognosis, indication of cardiac resynchronization treatment (CRT), to obtain optimal response to this treatment and to identify optimal lead position. In this study we aimed to evaluate the existence and prevalence of cardiac dyssynchrony through tissue Doppler echocardiography in the heart failure patients with narrow and wide QRS complexes. 49 heart failure patients with normal sinus rhythm, left ventricle (LV) ejection fraction (EF) below 40 %, functional class II-IV according to New York Heart Association (NYHA) were included in the study of which 22 were ischemic, 26 dilated cardiomyopathy and 1 alcoholic cardiomyopathy respectively. Patients were divided into 2 groups; 30 patients with QRS duration 120 ms (23 male, mean age 64±10.1) and 19 patients with QRS duration >120 ms (12 male, mean age 65±11.6). All patients underwent transthoracic echocardiography and coronary angiography. Patients with atrial fibrillation were excluded. 20 healthy individuals with no history or physical findings of any cardiovasculary or systemic disease and with normal electrocardiography and echocardiographic parameters were included in the study as control group (13 male, mean age 53.3±9). All patients admitted to study went through tissue Doppler echocardiography checking of basal and middle segments of 5 regions (LV septum, lateral, anterior, inferior and right ventricle) in order to study cardiac synchronicity. For each segment the duration between the start of QRS wave to peak systolic velocity determined with tissue Doppler was measured as Ts. The differences between longest and shortest Ts values of each 8 segments were calculated as systolic intraventricular delay time. The difference of right ventricular basal segment and LV lateral segment Ts values were calculated as systolic intervenricular delay time. The standard deviation of Ts value was taken into account as Ts-SD. Similarly, the time interval between the start of vii QRS duration to early diastolic velocity was calculated as TE. Diastolic intraventricular dyssynchrony and TE-SD were also counted up in similar ways. Systolic synchronicity was found to be impaired in heart failure patients. According to intraventricular delay time, left venricular dyssynchrony was existing only in 4 patients (20 %) in the control group where as 18 patients in narrow QRS group (60 %) and 18 patients in wide QRS group (94 %). When Ts-SD values were taken into account left ventricular dyssynchrony was established in 4 (20 %) patients in control group despite of 16 patients (53 %) in narrow QRS group and 18 patients (94 %) in the wide QRS group. Interventricular dyssynchrony was found in 3 patients (15 %) in control group, 17 patients (56 %) and 18 patients (94 %) in the narrow and wide QRS groups respectively. In accordance with systolic dyssynchrony, diastolic dyssynchrony is also found to be common in the patients with heart failure. In the univariate analysis for systolic dyssynchrony, QRS duration was found to be correlated with left ventricular end diastolic diameter, left ventricular end systolic diameter and EF, intraventricular delay time, interventricular delay time and Ts-SD values. When diastolic dyssynchrony was considered; moderate correlation was detected between intraventricular delay time, interventricular delay time, TE-SD values and QRS duration. On the other hand there was mild correlation of left ventricular end diastolic diameter, end systolic diameter and EF with QRS duration. While left ventricular end diastolic diameter and EF were found to be independent predictors of systolic dyssynchrony, QRS duration was the only independent predictor of diastolic dyssynchrony. In addition to that QRS duration was independent predictor of interventricular systolic and diastolic dyssynchrony. Recently, QRS duration was shown to be an important predictor of systolic dyssynchrony. Through this study it was proven that dyssynchrony may exist with normal QRS duration. Consequently, the determination of cardiac systolic and diastolic dyssynchrony in heart failure patients holds significance to assign prognosis and CRT indications.

Benzer Tezler

  1. Kalp yetersizliğinde doku doppler miyokardiyal performans indeksi ve sol ventrikül diyastol sonu basıncıyla ilişkisi

    Başlık çevirisi yok

    MURAT MERİÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    KardiyolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. OSMAN YEŞİLDAĞ

  2. Talasemi major hastalarında erken kardiyak bozulmayı göstermede doku Doppler görüntüleme tekniği ile MRI T2 ve 24 saatlik ritim Holter kalp hızı değişkenliklerinin karşılaştırılması

    Comparison of tissue Doppler imaging with MRI T2 and 24 hour rhythm Holter heart rate variability for diagnosing early cardiac impairment in Thalassemia major patients

    AYŞE FİLİZ YETİMAKMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    HematolojiSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. MÜZEYYEN GÖNÜL AYDOĞAN

    DR. KAZIM ÖZTARHAN

  3. Esansiyel hipertansiyonlu hastalarda serum copeptin düzeyi ile kan basıncı paterni(dipper-nondipper) arasındaki ilişki

    The association between blood copeptine levels and blood pressurepattern(dipper, non-dipper) in patients with hypertension

    TAHA GÜRBÜZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    KardiyolojiBalıkesir Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HASAN KADI

  4. Beta talasemi major olgularının miyokard fonksiyonlarının doppler doku görüntüleme yöntemi ile değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    MEHMET ACAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGATA

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı