Ankara ilinde daimi birinci büyük azı dişlerinin oklüzal yüzeylerinin sağlık durumunu yansıtan bulguların sürme, plak miktarı ve fissür morfolojisi ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of relationship between findings which reflects the health condition of the occlusal surface of first molars and the eruption, plaque amount and fissure morphology in ankara
- Tez No: 203123
- Danışmanlar: PROF.DR. ŞAZİYE ARAS
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Daimi birinci büyük azı, sürme, fissür morfolojisi, oklüzal çürük, oklüzal plak, Permanent first molar, eruption, fissure morfhology, occlusal caries, occlusal plaque
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Pedodonti Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 152
Özet
Çalısmamızda Ankara'da 6?9 ve 10?12 yas grubu çocuklarda sürmekte olan daimi birinci büyük azı dislerinde oklüzal yüzeyin sağlık durumunu yansıtan bulguların dislerin sürme düzeyinin yanı sıra, fissür morfolojisi ve oklüzal yüzeydeki plak miktarı ile iliskisinin değerlendirilmesi amaçlanmıstır. Arastırmamız Ankara ?li'nin 5 merkez belediyesinde bulunan ilköğretim okullarında yürütülmüs olup 6?12 yas grubunda toplam 4719 çocuğu kapsamaktadır. Epidemiyolojik çalısmamız kesitsel olarak direk gözlem metoduyla gerçeklestirilmistir. 5 hedefe yönelik olarak planlanan çalısmamızda; daimi birinci büyük azı dislerinin sürme yası, farklı sürme asamaları ve yas arasındaki iliski değerlendirilmistir. Daimi brinci büyük azı dislerinin sürmeye baslamasından oklüzyona ulasıncaya kadar geçen süre ve bu dönemde oklüzal düzlemin altında kalan daimi birinci büyük azı dis sayısı belirlenmistir. Ayrıca dislerin sürme asamaları ile oklüzal yüzeylerindeki plak miktarı; fissür morfolojisi ile oklüzal yüzeylerin sağlık durumunu yansıtan bulgular arasındaki iliski saptanmıstır. Elde edilen bulguların ısığında tedavi gereksinimleri değerlendirilmistir. Çalısmamızda daimi birinci büyük azı dislerinin sürmesinin 6,82 yasında baslayarak 9,85 yasında tamamlandığı ve oklüzyona ulasıncaya kadar geçen sürenin ortalama 3,02 yıla kadar uzayabildiği belirlenmistir. Aynı sürme asamasında bulunan daimi birinci büyük azı dislerinin oklüzal yüzeylerinde saptanan plak değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı izlenmistir. Ancak dislerin oklüzal yüzeyinde görsel olarak saptanan plak miktarının sürme düzeyi ile paralel olarak azaldığı ve aradaki iliskinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıstır. Dislerin oklüzal yüz morfolojilerinin değerlendirilmesiyle derin ve sığ fissür yüzdelerinin birbirine çok yakın olduğu ve aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı belirlenmistir. Dislerin oklüzal yüzeyindeki plak miktarı ile fissür morfolojileri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliski bulunmadığı saptanmıstır. Dislerin oklüzal yüzeylerinin sağlık durumunun analizi sonrasında sağlıklı dis oranının yasla beraber azaldığı ve sağlıklı daimi birinci büyük azı disi ve yas grupları arasındaki iliskinin 6, 7, 8 yasları için istatistiksel olarak anlamlı olmasına karsın, 9 yasından sonra anlamlılığını kaybettiği bulunmustur. Çalısmamızda sürmekte olan dislerin oklüzal yüzeylerinin en önemli çürüme riskinin plak birikimi olduğu ve koruyucu yöntemlerin bu amaca yönelik olarak planlanması gerektiği sonucuna varılmıstır.
Özet (Çeviri)
In our study it is aimed to evaluate the findings that determines the health condition of the occlusal surface of the erupting first molars with related to eruption stage, fissure morphology and the amount of plaque on the occlusal surface in children aged between 6?9 and 10?12 in the city of Ankara. Our study has been carried out in 4719 children aged between 6?12 years in the primary schools in the 5 central municipals of the city of Ankara. The epidemiological study has been carried out cross sectionally by direct observation method. In the study which was planned to destinate to 5 targets; the eruption age of the permanent first molars, the relation between the different eruption stages and the age, the time passed between the starting of the eruption of the teeth and the occlusion and the number of the permanent first molars which remained under the occlusal surface were determined. In addition, the relationship has been evaluated between the erupting stages of teeth and the plaque amount on the occlusal surface, fissure morphology and findings which reflects the health condition of the occlusal surfaces. Treatment needs were discussed by the results. In our study it is determined that the eruption of the permanent first molars starts at 6,82 years of age and completed at age of 9,85 and the time passes till the achievement of the occlusion can prolong to 3,02 years avarage. No statistically significant difference was seen between the plaque amounts of the occlusal surfaces of the permanent molars at the same erupting phase. However it was seen that the visually determined plaque amount on the occlusal surfaces decreased parallel to the eruption surface significantly. By evaluating the occlusal face morphologies of the teeth, it was seen that the deep and the shallow fissure percentages were close to each other insignificantly. There were no statistically significant relation between the plaque amount of the occlusal surface of the teeh and fissure morphologies. By the health condition analysis of the occlusal surfaces of the teeth, it was seen that healthy teeth decreaesd with aging, the relation between the healthy permanent first molar and the age groups was statistically significant for ages of 6, 7, 8 and lost its significancy after the age of 9. In our study, we concluded that the most important risk for decay is the plaque accumulation and protective methods should be planned for this goal.
Benzer Tezler
- Erken birinci süt azı diş çekimlerinde class I molar ilişkisinin yer kaybına etkisi
The effect of class I molar relationship on loss of space in early primary first molar tooth extractions
SİBEL ÇAYÖNÜ
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2018
Diş HekimliğiAnkara ÜniversitesiÇocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞAZİYE SARI
- Halkbilimi bağlamında Dede Korkut hikâyelerinin halk felsefesi ve metaetiksel çözümlemesi
Public philosophy and metaetical analysis of Dede Korkut stories in the context of folklore
SACİDE ÇOBANOĞLU
Doktora
Türkçe
2021
Halk Bilimi (Folklor)Ankara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OĞUZHAN AYDIN
- Mezarlıkların yeşil altyapı kapsamında irdelenmesi: Kuşadası örneği
Evaluation of urban cemeteries within the context of green infrastructure: Kusadasi case
ÖYKÜ ÖZÇELİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Peyzaj MimarlığıAnkara ÜniversitesiPeyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYSEL USLU
- Sağduyu ve hukuk
Common sense and law
YASİN ÇEVİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
FelsefeAnkara ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CELAL TÜRER
- Ulus-devletin dönüşümü ve meşruluk sorunu
Transformation of the nation state and problem of legitimacy
ABDULVAHAP ÇOŞKUN