Modern devlet ve ırk söylemi çerçevesinde Ruanda soykırımı
Rwandan genocide within the framewok of modern state and race discourse
- Tez No: 218296
- Danışmanlar: DOÇ. DR. GÖKÇEN ALPKAYA
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Siyasal Bilimler, Uluslararası İlişkiler, Political Science, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 185
Özet
Ruanda, topraklarında yaklasık bir milyon insanın ölmesi ile sonuçlanan soykırım trajedisini yasamıs bir ülkedir. Bu ülkede yasanan siddet olaylarını anlamayı kolaylastırmak üzere değisik yönlerden açıklamalar yapılmıstır. Siddeti, islevselci yaklasımla, ekonomik etmenlere bağlayarak, kültürel açıklamalarda bulunarak ya da siyasi gücü ele geçirmek amacı gibi yönlerle anlamaya çalısmak mümkündür. Ancak siddetin, soykırım gibi, sistematik, planlı ve bir grubu açıkça hedef alarak ve yok etme kastı ile gerçeklestirilen siddet eylemlerine varacak bir biçime bürünmesi için tüm bu açıklamaların temelinde yatan ortak noktaların görülmesi gerekmektedir. Bu ortak nokta da modern devletin ideolojik, bürokratik ve yaptırım gücü özelliklerine sahip olunmadan, soykırım gibi modern söylemlerle tanımlanan bir siddet eyleminin mümkün olmayacağı tezidir. Ruanda'nın geri kalmıs görüntüsü ve soykırım eylemlerinde öldürmek için ilkel tarım aletlerinin kullanılmıs olması ile 1994'te gerçeklesen siddetin, kabileler arası eski çağlardan kalma nefretlerin bir sonucu olduğu fikri ortaya atılsa da bu iddia kolaylıkla yanlıslanabilir. Çünkü Ruanda, modern devlete özgü ideolojik, bürokratik ve yaptırım gücü özelliklerini tasıyan bir ülkedir. Ruanda klasik anlamıyla devlet olma özelliğine sahip ancak asker ve polis gücü, ekonomisi, toplumsal ve kültürel yapısı dikkate alınarak incelendiğinde geri kalmıs ve modern devleti tanımlayan özelliklerden hiçbirine sahip olmayan bir ülkedir. Fakat siddet tekelini elinde bulundurma, emir verme ve itaati sağlama, gözetleme, sınıflandırma ve halkı kayıt altına alma (ırk ayrımında olduğu gibi), söylem olusturabilme yönlerinden bakıldığında modern devletin sahip olduğu yönetim araçlarına sahiptir. Bunu, kendisine koloni devletlerinden miras kalan sınıflandırma, kayıt altına alma gibi yöntemlerle, koloni dönemi öncesinde de var olan itaate büyük önem veren kültürel yapı, coğrafi temele dayalı hiyerarsik gözetleme yöntemleriyle birlestirebilmistir. Bu sayede, ancak modern devletlerde rastlanabilen bir özellik olan devletin gündelik yasama güçlü biçimde nüfuz etmesi özelliğine sahip olmustur. Ayrıca, Ruanda'da kolonilestirilmeden önceki dönemde var olan Hutu ve Tutsi kimlikleri ırk olarak Avrupalılar tarafından kimliklestirilmis ve eğitimden, üretime kadar gündelik yasam pratiklerine yerlestirilmistir. Koloni dönemi öncesinde farklılıklar mevcut olsa da biyolojik bir ayrım olarak Hutu ve Tutsi ırk grupları gibi bir kavram yoktur. ?nsan topluluklarını sınıflandırmak, üstelik ırk adı altında sınıflandırmak modern zaman pratikleridir. Hem modern devlete has ideolojik, bürokratik ve yaptırım gücü hem de ırk gibi sınıflandırılmıs grupların varlığı mevcut olmadan, soykırım gibi modern söylemlerle tanımlanmıs, sınıflandırılmıs insan gruplarına yönelik ve kısmen ya da tamamen yok etme kastı ile hareket edilerek gerçeklestirilen bir siddet eylemi mümkün olmayacaktır. Bu tezi açıklamak için çalısmanın genelinde modern devlet ve modern ırk kurgusu, modern devletteki biyoiktidar ve gözetim mekanizmaları incelenmis ve bunlar Ruanda'ya uygulanmıstır. Ruanda'daki siddet olayları tam anlamıyla modern söylemler ve pratiklerin artısı ve bu doğrultuda gücü kimin kontrol edeceği, devleti kimin yöneteceği çerçevesinde gerçeklesmistir. Sonuç olarak Ruanda, modern olmayan görüntüsü ve kurumlarıyla fakat modern devletin sahip olabildiği yönetim tekniklerine sahip olması sebebiyle tam da modern sayılan bir siddet türünün yani soykırımın ortaya çıktığı bir mekân olmustur.
Özet (Çeviri)
Rwanda as a small African country faced with a tragedy, which resulted in nearly one million deaths. Such a systematic violence called as genocide and academic literature is full of explaining Rwandan genocide with different methods. There are functional, economic, cultural and political approaches to understand why and how such a systematic, organized and intentfull violence that is genocide happened in Rwanda. However, genocide could be understood with an approach that scrutinizes the common point of all methods. The most important common point is that genocide could not come about without the ideological, bureaucratic power of a modern state with its sanctions and modern discourses on identities and modern classifications such as race in Rwanda. Therefore, the Rwandan genocide should not be viewed as the result of ancient hatreds. Such a crime could only be realized with a state that hold modern discourses, government practices, and who would control the power. In the framework of the above thesis, modern state, modern classification that is race biopower and surveillance techniques of modern state are examined throughout the study. As a colonized state, it is hard to explain Rwandan case with the concept of modern state and with modern theories. Rwanda is a state under the international law and recognized by international community and within its defined borders with police force and government. However, both qualitatively and quantitatively, its, military, police force, economy, societal and cultural structure do not have modern characteristics. Besides, modern concepts and theoretical frameworks do not match with Rwandan case. However, Rwanda has modern state characteristics in terms of monopoly of use of violence, giving orders and providing obedience of its people, surveillance, classification and registration of its people, and keeping discourses. Classification, surveillance, registration are heritages from colonizer states to the Rwandans. Moreover, Rwandan culture that gives great importance to obedience and Rwandan geography that is so suitable to surveillance become additional factors to those heritages. All of them provided Rwanda for preserving some characteristics of a modern state. In that sense, Rwandan governments could influence to daily life of the people even to the smallest details of anyone. With a nonmodern picture but with modern techniques of governing Rwanda was a place that genocidal killings occurred and is a place of a breaking case for modern theories. As a result, from 1994 onwards, it is a place of international criminal justice to judge all the violence in Rwandan genocide.
Benzer Tezler
- Özneden nesneye: Söylem analizi üzerinden hayvanın değişen statüsü hakkında bir inceleme
From subject to object: An analysis of the changing status of the animal through discourse analysis
SEZEN ERGİN ZENGİN
- Adalet ve Kalkınma Partisi ve Türk Milliyetçiliği
Justice and Development Party and Turkish Nationalism
GÖKHAN KURUOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Kamu YönetimiBilecik Şeyh Edebali ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÇAĞDAŞ ZARPLI
- Birth as battleground: how the debate between modern obstetrics and traditional midwifery was racialized in the US (1900-1950)
Bir mücadele sahası olarak doğum: ABD'de modern kadın doğum ve geleneksel ebelik arasındaki tartışma nasıl ırk söylemi üzerinden yürütülmüştür (1900-1950)
DİDEM BAYRAM
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
Amerikan Kültürü ve Edebiyatıİstanbul Teknik ÜniversitesiBilim, Teknoloji ve Toplum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TUNCAY ZORLU
- Nefret söylemi kapsamında Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu
The Crime of Provoking The Public Hatred, hostility within the scope of hate speech
SERRA KARADENİZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VESİLE SONAY EVİK
- Demokrat Parti Döneminde iktidar-sivil toplum kuruluşları ilişkileri: 1950-1960
Relations with non-governmental organizations Period ruling Democratic Party: 1950-1960
ALİ ŞAĞAN
Doktora
Türkçe
2013
Siyasal BilimlerMarmara ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEMİL ÖZTÜRK