İslam Hukukunda iftira suçu ve cezası
The crime of calumny and its punishment in Islamic Law
- Tez No: 228126
- Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM ÇALIŞKAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Din, Hukuk, Religion, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2008
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İslam Hukuku Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 260
Özet
Tezimizde İslam hukukunda iftira suçunu ele almaktayız. İslâm hukuku iftiranın bütün biçimlerini açık bir dille yasaklamıştır. İslâm hukuku, zina iftirasını (kazf), farklı bir statü içerisinde değerlendirmeyi tercih etmiş ve bunun için diğer iftiralara nazaran daha hassas bir çerçeve çizmiştir. Zina iftirası (kazf), içinde hem Allah hakkı ve hem de birey hakkının birlikte bulunması sebebiyle diğer iftiralar ve hadlerden ayrılmaktadır. Bu hakların hangisinin önde olduğuna yönelik ihtilaf ise tezimizde andığımız çok sayıda tartışmaya zemin teşkil etmektedir. İslâm hukuku, kazf için bedeni ceza yanında, diğer hukuk sistemlerinde de rastlanması güç bir cezalandırma biçimi olan şahitlikten men müeyyidesine yer vermektedir. Böylece kazf diğer iftiralardan ve İslam hukukunda bahsi geçen bütün cezalardan açıkça ayrılmaktadır. Şahitlikten mahrumiyet cezasının birey ve toplum psikolojisi ile caydırıcılık bağlamında büyük anlam taşıdığını söyleyebiliriz.Hakkında Kur'ân-ı Kerîm'de bir cezâî tespitin bulunmadığı kazf dışındaki iftiralar için İslâm hukuku, siyasi otoriteye, toplumun durumunu, suçların gelişimini ve bireylerin özel şartlarını göz önünde bulundurarak düzenlemeler yapma imkanı tanımıştır. Temel gayesi ceza vermek değil, barış ve huzurun hakim olduğu bir toplum var etmek olan ve bu anlamda suçlu arayışına girmekten ziyade suçun kaynağını kurutmaya yönelik tedbirler alan İslâm hukukunun kazf ve diğer iftira biçimleriyle ilgili tutumunun bilhassa insan onuruna ve toplumun genel maslahatına verdiği büyük değerden kaynaklanmaktadır. Böylece üzerine gidilmedikçe açtığı yara daha da büyüyen iftiraya karşı, İslam hukuku, keskin bir cezalandırma yöntemi benimsemekte, insanlararası ve hatta toplumlararası ilişkileri tehdit eden bu suçu hiçbir şekilde tolere etmemektedir.Hakkında Kur'ân-ı Kerîm'de bir cezâî tespitin bulunmadığı kazf dışındaki iftiralar için İslâm hukuku, siyasi otoriteye, toplumun durumunu, suçların gelişimini ve bireylerin özel şartlarını göz önünde bulundurarak düzenlemeler yapma imkanı tanımıştır. Temel gayesi ceza vermek değil, barış ve huzurun hakim olduğu bir toplum var etmek olan ve bu anlamda suçlu arayışına girmekten ziyade suçun kaynağını kurutmaya yönelik tedbirler alan İslâm hukukunun kazf ve diğer iftira biçimleriyle ilgili tutumunun bilhassa insan onuruna ve toplumun genel maslahatına verdiği büyük değerden kaynaklanmaktadır. Böylece üzerine gidilmedikçe açtığı yara daha da büyüyen iftiraya karşı, İslam hukuku, keskin bir cezalandırma yöntemi benimsemekte, insanlararası ve hatta toplumlararası ilişkileri tehdit eden bu suçu hiçbir şekilde tolere etmemektedir.
Özet (Çeviri)
This thesis studies the crime of calumny in Islamic law. All forms of calumny have been explicitly prohibited in Islamic law. The law has chosen to regard the slanderous accusation of adultery (kadhf) in a different category and specifically deals with this particular form. Since kadhf incorporates both the rights of Allah and the individual, it is separated from other forms of calumny and limitations. The controversy about which right supersedes the other makes sizeable discussions in the thesis. Islamic law, besides defining a method of physical punishment for the kadhf has also set forth the sanction of prohibiting an individual from becoming a witness as a form of non-physical punishment that is rarely seen in other legal systems. Because of this, kadhf has been treated separately from all other punishments mentioned in Islamic law. The sanction of prohibiting the guilty from becoming a witness is significant and unique in terms of being a psychological deterrent for individuals and the society. Islamic law allows the political authority to make provisions concerning calumnies other than kadhf by taking into account the status of society, the evolution of the crime and the special circumstances pertaining to the individual.The attitude of Islamic law towards kadhf and other forms of calumny stems from the great emphasis put particularly on the honor and dignity of humans and on the general welfare of the society. Therefore, Islamic law adopts a severe form of punishment for the crime of kadhf and has no tolerance for it.
Benzer Tezler
- İslam ceza hukukunda kazf (İffete iftira) suçu ve cezası
The crime and punishment of qazf (Defamation of chastity) in Islamic criminal law
YUSUF İSLAMOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
DinAnkara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞAMİL DAĞCI
- Osmanlı ceza hukukunda hakaret suçu
The crime of insult in Ottoman criminal law
BURAK GÜNGÖR
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HukukAnkara Hacı Bayram Veli ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVGİ GÜL AKYILMAZ
- İftira suçu
The crime of slander
ERHAN KOYUNCU
Doktora
Türkçe
2024
HukukAnkara Sosyal Bilimler ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA AVCI
- İslam Hukukunda hadlerde gözetilen maslahatlar
The Profits are had crimes in Islamic Law
KADRİYE ÇALIŞKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
DinFırat ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. İSMAİL KÖKSAL
- İslam hukukunda toplumsal güven
Social trust in Islamic law
MEHMET GÖKALP
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Dinİnönü ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ YÜKSEL MACİT