Geri Dön

Toplumsal gerçekliğin kurulumunda gazetelerin edimsözel etkileri

Illocutionarial affects of the newspapers in the construction of social reality

  1. Tez No: 229523
  2. Yazar: RECEP YILMAZ
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. BETÜL PAZARBAŞI
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Gazetecilik, Philosophy, Journalism
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Gazetecilik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Genel Gazetecilik Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 170

Özet

Uçsuz bucaksız bir evrende sonsuzca akıp giden zaman içerisinde varlaştığı andan itibaren insanoğlu, düşlerinin izini sürüp durmuştur hep. Düşler ki; tüm canlılık biçimleri içerisinde onun kendine özgülüğünü sağlayan biricik niteliğidir ellerinde. Onların izinde olanaksızları gerçekleştirmiştir; yıldızlara ulaşmış, uzamı boyutsuzlaştırmış, gerçekliğinin içerisinde türlü gerçeklikler yaratabilmiştir. Ancak, evrenin mucizeleri gözlerini öylesine kör etmiştir ki, tüm bu ışıltıların içerisinde yanı başında duran, hatta bizatihi kendi içinde barındırdıklarını göremez olmuştur. `Dil' de bunlardan birisi, belki de en önemlisidir.Dilin yapısı ve insan yaşamındaki önemi, düşünce tarihinin bir konusu olagelse bile, tarihin hiçbir döneminde yirminci yüzyılda gördüğü ilgiyi görememiştir. Ancak bu dönemden sonradır ki, dilin alt türleri, kendine özgü bir dizgesel oluşum olarak insan dili ve bunun insanlaşma (toplumsallaşma ve evrimleşme) sürecinde ve toplumsal yaşamdaki işlevleri tüm derinliği içerisinde bilimsel ve felsefi bir düzlemde incelenebilmiştir. Öyle ki; elde edilen kurgul bağlantılar ve bulgular onun türlü yönlerini ilahi bir tansıkmışçasına gözler önüne sermektedir.Tüm bu kurgul bağlantılar içerisinde en önemli olanı ise, dilin gerçekliğin taşıyıcısı ve hatta bizatihi yaratıcısı olduğunu serimleyen açınım olmuştur. Özellikle, Russell'ın belirli betimlemeler kuramıyla açımlanan ve ikinci dönem Wittgenstein'ıyla yepyeni bir boyut kazanan Çözümlemeci Felsefe bu açınımın en önemli taşıyıcısı olarak kabul edilebilir. Bu felsefi oluşum içerisinde ön plana çıkan iki eğilim de, iki akımı beraberinde getirmiştir. Bunlardan birincisi Russell ve genç Wittgenstein'ın temsil ettiği dilin dünyanın bir resmini sunduğu yönündeki genel eğilim; ikincisi ise, olgun Wittgenstein'ın dil ve dünya arasındaki ilişkiyi açıklamak için kullandığı, sözcükler ve onların eylemsel bağlantıları arasındaki karşılıklı ilişkinin bir tür oyunsallık içerisinde gerçekleştiğini ve yaşam biçimlerinin işleyiminin bu etkileşimde belirim kazandığını vurgulayan genel savını açımlayan eğilimdir. Bunlardan birincisi Viyana Çevresi Filozoflarının açımlamalarıyla ortaya çıkan felsefi akımı yaratmış, ikincisi ise, Oxford Ekolü olarak bilinen disiplini ortaya çıkarmıştır.Bunlardan -özgül olarak- bizim tezimizi ilgilendiren akım ise, sözcükler ve eylemler arasındaki bağlantıları kendisine konu edinen ve ilkin John L. Austin ile başlayan ve öğrencisi John R. Searle ile genişleyip bir bilgi kuramı kimliğine bürünen söz edimleri kuramıdır. Toplumsal gerçekliğin kurulumunda gazetelerin edimsözel etkileri denildiğinde anlaşılması gereken şey söz edimleri kuramının temel ayrımı göz önüne alındığında daha iyi kavranabilir. Kurama göre, bir söz edimi (söz eylem) iki kısımdan oluşur. Bunlardan birincisi, edimsöz edimi, ikincisi ise, etkisöz edimidir. Söz ve eylem bağıntısını irdeleyen bu kuramda edimsöz edimleri konuşanın oluşturduğu ileti tasarımını, etkisöz edimi ise, bu tasarımın girişilen iletişim sonrasında yarattığı etkileri dile getirir. Buradaki çalışmada incelenen şey ise, gazetelerin oluşturduğu edimsözel etkilerdir. Yani, onların gerçekliği tasarımlama biçimleridir. Bu tasarımlama biçimlerinin toplumsal gerçekliğin kurulumundaki işlevlerine belirim kazandırmak ise, çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu amaç çalışmanın aynı zamanda özgül değerini oluşturmaktadır ki, o da; kişilerarası iletişim incelemeleriyle sınırlı kalan söz edimleri kuramının çözümleme alanını genişletmektir. Gerçekten de, kuramı yakından izleyenler böyle bir eksikliğin varlığını ilk elden kavrayacaklardır. Kuramda yer alan başka bir eksiklik ise, sözcelemelere yoğunlaşıp söz kümelerinin etkinlik alanını göz ardı etmek olmuştur. Bu nedenle ele alınan edimsözel etki konusu söylem kavramına doğru genişletilmiş ve görgül inceleme söylem çözümlemesi üzerine yoğunlaşmıştır.Tüm bu erekler doğrultusunda çalışma iki ana bölümden oluşan bir genel plan içerisinde kurgulanmıştır. Çalışmanın erekleri, önemi ve kurgul yapısının kapsamlı bir şekilde açımlandığı bir giriş bölümünü izleyen ve kuramsal çerçevenin serimlendiği birinci ana bölüm iki kesime ayrılmıştır. Birinci kesimde, toplumsal gerçekliğin yapısı ve onun kurulumunda dilin işlevsel konumu incelenmiş ve bu bağlamda, gerçekliğin yapısı, dil ve gerçeklik ilişkisi, toplumsal gerçekliğin yapısı ve toplumsal gerçekliğin yapısında dilin konumu konuları kendilerine ayrılan alt başlıklar içerisinde açımlanmıştır. İkinci kesimi ise, bağımsız konuları ele alan ama çalışmanın genel çerçevesinde bağlamlarını bulan üç alt bölüm içerisinde yapılan incelemeler oluşturmaktadır. Bunlardan birincisinde, kitle iletişim araçlarının yapısı, gerçeklik ve kitle iletişim araçlarının etkileşimi, bu araçların uzun süreli etkilerini inceleyen genel modeller ve bu modellerin hangilerinin toplumsal gerçeklikle ilgili kuramla ilgili bir incelemede daha etkili olabileceği konuları incelenmiştir. İkincisinde ise, söz edimleri kuramı ardalanı ile birlikte eleştirel bir incelemeye tabi tutulmuş ve yapılan inceleme söylem kavramı ve kuramlarına doğru genişletilmiştir. Daha sonra bir başlık altında yapılan bu incelemelerin araştırmanın genel incelemesiyle olan bağlamı kurulmaya çalışılmıştır. Üçüncüsünde ise, özgül olarak gazeteler kurumsal, aygıtsal ve metinsel boyutları içerisinde konu alınmış ve yine bir başlık altında gazetelerin incelenen boyutlarının genel kurgul çerçeveyle olan bağlantısı kurulmaya çalışılmıştır.Çalışmanın ikinci kesimi, görgül incelemeye ayrılmış, araştırmanın yöntemi, incelenen evrenin ırasal özellikleri, seçilen örneklem ve sınırlılıklar kendilerine ayrılan alt başlıklar içerisinde serimlenmiştir. Görgül araştırma ideolojik olarak birbiriyle keskin bir şekilde ayrılan ve bu yönüyle Türk basın dizgesinde farklı konumlarda bulunan Cumhuriyet, Ortadoğu, Yeni Şafak ve Hürriyet gazetelerinin 1 Mayıs olayları öncesindeki dönemi yansıtma biçimleri üzerine yoğunlaşmıştır. Temel olarak Teun A. van Dijk'in söylem çözümleme yöntemi kıstas alınarak, oluşturulan söylemler yatay ve dikey boyutlarında bulgulanmıştır. Böylelikle elde edilen bulgular ve bunların değerlendirmelerinin yer aldığı altbölüm ile ikinci kesimde yapılan inceleme tamamlanmıştır.Böylelikle elde edilen bütünlük genel olarak sonuç bölümünde değerlendirilmiş ve ortaya çıkan veriler yeni bir boyutta bu bölümde incelenmiştir. Bu bölüm çalışmanın genel amacını gerçekleştirmek üzere atılan son adımı oluşturmaktadır ki, o da; iletişim araştırmalarını Yeni Olguculuk ve Marxizim makasının yol açtığı kısırdöngüden kurtarıp, görüngübilimsel bir inceleme düzleminde almaşık bir yol açmaktır. Böylesine bir çabanın yaratacağı alan genişlemesinin, iletişim biliminin açınımına sağlayacağı katkı su götürmez niteliktedir. Çalışmanın bu boyutunun kurgul dayanakları, giriş bölümünde ayrıntılı olarak serimlenmiştir.

Özet (Çeviri)

Man has always been in pursuit of his dreams within the course of time as it flows way in the endless universe.These dreams are the precious properties of him which provide freedom among the whole living creature. After his dreams he has been able to fulfill impossibilities, touch the stars, put the space into zero-dimentional position and reproduce various realities within its reality. However, he has been blinded by the miracles of the universe so much so that, he did not see the brightness by him, even accomodated inside. `Language` is one of them, may be one of the most important.The structure and the essence of language in human?s life has been of great importance in every stage of history, especially in the nineteen century. However, after this period human language as a specific system could have been deeply investigated on a scientific and a philosophical level within its socialization and evolutionary process along with its functions in the social life. All data achieved reveal its aspects as if it were a sacred witness.What more important is the disclosure of languge, being the conveyor and creator of reality. From this vantage point, Analytical Philosophy, which has gained a specific dimension with Wittgenstein and demonstrated by Russell?s theory of description, could be the most important carrier of this exposition. This philosophical tendency has brought along two movements: the first is a general approach which is presented by Russell and young Wittgenstein, that language submits an illustration of the world itself; the second is the tendency which explains adult Wittgenstein?s general thesis underlining the relationship between the world and the language, and the words and their actual connections that have been realized in a kind of dramatical game and he adds, the industry of life styles become visible within this interactivity. Russell?s view put forward the philosophical movement claimed by Philosophers from Wien, while the latter put forward the discipline known as Oxford School.Hereby, what mostly concerns our research is the `Speech Act Theory that claims the relationship between the words and the actions. It has been led by L. Austin and developed into an information theory by his student John R. Searle. Before `the impacts of speech acts in the establishment of social reality ` was claimed, basic distinctions of the theory should have been realized. The theory of speech acts is partly taxonomic and partly explanatory. Austin distinguishes between illocutionary and perlocutionary speech acts. An interesting type of illocutionary speech act is that performed in the utterance of what Austin calls performatives typical instances of which are“I nominate John to be President”,“I sentence you to ten years' imprisonment”, or“I promise to pay you back.”In these typical, rather explicit cases of performative sentences, the action that the sentence describes (nominating, sentencing, promising) is performed by the utterance of the sentence itself. What studied here is illocutionary impacts established by the press, that is the ways they reproduce or design the reality. The target here is to define the functions of the social reality established. This research also aims to broaden the field of analysis, which is limited interpersonal communication only. Another deficiency with the theory is to ignore the activity field of groups of utterances. Therefore, the subject material has been broadened into the `discourse? matter and ampirical study has been driven to `discourse analysis?.In the light of these targets, the study has been consisted of 2 general parts: Introduction part in which its targets, importance and fictional structure are pointed out comprehensively. Following part is the first main part and states the theorotical frame and divided into two: First part mentions the structure of social reality and the functional position of language and within this frame there are subheadings such as structure of reality, language and reality relationship, the structure of socail reality, position of language. Second part covers independent subjects under three subheadings connected with the subject matter. The first of them examines the structure of mass media, reality and the interactivity of mass media, general theories that deal with the long term impacts and their effectiveness on the social reality. The second examines the speech acts and its background critically and brodens the research into a discourse concept and theory. Then, the general referance to the specific is investigated. In the third part, newspapers are specifically dealt within their institutional, instrumental, and textual dimentions. And again the general referance to the specific is investigated.The second half of the study has been allocated for ampiric research whic includes the methodology, characteristics of the subject matter, and the limitation information are indicated subheaded in a general order. Subject matters are Cumhuriyet, Ortadoğu, Yeni Şafak and Hürriyet newspaper which are easily distinguishable ideologically in the Turkish Press. These newspapers are investiged on their representations of after 1st of May (Labours? Day) events. Basically, in the light of Van Dijk?s discourse analysis approach, appointed discourses are indicated horizontally and vertically. Finally, the final data is evaluated in the general findings part at the end of second part. And the data achieved is investigated from a different dimension here. So, this part tries to explain the general purpose of the research, which will be able to free the communication researches from vicious cyle of New Positivism and Marxism and lead to some alternative ways on an ampirical level. It is abvious that, such a proposal will provide a vital expansionof the field for the development of communication science.

Benzer Tezler

  1. Postmodern imge toplumu: Sosyo - psikolojik ve felsefi bir analiz

    Society of postmodern image: Socio - psycological and phylosophical analysis

    ERGUN TEMİZKAYA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    SosyolojiSüleyman Demirel Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KEMALEDDİN TAŞ

  2. Fransız feminizmi bağlamında belirli Anadolu masallarının yeniden okunuşu

    The re-reading of certain Anatolian tales in the context of French feminism

    YASEMİN SANCAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    SosyolojiEge Üniversitesi

    Genel Sosyoloji ve Metodoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖNAL SAYIN

  3. Ajansal sanat: Hiçliğin özgürlüğü

    Agent Art: Freedom of Nothingness

    CEREN SELMANPAKOĞLU

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Güzel SanatlarHacettepe Üniversitesi

    Seramik Ana Sanat Dalı

    PROF. NAZAN SÖNMEZ

  4. Cezaevinde bulunan mahkumların sosyal uyum süreçlerinde sporun yeri

    The place of the sports in the social conformity processes of the prisoners in prison

    ÖĞÜN AKÇALI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    SporMersin Üniversitesi

    Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. AYŞE AZMAN

    Y.DOÇ.DR. CENGİZ ALTINOK

  5. The methodology of conservation for traditional spatial system in the old city of Mosul

    Eski Musul şehirinde geleneksel mekansal sistemin koruma metodolojisi

    RANA MAHFOODH HAMID AL-DULAIMI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Mimarlıkİstanbul Okan Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BEHİYE ISİK AKSULU