Geri Dön

Osmanlı şiirinde kadın şairin poetikası: Leylâ Hanım

Poetics of female poets in ottoman poetry: Leylâ Hanim

  1. Tez No: 235140
  2. Yazar: F. GÜLŞEN ÇULHAOĞLU
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. LAURENT MİGNON
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Şiiri, Osmanlı Kadın Şairi, Kadın, Feminizm, Leylâ Hanım, Erillik-Dişillik, Aktiflik-Pasiflik, Poetika, Ottoman Poetry, Ottoman Women Poets, Woman, Feminism, Leylâ Hanım, Masculinity-Femininity, Activity-Passivity, Poetics
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türk Edebiyatı Bölümü
  12. Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 253

Özet

Bu çalışmada, eril bir dille yazıldığı kabul edilegelmiş divan şiirinin, cinsiyetli dili sorgulanmış ve bu ön kabulün tutarlılığı tartışma konusu edilmiştir. Bu bağlamda, on dokuzuncu yüzyıl şairlerinden biri olan Leylâ Hanım özelinde, kadın divan şairlerinin söz konusu dili yeniden ürettiği ve kendilerine özgü bir söylem geliştiremediğine dair geleneksel eleştirilerin aksine, bir kadın söylemi yaratıp yaratamadıkları incelenmiştir. Çalışmada, divan şiirinde kadın sesi/söylemi/dili üzerine çeşitli yorumlar geliştirilerek Leylâ Hanım Divanı'nda onu dönemin erkek şairlerinden ayıran bir farklılık olup olmadığı tartışılmıştır. Söz konusu edilen ?dişil? dil, feministlerin ortaya attığı ve olumladığı, eril söylemi yıkıp kadınlara özgü bir ifade biçimi geliştirmeyi hedefleyen dilden farklı bir anlamda, edilgenlikle eş tutulmuştur. Divan şiirinde dişil-eril anlam taşıyan ikili karşıtlıklar belirlenerek bunlardaki dişilin erile olan tahakkümü saptanmıştır. Bu zıtlıklardan yola çıkarak divan şiirinin ?eril? olarak kabul edilen geleneksel söylemi sorgulanmış, söz konusu geleneğin dilinin, kabul gören görüşün aksine ?dişil dil? olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Söz konusu sevgili-âşık hiyerarşik yapısından yola çıkarak tahakküme uğrayan tarafın âşık olması göz önünde bulundurularak, kendini edilgen bir konumda çizen ve sevgiliye olan duygularını aynı edilgenlikle dile getiren âşıkın dili irdelenmiştir. Osmanlı şiirine yönelik bu saptamaların ardından, çalışmanın üzerinde durduğu asıl nokta, Leylâ Hanım Divanı'ndaki dişil-eril dil karşıtlıklarından yola çıkarak onun, geleneksel mazmunlarla yazdığı beyitleri, ?dişil dil?le yazıp yazmadığıdır. Leylâ Hanım'ın şiiri, dişil bir şiirdir; çünkü divan edebiyatının erkek şairlerinin ?dişil dili?, kendisine hazır olarak sunulmaktadır. Şairin bazı şiirlerinde, kendini Leylâ ile özdeşleştirmesi, divan şiirinin erkek şairlerinin dişil söylemlerini ihlâl etmek olarak yorumlanabilir; ancak bu durum, kadın bir özneyle özdeşleşmek ve kadınlık vurgusu yapmak bağlamında, ?kadın söylemini?, yaratmak olarak yorumlanmıştır. Dişinin erkeğe tahakküm kurduğu bir karşıtlıkta Mecnun'la özdeşleşmek, dişil dili benimsemek (ki bu, şairin kendi cinsiyetinin dili) olduğu kadar Leylâ ile özdeşleşmek de ?yeni bir kadın dili? oluşturmak anlamına gelmektedir.

Özet (Çeviri)

This study investigates the gendered poetics of Ottoman Divan poetry, which has for long been acknowledged as a tradition of poetry written in a masculine language, and questions the validity of this prolonged belief. Focusing on Leylâ Hanım, a 19th century female poet, this study examines whether it is true, in agreement with the popular belief, that female poets reproduced the so-called masculine language of Divan poetry and did not produce a poetics of their own, or it is possible to argue the opposite. Based on observations of the female voice/discourse/language in Divan poetry, the study explores Leylâ Hanım?s Divan and asks if there are peculiarities that distinguish Leylâ Hanım from her male contemporaries. The female discourse, in this study, is not an equivalent of the common feminist idea of a female language that aims to conquer the male language to develop a language peculiar to women, but it is identical to passivity. Dualistic pairs with gendered meanings in Divan poetry are examined in this study, in terms of the female hegemony over the male. Using these pairs as a starting point, the traditional masculinity of Divan poetry is then questioned and it is concluded that, contrary to the established belief, we can talk about a female discourse in Divan poetry. Taking into account the hierarchical pair lover-beloved, and considering the hegemony of the beloved over the lover, the passivity in the discourse of the lover is examined. Following these observations, this study delves into the depths of Leylâ Hanım?s Divan and questions if she utilized the traditional mazmuns of Divan poetry so as to produce a female discourse. Leylâ Hanım?s poetry has a female discourse in core, because she uses the established female discourse of male poets which is made ready to her. In some poems, Leylâ Hanım identifies herself with Leila, of the famous couple Leila and Mejnun, trespassing on the domain of the beloved and therefore violating the passive female discourse of the male poets of the Divan poetry, who identified themselves with the position of the lover, but this identification can also be interpreted as an attempt to put an emphasis on the female subject, and to make femininity more salient. Identifying oneself with Mejnun in a framework where female hegemony over the male persists, implies accepting the discourse of passivity (which in this study corresponds to the female language) and identifying with Leila in the same framework, implies an attempt to form ?a new female discourse.?

Benzer Tezler

  1. Millet Kütüphanesi Ali Emiri Manzum 738 numaralı kadın şairlere ait bir mecmua (İnceleme-metin)

    A poetry collection of women poets registered in Ali Emiri Manzum 738 at Millet Library (Analysis-text)

    ESRANUR AŞAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Türk Dili ve EdebiyatıYıldız Teknik Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ EMRE ÖZYILDIRIM

  2. Tanzimat Devri Türk şiirinde bir paradigma olarak batı felsefesi (1839-1885)

    Western philosophy as a paradigm on Turkish poetry in Tanzimat Reform Era

    ÜMMÜHAN GÖKMEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Türk Dili ve EdebiyatıMarmara Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET GÜNEŞ

  3. Fatma Aras'ın hayatı ve eserleri üzerine bir inceleme

    A research on Fatma Aras's life and works

    FAHRİYE MERVE TÜRKER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Türk Dili ve EdebiyatıManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İRFAN MURAT YILDIRIM

  4. Maryânâ Marrâş'ın modern Arap edebiyatındaki yeri ve önemi

    The place and importance of Maryânâ Marrâş in modern Arabic literature

    MARİYE SOYSAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Doğu Dilleri ve EdebiyatıBatman Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞAHİN ŞİMŞEK

  5. Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Türk şiirinde tema olarak kadın

    From reform to republic woman as a theme in Turkish poetry

    EROL GÖKŞEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Türk Dili ve EdebiyatıEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUHARREM DAYANÇ