Geri Dön

Henoch-Schönlein purpurası tanısında direkt immunfloresan incelemenin yeri

Role of direct immunofluorescence test in the diagnosis of Henoch-Schönlein purpura

  1. Tez No: 247414
  2. Yazar: EMRE TAMBAY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AFET AKDAĞ KÖSE
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Dermatoloji, Dermatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Dermatoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 83

Özet

2002-2009 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Polikliniğine başvurmuş, ayrıca Çocuk Hastalıkları ve Dahiliye polikliniklerinde değerlendirilerek tarafımıza yönlendirilmiş Henoch-Schönlein Purpurası (HSP) ön tanısı alan hastalar içinden, 2006 yılında çocukluk çağı vaskülitleri sınıflandırmasındaki HSP için belirlenmiş tanı kriterlerine uygun 40 olgu çalışmaya alındı. 24'ü erkek 16'sı kadın olan olguların demografik özellikleri, klinik ve laboratuvar bulgularının yanısıra lezyonlu deriden alınan örneklere ait direkt immunfloresan (DİF) bulguları retrospektif olarak değerlendirilerek HSP tanısında DİF incelemenin özgüllüğü ve duyarlılığı ,40 sağlıklı olgunun DİF verileri ile kıyaslanarak ortaya konmaya çalışıldı.29 çocuk, 11 erişkin olguda ortalama tanı yaşları sırasıyla; (10,28±4,613), (33,82±13,913) olarak tespit edildi. Tüm olgular içinde erkeklerin oranı %60, kadınların oranı %40 olup, erkek/kadın oranı 1.5/1 idi.Olguların %62.5'inde sendroma yol açabilecek herhangi bir faktör belirlenemezken, çocuklarda daha sık olmak üzere, geçirilmiş üst solunum yolu infeksiyonu ana tetikleyici faktör olarak belirlendi.Deri tutulumu her iki grupta da temel klinik bulgu olurken, renal tutulum erişkinlerde, gastrointestinal sistem (GİS) ve eklem tutulumu ise çocuklarda daha sıktı. Sistemik tutulumu olan olgularda renal, GİS ve eklem tutulumu gibi HSP'nin sistemik tutulum tipleri ile olguların lezyonlu derisindeki IgM, IgA, C3 ve fibrinojen birikimleri arasında anlamlı düzeyde ilişki saptanmadı. Fakat burada önemli olan HSP `de GİS ve eklem tutulumu ile DİF inceleme arasındaki ilişkinin literatürde ilk kez incelenmiş olması idi.Lökositoz, trombositoz ve eritrosit sedimantasyon hızında (ESH) artış çocuklarda daha fazla oranda tespit edildi. Laboratuvar olarak artmış değerler saptanan olguların DİF verileri normal sonuç alınan olguların DİF verileri kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlılık saptanmasada literatürde bu ilişki ilk kez incelenmişti.Direkt immunfloresan incelemede HSP'li olgularda sağlıklı olgulara göre çoğunlukla perivasküler alanda birikim gösteren IgM, IgA, C3 ve fibrinojen birikimlerinin tümü anlamlı (p

Özet (Çeviri)

Among the patients who visited the Polyclinic of Dermatology in Istanbul University Faculty of Medicine between 2002 and 2009 and the patients, who after being examined in the policlinics of Pediatric Diseases and Internal Diseases, were consulted to our party with the early diagnosis of Henoch-Schönlein Purpura (HSP), 40 cases which were elected for a study according to the criteria that defined HSP within the classification of vasculitides in the childhood period. In this study, apart from the fact that the cases which are composed of 24 males and 16 females were evaluated and studied through the demographic specifications and clinical or laboratory findings, we also intended to point out the specificity and sensitivity of direct immunofluorescence (DIF) in the diagnosis of HSP through the DIF findings that were obtained in the retrospective study of the samples taken from lesional skins and were compared to the DIF findings of the 40 healthy cases .It was detected that for the cases who are 29 children and 11 adults the average diagnosis ages are respectively (10.28±4.613) and (33.82±13.913). Among all the cases, the ratio of males is 60%, and the females is 40%; the ratio of males to females is 1.5/1.While in the 62.5% of the cases, there was no factor detected that could initiate the syndrome, upper respiratory tract infection that was contracted before, specifically by children, came out to be main triggering factor.While the skin involvement found to be the main clinical symptom in both groups, renal involvement in adults, GIS and joint involvement in children were the most common ones observed. In the systemic cases, a significant relationship between renal, GIS and joint involvement of HSP and the presence of IgM, IgA, C3 and fibrinogen in the lesional skin, was not detected. However, what is important in this study, is the fact that it is the first time in literature that, in HSP, the between GIS and joint involvement and DIF study was scrutinized.Leukocytosis, thrombocytosis and increased erytrocyte sedimantaion rate (ESR) was detected to be more in children. Even though there was no significant relationship statistically when the comparison made between the DIF data obtained from the laboratory search that indicate increase and the DIF data that are regular and normal, it is important to note that, such comparison has been made for the first time ever in the literature.In the study of DIF, while more deposits of IgM, IgA, C3 and fibrinogen in the perivascular area were observed and found to be significant (p

Benzer Tezler

  1. Palpabl purpura ile başvuran hastalarda etiyolojik değerlendirme

    Ethiological evaluation of patients applicing with palpabl purpura

    GİZEM KAYNAR ÖZÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    RomatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEMAL BES

  2. Çocukluk çağ ailevi Akdeniz ateşi tanılı hastalarda eşlik eden komorbid durumların ve komplikasyonların değerlendirilmesi

    Evaluation of comorbid conditions and complications associated with childhood family mediterranean fever

    LEYLA GİZEM BOLAÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BETÜL SÖZERİ

    DR. FERHAT DEMİR

  3. Henoch-schönlein purpuralı çocuklarda ailesel akdeniz ateşi gen mutasyon sıklığı ve prognozla ilişkisi

    Relationship between prognosis and frequency of familial mediterranean fever gene mutations in children with henoch-schonlein purpura

    HALİL KÖSE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıFırat Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. METİN KAYA GÜRGÖZE

  4. Henoch schönlein purpuralı pediatrik hastalarda serum ıl-6 düzeyi ve ortalama trombosit hacmi ile hastalık şiddeti arasındaki ilişkisi

    The relationship between serum il-6 level and mean platelet volume with the disease severity in pediatric patients with henoch schönlein purpura

    KÜBRA AYKAÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLGÜN ÇAKAR

  5. Kliniğimizde takip edilen Henoch-Schönlein purpurası tanılı çocuk hastaların klinik ve laboratuvar özelliklerinin değerlendirilmesi

    Kliniğimizde takip edilen Henoch-Schönlein purpurası tanılı çocuk hastaların klinik ve laboratuvar özelliklerinin değerlendirilmesi

    ESRA BİLDİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALİL İBRAHİM ATASOY