Geri Dön

Türk resminde kent peyzajı

Cityscapes in Turkish painting

  1. Tez No: 250945
  2. Yazar: SETENAY ALPSOY
  3. Danışmanlar: PROF. NEDRET SEKBAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Resim Bölümü
  12. Bilim Dalı: Resim Ana Sanat Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 124

Özet

Kent peyzajı, ?manzara? türünün sınırları içinde, Batı resim sanatında çok erken dönemlerde, belki sadece fon olarak da olsa görülür. Erken Rönesans Dönemi'nden kent yaşamını konu edinen örnekler mevcuttur. On yedinci yüzyılda Hollandalı ressamlar kent peyzajını başlı başına bir tür haline getirmişlerdi. İtalya'da ise Canaletto, Venedik kentini olağanüstü ayrıntılı bir şekilde betimlemekteydi.Sanayi devrimi ile birlikte ?kent?in görünümü de değişirken, İzlenimciler değişen kentin atmosferini ve gündelik yaşamın dinamiklerini tuvallerine taşıdılar.Yirminci yüzyıl, tüm dünyada nüfusun hızla arttığı ve taşradan kente nüfus akışının yaşandığı bir dönem oldu. Bununla birlikte sanayi ve teknolojideki ilerlemeler, kentlerin suretini büsbütün değiştirdi. Geride bıraktığımız yüzyılda, soyut ve kavramsal akımlar ardı ardına plastik sanatların da çehresini değiştirirken, kentin hem biçim hem de sosyal yaşamdaki dinamikler açısından birçok sanatçı tarafından betimlendiğini görmekteyiz.Türk resminde Batılı anlayışta resim uygulamaları öncesinde minyatürün egemenliği söz konusudur. Geleneksel Türk sanatı, İslam dini ve tasavvuf düşüncesi etrafında biçimlenmiş, kendisine ait stilize bir dile sahiptir. Matrakçı Nasuh minyatür sanatının nadide örneklerini verirken, aynı zamanda kent görünümlerini de sıklıkla betimler. Bunlar kentin gerçek görünümünün bir ifadesi değil, minyatürün kendi üslubu içinde topografik etkiye sahip biçimlerdir.Batılı anlayışta resmin, Türk sanatında manzara ile başladığını görürüz. Türk resim sanatında asker ressamlar ile başlayan bu dönemde İslam ve tasavvuf etkisi altında, insan suretinin betiminden kaçınıldığı gibi; manzaranın tercih edilmesinin bir diğer nedeni de bu kişilerin askeri harita uygulamaları amacıyla resim eğitimi almalarıdır.Fotoğraftan da yararlanan asker ressamlar kuşağı, çoğunlukla İstanbul'un saray ve bahçelerini betimlemiş, fakat doğayı yorumlama yoluna gitmemişlerdir. Türk resim sanatı tarihinde Primitifler olarak adlandırılan bu dönem sanatçıları, minyatürden gerçekçi üsluba geçişi temsil ederler.Sadece resim öğrenimi görmek için Avrupa'ya yollanan Şeker Ahmet Paşa, Süleyman Seyyid ve Osman Hamdi Bey ile yurtdışı eğitimi almamış olan Hüseyin Zekai Paşa; Şeker Ahmet Paşa Kuşağı sanatçıları olarak da adlandırılırlar. Hem eserleri hem de sanatçı olarak duruşları ile gerçek anlamda Türk resminin başlangıcını temsil ederler. Kent peyzajlarında hala primitiflerin ve geleneksel Türk sanatının dingin doğa görünümü etkisi hissedilir.Şeker Ahmet Paşa Kuşağı'nı takip eden Halil Paşa ve Hoca Ali Rıza'nın resimlerinde İzlenimcilik etkileri görülürken; özellikle Hoca Ali Rıza kent hayatı ve İstanbul manzaraları konusunda çok sayıda eser vermiştir.1914 veya Çallı Kuşağı olarak adlandırılan sanatçılar, kendilerinden önceki kuşakların aksine, doğayı hiç değiştirmeden taklit etmek yerine kendi duygu ve yorumlarını resimlerine katabilme başarısını gösterebilmişlerdir. Türk resminde İzlenimciler olarak da adlandırılan bu sanatçılar içinde özellikle İbrahim Çallı, Hikmet Onat ve Hüseyin Avni Lifij, kent peyzajları betimlemişlerdir.1929 yılında kurulan Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği ile Türk resminde ilk defa Batı ile eşzamanlı, modern bir üslubun uygulanmaya çalışıldığını görürüz. Kübist, geometrik bir altyapı ile hareket eden bu sanatçılar içinde Muhittin Sebati ve Ali Avni Çelebi'nin kent peyzajları kayda değerdir.1933 yılında, kurulan D Grubu sanatçıları, kübist ve konstrüktivist bir biçim anlayışını tercih ederken, kent peyzajı konusuna fazla yönelmedikleri görülür. Gruba sonradan katılan ve üslup olarak da gruptan ayrı duran Eşref Üren ve de Arif Kaptan ile D Grubu ile aynı dönemde eser veren, gruba dâhil olmasa da üslup olarak onlara yakın duran Ercüment Kalmık'ın kent peyzajlarından söz edebiliriz.1941 yılında açtıkları ?Liman Kenti İstanbul? başlıklı sergi ile Yeniler olarak adlandırılan grubu kuran sanatçılar; Türk resminde ilk defa yurtdışında eğitim görmeden, kendi topraklarımızdan yetişen bir sanatçı topluluğudur. Aynı zamanda Türk resim sanatı tarihinde ilk defa politik, siyasal bir oluşumu temsil ederler. Toplumsal gerçekçi bakış açısıyla, Türk toplumunun, Anadolu insanının gündelik yaşamını tuvallerine taşımışlardır. Grubun kurucularından Nuri İyem, 1950'li yıllarda baş gösteren göç, kentleşme - gecekondulaşma olgularını, grup dağıldıktan sonraki bireysel sanat yaşamında da resmetmeyi sürdürmüştür.Yeniler'in açtığı yoldan ilerleyen Onlar Grubu, akademide Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesine mensup öğrencilerin oluşturduğu bir topluluktur. Renkçi, fovist bir anlayıştan hareket eden grup içinde Turan Erol, gecekondu sorununu irdeleyen peyzaj çalışmaları yapmıştır.1950'li yıllar itibariyle Türk resminde soyut üslubun egemenliği söz konusudur. Sanatçıların da artık grup olarak değil, bireysel olarak sanatlarını icra ettikleri görülür. Bu dönemden günümüze değin, kent peyzajı konusunda eser veren çok sayıda sanatçı olmuştur.Naile Akıncı özellikle Eyüp ve Bebek başta olmak üzere İstanbul'u pitoresk noktalarından betimlerken; Devrim Erbil Matrakçı Nasuh'u andıran topografik çalışmalarını, kentin anıtsal yapıları etrafında inşa eder. Özdemir Altan sanatsal espas amacına ulaşmak için kent kavramını bir araç olarak kullanır; Muhsin Kut gezgin ressam olarak çok sayıda dünya kentini betimlerken, dönüp dolaşıp İstanbul'a gelir. Cansen Ercan Kuzguncuk sırtlarından boğaza bakarken, özellikle pastel ile çok özgün eserler üretir. Hakan Gürsoytrak ve Antonio Cosentino, 1980'ler sonrasında taşra kültürü ile harmanlanan, kentlileşemeyen kenti resmederler.

Özet (Çeviri)

As part of landscape painting, cityscapes can be seen in the very early days of Western painting, even if only as the background. There are several works with the subject of urban life in the Early Renaissance period. Dutch artists carried landscape painting to a higher level so in 17th Century, it became a genre on its own. At the same time, Canaletto was producing extraordinary detailed paintings of Venice in Italy.The 20th Century was a period with population rises all over the world and masses moved from the countryside to the city. Developments in both industry and technology changed the view of cities forever. As abstract and conceptual art movements changed the face of the plastic arts, the city itself became an interesting matter for the artist, not only as a shape but also with the social dynamics it included.Before western art entered the country, miniature was the reigning art form in Turkish painting. Traditional Turkish art built upon Islamic religion and mysticism has its own stylized language. Matrakçı Nasuh pictures cityscapes in his unique works of miniature. These are not the exact image of the city, but in the stylized way of miniature they were created to make a topographical influence.The first examples of western art form in Turkish painting were landscapes. The first artists to produce these works were the Soldier Painters, who took painting lessons to help them develop their skills in map application. This was not the only reason why they chose to paint landscapes; under the influence of Islam and mysticism they refrained from portraying figures.Soldier Painters used photography extensively as a reference for their work. They mostly painted the beautiful gardens and palaces of the city of İstanbul, but these were not intended to interpret the nature. These artists were called the Primitives in Turkish painting history and they represent the transition from miniature to western painting.Şeker Ahmet Paşa, Süleyman Seyyid and İbrahim Çallı were sent to Europe for art education only. Together with Hüseyin Zekai Paşa who didn?t have an education abroad, they were called the Şeker Ahmet Paşa generation. They are considered to be the real beginning of Turkish painting, not only with their work but also with their artistic personalities. Influences of the calm nature of traditional Turkish painting and the Primitives can be seen in their cityscapes.Influences of Impressionism can be seen in the works of Halil Paşa and Hoca Ali Rıza, the followers of the generation of Şeker Ahmet Paşa. Especially Hoca Ali Rıza produced a very big amount of works of the daily life and landscapes of Istanbul.Instead of imitating the world without any change, the generation called 1914 Generation or Çallı Generation was succesful in interpreting the nature and putting feelings and thoughts in their work. They were also called the Impressionists of Turkish painting. Among these artists, especially İbrahim Çallı, Hikmet Onat and Hüseyin Avni Lifij have painted cityscapesThe Free Unity of Painters and Sculptors was founded in 1929. It was the first time in Turkish painting that a modern style was synchronous in Turkey and the West. Among these artists, Muhittin Sebati and Ali Avni Çelebi were remarkable with their landscapes with a cubist, geometrical substructure.The painters of Group D, wich was founded in 1933 had a cubist and constructive approach. They did not tend to paint cityscapes at all. Eşref Üren and Arif Kaptan who joint the group later did paint cityscapes but their style is clearly different from the rest of the group. Although not a member, Ercüment Kalmık stood close to the group and his cityscapes are worth interest.With the joint exhibition named ?İstanbul, City of Harbour?in 1941, the group Yeniler (Recents) emerged as the first artist society of completely local educated artists. This group was also the first political formation in Turkish painting history. With a social realist approach, they turned their interest to the daily life of Turkish society, to the Anatolian folk. Even after the group came to an end, Nuri İyem, one of the founders, continued painting the subjects of migration, urbanization and squattering wich took place in the 1950?s.Following the path of Yeniler, the group Onlar (Them) was founded by students of Bedri Rahmi Eyüboğlu in the Academy. Influenced by the Fauvists, they had a colourful comprehension. Turan Erol painted cityscapes with the subject of squattering.With the beginning of the 1950?s, abstract art became the reigning style. It was also the end of group acts as artists started to work as individuals. From then on many artists painted cityscapes.While Naile Akıncı was painting picturesque views of Istanbul, especially Eyüp and Bebek; Devrim Erbil put the monumental buildings of the city to the center of his canvas and built map-like paintings wich remind of Matrakçı Nasuh. Özdemir Altan uses the city as a tool to reach artistic espas; as a travelling painter, Muhsin Kut paints many cityscapes in different countries but his road leads him back to İstanbul eventually. Looking to the Bosphorus from the ridges of Kuzguncuk, Cansen Ercan provides unique work with pastel material. Hakan Gürsoytrak and Antonio Cosentino paint the city wich can?t get urbanized after the 1980?s blend with provincial culture.

Benzer Tezler

  1. Türk resminde kent peyzajları ve tarihi mekânları resimleyen ressamlarımız Kütahya örneği: Ressam Bayram Yıldız

    Our painters who paint urban landscape and historical places in Turkish painting Kütahya example: Painter Bayram Yıldız

    İPEK YEŞİL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Güzel SanatlarKütahya Dumlupınar Üniversitesi

    Sanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı

    DOÇ. DR. PINAR YAZKAÇ

  2. 19. yüzyıldan günümüze İstanbul kent dokusunun Türk resminde yansımaları

    The Reflections of Urban texture of İstanbul on Turkish painting since 19th century

    ELİF ÇİMEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. DR. ZEKAİ ORMANCI

  3. İstanbul'da günlük yaşam sahnelerinin Türk resim sanatına yansımaları

    Reflections on the Turkish painting art of daily life scenes in Istanbul

    EVREN KARAYEL GÖKKAYA

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. AYDIN AYAN

  4. Çağdaş Türk resminde kent imgesinin göstergebilim açısından incelenmesi

    An examination of the urban image in contemporary Turkish painting from the perspective of semiotics

    NURSUN HAFIZOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Güzel SanatlarAkdeniz Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    DOÇ. NEVİN YAVUZ AZERİ

  5. 1980'den günümüze çağdaş Türk resminde kent imgesi

    Urban image in contemporary Turkish painting from 1980

    NURİ ÖZÇELİK

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Güzel SanatlarAnadolu Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. RIDVAN COŞKUN