Geri Dön

Possible futures for architectural entity within the context of transdisciplinary technological developments

Disiplinler ötesi teknolojik gelişmeler bağlamında mimari varlığın olası geleceği

  1. Tez No: 252112
  2. Yazar: LALE BAŞARIR
  3. Danışmanlar: DR. M. TANYEL TÜRKASLAN BÜLBÜL, PROF. DR. GÜLEN ÇAĞDAŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Bilim ve Teknoloji, Mimarlık, Science and Technology, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Bilişim Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 75

Özet

Yakın zamanda teknolojilerde meydana gelen hızlı gelişmeler insanların çevreleriyle kurdukları ilişkide önemli ve şekillendirici bir rol oynamaktadır. Bu tez çalışmasının amacı disiplinler ötesi teknolojik gelişmeler bağlamında mimarlığın nasıl bir evrim geçireceği üzerine tahminler oluşturmaktır. Olasılıklar, dört ana disiplin olarak Nanoteknoloji, Robotik, Yapay zeka ve Genetik alanlarının kesişim bölgesinde incelenmektedir. Bu disiplinler, mimarlık için yarattıkları teknolojik yenilikler ve sunabilecekleri olası modeller açısından incelenmektedirler. Bununla birlikte tezin odak noktası nanoteknoloji ve bu teknolojinin orta vadede mimarlık için yaratabileceği olası modellerin incelenmesidir. Benzer şekilde, Genetik doğanın hücresel üretim için kullandığı veri depolama teknolojisi açısından incelenmektedir. Robotik alanı ise Yapay zeka ile içiçe geçmiş olarak mimari üretimde otomasyon için yeni bir modelin nasıl oluşturulabileceği ile ilgili konuyu temel olarak beslemektedir.Çağdaş mimari yaratım süreçleri çoğunlukla malzemeyle ve üretim ve inşaat teknolojilerindeki gelişmelerle bağlantılı olarak gelişti. Mekansal sınırların tasarımını malzeme ve inşaat anlamında sahip olunan donanımsal kapasite şekillendirdi. İkinci bölümde, mimarlık pratiğinin malzeme ve inşaat teknikleriyle yakın ilişkisi incelenmektedir.Endüstri Devrimi, yeni imalat teknolojileri ve bunun getirdiği bütün bir yeni yaşam biçimini içermekteydi. Bilgi çagının başında meydana gelen sayısal devrim ise esas olarak bilgi işleme teknolojilerini içermekteydi. Böylelikle donanımdan (madde) yazılıma (fikir/bilgi) bir geçişe sebep oldu. Bir inceleme yapıldığında bilgi ve imalat alanlarında birbirini izleyen devrimsel gelişmeler bir dönüşüm çemberi görüntüsü vermektedir. Çember, şimdi de bir sonraki devrimin sayısal tabanlı imalat ve küçültme/minyatürleştirme ile ilgili olacağı yönünde bir görünüm sergilemektedir. Sayısallaşma, tam anlamıyla atomlardan bilgi iletme birimlerine (bit) dönüşümü sağladı ve görünen o ki sıra bitlerden atomlara dönüşüme geldi.Fikrin temsili, tasarım ve inşaat için her zaman önemli bir konu oldu. Uygulama projeleri iletişim belgeleri olarak kullanıldı. Ancak bu temsil şekli yeni ve karmaşık tasarımlar için her zaman yeterli olamadı. Bu nedenle tasarımın inşaasından sorumlu taraflara aktarılmasında yaşanan zorluklar cesur adımlar atılmasını çoğu zaman önledi. Bilgi teknolojileri, bu teknolojilerin mimari üzerinde oluşturduğu etki ve madde ile bilgi arasındaki dönüşüm çemberi ikinci bölümde ele alınmaktadır.Bilgi işleme imkanları aracılığıyla tasarımın temsili karmaşık detaylarının iletilebildiği bir duruma gelir gelmez bina tasarımında özelleştirme (customization) olanakları da gelişti. Seri/Çoklu-Özelleştirme (Mass-Customization) yalnızca bilgi teknolojileri sayesinde değil aynı zamanda gelişen üretim teknolojilerinin de katkısıyla başarıldı. Bu üretim teknolojileri robotik teknolojilerinin ürünleriydi. Robotik, başlıbaşına bir bilim alanı olmakla birlikte üretim ve inşaat alanındaki tüm otomatikleşme süreçlerinde robotik kapasite bulunmaktadır. Robotik, yapı elemanlarının üretiminde, inşaat süreçlerinde ve daha sonra da yapının kullanımı sürecinde yer almaktadır. Bunun yanında yapay zeka da robotiğin uzmanlık alanına daha güçlü bir otomasyon kapasitesi ekledi. Bu nedenle yapay zeka, gelecek mimari üretimlere dair görüş geliştirirken benimsenen ek bir yol oldu.Daha geniş otomasyon olanakları üretimde daha geniş kontrol ve mükemmeliyet gerektirmektedir. Nanoteknoloji, bu tür bir mükemmeliyet için en güncel ve yakın yolu göstermektedir. Maddenin atom ve atom-altı ölçeklerde işlenmesi, nanoteknolojinin kapsamını tanımlamaktadır. Üçüncü bölümde otomasyon unsurları ve zerre ölçeğinde üretim olasılıkları incelenmektedir.Güncel gelişmeler ve gelişen donanım (madde) ve yazılım (fikir/bilgi) kapasiteleri ışığında geleceğin binalarının nasıl olacağına dair tahmin yapılmaktadır. Sözü edilen tahmin gerçeklerden yola çıkmakla birlikte kurgusal bir tahmindir. Ayrıca, bir bütün olarak bilgi o derece hızlı gelişmekte ve büyümektedir ki geleceğin sürprizlerinin geçmişe kıyasla çok daha büyük olması çok olasıdır. Bilim, içinde bulunduğumuz evrene dair pek çok gerçeği açığa çıkarmaktadır. Aynı zamanda bilim açığa çıkarılacak yeni gizemler de keşfetmekte ve yeni bakış açılarına yol açmaktadır. Bugün, kuantum teorisi bilgi işlemede görülmemiş hızlara ulaşmayı sağlayacak bir düzeye erişmek üzeredir. Bu gelişme, alternatif düşünme biçimlerini teşvik etmektedir. Bu tez, fizik ve mimarlık alanlarında öncü bazı kişilerinin çalışmalarının yanısıra mimariye kurgusal bir yaklaşım önermektedir. Fayda Sisi (Utility Fog) ?Foglet? adı verilen, yeni programlamalara göre yeni işlev, kıvam ve form alan moleküler ölçekte küçük ve akıllı maddelerden oluşan bir sis bulutu için kullanılan kurgusal bir tanımlamadır. Bu konu mimari ürün olarak binalara ölümsüzlük kavramını içeren bir önermeyle son bölümü tamamlamaktadır.

Özet (Çeviri)

Rapid pace of recent technological developments play a very constructive role on the way humans relate to their environments. The objective of this research study is to make a forecast of what architecture may evolve into within the context of transdisciplinary technological developments. The possibilities are analyzed within the intersection of four major disciplines: Nanotechnology, Robotics, Artificial Intelligence (AI) and Genetics. These disciplines are analysed in terms of new technological innovations they generate and new paradigmal promises they hold for architecture. Nevertheless, the main focus is on nanotechnology, and the possible paradigm shifts it might cause in architecture in a few decades. Thus, Genetics is the area in which Nature?s own technology of data storage for cellular fabrication is analysed, and Robotics, bonded very tightly with AI, feed the subject fundamentally in terms of how a new model for the automation of architectural production is envisioned.Contemporary architectural creation has mainly been in connection with materials and advancements in manufacturing and construction technologies. Hardware capabilities in terms of material and construction have formed the way spatial boundaries were designed. Close relationship of architectural practice with materials and construction techniques is analyzed.The Industrial Revolution was about new manufacturing technologies and a whole new way of living that it brought about. The digital revolution, at the beginning of information age, was mainly about computing. Therefore, it caused a shift from hardware (matter) to software (idea) in many terms. There is a seemingly cyclical transformation of revolutionary developments in information and manufacturing. The cycle now looks as if the next revolution will be about digital fabrication and miniturization. Literally, digitization provided conversion of atoms to bits and apparently, it is time for converting bits to atoms, in a new manner.Representation of ideas has been a major issue for design and construction. Blueprints had been the documents of communication. This representation, though, has not always been sufficient in terms of communicating novel and complex designs. Therefore, difficulties in communicating design intent to other parties in charge of construction caused all parties to resign from taking bold steps. Information technology, its impact on architecture and the cyclical conversion between idea and matter is analyzed in chapter two.As soon as design representation came to a point where each complex detail could be communicated through information processing, customization possibilities fluorished in building design. Mass-Customization was not achieved only through information technologies but also through manufacturing technologies that have developed simultaneously. These manufacturing technologies were the outcomes of robotic technologies. Although robotics is a major discipline creating its own technologies, robotic capabilities are embedded in every automated manufacturing and construction technology. Robotics is integrated in the manufacturing of parts, in on-site operations and in buildings once they are fully operational. Besides, artificial intelligence, added greater automation possibilities to the expertise of robotics. So artificial intelligence is another path to walk through in an endeavor to visualize ways of future architectural execution. Greater automation possibilities require greater control and perfection in manufacturing. Nanotechnology, currently, leads the closest way to this type of perfection. Manipulating matter at atomic and sub-atomic scales can be defined as what nanotecnology refers to. In chapter three, means of automation and molecular manufacturing possibilities are analyzed.Deriving from current developments and growing hardware (matter) and software (idea) capabilities, a forecast is made on how future buildings will be. The forecast in concern is quite fictive although derived from facts. Furthermore, information as a whole is expanding so rapidly that it is very probable that future holds greater surprises than the past. Science is uncovering many facts about the universe that we live in. Simultaneously, science is discovering new mysteries to uncover thereby causing paradigm shifts. Currently, quantum theory is reaching a level where it is on the verge of creating unprecedented speeds in computation, data processing and retrieval. This development encourages alternate ways of thinking. The thesis offers a fictive approach for architecture along with other suggestions from some pioneers of physics and architecture. Utility Fog is a fictive definition of a fog of tiny intelligent matter at molecular scale called Foglets which has the ability to take on new densities, new forms and functions due to new programming. These issues bind the final chapter thereby introducing immortality as a notion for buildings as architectural products.

Benzer Tezler

  1. Pazaryerinin ağsal altyapısında heterarşik ilişkilenmelerin izini sürmek: Tire ve Nazilli pazarları

    Exploring heterarchical relationalities within the networked infrastructure of the marketplace: Tire and Nazilli markets

    HALİME GÜHER TAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE ŞENTÜRER

  2. Mimari restorasyon projelerinin yönetimi

    Management of architectural restoration projects

    SEZER SAVAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRAH ACAR

    DR. DAMLA ACAR

  3. Biyoteknolojinin entegrasyonu ile beden-mekan etkileşiminin yeniden ele alınması

    Re-defining the body-space interaction through the integration of biotechnology

    İPEK KURAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. PELİN DURSUN ÇEBİ

  4. Mimarlıkta çok boyutluluğun bütünlük içerisinde ele alınmasını sağlama amaçlı bir bilişim yönetim sistemi

    An Architecture information management system for consideration of multi-dimensionality within wholeness

    YÜKSEL DEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF.DR. NİGAN BAYAZIT

  5. Kosova'da ulusun inşası ve karşı-kamusallaşma mekanlarının üretimi

    Nation-building and making spaces of counterpublics in Kosovo

    ATTİLA BEKSAÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Mimarlıkİstanbul Bilgi Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH UĞUR TANYELİ