Geri Dön

Uluslararası ticaretin dinamiği

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 25603
  2. Yazar: NAMIK TEVER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HALİT TARGAN ÜNAL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1993
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Para Banka Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 214

Özet

ÖZETBağımsız ülke grupları arasında cereyan eden uluslararası ti cari ilişkilerin gelişmesi ve genişlemesini pozitif, negatif yön de etkileyen tüm dinamiklerin ve tarihsel sürecin incelendiği ça lışmamız beş“bölümden oluşmaktadır. Bağlantıları sürekli ve akışkan kılmaya çalıştığımız ilk bö lümde; II. Dünya Savaş' ından önce tüm dünya ülkelerini etkisi al tına alan 1929 büyük ekonomik bunalımı araştırılmaya bu amaçla krize neden olan faktörlerle, krizden çıkış için gereken ekonomik -politik reçetelerin belirlenmesine çalışılmıştır, savaş sonrası dönemde, genel bunalımın neden olduğu iktisadi tablolar, ülke grup lan boyutunda incenilmeye çalışılmıştır. Bu bölüm içersinde, ül keleri aralarında ticaret yapmaya iten nedenlere bakıldığında, ül ke içi üretimi erin çeşitli nedenlerden dolayı etkilendiği görül muştur. İklim ve doğal şartların ülkeden ülkeye değişiklik göster mesi, ulusal rezervlerin aynı düzeyde bulunmamaları, üretim mali yetlerinin farklılık göstermesi adı geçen nedenleri oluşturmak tadır. Uluslararası pazarlardaki ürün fiyatlarının farklılıkları na ise; ulusların üretimde ihtisaslaşma yolu ile elde ettikleri, ayrı nitelikler deki ürün ve fiyatların sebep olduğu anlaşılmakta dır. Aynı bölüm içersinde, ülkeler arasındaki ticareti özendirici kurumlar olan, GATT, UNCTAD, IMF, OECD ve IBRD'nin temel kuruluş amaç ve çalışmaları incelenmiştir. AGÜ'lerin, bu kurumların, kal kındırma ve kr e dilendirme, projelendirme gibi özde-bir ilkeleri nin genelde dışında kaldığı anlaşılmıştır. UNCTAD'ın bu kapsam di şında kalmaya çalıştığı ve AG-Ü'ler adına, gelişmiş ülkelerden sis temli olarak bu ülkelere yardım akışını organize ettiği gözlenmiş tir. OECD'nin ise kuruluş gayesine uygun olarak, gelişmekte olan ülkelerle olan beraberliğini sürdürdüğü anlaşılmıştır. Bu bölümün son çalışmasını ise, IMF'nin fonksiyonel yapısı ve idari çatısı oluşturmaktadır. Özel Çekme Hakları (SDR) ile oluşturulan yeni kredi imkanları, SDR'lerin değerini oluşturan uluslararası para lar incelenmektedir. Uluslararası rezevr araçları olan altın ve dövizin ülkelerdeki oransal dağılımı incelenilme ğe çalışılmıştır. İkinci bölüme gelindiğinde; dünya ticaretindeki gelişmeler, korumacı yapı ve buna karşın liberal eğilimler ele alınmakta, 73- 74 petrol krizi ve etkileri incelenmektedir. Üçüncü dünya ülkele rince benimsenen ithal ikameci üretim aşaması ve bunun sonucu o lan ihracata dayalı kalkınma hamle si, bu bölümde göze çarpmaktadır. Uluslararası ticaret sonucunda, gelişmiş, gelişmekte ve az geliş miş ülkelerin sahip oldukları ekonomik çatıları ve yeni korumacı lık anlayışının temel kriterlerine, bölüm içersinde rastlanılmak tadır. Bu kriterler;- Genç endüstrilerin, teknik ve ekonomik yetersizliklerden do layı korunmaları, - Gelişmiş ülkelerin lehine, gelişmekte olanlarına aleyhine gelişen dış ticaret göstergelerinin varlığı ve neticesinde müdahaleci devlet zihniyetinin varlığı oluşturmaktadır. - Gelişmekte olan ülkelerin üretimi eri için gerekli olan ara girdilerin, ithal edildikleri piyasalarda, eksik rekabetin varolduğu ve böylelikle, ithalatçı AGÜ'lerde optimal üretim ölçeğine ulaşılamadığı, - Ekonomik maliyetleri ne olursa olsun, savunma nitelikli en düstrilere sahip olunması gerektiği yönündeki inanç ve hu sanayilerin mutlak kurulmalı, korunmalı yönündeki yaklaşım, - Damping' in önlenmesi ve buna karşı anti-daraping destekli vergilerin alınmasına yönelik yaklaşımların izlendiği görül müştür. Bu bölüm içersinde ayrıca, korumacı yapı karşısında, dış tica rette serbe3tleşmenin geliştirilmesine ve 1992 yılındaki dünya e konomisine bakılmıştır. AT ülkelerinin bütünleşmesi ve yeni poli tikaları yönündeki beklentiler ile dış ticarette ihracata dayalı büyümenin başarılarına dair beklentiler açıklanmaktadır. İkinci bölümdeki önemli gelişmelere bakıldığında; 20, yüzyıla kadar himayeci politikaların serbest dış ticaret politikalarını engellediği ve dünya üretim ölçeğine olumsuz katkıda bulunduğu yö nünde dir. Buna önlem olaraksa, ikili ve çok taraflı anlaşmaların vizyona girdiği görülmektedir. Bu. dönemde İngiltere'nin başlattı ğı serbest dış ticaret hamlesi, sonraki dönemlerde yerini korunma ya bırakmış olsa bile, Batı Avrupa'ya çok taraflı anlaşmalar husu sunda rehberlik ettiği görülmüştür. Ancak himayeciliğin güçlenme siyle birlikte karşılıklı ticaretin dünya ticareti içindeki payı nın arttığı gözlenmiştir. 1973-74 petrol krizine yönelik gelişme lere bakıldığında; petrol fiyatlarının, 0PEC üyesi ülkelerce, yak laşık %400 artırılması, petrol ithalatçısı olan tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerce olumsuz yönde karşılanmıştır. Zira bu dönemde gelişmiş ülkelerin ithalatlarını petrole yöneltmesi (en azından büyük bir kısmını), ithal ikamesi sürecine girmiş olan ih racatçı AGÜ'leri ekonoraikman etkilediği görülmüştür. Bu dönemde AGÜ'lerdeki ihracat gelirleri azlığı neniyle, döviz rezevrleri ve dış borçlanma artmış, zaten var olan korumacılık anlayışı yeniden önem kazanmıştır.Üçüncü dünya ülkelerini ithal ikameci politikalara, ihracata geçiş için yöneldiklerini görmektiyiz. Bu amaçla öncelikli olarak tüketim mallarını üretip daha sonra sanayi malları üretimine yö neldikleri görülmektedir» Zira bu suretle, üçüncü dünya ülkeleri nin dış ticaret hadlerini, dengeye getirmeye çalıştıkları görül müştür. Bu ülkelerin ithal ikame sinin ilk aşamasında, özellikle miktar ve tarife oranları yoluyla himayeci davrandıkları gözlen mistir. İkinci aşamasında ise, mukayeseli olarak ihtisas sahihi oldukları özellikle tarımsal kökenli ürünlerin üretilmesinde, dün ya pazarlarında rekabet edecek düzeye gelmeye çalıştıkları görül mektedir. İthal ikameci üretimi tercih eden ülkelerin, ihracat ge lirlerinin artırılması yoluyla, ekonomik kalkınmayı gerçekleş tir mek istedikleri görülmektedir. İthal ikameci politikalardan, ihra çata dayanın kalkınma sürecine girmiş ülkelerin zaman zaman hima yeci tedbirleri ardına saklandığı görülmüştür. Ne var ki uluslar arası pazarlarda rekabet edebilecek gelebilmek için, ihracatçı sa nayilerin; selektif ve ucuz kredi ile desteklenmesi, gümrük indi rim ve muafiyetlerinden yararlanması, vergi iadesi gibi teşvik e dici önlemlerle desteklenmesinin gerekliliği görülmüştür. Böyle likle ihraç ürünlerinin maliyetlerinin minimize edilebileceği ve dış ülke pazarlarında rekabet edebileceği anlaşılmıştır. Ayrıca ikinci bölüm içersinde, AGÜ'lerin durumu incelendiğinde; bu ülke lerin ihracatlarının genellikle, gıda maddeleri, madenler, endüst riyel hammaddeler ile yarı mamul malların oluşturduğu gözlenmiş tir. İthalatlarının ise, sınai tüketim malları, ara malları ve ya tırım mallar in darı oluştuğu anlaşılmıştır. Böyle bir yapı sergilen miş olmasına rağmen, özellikle 70'li yıllardan sonra 80*li yılla ra bakıldığında, ihracat ve ithalatın gelişmiş ülkelerce kendi aralarında gerçekleştirildiği görülmektedir. Petrol zengini OPSO ülkelerininse, ihracatlarını daha ziyade gelişmiş sanayi ülkeleri ne yaparak, karşılığında bu ülkelerden yatırım ve tüketim malları ithal ettikleri anlaşılmaktadır. Bu ticaret yapısında AGÜ'lerin ^10'luk bir nispete sahip olduğu» araştırma içersinde görülmekte dir. Ticareti serbestleştirme dönemindey se, serbestleştirmenin be lirli zaman dilimleri içersinde, o ülkeye uyarlanması gerektiği anlaşılmıştır. Serbestleştirmenin ilk dönemi içersinde, ekonomik büyümenin azalmadı ğı, istihdamın çok az etkilendiği, kalkınmanın hızlandığı ve tarımsal ürün üreticilerinin gelir bölüşümülerinden aldıkları payın arttığı anlaşılmıştır. İkinci bölümün son aşamasında, Alî ülkelerin adına elde edilen gelişmelere bakılmıştır. Topluluk üyesi ülkelerin 1992 yılıyla birlikte dış ticaret ilişkilerinde korunmadan uzakta ve üye sayı larmı artırmaya yönelik tutum içersine girecekleri anlaşılmıştır. Ayrıca dış ticarette müşterek politikalarla ticaret hacimlerini artırmayı hedefledikleri görülmektedir.Üçüncü ”bölümde ise, karşılıklı ticaret uygulamaları ve metod larıyla uygulanan karşılıklı ticaretin, dünya ticaretinden almış olduğu paya“bakılmaktadır. Karşılıklı ticaret tekniklerinin ne tür anlaşmalarda kullanıldığına, bu anlaşmalardaki ödeme esasları na, karşılıklı ticaretin fayda, mahzurlarına, ikili anlaşmalara ve ”bu anlaşmaların önemine değinilmiştir. Karşılıklı ticaretin dünya ticaretindeki payının artmasına neden olan gelişmelere, Türkiye' de karşılıklı ticaretin gelişimine ve 80* li dönemlerde yapmış ol duğu iki taraflı anlaşmalara“bakılmaktadır. Bölüm incelenmeye çalışıldığında, karşılıklı ticaretin genel likle korumacı eğilimlerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. İthal ikameci üretim sürecine girmiş ülkelerin ellerinde stok oluşturdu ğu ve stoğu oluşturulan mallara ilişkin risklerin, karşılıklı ti carete neden oldukları görülmektedir. Karşılıklı ticaret uygulama lar ında,”paranın“ işleme girmediği düşünülse dahi, gerçekte takas işlemleri dışında, karşılıklı ticarette de işleme girdiği görül mektedir. Özellikle, vaad edilen proje gecikmelerinde karşılıklı hesapların denkleştirilmesinde ve komisyon ödemelerinde paranın işleme girdiği görülmüştür. Öte yandan dünya dış ticaret verile rinden global anlamda, karşılıklı ticaretin getirişini görmek müm kün olmamakla birlikte, dünya ticaretinde himayeci yapının devam ettiği sürece, KT uygulamalarının devam edeceği anlaşılmaktadır. GÜ'lerce karşılıklı ticarete başvurulmasının nedenini, AGÜ'lerin, bu ülkelerce yapılan ihracatlara uyguladıkları tarife ve kotalar oluşturmaktadır. Yeni pazar arayışları, ürün stoklarını eritme is tekleri ve ülkelerindeki demode teknolojileri elden çıkartma dü şünceleri, GÜ'lerce karşılıklı ticarete yönelme nedenlerini oluş turmaktadır. AGÜ'lerde ise durumun biraz daha farklı ve dramatik olduğu gözlenmiştir. AGÜ'lerin ihracata dayalı ekonomik devrele rinde, kalkınmayı ihracatla gerçekleştirebilmek için, özellikle tarımsal kökenli sanayi ürünleri üretimine yöneldikleri görülmek tedir. Ancak gelişmiş ülkelerin, miktar kısıtlamaları getirdiği dönemlerde, ciddi döviz sıkınlarıyla karşılaştıkları ve borçlanma nın arttığı görülmüştür. Bozulan dış ticaret hadlerini düzeltebil mek ve borçlanmayı hafifletebilmek için, bu ülkelerin tekrar koru maçı önlemlere başvurduğu, böylelikle sürecin tekrar yaşandığı gö rülmektedir. Üçüncü bölümde Türkiye'nin KT uygulamaları incelendiğinde; II. Dünya Savaşı sonrası 1958' e kadar karşılıklı ticaret tekniği olan takasın uygulama alanının sınırlandırıldığı, bu tarihten sonra i se tamamen işlem dışı bırakıldığı görülmektedir. Ancak 1980'li yıllara gelindiğinde, KT uygulamalarına rastlanılmakta, İran'latakas, Irak ve Libya ile clearing, S.S.C.B ile geri-alım (buy- back) anlaşmaları yaptığı, görülmektedir. Yine 80' li yıllarda yap- işlet-devret ve yap-aahip ol-işlet modelli anlaşmalara Türkiye'de rastlanıldığı ve yine bu dönemde THY'nin ”bir off -set anlaşması im zaladığı görülmüştür. Dördüncü ve beşinci bölümlerde ise, dış ticaretin, işlemler, teslim, ödeme ve belgeler yönünden pratize edildiği görülmüştür» Bu düşünceyle dördüncü bölümde, uluslararası ticarette kullanılan teslim şekillerine bakılmış, beşinci bölümde ise dış ticarette kullanılan ödeme yöntemleri ve temel akreditif türleri ile ödeme lerde kullanılan belgeler ve nitelikleri konusuna bakılmıştır. Bu bölümlerde, dış ticaret işlemi erinde kullanılan teslim yön temlerinin MTO tarafından standarda bağlandığı, böylelikle bu tes lim şekillerinden doğabilecek anlaşmazlıkları ortadan kaldırdığı ve ticari tarafları güvence altına aldığı görülmüştür. Son bölümde ise, uluslararası ticarette ödeme metodları ile dış ticarete ilişkin belgeler incelendiğinde; temelde dış ticaret işlemlerinin ihracatçı ve ithalatçı arasında yapılan sözleşmeye da yandığı görülür, İthalatçının talep ettiği mal veya hizmet karsı lığında, ihracatçının da Ödemenin yapılmasını istediği çok kez görülmüştür. Fakat ödemenin vadeleri ve şekli konusunda işlem baş lamadan, ortak müşterekte anlaştıkları görülmüştür. Uluslararası ticaretten doğan ödeme metodlarının kaynağının oluşturan basit dü şüncenin; - Peşin ödeme yönteminden, - Satış sonrası ödeme yönteminden ve - Belgeler ithalatçıya veya bankasına ulaştıktan sonra yapı lan ödeme yönteminden kaynaklandığı görülmüştür» Diğer taraftan, çok sayıda versiyonu olmakla birlikte akredi tifin dış ticarette kullanılan en yaygın ödeme aracı olduğu göz lenmiştir. Uluslararası ticarette ödeme yöntemi tercihinin değişe bileceği görülmekle birlikte, ödemeye imkan verecek belgelerin ve bu belgelerin öneminin değişmediği görülmüştür. Zira mal veya hiz me ti başka bir ülkeden satın alan ithalatçının, ihracatçıya ödeme yapması için gerekli olan koşulun, malların ithalatçı adına yola çıkarıldığını ortaya koyan dış ticaret evraklarının, ithalatçı ve ya ithalatçının bankasına ulaşmasının gerekliliği görülmüştür. Bu işlemlere bankacılık hizmetleri yönünden bakıldığında, dış tica ret vesaikleri ciro edilebilmeleri ve ikinci ve diğer şahıslara devredilebilmelerij ihracatçıya pre -finansman sağladığı gerçeğiniortaya koymaktadır. Çünkü ihracatçının ithalatçı adına gönderdiği mallar, ithalatçıya ulaşmadan vesaiklerin ulaşabileceği ihtimali görülmüştür, İthalatçının kendisine veya“bankasına ulaşan vesaik ler nedeniyle ve eğer alış -satış sözleşmesinde tersine bir şerh yoksa, ihracatçı alacağını tahsil edebilir sonucuna varılmıştır. Araştırmanın temel yaklaşımı, teorik perspektifinden, pratik teki mozaiğine kadar, uluslararası ticaretin ”yaşamını“ görmeye ve ne olacağını ”düşünmeye" çalışmak olmuştur.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. A spatial approach to trade and economic growth

    Uluslararası ticaret ve iktisadi büyüme için mekansal bir yaklaşım

    HASAN KARABOĞA

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    EkonomiGebze Teknik Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALİT YANIKKAYA

  2. Bir hızlı tren modelinde süspansiyon parametrelerinin optimizasyonu ve araç dinamiğine etkisi

    Optimization of suspension parametres in a high speed train model and its effect on vehicle dynamics

    MUAMMER TAHTALI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Makine MühendisliğiYıldız Teknik Üniversitesi

    Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MERAL BAYRAKTAR

  3. Marine propeller blade structure analysis in ice navigation

    Buzda seyir esnasında pervane kanat yapı analizi

    AYDIN BOZKURT

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Denizcilikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Deniz Ulaştırma Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MELEK ERTOGAN

  4. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına sistemsel yaklaşım: Seçili ülkelerde iş yapma kolaylığı üzerine bir uygulama

    Systemic approach to foreign direct investments: An application on ease of doing business in selected countries

    LEVENT YÜLEK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    EkonomiÇukurova Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAKKI ÇİFTÇİ

  5. Gelişmekte olan ülkelerde hizmet ihracına dayalı büyüme

    Service export led growth in developing countries

    YENAL SÜREÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL MANİSALI