Geri Dön

Geleneksel Amerikan kimlik ve güvenlik algısının 11 Eylül sonrası ABD dış politikasına etkileri

The impact of the traditional American identity and security perception on the post-September 11 us foreign policy

  1. Tez No: 258433
  2. Yazar: HELİN SARI ERTEM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MAHMUT BALİ AYKAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Siyasal Bilimler, Uluslararası İlişkiler, Political Science, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bölümü
  12. Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 390

Özet

Son yüzyılın tartışmasız en önemli güçlerinden biri olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), sahip olduğu askeri ve ekonomik yetenekler sayesinde uluslararası siyaset sahnesinde etkili bir rol oynamaya devam etmektedir. 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında ortaya koyduğu eylemlerle yakın dönemin önemli bir tartışma konusu haline gelen ABD'yi daha iyi anlamanın yolu onu sadece bugünüyle değil, geçmişiyle de beraber değerlendirmekten geçmektedir. Konsrüktivizmin, ?kimlik, güvenlik ve dış politika arasında önemli bir etkileşim olduğu? fikrinden yola çıkan bu tez, geleneksel ?Amerikan? kimlik ve güvenlik algısı ile, ABD'nin ortaya koyduğu eylemler arasında göz ardı edilemeyecek bağlar olduğu iddiasındadır. Protestan Anglo-Saksonların 17. Yüzyıl'da, Amerika kıtasına gerçekleştirdikleri ilk göçlerle şekillenmeye başlayan geleneksel Amerikan kimliği, bağımsızlığın ilan edildiği 18. Yüzyıl sonu ve askeri, ekonomik gücün giderek arttığı 19. ve 20. Yüzyıllar boyunca ABD'nin dış politika pratiklerinde ağırlığını hissettirmiştir. Geleneksel Amerikan kimliği, Amerikan halkının istisnai bir halk olduğu, doğruluk ve iyiliği dünyaya yaymak için, Tanrı tarafından ilahi bir misyonla görevlendirildiği inancına dayanmaktadır ve mutlak güvenliğe ulaşmak adına Amerikan değerlerinin mümkün olduğunca geniş bir kesime benimsetilmesinden yanadır.19. Yüzyıl sonu ve 20. Yüzyıl boyunca bu bakış açısına uyan eylemlere defalarca imza atan ABD'nin, 11 Eylül sonrası George W. Bush yönetimi ve Yeni Muhafazakârların öncülüğünde gerçekleştirdiği dış politika pratikleri de doğrudan geleneksel Amerikan kimlik ve güvenlik algısının izlerini taşımakta; bu bağlamda ABD'nin geçmişi ve bugünü arasındaki devamlılıklara işaret etmektedir.

Özet (Çeviri)

With its huge military and economic capabilities, the United States of America (USA) has been one of the most important powers of the last century and it continues to play an influential role on the stage of international politics. To better understand the USA, which has recently been an important matter of discussion with the actions it has put into practice after September 11, 2001 attacks, not only the present, but also the past of this country must be evaluated. This thesis, which has begun with a constructivist idea pointing out that ?there is an important interaction between identity, security and foreign policy of a country?, claims that there is an obvious relation between the US actions and the traditional ?American? identity and security perception. The influence of the traditional American identity, which began to be shaped by the first migrations of the Protestant Anglo-Saxons to the continent of America in the 17th Century, has continued to be felt on the US foreign policy practices in coming years. The traditional American identity is based on the idea that God has granted the American nation a divine mission to expand uprightness and goodness and that the American values must be adopted by as many as possible to achieve absolute security. The USA has practiced various actions based on this idea in the end of the 19th and during the 20th Centuries. After September 11, the foreign policy practices of the George W. Bush administration under the heavy influence of the Neoconservatives directly carried some footprints of the traditional American identity and security perception and thus pointed out the continuities between the past and the present of the USA.

Benzer Tezler

  1. Two feminist utopias: Herland and Woman on the Edge of Time

    İki feminist ütopya: Herland ve Woman on the Edge of Time

    FUNDA ŞÜKÜR ÖNAY

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2008

    Amerikan Kültürü ve EdebiyatıKadir Has Üniversitesi

    Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. JEFFREY HOWLETT

  2. Women's use of space in Tehran modern houses constructed between 1960-1980

    1960-1980 tarihleri arasında yapılan Tahran modern evlerinde kadınların mekan kullanımı

    SEPİDEH DAVODİPAD

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHSEN ÖZSOY

  3. Siyasal iletişimde şarkı kullanımı: 2019 yerel seçimlerinde AK Parti örneği

    The use of songs in political communication: The case of AK Parti in 2019 local elections

    HAKAN SİPAHİOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    İletişim BilimleriGalatasaray Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLSÜN GÜVENLİ

  4. Uluslararası sermaye hareketleri ve Türkiye

    International capital movements and Turkey

    NİHAT ÇAĞRI YAZAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    İşletmeİstanbul Teknik Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HACER ANSAL