Ürgüp ve çevresindeki Türk-İslam devri yapıları (2 cilt)
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 26399
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HAŞİM KARPUZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sanat Tarihi, Art History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1993
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 542
Özet
Ürgüp ve Çevresindeki Türk-islam Devri Mimari yapıları Anadolu Türk Mimarisinin küçük bir bölümünü oluşturur. Türklerin Anadolu'yu fethiyle birlikte hızla islamlaşan bu topraklarda, Hıristiyaniarda kalmışlardı. Bir piskopozluk merkezi olan Kapadokya'daki Hıristiyanlar bu bölgeyi terk etmeyip, İslamiyetin geniş hoşgörüsü içerisinde dini inançlarını serbest bir şekilde yaşatmışlardır. Bu nedenle bölgede 13. yüzyıla kadar Türklere ait mimari eserler sayı bakımından azdır. Ancak bu tarihten itibaren bölgedeki Türk nüfusunun da artmaya başlaması ile birlikte Türk-İslam devri mimari yapıları da inşa edilmeye başlanılmıştır. Türkler tarafından bölgede ilk olarak inşa edilen yapılar camiler ve medreseler olmuştur. Bu yapıların yanısıra bölgenin ipek yolu güzergahı üzerinde de kalması nedeniyle kervansaraylar da yapılmıştır. Bunların en önemlilerinden birisi olan Sarı Han açık ve kapalı bölümlerin birbirinden ayrı bir şekilde inşa edildiği plan tipinde yapılmıştır. Sarı Han haricinde başka kervansarayların da yapılmış olmasına rağmen bugüne kadar ulaşmamıştır. Bölgede Selçuklu dönemine ait cami türbe gibi yapılar yoktur. Ancak Beylikler döneminden itibaren bu türde yapıların inşa edilmeye başlandığını görüyoruz. Bu tür yapıların ilk örneğini Ürgüp ilçe merkezindeki Karamanoğlu İbrahim Bey Camisi oluşturur. Bu camide daha önceleri Anadolu'da sevilerek kullanılan, mihraba dik olarak uzanan iki kemer sırasıyla üç şahına ayrılan hilal tipinde yapılmıştır. Bu tip camiler daha sonra bölgede oldukça fazla yapılmıştır. Bu camiden sonra gelen Taşkınpaşa cami de bu türde inşa edilmiştir. Ancak bu camide farklı olarak mihrab önüne bir kubbe yerleştirilmiştir. Bu tür camiler daha sonraları Beylikler devrinde de kullanılmışlardır. Özellikle Karamanoğulları 202Beyliği mimarisinde bu türde bir çok cami yapılmıştır. Bu tür camilerin değişik bir varyasyonu olan mihraba enlemesine uzanan plan tipi beylikler devrindeki diğer yapılarda da kullanılmasına karşın Ürgüp ve çevre sindeki yapılarda kullanılmamıştır. Taşkınpaşa Cami bu plan tipinde yapılmıştır. Bu caminin plan tipinde mihrap önüne ilave edilmiş kubbesiyle giriş bölümünün sağında ki son cemaat mahalli farklı olarak yerleştirilmiştir. Beylikler Dönemi tür beleri kübik gövde üzerine kubbe ile örtülü ve baldaken tarzda olmak üzere iki türde yapılmıştır. Çevrede baldaken tip türbe ismini verdiğimiz türbelere oldukça fazla rastlanılmaktadır. Bu türbelerde Ürgüp Altı Kapılı Türbe ile Damsa Köy Hızır Bey Türbeleri altıgen planlı olarak cenazeliksız yapılmıştır. Hızır Bey Türbesi külahlı grupta değerlendirilebilir. Ancak Ürgüp Altı Kapılı Türbede üst örtünün nasıl olduğu belli olmamakla birlikte külahla örtülü olabileceği görüşündeyiz. Bu türbenin benzeri tür belerden birisi de Kayseri Yanık Kümbeti'dir. Bu türbede cenazeliksız olarak yapılmıştır. Taşkınpaşada bulunan diğer bir türbe de Kesikbaş Türbesidir. Bu türbe diğerlerinden farklı olarak kare gövdeli ve piramidal külahla örtülüdür. Beylikler dönemine ait diğer bir yapı da Taşkınpaşa Medresesi'dir. Bu medresenin Karamanlı Beyliğine ait olduğu belirtilmektedir. Bu medrese çağdaşı diğer medreselerden farklı bir takım özellikler taşır, iki eyvanlı açık avlulu olduğu belirtilmekteyse de, avlunun kubbeyle örtülü olabileceği de belirtilir. Plan tipinde görülen girişin avlunun aksında yer alması farklı bir özelliktir. Karamanlı Medreseleri arasında iki katlı olan medreselerdendir. Osmanlı dönemine ait camilerde genelde iki tip karşımıza çık maktadır. Birincisi mihraba dik olarak uzanan üç sahınlı camilerdir. Bu camilerde caminin büyüklüğü satımların geriye doğru uzatılmasıyla artırılabilmektedir. Bazen de ön cephelerinde şahın sisteminin devam etti- 203rilmesi ile oluşturulan revak bölümü de vardır. Bu plan tipindeki camiler yöredeki beylikler dönemine ait yapılarda da kullanılmış ve bir geleneğin devamı şeklinde günümüze kadar gelmiştir. Osmanlı dönemine ait bölgede fazla türbe yoktur. Türbeler genelde XVIII. yüzyıla aittir. Yapı malzemesi olarak düzgün moloz taş kullanılmakla birlikte kesme taştan yapılmış örnekler de vardır. Türbeler oldukça basit formlu olup, herhangi bir süsleme elemanına rastlanılmaz. Bölgedeki Osmanlı Hamamları, Türk Hamam Mimarisi'nin genel özelliklerini taşırlar. Hamamlardan birisi metruk olmasına karşın soğukluk ve ılıklık bölümleri klasik Osmanlı hamamlarının özelliklerini taşır. Diğer hamam ise klasik hamam plan tipinde yapılmış ve Türk hamamlarının plan özelliklerini taşımaktadır. Bu hamam da külhanın bir mimari eleman olarak şekillenmesi ve su deposunun eyvanın birinin içerisinde yer alması farklı bir özelliktir. Ürgüp çeşmeleri kendi içerisinde gösterdiği çeşitlilik ve zenginlik nedeniyle başlı başına bir konu olarak kendi içerisinde incelenmelidir. Çeşmelerde görülen plan türü bu yöreye has bir çok özellikler taşı maktadır. Yine çeşme formlarından bazıları sadece bu yörede görülür. Ürgüp evleri yine başlı başına bir araştırma konusudur. Bu araştırmada yine özellik arzeden evlerden üç tanesi incelenmiştir. Ürgüp evleri kendi içerisinde değişik plan tipine sahiptir. Bunlar karnıyarık dediğimiz iç sofalı evler ve dış sofalı evlerdir. İç sofalı evler Ürgüp ve çevresinde çok fazla yaygındır. Sofa genellikle ikinci katta cephede kapatılmayıp bir kemer sırasıyla cepheden dışarıya doğru açılır. Bazen kemer sırası balkon şeklinde de devam ettirilmektedir. Avanos Evlerin de“divanhane”adı verilen bu mekana, Ürgüp ve çevresinde yazlık eyvanı ismi verilmektedir. Evlerde kalem işi süslemeciliği de yaygındır. Bu tür süslemeler 18. yüzyıla ait olup genellikle natürmort tarzında yapıl- 204m ıştır. Bu arada bölgede genelde bütün yapı türlerinde görülen bir yapım tekniği, daha doğrusu yapı mekanından da bahsetmekte yarar var dır. Bunlar kaya oyma mekanlardır. Bu mekanlar bizzat bölgedeki tüfün jeolojik yapısından kaynaklanmaktadır. Tüt oldukça yumuşak bir malzeme olmasına karşın kolayca işlenilebilen bir taştır. Anadolu da kaya oyma mekanın mimari bünye içerisinde değerlendirildiği tek bölge burası dır. Kaya oyma mekanın mimari de bu kadar önemli bir mekan olarak kullanılması, bölgenin jeolojik yapısının yanısıra eski yapı geleneklerinin devamı şeklinde de açıklanabilir. Ürgüp ve çevresindeki özellikle camilerde görülen baldaken tarzı minareler de yine yöreye özgü bir özellik taşır. Genellikle kare bir kaide üzerinde dört sütun üzerine oturan külah kısmından ibarettir. Tama men taştan yapılan örnekleri olduğu gibi külah kısmı ahşap olan örnekler de vardır. 205
Özet (Çeviri)
The buildings ericted in the Turk-Islam period in and around the Ürgüp, must be examined in the nation of Turkish artitecture more than other styles. Within the borders of Anatolia that had been Islamiyed rapidly with the sovereigtny of Turks, Chırıstıan populations kept on living as well. Especially Christians in Capadocia where became very crucial bishoporie place after 4th century B.C., prefered staying to leaving this territory. The immerse tolerance of İslamiyet these minor populations to perform their ritual activities withoust any hardships. Became of this reason there isn't any Turkish artitecture building dated before 13th Century A.C. From this time on, the other hand, Turk-Islam period, artitectural buildings are begun to be constructed with the beging of the increase of Turkish population in the territory The first buildings constructed by Turks in the territory were mosques and medresses. In addition to these buildings because the territory was on the Silk Road, Kervarsaray's were also ericted. Sari Han which was one of the most important of them, was constructed in a way in which the closed and open sections were seperated from each other. There aren't buildings like mosques and tombs which were constructed in Selçuk Perriod, in the territory. But we observe that these kinds of buildings are begun to be constructed from states perriod on. Karamanoğlu Ibrahim Bey mosque stands for the first example of these buildings in the center of the town Ürgüp. This mosque was also built in a plan which was very popular in those days in the Anatolia. This plan was extending to mihrap 206perpendicularly. Many of these types of mosques were then begun to be built in the territory extensively. The next building Taşkınpaşa mosque has been constructed in the same style too. Not in accordance with Ibrahim Bey mosque, only a dome has been settled in front of the altar. These types of mosques has then been used in the States Perriod. This type of plan may be observed in those buildings which were ericted by Eratna State. Regardless off it has been changed in appercance Yeşilhisar Ulu mosque and Niğde Sungurbey mosque were very fantastic examples of this type. A dome in front of the mihrap and a last community place on the right hand of the enterance were the only differences to the plan mentioned above in the tombs of States Period a style is worth noticing. Tombs that we call baldaken type in the vicinity, are very wide spread Ürgüp Altı Kapılı and Damsa Köy Hızır Bey Tombs which are Baldaken type are constructed in hexagen plan withhout crypt. Hızırbey Tomb may be classified in tombs with conical caps. Although we aren't very certain about the roof cover of the tomb Ürgüp Altı Kapılı we think that it was covered with a conical cap. This tomb was also built without crypt too. Kesikbaş Tomb is another tomb in the Taşkınpaşa. Different from others this tomb has got a square structure and is covered with a pyramidal cap. Another building belonging to States Period is Taşkınpaşa Medrese. That this Medrese belonged to Karamanlı State is mentioned. This medrese refrects a few differences when it is compared whit its contemporary tombs. Although it is mentioned that it was with two eyvan and was open courtyard was cavered with a dome too. As seen in its plan, it is a different feature to set enterance behind the hall. The medreses of Karamanlı State may be classified in two floored 207medreses. We observe two types of mosques in Ottoman Period. The first one has three perpendicular sahm to altar. The volume in these mosqu es can be increased by exteding sahins to the back. Sometimes there are revak sections which were formed by extending this sahm system in their fronts. There isn't so much tomb belonging to Ottoman Period in the territory. Most of the tombs have been costructed in XVII century. Regardless of rubble stones have been wed as a construction material, cut-out stone constructed examples exists. Tombs look very simple and they are constructed without wing decoration materials.Adornments formed with pencils were also used in the houses.The adornment style in the room that was carved in rocks over the K. Alyamaç House very noticable indeed. These sorts of adornments belong to the 18 century and they are formed in still life forms in general. It is necessary to mention about an architectural tecnique which is used in the houses of the vicinity extensively. In a sense this tecnique may be called as architectural place. These places were carved out of rocks. The geologial structure of the tüf bring about such kind of places. Although it is fairly soft, the tüf can be mold easily. The tüf of the territory is getting very hard when it faces with air after carved. Ürgüp is the only place where the carved develling units are assesed in architectural structure, Anatolia. While it was used as crypt in tombs and was used as a külhan, it was also used as winter sides in mosques. Baldaken style minarets, especially seen in the mosques in and around the Ürgüp has a speciality on its own. They are formed from a cap which is set on four columns which are placed on a square base Besides stone made samples, wooden conical parts exist. 208Unfortunately Turk-Islam Architectural buildings has not been searched in and around Ürgüp so far. Only name-list have been prepared. The destination of this research is to show and prove the region. We hope and desire that the purpose. Turkish buildings in the territory will where in beliefs such as There weren't Turkish sovereignty and etc. It is an obligatory need to introduce these architectural masterpieces of our national culture to prove how prosperius cultural inheritance we have. 209
Benzer Tezler
- Ürgüp ilçesi ve çevresi halk inanışlarının dinler tarihi açısından değerlendirilmesi
Survey of the popular beliefs in Ürgüp and its neighborhood in the perspective of the history of religions
AKİF BEĞEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
DinErciyes ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA ÜNAL
- Dış tanıtım faaliyetlerinin etkinliğinin arttırılmasında alternatif bir yaklaşım : bölgesel tanıtım konusunda bir profil çalışması
An alternative approach to increasing the promotion activities: a study profile for regional promotion
SERAP SELİMOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
TurizmGazi ÜniversitesiTurizm İşletmeciliği Eğitimi Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. R. PARS ŞAHBAZ
- Ürgüp formasyonu (Nevşehir) karasal çökellerinin fasiyes ve paleoekolojik özellikleri
Facies and paleoecological aspects of terrestrial deposits from the ürgüp formation (Nevşehir)
ERSEL GÖZ
Doktora
Türkçe
2019
Jeoloji MühendisliğiDumlupınar ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET SERKAN AKKİRAZ
- Mermer işlemeciliğinde atıkların uzaklaştırılması ve değerlendirilmesi
In The marble's handwork what left over had been tooken away and it had been evalvated
MEHMET NURİ ÜRGÜP
- Nevşehir ve çevresinin kültürel coğrafyası
Cultural geography of Nevşehir and its surroundings
ELİF KAHYA