The Sociological cultural and economic changes in America between the years of 1870-1914 and their reflections in literature
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 27353
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ATİLLA SİLKÜ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, American Culture and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 171
Özet
ÖZET Amerika Birleşik Devletleri dünyada ve kendi sınırları içerisindeki ekonomik üstünlüğünü, politik yapısını, toplumsal ve kültürel kimliğini îç savaş sonrasında yaşanan bir takım değişikliklere borçludur. İç Savaş sonrasında kuzey ve güneyin potansiyel işgücü ve sanayisinin birleştirilmesiyle sağlanan bütünlük ekonominin gelişmesine katkıda bulunmuştur. tç Savaş öncesinde tarım ve küçük sanayi işletmelerine dayalı ekonomi yerini büyük işletmelerin hakim olduğu bir ekonomik sisteme bırakmıştır. Endüstrileşme ve sanayileşme ekonomik gelişmeyi en çok destekleyen ve hızlandıran faktörlerdendir. Ülkenin doğal kaynaklarının çeşitliliğinin ve bolluğunun farkına varılması İç Savaş sonrasında ülkenin kuzey ve güney olarak ayrı ayrı değil ortak çıkarlar doğrultusunda bir bütün olarak kabul edilmesine rastlar. Petrol yataklarının bolluğu, çelik, demir, gümüş gibi madenlerin işletmeye açolması ülkeye Avrupa ve Asya'dan göçedenlerin sağladıkları ucuz işgücü ile değerlendirildiğinde ortaya canlanmış bir piyasa, büyük işletmeler ve işletmeciler, gelişen bir endüstri çıkmıştır. 150Endüstrinin ve sanayinin hızını artıran bir diğer faktör ise Thomas Edison, Graham Bell, Westinghou.se gibi mucitlerdir. Telefon, telgraf, demiryolu sinyal sistemleri, soğutucular, daktilo makinası günümüz dünyasının vazgeçilmez parçaları olmakla beraber o dönem içerisinde endüstri ve sanayinin gelişmesine verdikleri katkıdan dolayı çok önemli yer tutmaktadırlar. Endüstri ve sanayinin geliştiği ortam ise bu dönemde oluşan şehirlerdir. 20 nci yüzyıl Amerika'sının modern şehrinin temelleri de 1870-1910 yılları arasında atılmıştır. îş merkezleri büyüdükçe kırsal kesimden şehirlere göç hızlanmıştır. Tarımcılığın zorluğu karşısında daha iyi bir hayat düşüncesiyle büyük yerleşim merkezlerine koşan Amerikalılar, ekonomik ve dini problemler nedeniyle Avrupa'dan ve Asya'dan gelen göçmenler etnik kökenleri, dilleri, dinleri, adet ve gelenekleri farklı karmaşık yapıda bir toplum oluşturmuşlardır. Göçmenler kendi gruplarıyla gettolarda yaşamayı tercih etmişler, ekonomik durumu iyiye gidenler ise yavaş yavaş iş merkezlerinden uzaklaşarak şehir dışına yerleşmeye başlamışlardır. Şehir yüksek beton veya çelik binalarla, yoğun trafik ve gürültü ile dolu iken, banliyöler sakin ortamı, birbirinden uzak yerleştirilmiş 151evleri ile hızlı ve kalabalık günlük hayatın sıkıntısını hafifletecek bir havaya büründürülmtiştür. Şehir hayatının insan psikolojisi üzerinde yarattığı etkiler ise kaydadeğer ölçüdedir. Yoğun iş hayatının getirdiği bunalımlar, daha fazlasını elde etme isteği, daha iyi bir hayat yaşama çabası insanları çok büyük bir yarışa sokmuştur. Bu yarışta varolma çabası içinde, insan önce çevresine sonra kendisine yabancılaşmış, çeşitli bunalımların, komplekslerin ve yalnızlığın içine düşmüştür. Her kazancın bir bedeli olması kuralından yola çıkılacak olursa maddi kazançların bedeli manevi değerlerin kaybolması olmuştur. Ekonomide görülen değişiklikleri ise dev şirketlerin ortaya çıkmasıyla tanımlayabiliriz. Büyük iş ortaklıklarının kurulması küçük sanayi işletmelerinin ortadan kalkmasına neden olsa da piyasada serbest rekabet ortamını yaratması açısından önemlidir. Bu dönemde göze çarpan Andrew Carnegie 'ye ait çelik işletmeleri, John D. Rockefeller' in petrol şirketleri zinciri hızlı ve ve kaliteli üretimleri sayesinde dar kapasite ile çalışan birçok girişimciyi rekabetten uzaklaştırmıştır. 152Küçük şirketlerin biraraya gelerek iş politikalarını ortak çıkarları doğrultusunda belirledikleri, hem piyasayı hem de ekonomik sonuçları bir derecede olsa kontrol altında tutabilmeyi amaçlayarak oluşturdukları kartel ve tröstler ise yine bu dönemde ortaya çıkan yapılardır. Kartel ve tröstler küçük şirketlerin büyük sanayi tekellerine karşı biraraya gelerek varolma çabalarının göstergeleri olmakla beraber işçi grupları, çiftçiler ve küçük işletmeciler tarafından tepkiyle karşılanmışlardır. Örneği 1980'lerin sonuna doğru çiftçiler tren taşımacılığını elinde bulunduran şirket gruplarım uyguladıkları depolama ve nakliye fiyatlarının yüksekliği karşısında eyleme geçmişlerdir. 1887' de çıkarılan bir dizi yasa ile hükümet bu karşı çıkışı desteklemiş ve böylece hükümet ekonomideki haksız uygulamalarda zarar görenin yanında olduğunu belirtmiştir. Sendikalaşma hareketleri ise farklı kültür, dil ve din grubundan gelen göçmen işçilerin ortak bir yapı altında ortak çıkarlarını korumak için biraraya gelmeleri amacıyla oluşmuştur. Çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sigorta ve sağlık hizmetlerinin sürekli sağlanması, habersiz işten çıkarılmanın önlenmesi, ücretlerin yükseltilmesi bu dönemde kurulan Milli Bağımsızlar (1874), Milli îşçi Sendikası (1866), İşçilerin Şövalyeleri (1869) gibi sendikaların amaçları arasındaydı. Bu sendikaların elde ettikleri en büyük siyasi 153sonuç Sherman Anti-Tröst Kanunudur (1890). Bu kanunla piyasada serbest rekabeti engelleyecek yada ticareti yavaşlatacak şekilde hareket eden tröstlerin işleyişi engellenmiş oldu. İç Savaştan sonra tüm vatandaşların oy vermenin önemini kavramasıyla birlikte iç politikada canlılık ve katılım sağlanmıştır. Amerikan iç politikasında iki büyük parti arasında paylaşılan idare halen de gözlenmektedir. Cumhuriyetçiler ve Demokratların birçok ortak noktaları bulunmaktadır. Heriki parti de iş dünyasında, ekonomide söz sahibi olan belirli çevreler tarafından mali açıdan desteklenmektedirler. Belirli ve kesin bir ideolojileri olmamakla beraber Demokratlar savundukları sıkı para politikası, kişisel özgürlük ve kültürel emperyalizm felsefesi, Cumhuriyetçiler ise daha refah ve aktif bir hükümet felsefesi ile birbirinden ayrılırlar. Her iki partinin de izledikleri politikalar kendilerini destekleyen para ve iş çevrelerinin çıkarlarını göz ardı etmeksizin Amerikan halkının çıkarlarını içte ve dışta korumak şeklinde belirlenmiştir. 1541872-1912 yılları arasında Cumhuriyetçilerin hemen her seçimi kazanmasıyla beraber, 10 seçimin 7 sinde Temsilciler Meclisini Demokratlar kazanmışlardır. Endüstrileşme ve sanayileşmenin gelişmesiyle iş gücüne daha çok duyulan ihtiyaç geleneksel rolü evde oturuo doğal görevi olan çocuk bakma sorumluluğunu üstlenegelmiş olan kadını da iş hayatına sürüklemiştir. İş hayatında aktif rol alan kadın yasalar karşısındaki eşitsizliklerinin farkına vararak kanuni yollardan tanınma mücadelesini başlatmıştır. BU amaçla kurulan Kadın Kulüpleri Genel Federasyonu birçok üyeyi bünyesinde toplamış fakat politik mücadelede yetersiz kaldığı için yokolmuştur. Milli Tüketiciler Komitesi ise kadınlara yasal haklarının verilmesi, çalışan çocukların haklarının korunması yolunda en çok uğraş veren örgüt olmuştur. Amerikan Anayasasında yapıla 19 değişiklikle cinsiyet gözetmeksizin herkese kanun önünde seçme ve seçilme özgürlüğü verilmiştir. Çağdaş Amerikan Toplumunun karışık etnik kökenli yapısının temel taşları 1870-1914 yılları arasında ülkeye yapılan göçlerin sonucunda oluşmuştur. Daha refah bir ortam hayaliyle evini t erkeden göçmen umduğunun aksine kendini çetin bir varolma mücadelesi içinde bulmuş, eğitimsiz ve 155vasıfsız olan birçoğu fabrikalarda işçi olarak endüstriye ucuz iş gücü temin etmekle yetinmiştir. Göçmenlerin beraberinde getirdikleri dil, din ve gelenekleri Amerika'da halihazır bulunan dil, din ve geleneklerle kaynaşarak bugünkü“barış içinde birlikte varoluşu”oluşturmuştur. Amerika'nın göçmenlere duyduğu ihtiyaç sadece işgücü ihtiyacından değil aynı zamanda Amerikan kurumlarının ve yaşam olanaklarının üstünlüğünü dünyaya göstermek, çalışkan, yetenekli her bireyin şansın da yardımıyla Amerikan Başarı Rüyasını nasıl gerçekleştirebileceğinin reklamını yapmaktan da kaynaklanmaktadır. Fakay kamu oyunda gelişen ırkçı yaklaşımlar göçmenlere tepki oluşmasına sebeb olmuştur. Anglo-Sakson ırkının üstün olduğu, bu ırka dahil olmayanların biyolojik olarak yetersiz olduğu şeklinde yorumlanan Darwincilik görüşü yaygınlaşmaya başladı. îşçi sendikalarında komünist faaliyetlerin başlaması, ülkenin ekonomik gücünün daha fazla göçmeni barındırmaya yetmeyeceğinin farkına varılması kanuniş yaptırımlara yol açmıştır. 1894 yılında Göçmen Sınırlama Komitesi kurulmuş ve 1897 yılında Kongre göçmen kabulünde okur yazarlık testinin uygulanmasına yönelik bir kanun çıkarmıştır. 156Bireysel olarak göçün etkisi farkedilmeyecek kadar hafif olsa da, Amerika'nın artık daha büyük göçlere imkan vermeyeceği, değişik kültürlerin diğer kültürlerle kaynaşmasının ve birlikte varolmasının eskiden düşünüldüğü kadar kolay olmadığı yolunda toplumda genel bir kanı oluşmuştur. Amerikan Dış Politikası İç Savaştan, sonra oldukça durağan bir safhaya girmiş, iç sorunlarını halletmekle meşgul olan ülke dışarıda kendini göstermemiştir. Fakat toplumda oldukça yaygın olan ve dini inançlarla körüklenen“Belirlenmiş Kader”fikri Amerikalıları dış politikada dfaha aktif olmaya teşvik etmiştir. Amerikan toplumunun“kaderi”Allah tarafından sürekli yeni topraklar fethetmekle, tüm dünyaya dini, kültürel kimliklerini tanıtmakla“belirlenmiştir”. Rusya, Britanya ve Fransa'nın Asya ve Afrika'da gösterdikleri kolonileşme çabaları Amerikayı bu yarışta geri kalma endişesini düşünerek harekete geçirmiştir. Amerikan dış poltikası genel olarak dünyada üstünlük sağlama, yeni pazarlar bulma, denizlerin ve ticaretin kontrolünü elde tutma, dini inançllar doğrultusunda misyonerlik yapma şeklinde özetlenebilir. Bu amaçları 157gerçekleştirecek her türlü fırsat bu dönemde gerçekleştirilmiştir. Küba'nın İspanya'dan bağımsız olma çabası Amerika'nın 1989 'de İspanya'ya savaş ilan etmesiyle bir sonuca kavuşmuş, Küba, Filipinler, Puerto Rico ve Guam İspanya'nın egemenliğinden çıkmışlardır.“Dünyanın Polisi”,“İnsan haklarının koruyucusu”imgesini bu dönemde ka2anan Amerika 20 yy. 'da bu imgeden artık oldukça uzaklaşmış olsa da günümüz dış polkitikasmda sağlamış olduğu söz sahipliği bu dönemle yakından ilgilidir. 1870-1914 yılları arasında ekonomide, politikada ve toplum yapısında görülen değişmeler dönemin edebiyat eserlerine de yansımıştır. Hayatın giderek zorlaşması, insanın verdiği varolma çabasının yıpratıcılığı, yoksulluk, sefhalet, bireye egemen olan yalnızlık ve çaresizlik duyguları sanatçıları eserlerinde bunlarıda yansıtmanın gerekli olduğu düşüncesine götürmüştür. Hayatı insana, insanı hayata yaklaştırmak, gerçeklerle yüzleştirmek için daha çok nesnel, daha az kişisel bir konuma bürünen sanatçı eserlerinde sadece“gerçeği”anlatmak, olayları ve kahramanlarını yargılamamak 158amacındadır.“Gerçekçilik”adı altında anılan bu akım dönemin en etkili akımlarmdandır. Bu akımı takiben gelişen“Doğacılık”akımı ise Charles Darwin ve Edmund Spencer“m geliştirdikleri evrim teorisine dayalı olarak eserlere yansımıştır. Doğacılık akımı içerisinde faaliyet gösteren sanatçılar hayatı büyük bir varolma yarışı olarak kabul etmişlerdir. Ancak güçlükler toplum hayatına, onun zorluklarına ve yaptırımlarına uyum sağlayarak kendi çıkarları çerçevesinde yönlendirebilecek yeteneğe sahip olan bireyler bu yarışta sağ kalabilirler. tnsan evrimin başlangıcında iyi huylu, masum ve saftır. Toplum çarkı içine girdiğinde bu saflığını kaybeder, yırtıcı ve vahşi olabilir. Ele alınan iki yazar, Theodore Dreiser ve Frank Norris herhangi iki akımdan birine dahil edilmesi zor yazarlardır. Nesnellikleri, insanı toplumun çürümüş yaptırımlarından uzak kaldığı sürece masum kabul eden görüşleri, romanlarında gerçek hayattan dökümanter nitelikte alıntılar yapmaları bakımından her iki felsefeden etkilenmiş oldukları izlenmektedir. Herbir yazar ve eseri birçok araştırmaya konu teşkil edecek kadar değerli ve geniş kapsamlı olduklarından Dreiser'den ”Kızkardeşim Carrie“, Norris'den ”McTeaque“ 1591870-1914 Amerikası'nm yaşadığı değişikliklere örnek teşkil etmesi bakımından seçilmişlerdir. ”Kızkardeşim Carrie“ de Chicago ve New York endüstrileşmenin tüm hızıyla yaşandığı büyük kentlerdir. îş bulmak ve belirli bir işte sabit kalmak, verilen ücretle iyi bir hayat standardı tutturmak çok zordur. Bu çaba içerisinde herkesin peşinden koştuğu tek ideal daha çok ”para“ kazanmaktır. Çünkü para tüm kapıları açtığı düşünülen anahtar olarak kabul edilmektedir. Carrie' de bu yarış içinde kendini bulur. 0 da evrimleşme safhasındaki her yaratık gibi hislerini takip eder. Şansın ve içgüdülerin sürüklediği yolda amacına ulaşır ama ödediği bedel nedenini anlayamadığı bir hayal kırıklığı, yalnızlık duygusudur. Eser aynı zamanda demiryolu işçilerinin yaptıkları grevleri detaylarıyla anlatması bakımından gerçekçilik payını korumaktadır. ”McTeaque" ise Amerika'nın küçük alt dünyası olarak nitelendirilen San Fransisko da aynı varolma çabasını sürdüren McTaque ve eşi Trina'nm hikayesidir. Amaç yine kaybedilen insan duyguları, bir türlü gerçekleşemeyen ait olma isteğini tazmin edeck maddi değerlere ulaşmaktır. Altın ile simgelenen bu hırs Trina'nm ve komşuları Maria ile Zerkow çiftinin ölümüne sebeb olur. Toplumun kanunlarla yönlendirilen, insana yabancı gelen yeni yapısı McTeaque 'yi 160eski uysal, masum ve zarasız halinden çıkartıp Trina'yı öldüresiye döven bir vahşi haline sokmuştur. Her iki romanda da insanın biyolojik evriminden hariç sosyal evrimleşmesinin hikayesi insana kazandırdıklarından ziyade kaybettiklerinin kötümser bir yorumu yer almaktadır. Amerika'da 1870-1914 yılları arasında yeralan ekonomik, politik gelişmelerin, bunların getirdikleri kazançların insani boyuttaki yansıması ise tamamiyle bir kayıptır. 161
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Türk ceza hukukunda koşullu salıverilme
La libération conditionnelle en Droit Pénal Turc
FURKAN ALİ ŞİMŞEK
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİNE EYLEM AKSOY RETORNAZ
- Mekansal ve sosyoekonomik parametrelerin çocuk suçluluğu ile ilişkisinin CBS ile araştırılması
Investigation the relationship of spatial and socioeconomic parameters on juvenile delinquency through CBS
BİLGE BOZKURT
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiBilişim Uygulamaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET ÖZGÜR DOĞRU
- Theodore Dreiser'ın Sister Carrie,An American Tragedy,Jennie Gerhardt ve The Financier adlı romanlarında şehir kavramı
City concept in Theodore Dreiser's Sister Carrie,An American Tragedy,Jennie Gerhard and The Financier novels
YASEMİN EYLEM ÇEŞİTLİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
İngiliz Dili ve EdebiyatıYüzüncü Yıl Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BÜLET C. TANRITANIR
- Ahşap, metal, polimer mobilya malzemeleri ve mobilya üretim teknolojileri
Timber, metal and polymer as furniture production technologies
A. İPEK TOK