Geri Dön

Kontrollü Overyan Hiperstimülasyon (KOH) uygulanan Olgularda Overyan Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS) görülme insidansı

Incidence of Ovarian Hyperstimulation Syndrome (OHSS) in cases subjected to Controlled Ovarian Hyperstimulation

  1. Tez No: 281338
  2. Yazar: HÜSEYİN KUNTER TATAR
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM FERHAT ÜRÜNSAK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: IVF-ICSI/ET siklusları, hCG, östradiol, gonadotropin, OHSS, IVF-ICSI/ET cycles, hCG, estradiol, gonadotrophin, OHSS
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 77

Özet

Amaç: Overyan hiperstimülasyon sendromu gonadotropinlerle yapılan ovulasyon indüksiyonunun iatrojenik bir komplikasyonudur. Bu çalışmada; kliniğimizde IVF- ICSI / ET siklusuna alınan ve kontrollü overyan hiperstimülasyon uygulanan olgularda OHSS insidansını belirlemek amaçlandı. Bunun yanında OHSS risk faktörleri açısından OHSS gelişen ve gelişmeyen gruptaki hastaların karşılaştırılması hedeflendi.Gereç ve yöntem: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezinde 01 Ocak 2006 ve 30 Aralık 2009 tarihleri arasında kontrollü overyan hiperstimülasyon yapılan IVF- ICSI / ET siklusları incelendi. Hastalar OHSS gelişen ve gelişmeyen olarak iki gruba ayrıldı. Her iki gruptaki hastaların dosyaları yaş, kilo, boy, vücut kitle indeksi, PKOS varlığı, önceki OHSS öyküsü, bazal USG bulguları, adetin 3. günü bakılan E2, FSH, LH seviyeleri, kullanılan tedavi protokolü, kullanılan gonadotropin dozları ve süreleri, hCG dozları ve tipi, hCG günü matür folikül sayısı ve E2 konsantrasyonu, aspire edilen preovulatuar folikül sayısı, aspire edilen küçük folikül sayısı ve toplanan oosit sayıları ve gebelik olup olmadığı açısından tarandı.Bulgular: OHSS gelişen gurupta 69 siklus, gelişmeyen grupta ise 1373 siklus mevcuttu. Çalışmamızda orta şiddetli OHSS insidansı % 4, şiddetli OHSS insidansı % 0,2 olarak bulundu. Tüm OHSS vakaları için ise insidansımız % 4,7 idi. Bazal LH değeri, LH/FSH oranı ve hCG günü E2 değeri yüksek olan hastalarda OHSS gelişimi daha fazla izlendi. OHSS gelişen grubun hCG günü matür folikül sayısı, aspire edilen preovulatuar folikül sayısı, aspire edilen küçük folikül sayısı ve toplanan oosit sayıları OHSS gelişmeyen gruba göre daha yüksekti (p=0,0001). PKOS olan hastalarda OHSS gelişme riski PKOS olmayan hastalara göre 7,6 (% 95 GA 4,3-13,5) kat daha fazladır. Gebelik oluşan gruplarda OHSS riski oluşmayana göre daha fazladır (p=0,0001). OHSS öyküsü olan hastalarda OHSS gelişme olasılığı olmayanlara göre 15,2 (% 95 GA 4,71-49,35) kat daha fazla bulundu. Yine hCG günü E2 değeri 3000 pg/ml'nin üzerinde olanlarda OHSS gelişme olasılığı 7,7 (% 95 GA 4,6-12,8) kat daha fazla saptandı. Antagonist protokol ile long luteal agonist protokol karşılaştırıldığında OHSS gelişimi açısından aralarında istatiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p=0,069). Çalışmamızda OHSS gelişimi açısından üriner 10000 IU ve rekombinant 250 mcg hCG arasında istatiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p=0,992). Yaş, VKİ, LH/FSH tek değişkenli analizde risk faktörü olarak bulunsa da çoklu logistik regresyon analizi sonucunda OHSS için bir risk faktörü olmadığı saptanmıştır. OHSS gelişen grup (n=69) OHSS tipine bakıldığında 51 hasta erken tip,18 hasta ise geç tip OHSS idi. Yine hastaların 8 tanesi hafif, 58 tanesi orta, 3 tanesi şiddetli OHSS idi.Sonuç: Çalışmamızda gebelik, E2 değerinin >3000 pg/ml olması, LH/FSH oranının>2 olması, PKOS öyküsü OHSS için risk faktörü olarak bulundu. Riskli olgularda kontrollü olarak uygun folikül gelişimini sağlayacak en düşük dozda tedavi verilmelidir ve tedavi protokolleri bireyselleştirilmelidir. Tedavi esnasında folikül gelişimi, ultrasonografi ve östradiol takibi ile yakından izlenmelidir. Gerekli vakalar hastaneye yatırılmalı ve yakından takip edilmelidir.

Özet (Çeviri)

Objective: Ovarian hyperstimulation syndrome is an iatrogenic complication of ovulation induction applied with gonadotrophins. In this study, we aimed to determine the OHSS incidence for cases taken into IVF- ICSI / ET cycle and subjected to controlled ovarian hyperstimulation in our clinic. In addition, for allowing an evaluation on the risk factors of OHSS, it was targeted to make a comparison between the patient groups developing and not developing OHSS.Materials and Methods: In our study, IVF- ICSI / ET cycles subjected to controlled ovarian hyperstimulation between 1st of January, 2006 and 30th of December, 2009 in the Clinic of Obstetrics and Gynecology of Çukurova University, School of Medicine were evaluated. Patients developing OHSS and patients not developing OHSS were set as two different groups. File of each patient was searched for information on age, weight, height, body mass index, presence of PCOS, OHSS history, basal USG findings, E2, FSH, LH levels measured on the 3rd day on menstruation, treatment protocols applied, gonadotrophine doses and periods applied, hCG doses and types applied, hCG day mature follicle number, aspired small follicle number, collected oocytes number and presence of pregnancy.Results: Number of cycles for the groups developing OHSS and not developing OHSS were 69 and 1373 respectively. Incidences of moderate OHSS and intense OHSS were determined to be 4% and 0.2% respectively. On the other hand, incidence for all OHSS cases was 4.7%. OHSS development was seen to be higher for patients having high basal LH values, LH/FSH ratios and hCG day E2 values. HCG day mature follicle numbers, aspired preovulatory follicle numbers, aspired small follicle numbers and collected oocyte numbers for the OHSS developing group were found to be higher than the other group (p = 0.0001). Risk of OHSS development was determined to be 7.6 times higher (95% confidence interval 4.3 ? 13.5) for patients having PCOS when compared top the patients not having PCOS. OHSS risk was found to be higher for the patients having pregnancy (p = 0.0001). Risk of OHSS development was 15.2 times higher (95% confidence interval 4.71 ? 49.35) for patients having a history of OHSS when compared with the ones not having such a history. Possibility of OHSS development was 7.7 times higher (95% confidence interval 4.6 ? 12.8) for patients whose hCG day E2 values were higher than 3000 pg/ml. The comparison made between the antagonist protocol and the long luteal agonist protocol showed that there is no statistically significant difference between the two groups in terms of OHSS development (p = 0.069). Our study also revealed that there is no statistically significant difference between urinary 10000 IU and recombinant 250 mcg hCG in terms of OHSS development (p = 0.992). Although age, body mass index and LH/FSH were determined to be risk factors for OHSS in the single variable analysis, they are not included in the list of risk factors according to the the multiple logistic regression analysis. When the OHSS developing patients group (n=69) was analyzed, 51 of the patients were seen to have early type OHSS and remaining 18 of them were seen to have late type OHSS. On the other hand, 8 of the cases were determined to be mild OHSS, 58 were determined to be moderate OHSS and 3 were determined to be severe OHSS.Conclusion: In our study it was found that E2 values higher than 3000 pg/ml, LH/FSH ratio higher than 2 and presence of PCOS history are risk factors for OHSS. It is thought that the minimum dose required for proper follicle development must be applied for patients having high risk and treatment protocols must be individualized. Follicle development must be closely monitored during the treatment process by use of ultrasonography and estradiol follow-up. For vulnerable cases, patients must be hospitalized and closely monitored.

Benzer Tezler

  1. Sıçan in vivo prematür ovaryan yetmezliği modelinde ovaryan mekanik uyarılmanın foliküler aktivasyona etkisi; intraovaryan iğne ve plateletten zengin plazma (PRP) enjeksiyonunun karşılaştırmalı analizi

    The effect of ovarian mechanical stimulation on follicular activation in the rat in vivo model of premature ovarian insufficiency; comparative analysis of intraovarian needle and platelet-rich plasma (PRP) injection

    GİZEM KURT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Histoloji ve EmbriyolojiBursa Uludağ Üniversitesi

    Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BERRİN AVCI

  2. Sıçan in vivo prematür ovaryan yetmezliği modelinde intraovaryan plateletten zengin plazma uygulamasının ovaryan foliküllerin gelişimine etkisi

    The effect of intraovarian platelet-rich plasma injection on the development of ovarian follicles in the rat in vivo model of premature ovarian failure

    GÖKTAN KUŞPINAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Histoloji ve EmbriyolojiBursa Uludağ Üniversitesi

    Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BERRİN AVCI

  3. Kontrollü ovaryan hiperstimulasyon sırasında erken lh dalgalanmasının engellenmesi amacıyla kullanılan gnrh antagonistleri ve medroksiprogesteron asetatın in vitro fertilizasyon sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of medroxyprogesterone acetate and gonadotropin releasing hormone antagonists in the prevention of premature luteinizing hormone surge during controlled ovarian hyperstimulation in in vitro fertilization treatment: Effects on developing embryos and pregnancy outcomes

    CAN DİNÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAkdeniz Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞAFAK OLGAN

  4. IVF tedavisine alınan ve gnrh analoğu ile long protokol uygulanan kontrollu ovaryan hiperstimülasyon sikluslarında rekombinant FSH'a suboptimal cevap verip, rekombinant lh eklenen hastaların IVF sonuçlarının değerlendirilmesi

    The evaluation of the results of recombinent lh addition in patients with suboptimal response to rcombinent FSH in controlled ovarian hyperstimulation cycles of patients undergoing IVF treatment applying the long protocol of gnrh analogue

    FATMA YAZICI YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSelçuk Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ÇOLAKOĞLU

  5. Düşük over rezervi olan hastalarda antagonist-450, mikrodoz flare, klomifen sitrat+gonadotropin+antagonist tedavi protokollerinin karşılaştırılması

    Comparison of antagonist-450, microdoz flare, clomiphene citrate + gonadotropin + antagonist treatment protocols in poor ovarian reserves

    OSMAN SERTAÇ SADE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. ENİS ÖZKAYA