Geri Dön

Preeklamptik ve normal gebelerde adrenomedullin, kalsitonin gen ilişkili peptid düzeyleri ve bu düzeylerle hastalığın şiddeti ile doppler parametreleri arasındaki ilişki

Adrenomedullin and Calcitonin Gene-related Peptide levels in preeclamptic and normal pregnants and the relationship between Doppler parameters and severity of the disease with these levels

  1. Tez No: 281994
  2. Yazar: ŞERAFETTİN EROL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ERTAN ADALI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Preeklampsi, Adrenomedullin, Kalsitonin Gen-ilişkili Peptid, Doppler, Preeclampsia, Adrenomedullin, Calcitonin Gene-related Peptide, Doppler
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

Preeklampsi, kural olarak 20. gebelik haftasından sonra ortaya çıkan, daha çok primigravid gebelerde izlenen, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülen, maternal-fetal mortalite ve morbiditenin en önde gelen nedenlerinden olan bir multisistem hastalık olup patogenezi net bilinmemektedir. Hastalığın gebeliğin hangi evresinde başladığı ve gidişi feto-maternal morbidite ile yakından ilişkilidir. Hastalık sürecini başlatan ve dolayısıyla patolojiyi ortadan kaldıracak ya da bozulmuş olan dengeyi yerine koyacak uygun tedavi bilinmediğinden geçmiş tecrübelere dayanarak antikonvulsif ve antihipertansif tedavi, anne ve bebek hayatının tehlikeye girdiği durumlarda ise doğum, hastalığın tanımlanmasından günümüze kadar uygulanan standart tedavi olmuştur. Tüm bu nedenlerle gebeliği preeklampsi ile komplike olacak gebeleri önceden tanıyabilmek için bazı belirteçler bulunmaya çalışılmış, günümüze kadar yapılmış olan birçok araştırmaya rağmen halen hastalığın gelişimini öngörebilecek yüksek sensitivite ve spesifiteye sahip belirteçler tespit edilememiştir. Preeklampsi, patogenezi halen tam olarak anlaşılamamış olmakla birlikte, plasental mikrodolaşımdaki değişikliklerle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Maternal spiral arterlerin yetersiz trofoblastik invazyonu, düşük dirençli uteroplasental dolaşım gelişiminde başarısızlık oluşturarak yetersiz plasentasyona neden olmaktadır. Ayrıca preeklampsinin patogenezinde ve klinik tablonun oluşumunda yaygın vazokonstrüksiyona bağlı olarak gelişen artmış sistemik vasküler direncin de rol oynadığı bilinmektedir. Oluşmuş olan bu sistemik vazokonstrüksiyona karşı direnen sistemik vazodilatörlerde mevcuttur. Adrenomedullin (ADM) ve Kalsitonin Gen İlişkili Peptid (CGRP) aynı aileden olan güçlü birer vazodilatatörlerdir. Bu iki maddenin dolaşımdaki seviyeleri preeklampsinin patogenezinde rol oynayabilir. Preeklampsi gelişen gebelerde çeşitli fetal olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Bu olumsuzlukları belirlemenin yollarından biri de fetal doppler parametrelerinin incelenmesidir. Doppler bozuklukları, bazı maternal vazodilatatör seviyeleriyle ilşkileri olabilir.Bu çalışmadaki amacımız, hafif ve şiddetli preeklampsi ile komplike olmuş gebeler ve normal gebeler arasındaki bu maddelerin konsantrasyonlarını klinik bulgular ve perinatal sonuçlar eşliğinde karşılaştırmak ve preeklampsili hastalarda umbilikal arter patolojik Doppler bulguları ile bu maddelerin seviyeleri arasındaki ilişkiyi araştırmaktır

Özet (Çeviri)

Preeclampsia, which appears in the 20th week of pregnancy as a rule, which is mostly observed in primigravid pregnants in undeveloped and developing countries, is a multisystem disease that is one of the leading causes of maternal-fetal mortality and morbidity and it?s pathogenesis isn?t clearly known. On which phases of pregnancy the disease starts and goes on is closely related with feto-maternal morbidity. Because an appropriate treatment that starts the period of disease and thus remove pathology or subtitude the spoiled balance isn?t known, anticonvulsive and antihypertensive treatment relying on past experiences and when the mother?s and infant?s lives are in danger birth have become the standard treatments applied from the time of description of the disease to today. For all these reasons, in order to know the pregnants whose pregnancy will be complicated with preeclampsia in advance, some indicators have been tried to be found. Despite the investigations made till today, indicators having high sensitivity and specifity that will envisage the development of the disease haven?t been found yet. Preeclampsia is thought to be related with the changes in plasantal microcirculation while it?s pathogenesis isn?t stil understood. Insufficent trophoblastic invasion of maternal spiral arters causes insufficent plasantation by leading to failure in the development of low resistant uteroplasantal circulation. Moreover, it is also known that high systemic vascular resistance developing in relation with widespread vazoconstruction has a role in preeclampsia`s pathogenesis and in the formation of the clinic table. There are also systemic vasodilators resisting to this systemic vazoconstruction. Adrenomedullin (ADM) and Calcitonin Gene-related Peptide (CGRP) are one of the strongest vasodilators belonging to the same family. The level of these two matters in circulation may have a role in preeclampsia?s pathogenesis. There are various fatal negativenes in pregnants who has preeclampsia. One of the ways to determine those negativenes is the investigation of Doppler parametres. Doppler defeats may be related with some maternal vasodilator levelsOur aim in this work is to compare concentrations of these matters between normal pregnants and the pregnants complicated with low and high preeclampsia with the clinic diagnosis and perinatal results and to research the relationship between umbilical arter pathologic Doppler diagnosis and the level of these matters in patients having preeclampsia

Benzer Tezler

  1. Preeklamptik ve normal gebelerde trombosit sayısı ve fibronektin düzeylerinin incelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    ERDAL ÇİL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    Kadın Hastalıkları ve DoğumOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

  2. Preeklamptik ve normal gebelerde umbilikal ve uterin arter kan akım hızlarının doppler US ile değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    AHMET ÇETİN DİRGEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Kadın Hastalıkları ve DoğumUludağ Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

  3. Preeklamptik ve normal gebelerde serum nörokinin-B seviyesinin karşılaştırılması

    Comparison of serum Neurokinin-B levels in preeclamptic and normal pregnancies

    GAMZE KELEŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Kadın Hastalıkları ve DoğumOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HANDAN ÇELİK

  4. Preeklamptik ve normal gebelerde maternal ve umblikal kord kanındaki tiyol-disulfid, delta aminolevulinat dehidrataz, diğer oksidatif stres marker seviyelerinin araştırılması ve neonatal sonuçlara etkisi

    Research of thi̇ol-disulfide, delta aminolevulinate dehydratase and other oxidative stress marker levels in maternal and umbilical cord blood of preeclamptic and healthy pregnants and thei̇r effect on neonatal outcomes

    BÜŞRA LEKESİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEHRA KURDOĞLU

  5. Preeklamptik ve normal gebelerde perinatal asfiksi belirleyiciler olarak kan gazları, laktat ve eritropoetin değerlerinin karşılaştırılması

    Başlık çevirisi yok

    RAMAZAN SÜRÜCÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Kadın Hastalıkları ve DoğumYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. H. GÜLER ŞAHİN