Preeklamptik ve normal gebelerde perinatal asfiksi belirleyiciler olarak kan gazları, laktat ve eritropoetin değerlerinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 138765
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. H. GÜLER ŞAHİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 105
Özet
1. ÖZET Amaç: Bu çalışmada; preeklamptik ve normal gebelerde asfiksi belirleyicisi olarak umbilikal kord kam eritropoetin düzeyleriyle kan gazı ve laktat değerlerinin birbirleriyle olan ilişkilerinin ve yenidoğan yoğun bakım ihtiyacı olan bebekleri belirleyebilme güçlerinin saptanabilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Doğumları kliniğimizde gerçekleştirilen preeklamptik, eklamptik ve normal gebelerden oluşan toplam 111 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalardan doğumdan sonra çift klemplenmiş umbilikal kordonda, umbilikal arterden kan gazı-laktat ve eritropoetin ölçümleri için kan örnekleri alındı. Sosyodemografik veriler, antepartum, intrapartum test sonuçlan, eylem ve doğum özellikleri ile yenidoğan bebeklerin muayene bulguları kaydedildi. Verileri tam olan 100 hasta akut ve kronik hipoksi açısından risk faktörü taşımayan grup (Kontrol grubu=Grup 1, n=27), preeklampsi dışmda gebelik komplikasyonu ve/veya antenatal testlerden birinde anormallik varlığı ve/veya eylem doğum komplikasyonu ve/veya amnion mayide mekonyum bulunan grup (Grup 2, n=31), preeklamptik ve/veya eklamptik olup ek riskleri olmayan grup (Grup 3, n=18) ve preeklamptik ve/veya eklamptik olup ek riskleri olan grup (Grup 4, n=24) olarak dört gruba ayrıldı. Gruplar arasındaki kan gazı parametreleri, laktat ve eritrpoetin düzeylerinin birbirleriyle ve klinik bulgular ile ilişkileri araştırıldı. Ayrıca bu faktörlerin yenidoğan ünitesine asfiksi ön tanısıyla yatırılmasını belirleyebilme güçleri araştırıldı. İstatistik yöntemleri olarak; ANOVA, Kruskal-Wallis, Duncan çoklu karşılaştırma testi, Mann- Whitney U testi, GENMOD, Chi-Square (Ki-Kare), Fisher's Exact Test, Spearman ikili bağıntı analizi ve lojistik regresyon analizleri kullanıldı. Bulgular: Gruplar arasında gravida, parite ve gebelik yaşlan açısından farklılık yoktu (p>0.05). pH, pCC>2, pC>2, SO2, ve baz excess (BE), anyon açığı, laktat ve eritropoetin değerleri açısından gruplar arasında anlamlı farklılık saptandı (p0.05). BE, anyon açığı ve laktat değerleri için farklılığı yaratan dördüncü gruptu. En düşük pH değeri 7.17(6.95-7.33) ve en yüksek eritropoetin değeri 160.7 (22.2-908) mU/ml olarak dördüncü grupta saptandı. Bu değerler kontrol grubunda sırasıyla 7.36 (7.21-7.46) ve 32.17(9.2-123.4) mU/ml idi. Yine laktat değerleri de dördüncü grupta anlamlı olarak yüksek saptandı. Grup l'de 2.06 (0.85-4.86)'e karşılık Grup 4'te 4.59 (1.42-10.79)mmol/L). Non-reaktif NST, kötü modifıye biofizik profil skoru ve amnion mayide mekonyum varlığı ile eritropoetin ve laktat düzeyleri arasında anlamlı pozitif bir korelasyon saptandı. Kan gazı parametreleri, laktat değerleri ve eritropoetin düzeyleri arasında da anlamlı korelasyon saptandı. Logistik regresyon analiz sonucunda yenidoğamn yatırılması üzerinde eritropoetin değerlerinin etkisiz (p=0.241), laktat değerlerinin ise etkili bir faktör olduğu (p=0.002) saptandı. Sonuç: Doğumda umbilikal arter eritropotein ve laktat düzeyleri asfiksinin klinik ve biyokimyasal belirleyicileri ile anlamlı ilişki göstermektedir. Perinatal asfiksi açısından yüksek riskli olgularda eritropoetin ve laktat düzeylerinin değerlendirilmesi akut-kronik hipoksi ayrımında klinisyene yardımcı olabilir ve laktat düzeyleri yenidoğan ünitesine yatışı belirlemede etkilidir.
Özet (Çeviri)
SUMMARY Objective: In this study; relations between level of umbilical cord erythropoietin, lactate and blood gas parameters as asphyxia determinants in normal pregnancies and preeclamptic pregnancies and also to define the difficulty of determining the babies that need intensive care unit was the purpose. Materials and Methods: 111 women who had their delivery in our clinic were included in this study,they were either preeclamptic, eclamptic or normal pregnancies. After the delivery, blood samples were taken from umbilical artery of double clemped umbilical cord for blood gas parameters, lactate and erythropoietin levels. Sociodemographic findings, antepartum, intrapartum test results, labor and delivery characteristics were recorded. 100 women who had complete records were divided into four groups as; a control group with no risk factors of acute or chronic hypoxia (Group 1, n=27); a group of complicated pregnancy, other than preeclampsia, with abnormal findings in antenatal tests and/or labor-delivery complications and/or meconium staining in amniotic fluid (Group 2, n=31); a group of preeclamptic and/or eclamptic patients without additional risk factors (Group 3, n=31); a group of preeclamptic and/or eclamptic patients with additional risk factors (Group 4, n=24). The relations between blood gas parmeters, lactate and erythropoietin levels and clinical findings were analyzed. Also the power of these factors in prediction of asphyxia for admission to neonatal intensive care units were analyzed. ANOVA (a two way analyses of variance), Kruskal-Wallis, Duncan multivariate comparison test, Mann-Whitney U test, GENMOD, Chi-Square, Fisher's Exact test, bivariate correlation analyze (Spearman) and logistic regression analyze were used as statistical methods. Results: There were no differences between groups about gravidity, parity and pregnancy ages (p>0.05). There were statistically significant differences between groups about pH, pCOa, pCte, sOî, BE, anion gaps, lactate and erythropoietin levels (p0.05). It was the fourth group that made the difference about BE, anion gaps and lactate levels. The lowest pH level 7.17 (ranges between 6.95- 7.33) and the highest erythropoietin level 160.7 (ranges between 22.2-908) mU/ml were found in the fourth group. These levels were 7.36 (ranges between 7.21-7.46) and 32.17 (ranges between 9.2-123.4) mU/ml respectively in the control group. Lactate levels werealso high in the fourth group and it was statistically significant. It was 2.06 (ranges between 0.85-4.86) in the first group versus 4.59 (ranges between 1.42-10.79) mmol/L in the fourth group. Non-reactive NST, bad modified biophysical profile score and meconium stained amniotic fluid significantly correlated with erytropoietin and lactate levels. Also there was significant correlation between blood gas parameters, lactate levels and erythropoietin levels. As a result of logistic regression analyses erythropoietin levels were ineffective (p=0.241), whereas lactate levels were effective (p=0.002) on admission of the neonate to intensive care unit. Conclusions: Umbilical cord eryhtropoietin and lactate levels at birth significantly correlated with clinical and biochemical findings of asphyxia. In high risk groups of perinatal asphyxia, determination of erythropoietin and lactate levels may be useful for clinicans in differentiantion acute and chronic hypoxia and lactate levels are effective in determining the admission of the neonate to intensive care unit.
Benzer Tezler
- Preeklampsi olan annelerin bebeklerinde kord kan gazı ve ortalama trombosit hacmi değerlerinin morbiditeler üzerine etkisi
The effect of cord blood gas and average thrombocyte volume values on morbidity in babies of mothers with preeclampsia
NUR ÖZLEM ÖZDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BELMA SAYGILI KARAGÖL
- Preeklamptik ve normal gebelerde maternal ve umblikal kord kanındaki tiyol-disulfid, delta aminolevulinat dehidrataz, diğer oksidatif stres marker seviyelerinin araştırılması ve neonatal sonuçlara etkisi
Research of thi̇ol-disulfide, delta aminolevulinate dehydratase and other oxidative stress marker levels in maternal and umbilical cord blood of preeclamptic and healthy pregnants and thei̇r effect on neonatal outcomes
BÜŞRA LEKESİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEHRA KURDOĞLU
- Preeklamptik ve normal gebelerde adrenomedullin, kalsitonin gen ilişkili peptid düzeyleri ve bu düzeylerle hastalığın şiddeti ile doppler parametreleri arasındaki ilişki
Adrenomedullin and Calcitonin Gene-related Peptide levels in preeclamptic and normal pregnants and the relationship between Doppler parameters and severity of the disease with these levels
ŞERAFETTİN EROL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumYüzüncü Yıl ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERTAN ADALI
- Normal gebelikteki AST, ALT değerleri ve bu değerlerdeki değişimlerin preeklamtik hastaya yaklaşımdaki önemi
Başlık çevirisi yok
MÜNÜR ŞAGO
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Preeklamptik gebelerde kordon kanı ve amniotik sıvı eritropoetin düzeylerinin fetal hipoksi ile ilişkisi
Başlık çevirisi yok
HÜSEYİN BAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1993
Kadın Hastalıkları ve DoğumUludağ ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı