Geri Dön

Sistemik Lupus Eritematozus'ta böbrek tutuluşunun değerlendirilmesi

Assesment of renal involvement in Systemic Lupus Erythematosus

  1. Tez No: 282019
  2. Yazar: FİGEN YARGUCU ZİHNİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FAHRETTİN OKSEL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Romatoloji, Rheumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Romatoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 79

Özet

Sistemik lupus eritematozus (SLE), tüm organ ve sistemleri etkileyerek çok çeşitli klinik bulgulara yol açabilen, hücre çekirdeğinin değişik komponentlerine karşı otoantikorların oluşması ile seyreden otoimmun bir hastalıktır. Renal tutulum hastaneye yatış ve morbiditenin majör sebeplerinden biridir. Lupus nefritinde (LN), klinik bulgular oldukça değişkendir. Klinik bulgular ile histolojik alt tipler arasında çeşitli korelasyonlar tanımlanmış olmakla birlikte klinik prezentasyon altta yatan histolojik tipi tahmin etmeye yardımcı olmadığı düşünülmektedir. Bu çalışmada SLE'li olgularda klinik renal hastalık bulgularının böbrek tutuluşunun histopatolojik tipini öngörmedeki etkisinin araştırılması ve böbrek biyopsi endikasyonlarının gözden geçirilmesi amaçlanmıştır.SLE tanısı bilinen olgularda ?lupus nefriti? ön tanısıyla kliniğimizde yapılmış böbrek biyopsileri retrospektif olarak saptanmış ve biyopsi dönemindeki klinik ve laboratuar özellikleri ile birer olgu sunumu haline getirilmiştir. Ardından SLE nefriti konusunda tecrübeli romatolog ve nefrologlardan oluşan toplam 10 kişilik klinisyen grubundan olgularıdeğerlendirerek böbrek biyopsi sonucunu tahmin etmeleri, biyopsi endikasyonu ve tedavi konusunda görüşleri belirtmeleri istenmiştir.Çalışmamızda 222 farklı hastaya (198 kadın/24 erkek) ait toplam 241 böbrek biyopsisi her biri ayrı birer olgu olarak ele alınmıştır. Bu olguların %77,6'sında (n=187) böbrek biyopsisi öncesinde en az bir klinik renal hastalık (KRH) bulgusu varken, %22,4'ünde (n=54) herhangi bir KRH bulgusu olmadığı görülmüştür. Renal anormallik olarak olguların %37,6'sında non-nefrotik (0,5-3 gr/gün), %22,2'sinde nefrotik (?3gr/gün) proteinüri, %56,1'inde mikroskobik hematüri, %23,2'sinde değişik derecelerde böbrek yetmezliği ve %12,6'sında (n=28/221) silendirüri olduğu görülmüştür. Histopatolojik sonuçların %58,1'i (n=140) grup?2 (proliferatif), %29'u (n=70) grup?1 (normal/mezengial), %7,1'i (n=17) grup?3 (membranöz) ve %5,8'i (n=14) grup?4 (diğer) olarak değerlendirilmiştir. Hematüri, proteinüri ya da böbrek yetmezliği olanların çoğunun (sırasıyla %78,3, %84,6 ve %82,1) immunsupresif tedavi (İST) gerektiren histopatolojik biyopsi sonucuna (proliferatif ve/veya membranöz) sahip oldukları, KRH bulgusu olmayanların çoğununsa (%74,1) İST gerektirmeyen (normal/mezengial+diğer) bir histopatolojik sonuca sahip oldukları görülmüştür.Klinisyenlerin olgular üzerinden yaptıkları yorumlar incelendiğinde kendi içlerinde hem romatologların hem de nefrologların, hangi olgulara İST gerekip hangilerine gerekmediği konusundaki görüşlerinin uyumlu olmadığı görülmüştür. Klinisyenlerin çalışma kapsamında verilenler dışında çeşitli ek tetkikler istedikleri ancak ek tetkik istedikleri olguları da istemedikleri ile benzer oranlarda doğru tahmin edebildikleri görülmüştür. Olguların %58,9'unda biyopsiyi gerekli gördükleri ve biyopsi istenmesinin en önemli nedenlerden birinin İST başlanmasına histopatolojik dayanak oluşturmak olduğu anlaşılmıştır. Histopatolojik tanıya ilişkin tahminlerinde proliferatif oranını (%39) literatürde bildirilendendaha düşük, normal/mezengial oranını (%40,5) ise daha yüksek öngördükleri saptanmıştır. Proliferatif olgular için en çok tercih edilen İST'nin (steroidle kombine olarak) siklofosfamidolduğu bunu azathioprinin izlediği görülmüştür. Membranöz olgularda da genel eğilimin yalnızca steroidle kalmayıp başta siklofosfamid olmak üzere İST ile kombinasyon olduğu anlaşılmıştır. Klinisyenlerin normal/mezengial ya da proliferatif gibi uç vakaları daha iyi tahmin ettikleri ara olgularda ise zorlandıkları anlaşılmıştır. Klinik tanının duyarlılığının ortalama %65 (46-78), seçiciliğinin %76 (65-91), pozitif prediktif değerinin %85 (80-91), negatif prediktif değerinin %54 (47-62), doğruluk oranınınsa %69 (61-74) olduğu hesaplanmıştır. Klinisyenlerin İST önerme oranı ile proteinüri ile arasında pozitif yönde, KRH olmaması ile negatif yönde iyi derecede, böbrek yetmezliği ve anti-dsDNA pozitifliğiyle pozitif yönde orta derecede ilişki olduğu görülmüştür. Hipertansiyon, silendirüri ve hematürinin klinisyenlerin İST kararını etkilemediği görülmüştür.Klinik renal hastalık bulgusu olmayan toplam 54 olgu mevcuttur. Bunların yaklaşık %74'ünde biyopsi sonucunun normal ya da mezengial, %22,3'ünde ise proliferatif ve/veya membranöz olduğu görülmüştür. Bu olgularda, nefrologların %8,6 oranında, romatologlarınsa %21,2 oranında böbrek biyopsisi önerdikleri görülmüştür. KRH bulgusu olmayan grupta İST gerektirmeyen (%75,9) olguların oranı KRH bulgusu olan gruba göre (%22,5) anlamlı şekilde daha yüksektir (p

Özet (Çeviri)

Systemic lupus erythematosus is an autoimmune disease affecting all the organs and syste

Benzer Tezler

  1. Sistemik lupus eritematozuzta solubl fas reseptörleri

    Başlık çevirisi yok

    F. RÜÇHAN USLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Allerji ve İmmünolojiEge Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TOMRİS KABAKÇI

  2. Sistemik lupus eritematozus'ta hastalık aktivasyonu ve D vitamini metabolizmasının IL-10, IL-17 ve IL-23 düzeyleri ile ilişkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between IL-10, IL-17, IL-23 levels and disease activity of systemic lupus erythematosus and vitamin d metabolism

    BEYZA GENÇ ÇETİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    RomatolojiAdnan Menderes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TAŞKIN ŞENTÜRK

  3. Akut böbrek yetmezliğinde plazmaferezin rolü

    The role of plasmapheresis in acute renal failure

    MÜNİR MURĞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İç HastalıklarıGaziantep Üniversitesi

    Dahiliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CELALETTİN USALAN

  4. Kollagen doku hastalıklarında kryoglobulinlerin tanı ve takipteki önemi

    Başlık çevirisi yok

    GÜLGÜN PAMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1986

    HematolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı