Vitamin D ve vitamin D reseptör düzeylerinin bruselloz gelişimi ve hastalığın seyri üzerine etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effects of vitamin D and vitamin D receptor levels on the development and course brucellosis disease
- Tez No: 282483
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. BEHİCE KURTARAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları, Clinical Microbiology and Infectious Diseases
- Anahtar Kelimeler: Bruselloz, Vitamin D, Vitamin D reseptör, immün sistem, Brucellosis, Vitamin D, Vitamin D receptor, immune system
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çukurova Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 93
Özet
Amaç: Bruselloz ülkemizde halen endemik olarak görülen zoonotik bir enfeksiyon hastalığıdır ve ana bulaş yolu pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinin tüketimidir. Vitamin D'nin, makrofaj hücreleri üzerine fonksiyon düzenleyici özelliği nedeni ile immün sistemin düzenleyicileri arasında önemi giderek daha fazla anlaşılmaktadır. Vitamin D eksikliği sonucu kemotaksis, fagositoz ve proinflamatuvar sitokin üretiminin azaldığı da gösterilmiştir. Vitamin D immünmodülatör rolünü vitamin D reseptörü aracılığıyla yapmaktadır. Bu çalışma ile, ülkemizde sık görülen ve hücresel immün sistemin hastalığın seyrinde önemli bir yer tuttuğu bir enfeksiyon olan brusellozun gelişimi ve seyri üzerine Vitamin D ve solubl vitamin D reseptör düzeylerinin etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Araştırmaya Mayıs 2009-Kasım 2010 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji klinik ve polikliniğinde izlenen bruselloz tanısı alan ve tedavi başlanma kararı verilen hastalar ile sağlıklı kontrol olarak kabul edilen, herhangi bir enfeksiyon, malignite ve otoimmün hastalığı olmayan, 18 yaş ve üzeri erişkin gönüllüler çalışmaya dahil edilmiştir. Hasta ve kontrol grubunun Vitamin D ve solubl vitamin D reseptörü değerleri kaydedilmiştir. Vitamin D reseptör düzeyi, serumda immunoenzimatik yöntem yöntemiyle ölçülmüştür. Hasta ve kontrollerin laboratuvar parametreleri ile ayrıca brusellozlu hastaların klinik bulguları ve hastalık seyri kaydedilmiştir.Bulgular: Bruselloz tanısı alan 86 hastanın yaş ortalaması 40,86±18,4 olup 38 (% 46,9)'i erkek, 48 (% 52,7)'i kadın olarak saptanmıştır. Hastalığın klinik formları değerlendirildiğinde 72 (% 83,7) hasta akut, 11 (% 12,8) hasta subakut ve üç (% 3,5) hasta kronik bruselloz olarak saptanmıştır. Komplikasyon gelişme oranı % 29,1 olarak saptanmıştır. Spondilit % 22,1, nörolojik tutulum % 5,8, endokardit ise % 1,2 oranında bulunmuştur. Bruselloz hastalarında Vitamin D ve vitamin D reseptör düzeyleri kontrol grubuna oranla daha düşük olup, aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (sırası ile p=0,005, p=0,0001). Hastalığın klinik formları ile Vitamin D ve vitamin D reseptör düzeyleri arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır (sırası ile p=0,152, p=0,285). Hastalarda komplikasyon varlığı ile Vitamin D ve vitamin D reseptör düzeyleri arasında yine istatistiksel olarak farklılık bulunmamıştır (sırası ile p=0,783, p=0,660).Sonuç: Çalışmamız brusellozlu hastalarda, kontrol grubuna göre vitamin D ve vitamin D reseptör düzeylerinin belirgin şekilde düşük olduğu gösterilmiştir. Bu sonuçlar hastalığın patogenezinde Vitamin D'nin etkili olabileceğini düşündürmüştür.
Özet (Çeviri)
Aim: Being a zoonotic animal disease infection still widely encountered in our country, main way of infection for brucellosis is the consumption of unpasteurized milk and milk products. The importance of vitamin D as an immune system regulator based on its function regulatory effects on macrophage cells has been gradually understood. Vitamin D deficiency has been also showed to cause reduction of chemotaxis, phagocytosis and proinflammatory cytokine production. Vitamin D is known to play its immune modulator role through vitamin D receptors. In this study, in the light of the fact that cellular immune system takes an important place in the course of brucellosis disease, an infection widely encountered in our country, we aimed to determine the effects of Vitamin D and soluble vitamin D receptor levels on the development and course of the disease.Material-Method: Patients who followed up, diagnosed with brucellosis disease and decided to get treatment in Çukurova University, Faculty of Medicine, Infectious Diseases and Clinical Microbiology clinic and polyclinic between May of 2009 were included in the patient group, and healthy persons older than 18 years old, who do not have any infectious disease, malignity or autoimmune disease were included in the control group of the study. Vitamin D and soluble D receptor values were recoded for all individuals included in the study and control groups. vitamin D receptor levels were measured in serum through the Enzyme linked immunosorbent assay method. In addition, laboratory parameters of all individuals included in both groups, and clinical findings and course of disease for the persons included in the patient group were recorded for the purposes of the study.Results: Average of 86 patients with brucellosis diagnosis were 40.86±18.4 and there were 38 (46.9%) males and 48 (52.7%) females in this group. When the clinical formations of the disease were evaluated, it was seen that there were 72 (83.7%) acute, 11 (12.8%) sub-acute and three (3.5%) chronic brucellosis patients. Rates of spondylitis, neurological involvement and endocarditis were found to be respectively 22.1%, 5.8% and 1.2%, Vitamin D and vitamin D receptor levels were observed to be lower in the patient group when compared to the control group and the difference between the two groups was calculated to be statistically significant (p=0.005, p=0.0001 respectively). However, no significant relationship was found between the clinical formations of the disease and vitamin D and vitamin D receptor levels (p=0.152, p=0.285 respectively). Similarly, there was no statistically significant relation between the presence of complications and vitamin D and vitamin D receptor levels (p=0.783, p=0.660 respectively).Conclusion: Our study revealed that vitamin D ve vitamin D receptor levels measured on brucellosis patients were distinctly lower than the levels measured in the control group. Results of the study suggest that vitamin D is probably effective on the pathogenesis of the disease.
Benzer Tezler
- Spinal stenoz ve lomber disk hernili hastalarda ligamentum flavumda BMP-2, VEGF ve D vitamin reseptör düzeylerinin değerlendirilmesi
Level of BMP-2, VEGF and d vitamin receptor levels in ligamentum flavum in patients with spinal stenosis and lumbar disc hernia
BİLAL ERTUĞRUL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
NöroşirürjiFırat ÜniversitesiBeyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BEKİR AKGÜN
- Lokalize sklerodermalı hastalarda serum vitamin D düzeylerinin ve vitamin D reseptör gen polimorfizminin araştırılması
The investigation of serum vitamin d levels and vitamin d receptor gene polymorphism in patients with localized scleroderma
SEMA KOÇ YILDIRIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
DermatolojiHacettepe ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞEN KARADUMAN
- Nazal polipozis hastalarında vitamin D reseptör gen ekspresyon düzeyinin araştırılması
Researching of level of vitamin D receptor gene expression in patients with nasal polyposis
ÖMER ERDAĞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Kulak Burun ve BoğazYüzüncü Yıl ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MAHFUZ TURAN
- Astımda vitamin D reseptör gen polimorfizmi ve vitamin D düzeyinin klinik sonuçlara etkisi
Impact of vitamin D gene polymorphism and vitamin D level on the clinical results in ASTHMA
GÜLDEN DENİZ AKSU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göğüs HastalıklarıBalıkesir ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURHAN SARIOĞLU
- Non dipper hipertansiyon ile Vitamin D reseptör gen polimorfizmi arasındaki ilişki
The relationship between Non dipper hypertension and Vitamin D receptor gene polymorphism
ELİF ATAGÜL DEMİRCİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
GenetikÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiTıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA SILAN
PROF. DR. ÖZTÜRK ÖZDEMİR
YRD. DOÇ. DR. SİNEM YALÇINTEPE