Milli Mücadele'de Amerikan mandası meselesi ve General Harbord heyeti
The problem of American mandate and delegation of General Harbord in Turkish national struggle
- Tez No: 285959
- Danışmanlar: PROF. DR. BAYRAM BAYRAKTAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, Türk İnkılap Tarihi, History, History of Turkish Revolution
- Anahtar Kelimeler: Manda, ABD, Wilson Prensipleri, General Harbord Heyeti, Yakın Doğu'da Durum, Ermenistan'da Manda Yönetimi, Mandate, USA, Wilson Principles, General Harbord Committee, Conditions in the Near East, Mandatory over Armenia
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Cumhuriyet Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 368
Özet
Birinci Dünya Savaşı öncesi Türk-ABD ilişkilerinde deniz ticareti ve misyonerlik faaliyetleri belirleyici bir unsur olmuştur. Milli Mücadele'nin ilk yıllarında Türkiye'nin gündemini ve geleceğini adeta ipotek altına alan ABD mandaterliği, ülke ve bölge sorunlarında başlıca bir yer işgal etmiştir. İlk kez Paris Barış Konferansı'nda gündeme getirilen mandacılık; Büyük güçlerin sömürgeciliği hukuki bir statüye oturtarak, uluslararası alanda tepki çekmeden emperyalist amaçlarını gerçekleştirmek için geliştirdikleri bir sistemdir. Kolonyalizmin bir türevi olan mandacılık sisteminin geliştirilmesinde ABD Başkanı Wilson'un; ?Galip devletler, topraklarına yeni topraklar katamazlar? ilkesi de etkili olmuştur.Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanma sürecinde gündeme gelen bu sistem bir çok Türk aydını için kurtuluş çaresi olarak algılanmıştır. Bu aydınlar Wilson Prensipleri'ni de dayanak noktası olarak göstererek Avrupalı devletlere bakarak ABD'nin etkisini ve konumunu yeğlemişlerdir.ABD mandaterliğinin en yüksek düzeyde tartışıldığı bir dönemde Başkan Wilson, Anadolu ve Kafkasya'da Amerikan mandası altına alınması düşünülen bölgelerde bir inceleme yapılması için General Harbord ve heyetini görevlendirmiştir. Heyet bir ay süren gezi, inceleme ve araştırmaları çerçevesinde Mustafa Kemal Atatürk dahil pek çok kişiyle görüşmüş ve temas kurmuştur.Gezi ve incelemeleri sonucu heyet Paris Barış Konferansı'na ve ABD Senatosuna sunulmak üzere ?Yakın Doğu'da Durum? adlı bir rapor hazırlamıştır. Raporda yer yer Türkler hakkında objektif görüşler yer alsa da raporun geneli değerlendirildiğinde raporun ön yargı ile hazırlandığı ve raporda Türkler hakkında olumsuz görüşlere yer verildiği görülmektedir. Bu yaklaşım raporun teknik yönden özelliğini istenen biçimde yansıtmamaktadır. Özellikle raporda 1915 Ermeni olayları ile ilgili tamamen Ermeni kaynaklarına dayanarak bütün feleketin sorumlusu olarak Türklerin gösterilip Ermenilerin aklanmaya çalışılması raporda yer alan diğer verilere de şüphe ile yaklaşmamız açısından yeterli olmaktadır.
Özet (Çeviri)
Before World War I, shipping trade and missioner activities were the characteristics of relationships between Turkish State and USA. During the first years of Turkish National Struggle for independence, the American mandate, having almost dominated the agenda and future of Turkey, was among the major problems of the country and the region. Mandate was first mentioned in Paris Peace Conference. Not to be criticized severly in international area, powerful colonialis states settled mandate on a legal status and mandate became a system used for realizing the emperialistic aims of those states. Wilson?s principle ?Victorious countries cannot capture new lands? was a decisive factor which led to the development of mandate as a type of colonialism.Having emerged in dissolution period of Otoman Empire, mandate was assumed as a means of salvation by many Turkish intellectuals. Stressing on the Wilson Principles, those intellectuals preferred the effect and position of USA to the ones of European States.During a period that American mandate was the main debate on the agenda, President Wilson assigned General Harbord and his commission to carry out a serial of examination and spot visits to Anatolia and Caucasia which were thought to be under American mandate in a near future. During one month of spot on visits, examinations and researches, the comittee contacted and talked to many people including Mustafa Kemal Ataturk.After spot on visits and examinations, the comittee prepared a report called ?The Situation in Near East? to be submitted to Paris Peace Conference and USA Senate. Though there were few objective ideas about Turks in the report, it was prepared with prejiduce and negative ideas about Turks were detected in the report. That approach did not set forth the technical aspect of the report. Stressing on the Armenian resources, the report asserted that the Turks were the ones to be blamed for the whole disaster of 1915 Armenian Issue and tried to justify Armenians. Those indicators are enough to make us suspicious about the validity of the other data in the report.
Benzer Tezler
- Milli Mücadele Dönemi Türk-Amerikan ilişkileri
Başlık çevirisi yok
İSMİGÜL ÇANKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Türk İnkılap TarihiGazi ÜniversitesiTürkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SEMİH YALÇIN
- Milli Mücadele Döneminde Halide Edip Adıvar
Halide Edip Adıvar during the national struggle
H.MURAT ARABACI
- Bekir Sami Bey ve faaliyetleri
Başlık çevirisi yok
HALİME DEMİREL
Doktora
Türkçe
1994
Türk İnkılap TarihiGazi ÜniversitesiTarih Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. REFİK TURAN
- Sadabat Paktı ışığında Atatürk'ün Ortadoğu politikasının değerlendirilmesi
Evaluation of Ataturk's Middle East policy according to Sadabat Pact
TUĞBA DOĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Siyasal BilimlerErciyes ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ABDÜLKADİR YUVALI
- Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin tarihi gelişimi amaçları siyasi faaliyetleri ulaşmak istediği statü ve Türkiye'nin izlemesi gereken politikalar
The historical development, aims and political activities of Phanar Greek Patriarchate, status Phanar Greek Patriarchate longs to achieve, and politics Turkey should follow
FERAH KARAKILINÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
TarihGebze Yüksek Teknoloji EnstitüsüStrateji Bilimi Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. ABDÜLKAYYUM KESİCİ