Paradigms and dynamic change in the Turkish party system
Türk siyasi parti sisteminde paradigmalar ve dinamik değişkenlik
- Tez No: 288389
- Danışmanlar: PROF. DR. METİN HEPER
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi
- Enstitü: Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 480
Özet
Bu çalışma, Türk parti sisteminin açıklanamaz olduğu ya da belli bir motif sergilemediği, veya sosyo-kültürel bir bölünmenin süregelen bir göstergesi olduğu gibi yaygın iddiaların aksine, Türk parti sisteminin ulusal seçim arenasında tarihsel işleyişinin hem dinamik değişkenlik gösterdiğini, hem de değişik dönemlerde seçim mücadelerinin sonuçlarını aydınlatan önemli motifler sergilediğini ileri sürmektedir. Bu motifler, benim siyasi paradigma olarak adlandırdığım, bağımlı tarihsel koşullarda rekabet boyutlarının ve özdeşleşme alanlarının dikkatlice gözlemlenmesi ile ortaya konulablir. Seçim sisteminin, siyasi partilerin ve seçmenlerin seçim sırasındaki davranışları, en iyi, bu paradigmatik motifler ile bu motiflerin kayma noktaları gözlemlenerek anlaşılabilir. Bu durumda, dinamik değişkenlik, birleşerek ve etkileşerek siyasi paradigmada ? başka bir deyişle, partilerin sistem olarak tarif edildiği klasik tanımların anahtar unsuru olan bağımlı ?etkileşim sistemleri?nde ? önemli kaymaları meydana getiren, parti sistemleri ile bağımsız tesirlerin ? kurumlar, aktörler, yapılar - etkileşimini yansıtmayı amaçlamaktadır.Ulusal seçim kampanyaları söylemleri, varolan sosyal ve siyasi araştırmalar ve genel seçimler için ulusal ve vilayetler düzeyindeki seçim verilerinin incelenmesi sonucu, Türkiye örneğinde, belirgin bir paradigmatic motifin işlediği dört dönem saptanabilir. 1950'den 1965'e kadar süren birinci dönemde, yapısal ve kurumsal etkenler çok partili siyaseti öyle biçimlendirmişlerdir ki, seçmen mobilizasyonu içn kullanılan öncelikli yöntemler çeşitli patron-yanaşma bağları ve varolan yerel sosyal yapıların istismarı olmuştur. 1965'den 1977'ye kadar olan dönemde, partiler, geniş kent gecekondu topluluklarında sendikların büyüyen gücü ve seçmenlere menfaat dağıtılmasını öngören parti politikası aracılığı ile oy toplarken, hem kendilerini, hem de parti rekabeti sistemi içerisindeki rakiplerini tanımlayacak ideolojik imaj oluşturmadan yararlanmışlardır. Üç yıllık askeri yönetimden sonra, 1983'te başlayan çok partili siyaset ile ona eşlik eden, ve ağırlıklı olarak ordu tarafından yönlendirilen paradigma, ılımlılık, merkezcilik ve ideolojiden sakınmayı vurgulamış ve parti seçimi, siyasi seçkinler, politikalarını duyurmak için hızla gelişen medya teknolojisinden yararlanırken, belli başlı politika seçimlerine ve partilerin insanlara hizmet etme söylemlerine indirgenmiştir. Son paradigmaya ön ayak olan, din-yönelimli Refah Partisi'nin 1994 ve 1995'teki başarısı, temel olarak, düzen karşıtı bir partinin varolan sıradan seçmen mobilizasyonu stratejilerinden, özellikle de, ulusal seçimlerde parti için ?seçim bankası?na dönüşen belediye düzeyinde etkili yönetim sağlamak yönteminden yararlanmasının bir sonucudur. Bu paradigma, yerel yönetimin önemine, seçmen davranışında güçlü bölgesel eğilimlere, ile temel olarak dinci-laik ekseni doğrultusunda şekillenen ve ikincil olarak Türk ulusalcı'ya karşı Kürt ulusalcı-çoğulcu karşıt uçlarıyla çevrelenen ve kampanya söyleminde önemi gittikçe artan, kimlik-bazlı unsurlara şahit olmuştur.
Özet (Çeviri)
This study argues that, contrary to popular assertions of the Turkish party system as inexplicable or unpatterned or as the persistent manifestation of an essential socio-cultural cleavage, the historic operation of the Turkish party system in the national electoral arena has demonstrated both dynamic change and significant sets of patterns that illuminate the outcomes of electoral contest in different periods. These can be traced through careful observation of the dimensions of competition and domains of identification operating in a contingent set of circumstances, the pattern of which I refer to as the political paradigm. One can best understand the behavior of the system, its parties and the electorate in elections by observing these paradigmatic patterns and the points at which they shift. Dynamic change, thus, is intended to reflect the interactive nature of the party systems and the interdependent forces?institutions, actors, structures?that combine and interact to bring about significant shifts in the political paradigm?i.e. the contingent ?system of interactions,? a key component of the standard definitions of parties as systems.In the Turkish case, through the study of national campaign discourse, existing social and political research and national and provincial-level electoral data for general elections, one can detect four periods in which a distinctive paradigmatic pattern is in operation. In the first period from 1950 to 1965, structural and institutional factors shaped the nature of multiparty politics such that the primary strategies for voter mobilization were various forms of patron-client relationships and the exploitation of existing local social structures. From 1965 to 1977, parties began to utilize ideological imaging to frame both themselves and their opponents within the system of party competition while also mobilizing votes through the growing power of trade unions and machine politics in the large urban squatter communities. After a three year period of military junta rule, multiparty politics and its accompanying paradigm beginning in 1983, guided strongly by the military, emphasized moderation, centrism and an aversion to ideology, and the selection of party was reduced to particular policies and the moderate appeal to service (hizmet) to the people while the political elites utilized rapidly expanding media technology to disseminate their appeal. The success of the religiously-oriented Welfare Party in 1994 and 1995, initiating the final paradigm, was primarily the result of an anti-establishment party capitalizing on existing mundane strategies for voter mobilization, specifically providing effective governance at the municipal level which translated to ?vote banks? for the party in national elections. This paradigm witnessed the importance of local governance, strong regional tendencies in voting behavior, and an increasingly identity-based element in campaign discourse, primarily set along a religious-secularist divide and entwined with a secondary Turkish nationalist versus Kurdish nationalist- pluralist pole.
Benzer Tezler
- Analyzing transition dynamics the actor-option framework for modelling socio-technical systems
Başlık çevirisi yok
GÖNENÇ YÜCEL
Doktora
İngilizce
2010
Endüstri ve Endüstri MühendisliğiTechnische Universiteit Delft (Delft University of Technology)PROF. C. E. VAN DAALEN
- Mobil aygıtlar üzerinde kişiselleştirilmiş reklam için etmen tabanlı çerçeve tasarımı
An agent-based framework for personalized advertisement on mobile devices
RESUL ŞAHİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Teknik ÜniversitesiBilgisayar Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NADİA ERDOĞAN
- A design process for social network data-driven adaptive architecture
Sosyal medya verisi güdümlü adaptif mimarlık için bir tasarım süreci
YASİN KUTAY YÜNCÜLER
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiBilişim Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OZAN ÖNDER ÖZENER
- Süreksiz bir düşünsel zemin olarak heterarşik kartografiler ve kamusal işgal arzuları
Heterarchic cartographies and desires for public occupation as a transient intellectual ground
SERİM AYGEN KİŞTİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NİZAM ONUR SÖNMEZ