Konya bölgesinde cıva maden atıklarıyla olası kirliliğin çevresel bir örnekle araştırılması
Environmental monitoring of Konya region near an abandoned mercury mine in Turkey
- Tez No: 288770
- Danışmanlar: PROF. DR. BENSU KARAHALİL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Eczacılık ve Farmakoloji, Pharmacy and Pharmacology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Farmasötik Toksikoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 80
Özet
Kapatılmış madenler önemli bir global endişeye neden olmakta, aynı zamanda çevreye verdiği zararla birlikte insan güvenliği ve insan sağlığı açısından önemli bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Yüzyılın ikinci yarısına kadar, mevcut madenler için yasal, mali ve teknik prosedürler ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilene kadar çok az sayıda ülkenin maden ocakları ile ilgili düzenleme ve iyileştirme politikaları mevcuttu. Civa (Hg) büyük ölçüde kontrol edilemeyen, çevrede kalıcı olan ve dünyanın her yerinde bulunabilen, kontamine edebilen bir ağır metaldir. Yer kabuğunda düşük konsantrasyonlarda oluşur ve diğer metallerle kolayca alaşımlar oluşturur. Birçok ürün ve endüstriyel uygulamalarda kullanıldığından dolayı insanlar hem çevresel hem de mesleki olarak Hg'a maruz kalmaktadırlar. 1980'li yıllarda civanın çevresel etkileri ve insan sağlığına olan zararları konusunda bir farkındalık oluşmaya başlamıştır ve böylece Hg kullanımı hızla azalmıştır. Mesleki Hg maruziyeti dışında Hg içeren besinler (sucul ekosistemdeki metilciva bileşikleri) ve diş amalgamları da (metalik civa) diğer maruziyet kaynaklarıdır. Bu maruziyet düzeyleri genellikle mesleki ortamlarda maruz kalınan miktarlardan daha düşüktür. Sucul ekosistemlerde Hg ile oluşan esas toksikolojik problem, sürekli biyoakümüle olan ve oldukça toksik metal Hg'ya biotik maruziyetin olmasıdır. Metil Hg sucul gıdalarda biyomagnifiye olarak yüksek konsantrasyonlara ulaşmaktadır ve balıkların insanlar tarafından tüketimi de insan maruziyeti için ana yolaktır. Sunulan tez çalışmasında, Hg maden atıklarına bağlı kirliliği araştırıldı. Bu amaçla, 2 farklı bölgeden balık örnekleri toplanıldı. Grup 1. Konya-Sarayönü'de ki Kurşunlu bölgesi (1906-1974 arasında işletilmiş Hg madeni, daha önce Hg madeni olup, şu an kapatılmış olan bölge) Grup 2. Kapatılan (1975) maden ocağından oldukça uzakta (5km) bulunan ve kapatılan Hg maden işletmesinin kontamine ettiği göletle hiçbir şekilde karışmayan ve birleşmeyen, temiz olduğu düşünülen bölge. Bu bölgelerden toplanan balıkların kas dokusunda (metalin en fazla biriktiği doku) çevresel maruziyetin biyogöstergesi olarak, Hg miktarları Atomik Absorbsiyon Spektroskopisi (AAS) kullanılarak ölçülmüştür. Grup 1 yani kontamine olduğu düşünülen bölgedeki ortalama Hg konsantrasyonu 0.504± 0.475 (mg/kg) iken, temiz bölge olarak düşünülen bölgede 0.041± 0.054 (mg/kg) olarak tayin edilmiştir. Grup 1'deki Hg miktarlarının temiz bölge olarak düşündüğümüz bölgeden yaklaşık 12 kat daha yüksek Hg miktarlarına sahip olduğu izlenmiştir. Sonuçlarımız uzun sure önce kapatılmış olan maden ocağının halen çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden bir problem olduğunu göstermektedir. Gelecekte daha fazla maruziyeti önlemek, insan ve çevre sağlığını korumak için kapatılan maden işletmelerinin sağlık açısından tehdit oluşturmaması için gerekli yasa ve düzenlemelerin yerine getirilmesi gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
Abandoned mines are an important global concern and continue to pose real or potential threats to human safety and health including environmental damage/s. Very few countries had government mine regulation and reclamation policies until the latter part of the century when legal, financial and technical procedures were required for existing mining operations. Mercury is a largely uncontrollable heavy metal contaminant in that it is globally ubiquitous, and environmentally persistent. It occurs at low concentrations in the Earth's crust and readily forms alloys with other metals. It has been used in many products and industrial applications. Therefore, humans are exposed to Hg both occupationally and environmentally. In the 1980s, increasing understanding and awareness of the harmful health and environmental effects of mercury started to greatly outweigh its benefits, and usage began to drop sharply. Non-occupational sources of exposure to Hg include food (methyl Hg compounds, mainly in aquatic organisms) and dental amalgam fillings (metallic Hg). These exposure levels are usually lower than those typically detected in occupational settings. The primary toxicological problem with Hg in aquatic ecosystems is biotic exposure to methyl mercury (MeHg), a highly toxic compound that readily bioaccumulates. MeHg can biomagnify to high concentrations in aquatic food webs, and consumption of fish is the primary pathway for human exposure. In the present study, mercury pollution caused by waste mining was investigated. The present study focused on the environmental effects of the abandoned mercury mines on fish. For this purpose, fishes were collected from two different regions. Group 1; Kurşunlu region in Konya-Sarayönü that the mercury mines had been operated between 1906-1974 and they were closed in 1975.Group 2; Region which is supposed to be cleaned and 5 kms far from the abandoned mercury mine. As a biomarker of environmental exposure the levels of Hg in fish which were collected from these regions, were measured by Atomic Aabsorption Spectroscopy (AAS). In the muscle of fish, the levels of Hg were 0,504± 0,475 (mg/kg) in Group 1 and 0,041± 0,054 (mg/kg) in Group 2. The levels of Hg in Group 1 were approximately twelve times higher than Group 2. Our data suggested that although mercury mine was closed long time ago, (35 years ago) mining waste is still a problem on human and environment health and continues to contaminate the environment. It is essential to set up regulations for the cleaning of mining waste in order to prevent further exposures and to protect human and environmental health.
Benzer Tezler
- Port Sudan'daki altın madenciliği artıklarından altının siyanürleme işlemiyle kazanılması
Recovery of gold from gold mining tailings in Port Sudan by cyanidization process
BABIKER ALI ALKLOOS
Doktora
Türkçe
2024
Maden Mühendisliği ve MadencilikKonya Teknik ÜniversitesiMaden Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SALİH AYDOĞAN
- Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki müzelerde bulunan kürevi-konik formlu kaplar
Sphero-conic vessels in museums in the Eastern Anatolia Region
MUSTAFA DEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
MüzecilikVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLER YILMAZ
- Sızma/(Konya) yöresindeki polimetalik cevherleşmelerin su kaynaklarına olan etkileri
The effects of polymetallic mineralization on the water resources in Sızma/(Konya) region
NEJLA ÖMÜR BOZAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Jeoloji MühendisliğiAksaray ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA MURAT KAVURMACI
- Konya'da imal edilen ziraat makinalarında kullanılan döküm parçaları üzerine bir araştırma
Başlık çevirisi yok
MUSTAFA KEMAL CERRAHOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
1989
ZiraatSelçuk ÜniversitesiTarımsal Mekanizasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞİNASİ YETKİN
- Konya bölgesinde yetiştirilen bazı meyvelerin kontrollü şartlar altında kuruma karakteristiklerinin belirlenmesi
The Determination of drying characteristics under controlled conditions of some fruits which are grown in Konya region
HAKAN OKYAY MENGEŞ