Geri Dön

Son 20 yılda Türk heykel sanatımızdaki gelişmenin değerlendirilmesi (1974-94 dönemi)

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 30972
  2. Yazar: NEVZAT ATALAY
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TARCAN YILMAZ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1994
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 197

Özet

132 ÖZET Türkiye'de İslamiyet'in heykeli“Pufla eş anlamlı tutması ve bu nedenle heykelin din tarafından yasaklanması nedeniyle 1882 yılında ”Mektebi Sanayi-i Nefise-i Şahane“ kuruluncaya kadar heykel sanatçısı yetişmemiş, heykel yontuculuk kapsamında, mimariye bağlı taş işçiliği ve mezar taşı uygulamaları şeklinde ortaya konmuştur. Bu uygulamalarda, çeşitli bitki ve hayvan stilize motifler şeklinde kullanılmış, Ronde-Bosse olmayan, al çak kabartmalar biçiminde ortaya konmuştur. Özellikle mezar taşlarının plastik açıdan birer sentez örneği oluşu ve soyut heykel anlayışına yaklaşımı dikkat çekicidir. 1882 yılında kurulan Sanayi-i Nefise Mektebi ile heykel eğitimimizin resmen başlamasından itibaren 1923 yılına kadar geçen dönemde dört heykel sanatçısı yetişmiştir. Cumhuriyet'in ilanı ile ortaya çıkan yeni durum, ülkenin yeniden imar ve yetişmiş eleman ihtiyacı nedeniyle 1924 yılın da yurt dışına gönderilen öğrenci kafilesi içerisinde heykel sanatçısı yok tur. Ratip Aşir Acıdoğu Avrupa'da ilk eğitimi gören heykel sanatçımız ol muştur. Türkiye'de 19. yüzyıl ortalarından itibaren başlayan Batı kültür ve sanat etkisi süreci, heykel sanatımızda belirgin biçimde 1946 sonrası Paris'e gönderilen sanatçılarımızla devam etmiştir. 1946'dan sonra yoğun biçimde Batı Heykel Sanatını takip eden İlhan Koman, Hadi Bara, Zühtü Müritoğlu gibi sanatçılar Batı'nın çağdaş heykel sanatını ülkemize taşımaları bakımından önemli görevler üstlenmişlerdir. Kurulan ”D" grubu gibi bazı sanatçı birliklerinde yeralan bir ya da iki heykel sanatçısının çabaları ile Avrupa sanat atmosferinin hiç olmazsa bir bölümünü ülkemize uygulamaya çalışmışlardır. Bunun ötesinde sanat, düşün alanında da birçok etkinlikler ortaya konmasına karşın, bu çabalar sınırlı sanatçı ve aydın tarafından paylaşılabiliyordu. 1923 öncesi heykel sanatçılarından İhsan Özsoy naturalist yaklaşımı benimsemiş, Mahir Tomruk, Nijat Sirel gibi sanatçılar ise çağın uyguladığı sanatı değil de, yeni kla-133 sizmin yandaşı olmuşlar ve bu yönde çalışmalar ortaya koymuşlardır. 1923 yılından itibaren Avrupa ile temasa geçen Ratip Aşir Acıdoğu, Hadi Bara, Zühtü Müritoğlu ve Nusret Suman yine aynı şekilde çağın çizgisinde olma yan, daha çok Bourdelle, Maillol ve Despioud'a yaklaşan tarzı benimsediler. 1950'li yıllara kadar devam eden ve çağın heykel sanatı çizgisine otur mayan bu süreç, 1946-50'den itibaren çağın çizgisine oturan bir sürece bırakmıştır yerini. 1937 yılında Akademi Heykel Bölümüne eğitimci olarak gelen Rudolph Belling çağını etkileyen görüşlerinin ötesinde, antikite aracılığıyla plastik problemlerin çözümüne dayalı eğitimi Avrupa'nın çizgisin den uzak heykel sanatı çizgimizin devamı yönünde etki yapmıştır. Bu süreç 1946 yılından sonra önemli gelişmelere dönüşmüştür. Bu yıllardan itibaren Avrupa ülkeleri ile yeniden kurulan kültürel ilişkiler sonucu, Türk heykel sanatçıları Batı sanatı ile yeniden karşılaşmışlardır. Bu yıllarda Batı'ya ege men olan soyut sanata ilgi duyan heykel sanatçıları bu sanatı yurda döner dönmez malzeme ve form denemeleri şeklinde uygulamaya başlamışlardır. İlhan Koman, Hadi Bara ve Zühtü Müritoğlu tarafından öncelikle uygulanmaya başlayan soyut sanat Akademi Heykel Bölümü eğitimini de etkilemiştir. Başlayan yeni dönem aynı zamanda heykel etkinliklerininde artmasına yol açmıştır. Gerek yurt dışından getirilen sergiler, gerekse yurt içinde açılan heykel sergileri dünyadaki sanat gelişmelerini Türk heykel- traşlan ile yüzleştiriyor ve ufuklarının genişlemesine olanak sağlıyordu. 1950 sonrası Avrupa ve Amerika'da ki sanat oluşumları etkilerinin ülkemize yansıması ve oluşan yeni ortamda yetişen Hüseyin Gezer, Ali Teoman Germaner, Tamer Başoğlu, Zerrin Bölükbaşı gibi sanatçılar geometrik-soyut ve figür soyutlamaları gibi tarzlarda üretimlerini sürdürmüşlerdir. 1970'li yıllara gelindiğinde, gerek Türkiye'nin girdiği sosyo-ekonomik koşullar, siyasal çalkantılar, kültür ve sanat üzerinde etkili olmuş ve sanatın şekillenmesinde belirleyici rol oynamıştır. Akademi Heykel Bölümünde Zühtü Müritoğlu ve Hadi Bara ve daha sonra Sadi Çalık'ın Batı soyut sanatını kavramış olmaları sonucu yetişen sanatçılar, Batı tarzı uygulamalar ortaya koymuşlardır, ortaya çıkan durum yüzyıl başındaki sanat anlayışına ilgi duyan sanatçıları da etkilemiş ve bunlarında tarzlarında değişik-134 likler ortaya koymalarına neden olmuştur. 1970'li yıllardan itibaren figüratif, soyut ve hatta kavramsal sanatların birlikte ortaya konduğu, bir nevi de neysel dönemde bu yaklaşımları ile farklı bir heykeltraş kuşağının ortaya çıktığı gözlenir. 1960'lı yıllarda varlığını ortaya koyan ve lirik-soyut çalışmalar üre ten Kuzgun Acar, gerek yaklaşım, gerekse düşünsel bağlamda önemli uygu lamalar ortaya koymuş sanatçımızdır. Turgut Pura, Füsun Onur, Tülay Bay- tuğ, Metin Haseki, Ferit Özşen, Mehmet Aksoy, Haluk Tezonar, Seyhun Topuz, Saim Bugay, Koray Ariş gibi sanatçılar, 1970'li yılların başından iti baren figür, soyut, mobil, sibernetik gibi birçok anlayışta heykellerle Türk Heykel Sanatındaki yeni oluşumun temsilcileri olmuşlardır. Sanatçılar ça lışmalarım Arkeoloji Müzesi Açık Hava Sergileri, toplu ve kişisel sergiler gibi aktivitelerle ortaya koymuşlardır. 1977 yılında başlayan Yeni Eğilimler Sergisi, 1980 ve 1990'lı yıllarda heykel sanatı alanında diğer sanat dallarına koşut önemli gelişmeler olmuştur. Özellikle 1983 sonrası dışa açılma, globalleşme ve 1950'lerden itibaren gelişen libarelleşme etkileri ile sanatımızın kısmen de olsa dışa açılmasına olanak sağlandığı söylenebilir. Ana dolu medeniyetleri kapsamında düzenlenen Çağdaş Türk Sanatı Sergisi, bu konuda önemli bir etkinliktir. Bu yıllarda düzenlenen uluslararası Bienaller Türk sanatının uluslararası boyutlarda değerlendirilmesine olanak sağ laması bakımından önemlidir. Uygulama ve anlayışları bakımından öne çıkan diğer önemli hey kel sanatçılarımızdan Hayri Karay, Rahmi Aksungur, Meriç Hızal, Önder Büyükerman, özellikle 1980'li yılların ikinci yarısından itibaren ve 90'lı yılların başında ulaştıkları anlayış ve üretim yoğunlukları açısından önemlidir. Heykel sanatımızda başından beri görülen bir özellik, her tür sanat anlayışının taraftar bularak her dönemde uygulanmasıdır. Bu özellik günümüzde de devam etmektedir. 1970'li yılların ikinci yarısından itibaren açıl maya başlayan galerilerin, 80'li ve 90'lı yıllarda sayıca artmaları Resim ve Heykel sanatımızın kitlelere ulaşması bakımından önemli bir işlevi yerine getirdikleri söylenebilir. Ayrıca sanat objesi pazarını oluşturmak çabalarının, sanat fuarının açılması şeklinde somut bir aktiviteye dönüşmesi 1990'lı yılların önemli sayılabilecek atılımı olarak değerlendirilmelidir.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Son 20 yılda Türk ekonomisinin ana sektörler itibari ile gelişim ve dönüşüm süreci

    The course of development and transformation of Turkish economy in terms of main sectors in the last 20 years

    MUSTAFA KOCA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DÜNDAR MURAT DEMİRÖZ

  2. Current practices of turkish independent movie title sequences: a survey and analysis of title sequences in new Turkish cinema

    Günümüz bağımsız Türkiye sinemasındaki jenerik uygulamaları: Yeni Türkiye sinemasında jeneriklerin incelenmesi ve analizi

    ZEYNEP ÖZEL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2015

    Güzel SanatlarSabancı Üniversitesi

    Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YOONG WAH ALEX WONG

  3. Additional acquisitions for Turkish watchkeeping officers to be employed onboard cruise ships

    Türk vardiya zabitlerinin kruvaziyer gemilerde çalışabilmesi için gerekli ilave kazanımlar

    İLTERİŞHAN ÇAĞRI KOLÇAK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    DenizcilikPiri Reis Üniversitesi

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT SELÇUK SOLMAZ

  4. COVID-19'a yakalanma kaygısının medikal turizm seyahat niyetine etkisi: Türk diasporası üzerine bir çalışma

    The effect of concerns with COVID-19 on medical tourism travel intention: A study on the Turkish diaspora

    ŞEYMA KOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    TurizmSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    Sağlık Turizmi İşletmeciliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NURPERİHAN TOSUN

  5. Basel kriterlerinin iç kontrol açısından Türk bankacılık sektörüne etkileri ve öneriler

    The impacts and effects of basel principles regarding internal control on Turkish banking sector and suggestions relating the restructuring of the banking sector

    AYTEKİN KELEŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    BankacılıkMarmara Üniversitesi

    Bankacılık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEMAL İBİŞ