Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin Mısır'a yönelik strateji ve faaliyetleri
Strategies and actions adobted by Ottoman Empire towards Egypt during the First World War
- Tez No: 310808
- Danışmanlar: PROF. DR. VAHDET KELEŞYILMAZ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 484
Özet
Osmanlı Devleti'ne XVI. Yüzyılda bağlanan Mısır'ın merkezle olan bağı kademeli olarak zayıflamıştı. 19. yüzyıldan sonra İngiltere ve Fransa Mısır'a önemli müdahalelerde bulunmuş ve 1882'de İngilizler işgal etmişti. Birinci Dünya Savaşı Avrupa'da patlak verdiğinde henüz tarafsızlığını koruyan Osmanlı Devleti ile diplomatik ilişkilerini sürdüren İtilaf Devletleri safındaki devletler Osmanlı'nın tarafsız kalması durumunda Mısır'ın Osmanlı'ya olan hukukî bağına dokunmayacaklarını vaat etmişlerdi. Ancak Almanya ile imzalanan ittifak antlaşmasının ardından (2 Ağustos 1914) İmparatorluğun tüm bölgelerindeki askeri hazırlık ve teyakkuz özellikle Mısır'ın doğu sınırını oluşturan Sina Yarımadası'nda da gözlemlendi. İngilizler her vesileyle bunun sebebini sorgulamasına rağmen bu durum Osmanlı Devleti'nin savaş ilanına kadar sürmüştü. Bu aşamada İngiliz yetkililer Mısır'ın Osmanlı Devleti'nden koparılması anlamına gelecek bir protektora ilanını ya da bunun dışında bir tedbir alınmasını uygun görmediler. Bu durum uzun süredir üzerine çalışılan protektora metninin 19 Kasım 1914'te ilan edilişine kadar sürdü. Mısır'ın Osmanlı Devleti ile hukukî tüm bağının sona erdiğini ilan eden Kahire'deki İngiliz temsilciliği, savaş ilan edildiğinde İstanbul'da bulunan Hıdîv Abbas Hilmi Paşa'yı da ıskat ederek hıdîviyyet prenslerinden Hüseyin Kamil'i ?sultan? ilan etti. İngiliz yetkililer tarafından Mısır'ın statüsüne yönelik bu değişiklik yapılırken Mısır'daki halk üzerinde Osmanlı padişahının ilan ettiği cihad-ı ekberin herhangi bir etkisinin olup olmadığı dikkatle izlendi ve karşı propaganda sayesinde Müslüman halk ve askerlerin sadakati sağlandı.Buna karşılık Osmanlı yetkilileri Alman müttefiklerinin de isteğiyle Süveyş Kanalı'nı hedef alan iki başarısız kanal taarruzu gerçekleştirdiler. Birinci saldırı Osmanlı Devleti'nin seferberlik hazırlıkları ve askerî lojistik çalışmaları tamamlanmadan gerçekleştirildi ve eksikliği görülen konuların giderilmesi kararlaştırıldı. Özellikle alt yapı, ulaşım, iaşe gibi konularda duyulan eksiklikler giderilmeye çalışıldı. Ancak askerî ve siyasî açıdan ortaya çıkan değişiklik yani Arap Yarımadasında bir Arap isyanının patlak vermesi yanında İngilizlerin Kanal'ı müdafaadan çıkıp karşı taarruza geçmesi, birincisinden daha büyük ve düzenli bir biçimde yapılması planlanan saldırının gerçekleştirilmesini engelledi. Bu aşamadan sonra Sina Yarımadası kademeli olarak boşaltıldı.Osmanlı Devleti Mısır'daki İngiliz varlığını Mısır'ın güney ve batı sınırındaki yerel liderlerle kurduğu ittifaklarla da tehdit etmeye çalıştı. Bu bağlamda Mısır'ın batısında Şeyh Sunusi ile ve güneyinde de Darfur Emiri Ali Dinar ile ittifaklar kuruldu. Bu iki liderin faaliyetleri İngiliz kuvvetlerini uzun istihbarat faaliyetleri ve askerî tedbirlere yönelttiyse de sonuçta Mısır'daki İngiliz varlığını sarsacak bir netice alınamadı. Bununla beraber savaş süresince Mısır'da yönetim değişikliği başta olmak üzere muhaliflerin sınır dışı edilmesi, yeni sultanın seçimi vb. konularda İngiliz yönetimi tüm yetkiyi üzerinde topladı ve Mısırlı yetkililer etkisizleştirildi. Avrupa'da yaşayan hıdîviyyet ailesine mensup prensler ve savaşın başlamasından sonra Avrupa'ya giden eski Hıdîv Abbas Hilmi Paşa savaş süresince İngiltere ve Osmanlı/Almanya blokları karşısında net bir tavır sergilemedi ve İngiliz varlığına karşı açık bir muhalefete girişmedi. Osmanlı Devleti ile ilşki içerisinde olan ve Mısır'daki İngiliz varlığına muhalif olan Mısırlı milliyetçilerden bazıları savaşın sonunda Mısır'ın geleceği için İngilizlerle bir şekilde anlaşmak gerektiği inancına meyletti. Bu durum Avrupa'da tahsilde olan Mısırlı öğrencilerden bazıları için de geçerliydi. Osmanlı idaresi ile sürekli ilişki içerisinde olan Mısırlı öğrencilerden bazıları Avrupa'da bulundukları süre içerisinde İngiliz ajanlar tarafından Osmanlı idaresinden soğutuldu.
Özet (Çeviri)
Egypt was annexed by the Ottoman Empire in the XVI. century, however, its ties with the centre gradually weakened. After the 19th century, Britain and France conducted some significant interventions in Egypt and it was occupied by Britain in 1882. When the First World War broke out in Europe, the Allies promised that they would not interfere with the legal connection of Egypt to the Ottoman Empire provided the Ottomans remained neutral. However, after the treaty of alliance between Germany and the Ottoman Empire on August 2, 1914, military preparations and vigilance could be observed througout the whole Empire, especially in Sinai Peninsula. Although the British questioned the reason of this situation on all occassions, it continued until the Ottoman Empire declared war. At this stage, British officials did not find it suitable to declare a protectorate or to take any other precautions that would split Egypt away from the Ottoman Empire. This situation continued until the declaration of protectorate on November 19, 1914. The British representative office in Cairo declared the end of all legal connections between Egypt and the Ottoman Empire, pacified Khedive Abbas Hilmi Pasha who was in İstanbul when the war broke out and declared one of the princes of Khedivate, Hüseyin Kamil, the ?sultan?. While these changes were made by the British officials in Egypt, the British also carefully observed whether jihad al akbar (the greater jihad) proclaimed by the Ottoman Sultan had any effects on the people of Egypt and they ensured the loyalty of Muslim people and soldiers by means of counter propaganda.In the meantime Ottoman officials launched two unsuccessful assaults on the Suez Canal at the request of their German allies. The first assault was launched before the Ottoman Empire completed mobilization and military logistical preparations and it was decided that the deficiencies experienced during this assault should be removed. Especially infrastructure, transport and food supply problems were to be fixed. However, the changes in military and poitical circumstances such as the Arab uprising in Arabian Peninsula and the decision of the British to end defending the canal and to initiate an offensive, prevented the efforts of second assault which was planned to be more extensive and coordinated than the first assault. At this stage the Sinai Peninsula was evacuated gradually.The Ottoman Empire tried to threaten the British presence in Egypt by making alliance with local leaders on the south and west borders of Egypt. To this end the Ottomans made alliance with Sheikh Sunusi in the west of Egypt and with the Emir of Darfur Ali Dinar in the south. Although the activities of these two leaders compelled the British to initiate intelligence activities and to take military precautions, the British presence in Egypt could not be finished. Moreover the British took over the entire authority by deporting the dissidents and interfering with the elections for sultan and pacified Egyptian officials. The members of Khedivate family living in Europe and the former Khediv Abbas Hilmi Pasha did not assume a clear attitude against Brtitish and Ottoman/German blocs and did not show any clear opposition against the British presence. At the end of the war some of the Egyptian nationalists, who had close relations with the Ottoman Empire and who had formerly opposed the British presence in Egypt, tended to believe that it was necessary to reach an agreement with the British one way or another for the future of Egypt. Some Egyptian students studying in Europe thougt the same. British agents made Egyptian students averse towards the Ottoman rule while they were studying in Europe.
Benzer Tezler
- Filistin'deki Yahudi istihbarat faaliyetleri (1882-1918)
Jewish intelligence activities in Palestine (1882-1918)
ABDELRAHMAN H. A. ALFARRA
- Birinci Dünya Savaşı'nda Teşkilât-ı Mahsûsa'nın Doğu Afrika'daki faaliyetleri
Activities of Ottoman Special Organization: Teskilat-ı Mahsusa in East Africa in the First World War
TUĞRUL OĞUZHAN YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
TarihYıldız Teknik ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA GÜL DEMİREL
- I. Cihan Harbi'nde Osmanlı Devleti üzerinde Yahudi etkisi
The effects of Jews on the Ottoman Army during World War I
MERVE ELMAS
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
TarihNecmettin Erbakan ÜniversitesiCumhuriyet Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CANER ARABACI
- Kuzey Irak'taki Kürtler ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı kararlar
Başlık çevirisi yok
GÜZİDE YÜLEK
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
Uluslararası İlişkilerİstanbul ÜniversitesiUluslararası İşletmecilik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ESAT ÇAM
- Ortadoğu ülkelerinde bankacılığın yapısı, gelişimi ve kullanılan finansal teknikler
Structure and development of banking in middle-eastern countries and the financial technics employed there in
ORUÇ ALKILINÇ