Türkiye-Avrupa Birliği bütünleşmesi sürecinde Gümrük Birliği: ekonomik ve politik bir yaklaşım
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 31690
- Danışmanlar: PROF. DR. NAZİF KUYUCUKLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Avrupa Topluluğunun Siyasi Yapısı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 125
Özet
110 hinden itibaren Türkiye'de, tek vergi prensibine dayalı ithalat rejimine geçilmiştir. Gümrük Birliği'nin Türkiye üzerinde muhtemelen çeşitli etkileri ola caktır. Statik ve dinamik olarak sınıflandmlabilen bu etkilerden ilki hemen hissedilebileceği gibi uzun dönemde dinamik etkiler şeklinde Akit taraflara yansıyacaktır. Gümrük birliği kurulduktan sonra, ayırımcı tarife değişiklikleriyle hem iç pazar engellerini ortadan kaldırarak daha serbest ticarete doğru bir yöneliş olur, hem de ortak gümrük tarifeleri çerçevesinde ortak dış ticaret politikaları ve ortak dış tarifelerle potansiyel bir korumacılığa doğru hare ket eder. Bu hareketler iki farklı etki ortaya çıkarır: 1- Ticaret Yaratma, 2- Ticaret Sapması. Kamu maliyesi üzerinde meydana gelecek etkiler olarak, Türkiye'nin ithalat üzerinden aldığı gümrük vergileri ve TKF'nin kaldırılmasıyla, Dev let gelirleri önemli oranda azalacaktır. Kurulan gümrük birliğinin dinamik etkilerinin tespiti ve ölçülmesi zor olmasına rağmen, bu etkiler, statik etkilerden daha önemlidir. Gümürk bir liğinin dinamik etkileri; ölçek ekonomileri, artan rekabet, ticaret dönemlerindeki artış ve artan büyüme olarak görülürken Birlik üyesi ülkelerin herhangi birindeki enflasyon oranının yada yapılan bir de valüasyonun hem kendisi, hem de diğer partnerleri üzerindeki etkileride üyeler arasında kaynakların yeniden dağılımı ve gelir transferi bakımından son derece önemlidir. Türkiye-AB arasındaki ticari ilişkiler her geçen gün daha da artmak tadır. Bugün Türkiye'nin dış ticaretinin takriben tfo 50'si AB ülkeleriyle yapılmaktadır. Gümrük Birliği sonrası, ticaret hacminin % 70'lere çıkacağı tahmin edilmektedir.Ill Gümrük Birliği sonrası AB ülkelerine ihracatın artacağı ancak, itha latın çok daha fazla artacağı, bu nedenle küçük ve orta ölçekli birçok üreticinin piyasadan çekileceği, olumsuz etkilerden önemli bir tanesi olarak görülmektedir. Türkiye, Gümrük Birliği'ne tam üye olmadan girecek bir ülke olması dolayısıyla diğer partnerlerinin sahip olduğu tam üyelik avantajından yok sun olacaktır. Ortaklık Antlaşması'nın ve Katma Protokol'ün yapıldığı dönemlerdeki şartların değişmiş olmasına rağmen, gelişmelerin zaman zaman Türkiye'nin üyeleğinin aksi yönünde olmasına rağmen AB'ye tam üyeleğin Türkiye için Antlaşma ve teamüllerden doğan yasal bir hakkı olarak görülmektedir. Gümrük Birliği, tam üyeliğe giden yolda bir araç olarak görülmesinin yanısıra, karşılıklı yükümlülükler bakımından denksellikten ayrılınmamalıdır. Gümrük Birliği'nin bir araç olarak ifade edilmesi, tam üyelik için bir taviz şeklinde algılanmamalı,“mütekabiliyet”ilkesinden ayrılınmamalı ve taviz verilmemelidir..0110 hinden itibaren Türkiye'de, tek vergi prensibine dayalı ithalat rejimine geçilmiştir. Gümrük Birliği'nin Türkiye üzerinde muhtemelen çeşitli etkileri ola caktır. Statik ve dinamik olarak sınıflandmlabilen bu etkilerden ilki hemen hissedilebileceği gibi uzun dönemde dinamik etkiler şeklinde Akit taraflara yansıyacaktır. Gümrük birliği kurulduktan sonra, ayırımcı tarife değişiklikleriyle hem iç pazar engellerini ortadan kaldırarak daha serbest ticarete doğru bir yöneliş olur, hem de ortak gümrük tarifeleri çerçevesinde ortak dış ticaret politikaları ve ortak dış tarifelerle potansiyel bir korumacılığa doğru hare ket eder. Bu hareketler iki farklı etki ortaya çıkarır: 1- Ticaret Yaratma, 2- Ticaret Sapması. Kamu maliyesi üzerinde meydana gelecek etkiler olarak, Türkiye'nin ithalat üzerinden aldığı gümrük vergileri ve TKF'nin kaldırılmasıyla, Dev let gelirleri önemli oranda azalacaktır. Kurulan gümrük birliğinin dinamik etkilerinin tespiti ve ölçülmesi zor olmasına rağmen, bu etkiler, statik etkilerden daha önemlidir. Gümürk bir liğinin dinamik etkileri; ölçek ekonomileri, artan rekabet, ticaret dönemlerindeki artış ve artan büyüme olarak görülürken Birlik üyesi ülkelerin herhangi birindeki enflasyon oranının yada yapılan bir de valüasyonun hem kendisi, hem de diğer partnerleri üzerindeki etkileride üyeler arasında kaynakların yeniden dağılımı ve gelir transferi bakımından son derece önemlidir. Türkiye-AB arasındaki ticari ilişkiler her geçen gün daha da artmak tadır. Bugün Türkiye'nin dış ticaretinin takriben tfo 50'si AB ülkeleriyle yapılmaktadır. Gümrük Birliği sonrası, ticaret hacminin % 70'lere çıkacağı tahmin edilmektedir.Ill Gümrük Birliği sonrası AB ülkelerine ihracatın artacağı ancak, itha latın çok daha fazla artacağı, bu nedenle küçük ve orta ölçekli birçok üreticinin piyasadan çekileceği, olumsuz etkilerden önemli bir tanesi olarak görülmektedir. Türkiye, Gümrük Birliği'ne tam üye olmadan girecek bir ülke olması dolayısıyla diğer partnerlerinin sahip olduğu tam üyelik avantajından yok sun olacaktır. Ortaklık Antlaşması'nın ve Katma Protokol'ün yapıldığı dönemlerdeki şartların değişmiş olmasına rağmen, gelişmelerin zaman zaman Türkiye'nin üyeleğinin aksi yönünde olmasına rağmen AB'ye tam üyeleğin Türkiye için Antlaşma ve teamüllerden doğan yasal bir hakkı olarak görülmektedir. Gümrük Birliği, tam üyeliğe giden yolda bir araç olarak görülmesinin yanısıra, karşılıklı yükümlülükler bakımından denksellikten ayrılınmamalıdır. Gümrük Birliği'nin bir araç olarak ifade edilmesi, tam üyelik için bir taviz şeklinde algılanmamalı,“mütekabiliyet”ilkesinden ayrılınmamalı ve taviz verilmemelidir..0110 hinden itibaren Türkiye'de, tek vergi prensibine dayalı ithalat rejimine geçilmiştir. Gümrük Birliği'nin Türkiye üzerinde muhtemelen çeşitli etkileri ola caktır. Statik ve dinamik olarak sınıflandmlabilen bu etkilerden ilki hemen hissedilebileceği gibi uzun dönemde dinamik etkiler şeklinde Akit taraflara yansıyacaktır. Gümrük birliği kurulduktan sonra, ayırımcı tarife değişiklikleriyle hem iç pazar engellerini ortadan kaldırarak daha serbest ticarete doğru bir yöneliş olur, hem de ortak gümrük tarifeleri çerçevesinde ortak dış ticaret politikaları ve ortak dış tarifelerle potansiyel bir korumacılığa doğru hare ket eder. Bu hareketler iki farklı etki ortaya çıkarır: 1- Ticaret Yaratma, 2- Ticaret Sapması. Kamu maliyesi üzerinde meydana gelecek etkiler olarak, Türkiye'nin ithalat üzerinden aldığı gümrük vergileri ve TKF'nin kaldırılmasıyla, Dev let gelirleri önemli oranda azalacaktır. Kurulan gümrük birliğinin dinamik etkilerinin tespiti ve ölçülmesi zor olmasına rağmen, bu etkiler, statik etkilerden daha önemlidir. Gümürk bir liğinin dinamik etkileri; ölçek ekonomileri, artan rekabet, ticaret dönemlerindeki artış ve artan büyüme olarak görülürken Birlik üyesi ülkelerin herhangi birindeki enflasyon oranının yada yapılan bir de valüasyonun hem kendisi, hem de diğer partnerleri üzerindeki etkileride üyeler arasında kaynakların yeniden dağılımı ve gelir transferi bakımından son derece önemlidir. Türkiye-AB arasındaki ticari ilişkiler her geçen gün daha da artmak tadır. Bugün Türkiye'nin dış ticaretinin takriben tfo 50'si AB ülkeleriyle yapılmaktadır. Gümrük Birliği sonrası, ticaret hacminin % 70'lere çıkacağı tahmin edilmektedir.Ill Gümrük Birliği sonrası AB ülkelerine ihracatın artacağı ancak, itha latın çok daha fazla artacağı, bu nedenle küçük ve orta ölçekli birçok üreticinin piyasadan çekileceği, olumsuz etkilerden önemli bir tanesi olarak görülmektedir. Türkiye, Gümrük Birliği'ne tam üye olmadan girecek bir ülke olması dolayısıyla diğer partnerlerinin sahip olduğu tam üyelik avantajından yok sun olacaktır. Ortaklık Antlaşması'nın ve Katma Protokol'ün yapıldığı dönemlerdeki şartların değişmiş olmasına rağmen, gelişmelerin zaman zaman Türkiye'nin üyeleğinin aksi yönünde olmasına rağmen AB'ye tam üyeleğin Türkiye için Antlaşma ve teamüllerden doğan yasal bir hakkı olarak görülmektedir. Gümrük Birliği, tam üyeliğe giden yolda bir araç olarak görülmesinin yanısıra, karşılıklı yükümlülükler bakımından denksellikten ayrılınmamalıdır. Gümrük Birliği'nin bir araç olarak ifade edilmesi, tam üyelik için bir taviz şeklinde algılanmamalı,“mütekabiliyet”ilkesinden ayrılınmamalı ve taviz verilmemelidir..0
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Avrupa Birliği'nde siyasi bütünleşme ve Türkiye
Polical integration of the European Union and Turkey
SELMA GÜVEN
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
Siyasal BilimlerAnkara ÜniversitesiKamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FÜSUN ARSAVA
- Türkiye'nin gümrük birliği süreci ve dış ticaret eğitimi
Customs union process of Turkey and external trading education
SEVGİ SÜMERLİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
İşletmeGazi ÜniversitesiDış Ticaret Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET MİTHAT ÜNER
- Gümrük Birliği sürecinde Türk imalat sanayinin rekabet gücü
Başlık çevirisi yok
M.HAKAN YALÇINKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
İşletmeCelal Bayar Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN KARAKAYALI
- Dünyada ekonomik bütünleşme ve Türkiye açısından Karadeniz Ekonomik İşbirliği
Başlık çevirisi yok
CEMAL ERDEM HEPAKTAN
- Avrupa Topluluğu'nun sosyal politikası ve Türkiye'nin uyumu
Başlık çevirisi yok
ŞEBNEM KARAUÇAK OĞUZ
Doktora
Türkçe
1993
SosyolojiMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ARİF ESİN