A fly's view of salt inducible kinases: A synergistic tumorigenesis model
Tuz induklenebılır kınazlar hakkında sinekbakışı: Bir sinerjistik tümorigenez modeli
- Tez No: 325512
- Danışmanlar: DOÇ. ARZU ÇELİK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tıbbi Biyoloji, Medical Biology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2012
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Boğaziçi Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Moleküler Biyoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 120
Özet
Son dönemlerde yüksek verimli kanser taramalarında ortaya konan veri yoğunluğu, tümör baskılayıcı ve onkogen adayları içeren yeni gen kataloglarının ve bunların ileriki ilaç deneme aşamalarında değerlendirilmesinde güvenilir, hızlı in vivo deneysel modellerin varlığını zorunlu hale getirmiştir. Genetik çalışmalarda başarısı kabullenilmiş bir model olan Drosophila melanogaster, bu koşullarda kanser modelleme ve aday gen taramada yeni bir doruk noktası olarak sunulabilir. Bu yöndeki Türkiye'de ilk girişimi gerçekleştirmek adına, glia ve kanat doku modellerinden destek alarak, Drosophila bileşik göz dokusu temelli, çok yönlü, sinerjistik ve Tuz İndüklenebilir Kinaz (SIK) familyasına odaklanan bir kanser modeli kurulmaya çalışıldı. Bilimsel alanda kanser dokularındaki metabolik deregulasyon daha fazla dikkat çektiği günlerde, hücrelerdeki metabolik ve yapısal bilgi merkezlerinin kesişiminde bulunan SIKler ideal bir aday familya oluşturmuşturlardır. İnsan SIK'lerinin ortologu olan iki Drosophila SIK genini, düşük patolojik dereceli sensitized ve yüksek dereceli eyeful arka planlarında kullanarak, tümör gelişim ve metastaz seviyelerine katkısı araştırıldı. Sonuçlar göstermektedir ki, SIK2 hem baskılayıcı hem de onkogenik rolleri üstlenirken, fizyolojik olarak en uygun SIK2 seviyeleri dokularda tümör gelişimini baskılayabilmektedir. SIK2 seviyelerindeki dalgalanmalarsa tümör ve glia göçünü arttırır. Diğer taraftan, SIK3 yüksek anlatımları incelendiğinde, ilgili genin onkogenik etkisi gözlemlenmiştir. SIK3 seviyesindeki artış farklı sonuçlar doğurabilir. Yapısal olarak baskılanamayan aktif SIK3 dokular için hayli öldürücü etki gösterir ve dokuların gelişimsel kaderlerinin seçimlerinde kaymalara yol açabilmektedir. Ek çalışmalar olarak, hücre bölünme ve bölüm seviyelerindeki SIKlerin etkisi araştılırken, Notch, TGF-ß, FGF benzeri gelişimsel açıdan önemli faktörlerle etkileşim içine olabileceği fark edilmiştir.
Özet (Çeviri)
The recent explosion of data generated by high-throughput assays on cancer necessitated reliable and fast in vivo models for evaluation new catalogue of candidate genes as tumor suppressors or proto-oncogenes and their subsequent trials in cancer therapeutics. Drosophila melanogaster, an acclaimed model organism for genetics studies, could now be proposed as the new pinnacle for modeling and screening those candidate genes. As an initiative study in Turkey, we tried to establish a multifaceted, synergistic cancer model based on the Drosophila compound eye, reinforced with fly glia and wing models, while using Salt Inducible Kinase (SIK) family as the choice of candidate genes. Metabolic deregulation in cancers is getting increased attention, thus SIKs were an excellent choice since they stand on the crossroad where metabolic and structural information in a cell meet. Using two backgrounds, low grade sensitized and high grade eyeful, we enquired the contributions on growth and metastasis by two existing Drosophila orthologs of human SIKs. Results showed that SIK2 could assume both suppressive and oncogenic roles; as optimal amounts of SIK2 could repress tumor growth while any fluctuations could enhance tumor and glial migration strength. SIK3, on the other hand, was found to act as oncogene when over-expressed in the studies. SIK3 gain could enforce several different outcomes; constitutive over-expression of SIK3 was highly lethal and could alter developmental fate choice of the respective context. Additionally, effects of SIKs on cancer tissues were investigated at cellular level via cell proliferation and death assays, which showed that SIKs could interact with major developmental pathways, such as Notch, TGF-ß, FGF.
Benzer Tezler
- Influence of Potential Modifiers on Sodium Carbonate Activated Slag: Early Age Characterization, Microstructural Evolution and Performance
Potansiyel i̇yileştirici malzemelerin sodyum karbonat ile aktive edilmiş cürufun özelliklerine etkisi: erken yaş karakterizasyonu, i̇çyapi gelişimi ve performansi
BÜŞRA AKTÜRK
Doktora
İngilizce
2019
İnşaat MühendisliğiYıldız Teknik ÜniversitesiYapı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET BEŞER KIZILKANAT
- Hafif agrega içeren yalın ve PVA lif ile güçlendirilmiş yapısal betonların mekanik özelliklerinin incelenmesi
Investigation of mechanical properties of conventional and structural semi-lightweight concretes reinforced with PVA fibers
MURAT EMRE DİLLİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
İnşaat Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAKAN NURİ ATAHAN
- Uçucu kül inceliğinin yüksek dozajlı betonun özelliklerine etkisi
Başlık çevirisi yok
OSMAN CİHAN ÇİÇEKLİ
- Havayolu taşımacılığında müşteri memnuniyeti: Türk havayolları müşterileri üzerine bir araştırma
Customer satisfaction in airline transportation: A research on Turkish airlines? customers
ARAS KAYSARİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
İşletmeAnadolu ÜniversitesiTurizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MURAT EMEKSİZ
- Model predictive control for unmanned aerial vehicle
İnsansız hava aracının model tabanlı öngörülü kontrolü
HALİT FIRAT ERDOĞAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Teknik ÜniversitesiMakine Mühendisliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AYHAN KURAL