Geri Dön

Çocukluk çağında idiopatik hiperkalsiüri ile izlenen olguların klinik özellikleri uzun dönem takip sonuçları ve komplikasyonların retrospektif incelenmesi

Retrospective evaluation of clinical features, long-term course and complications in children with idiopathic hypercalciuria

  1. Tez No: 342064
  2. Yazar: ALPER KÖKER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. M. ATİLLA TÜRKMEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 85

Özet

Giriş ve Amaç: İdiopatik hiperkalsiüri (İH) normal serum kalsiyum düzeylerine karşın idrarda aşırı kalsiyum atılımı ile karakterize olup, sekonder hiperkalsiüri nedenlerinin (D vitamini intoksikasyonu, endojen veya ekzojen glukokortikoid fazlalığı, hipertroidi gibi) dışlanması ile tanıya ulaşılır. Çocuklarda İH sıklığı %2-6 arasında olup, bu yaş grubunda böbrek taş hastalığının en sık metabolik nedenidir. İdiopatik hiperkalsiürili çocuklar karın ağrısı, enürezis, tekrarlayan İYE, dizüri, hematüri gibi yakınmalar ile başvurabilirler. Bu çocuklar uzun dönemde osteoporoz, tekrarlayan İYE, böbrek taşı, hipertansiyon ve enürezis açısından risk altındadırlar. Bu çalışmada İH?li çocukların uzun süreli izlem sonuçları incelenerek büyüme hızlarının belirlenmesi yanı sıra hipertansiyon, İYE, osteoporoz ve enürezis gibi kompikasyonların gelişim sıklığının saptanması amaçlanmıştır. Hastalar ve Yöntem: Çalışmaya 2004-2011 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji polikliniğinde hiperkalsiüri nedeni ile izlenen 3 ay-17 yaş aralığındaki hastalar alındı. Hiperkalsiüri tanısı 24 saatlik idrarda kalsiyum atılımının >4 mg/kg/gün olması ya da sabah ikinci idrarda spot idrarda kalsiyum/kreatinin oranının (Uca/Ucr: mg/mg) artmış olması (0-12 ay için > 0,80, 1-3 yaş >0,53, 3-5 yaş > 0,40 mg/mg, 5-7 yaş >0,30 ve >7 yaş >0,21) olarak kabul edildi. Hastaların dosyalarından demografik özellikleri, başvuru şikâyetleri, fizik muayene bulguları, izlemde gelişen şikâyetleri (hipertansiyon, iYE, enuresis, ürolithiasis), tanıda ve son kontroldeki oksolojik verileri, laboratuar (rutin idrar analizi, serum elektrolitleri, kalsiyum, fosfat, ALP, PTH, D vitamini, kan üre azotu, kreatinin, spot veya 24 saatlik idrarda kalsiyum, oksalat, magnezyum, sitrat, ürik asit atılımları) ve görüntüleme (üriner sistem görüntülemeleri, kemik mineral yoğunluğunu) bulguları belirlendi. Bulgular: İH tanısı alan 52 hastanın (E/K:30/22) ortalama tanı yaşı 44,5±40,8 (3-196) ay, ortalama izlem süresi ise 22,5±3,2 (6 -96) ay idi. Başvuru sırasındaki idrar kalsiyum atılım düzeylerinin (24 saatlik idrarda 6,56±2,65 mg/kg, spot idrarda 0,85±0,68 mg/mg) son kontrolde belirgin olarak gerilediği gözlendi (sırası ile 3,53±1,90 ve 0,50±0,26). En sık başvuru yakınmaları sırası ile karın ağrısı, İYE ve hematüri idi. İzlemde hematüri ve İYE sıklığı gerilemekle birlikte, karın ağrısı yakınmasının devam ettiği belirlendi. İzlemde ağırlık ve boy yüzdeleri anlamlı ölçüde yükselirken, malnütrisyon sıklığında azalma saptandı (başlangıçta 7 hastada malnütrisyon mevcut iken, izlem sonunda sadece 1 hastada malnütrisyon sebat etmekte idi). Hastalardan 41 (%79) tanesinde tanı sırasında böbrek taşı tespit edildi. İzlemde bu hastaların 12 tanesinde (12/41; %29) böbrek taşları gerilerken, başlangıçta taşı olmayan 3 hastada taş gelişti (3/12; %25). Böbrek taşı saptanan hastalarda iYE sıklığı böbrek taşı olmayanlarla yüksek bulundu. Yirmi altı (%50) hastada tekrarlayan İYE belirlendi; bu hastaların 22 (%85) tanesinde böbrek taşı saptandı. İzlemde kan üre azotu, serum kreatinin, kalsiyum, ALP, PTH ve idrar pH ve dansitelerinde anlamlı değişiklik gözlenmedi. D vitamini düzeyinde başvuru anına göre anlamlı azalma tespit edildi, ancak D vitamini düzeyi ile idrar kalsiyum atılımı arasında korelasyon saptanmadı. Sonuç: Idiopatik hiperkalsiürili çocuklarda karın ağrısı, İYE ve hematüri en sık başvuru nedenleri olup, böbrek taş hastalığı ve malnütrisyon sık görülen komplikasyonlardır. Hiperkalsiüri tedavisi ile İYE, hematüri, malnütrisyon ve böbrek taş hastalığı sıklığında gerileme sağlanmaktadır.

Özet (Çeviri)

Introduction and Aim: Idiopathic hypercalciuria (IH) is characterized by increased urine calcium excretion in the presence of normal serum calcium levels and is diagnosed by exclusion of the secondary causes of hypercalciuria (vitamin D intoxication, endogenous or exogenous glucocorticoid excess, hyperthyroidism etc.). The frequency of IH is 2-6% in children, and it is the most common metabolic cause of pediatric urolithiasis. Children with IH present with abdominal pain, enuresis, recurrent UTI, dysuria and hematuria. Long term complications include osteoporosis, recurrent UTI, urolithiasis, hypertension and enuresis. In this study, we aimed to evaluate the long term course of children with hypercalciuria with regard to growth rate, hypertension, UTI, osteoporosis and enuresis. Patients and Methods: Children with hypercalciuria (age range 3 months-17 years) being followed up in Pediatric Nephrology Outpatient Clinic in Dokuz Eylul University Medical Faculty during the years 2004-2011 were enrolled in the study. Hypercalciuria was defined as daily urine calcium excretion >4 mg/kg or increased urine calcium/creatinine ratio (Uca/Ucr: mg/mg) in the second morning urine sample (0-12 months >0.8, 1-3 years >0.53, 3-5 years >0.4, 5-7 years >0.3, >7 years >0.21). Hospital files of the patients were evaluated for demographic features, presenting complaints, physical examination findings, complications during follow up (hypertension, UTI, enuresis, urolithiasis), oxologic, laboratory (urinalysis; serum electrolytes, calcium, phosphorus, ALP, PTH, vitamin D, blood urea nitrogen, creatinine; calcium, oxalate, magnesium, citrate, uric acid excretion in 24 hour or spot urine samples) and imaging (urinary system imaging and bone mineral density) findings at diagnosis and at last visit. Results: There were 52 patients having IH (M/F:30/22) with a mean age of 44,5±40,8 (3-196) months and mean follow up period of 22,5±3,18 (6 -96) months. Urine calcium excretion at diagnosis (24-hour 6.56±2.65 mg/kg and spot 0,85 mg/mg) decreased significantly at last visit (3,53±1,90 and 0,50±0,26, respectively). The most frequent presenting complaints were abdominal pain, UTI and hematuria. During follow up UTI and hematuria regressed, but abdominal pain persisted. Weight and height percentiles increased and malnutrition rate decreased significantly during follow up (there were 7 and 1 patients with malnutrition at the onset and at last visit, respectively). Urolithiasis was present in 41 (79%) of the patients. Urolithiasis resolved in 12 of these patients (12/41; 29%), while 3 of the patients without urolithiasis developed urinary stone during follow up (3/12; 25%). UTI was more frequent in those with urolithiasis compared to those without. Recurrent UTI were present in 26 (50%) patients, and 22 (85%) of these patients had urolithiasis. Blood urea nitrogen, serum creatinine, calcium, ALP, PTH and urine pH and specific gravity did not change significantly during follow up. Serum vitamin D level decreased significantly during follow up, however there was no correlation between serum vitamin D level and urine calcium excretion. Conclusion: Most common presenting symptoms in children with IH are abdominal pain, UTI and hematuria, while most common complications in these children are urolithiasis and malnutrition. Treatment of hypercalciuria results in regression of UTI, hematuria, malnutrition and urolithiasis.

Benzer Tezler

  1. Çocukluk çağında idyopatik hiperkalsiuri'nin kemik mineral dansitesi üzerindeki etkileri

    The Effects of idiopathic hypercalciuria on bone mineral density in childhood

    MAHMUT ORHUN ÇAMURDAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi Üniversitesi

    PROF.DR. HASAN HASANOĞLU

  2. Çocukluk çağında idiopatik trombositopenik purpurada spesifik immün sistem ve sitokinler

    Başlık çevirisi yok

    SEVCEN ALINÇ ERDEM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YURDANUR KILINÇ

  3. Çocukluk çağında idiopatik trombositopenik purpurada antifosfolipid antikorları

    Antiphospholipid antibodies in childhood idiopathic thrombocytopenic purpura

    HAYRİYE HÜLYA OĞUZ KOZANOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YURDANUR KILINÇ

  4. Primer idiopatik nefrotik sendromlu hastaların böbrek biyopsilerinde interlökin-13 varlığı ve steroid cevabı arasındaki ilişki

    The relationship between interleukin-13 presence in kidney biopsies of patients with primary idiopathic nephrotic syndrome and steroid response

    HÜLYA TÜRKMEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıPamukkale Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELÇUK YÜKSEL

  5. Sistemik juvenil idiopatik artritte prognozu etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi

    Evaluation of the factors affecting prognosis in systemic juvenyl idopatic arthritis

    ELİF LEVENTOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    RomatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Pediatrik Temel Bilimler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BANU ÇELİKEL ACAR