Geri Dön

Peter L. Berger ve Rodney Stark'ın din kuramlarında dinsel çoğulculuk anlayışı

The concept of religious pluralism in the theories of religion of Peter L. Berger and Rodney Stark

  1. Tez No: 348859
  2. Yazar: LÜTFÜ ÜLVER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ADİL ÇİFTÇİ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Sosyoloji, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Modern Toplum, Dinsel Çoğulculuk, Dinsel Pazar, Dinsel Ekonomi, Rasyonel Tercih Teorisi, Modern Society, Religious Pluralism, Religious Market, Religious Economy, Rational Choice Theory
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 402

Özet

Çoğulculuk, sosyal bilimciler tarafından farklı etnik ve dinsel grupların bir arada yaşadığı ve birbirileriyle serbestçe rekabete girdikleri bir durum olarak tanımlanmaktadır. İlk gelişmemiş örneklerini geleneksel toplumlarda gördüğümüz dinsel çoğulculuk, modernleşmeyle birlikte gelişmiş ve derinleşmiş, küreselleşmeyle de bütün toplumların gündemine girmiştir. Böylece günümüz toplumlarında din tartışmalarının en temel konularından birisi haline gelmiştir. Peter Berger, dinsel çoğulculuğu, modern toplumda genel anlamda dinin makuliyetini tehdit eden en önemli sosyolojik süreç olarak görmektedir. O, çoğulculuk ile sekülerleşme arasında doğrudan bir bağlantı kurmakta, sekülerleşmenin dinsel geleneklerin tekelci pozisyonunu ortadan kaldırdığını ve dolayısıyla çoğulcu bir yapıya yol açtığını ileri sürmektedir. Ortaya çıkan çoğulcu yapı da diyalektik bir süreç içinde sekülerleşmeyi yeniden üretmektedir. Çoğulculuk toplumun kutsal kubbesini parçaladığı için, artık bütün toplumu kuşatan bir dünya görüşünden bahsedilemez. İnsanlar farklı dünya görüşleri arasında tercih yapmak durumundadırlar. Görecelilik kaçınılmazdır. Çoğulculuk, dinlerin ve dünya görüşlerinin rekabet ettiği bir pazar ortamında, birbirlerini gözden düşürüp göreceleştirmelerine, yaygın bir şüpheye ve hem bireysel hem de toplumsal düzeyde makuliyet kaybına neden olmaktadır. Bu yaygın geleneksel anlayışa meydan okuyan Stark, çoğulculuğun yüksek dinsel katılım düzeylerine sebep olduğunu söylemektedir. Ona göre çoğulculuk, dinin makuliyetini aşındırmak yerine, daha istekli, canlı ve etkili dinsel kurumların ortaya çıkmasına yol açar. Bir toplumda yüksek oranlı dinsel katılıma ulaşabilmek, birden çok etkili ve gayretli dinsel kurumun varlığını vede rekabetini, yani dinsel çoğulculuğu gerektirir. Eğer devlet bir dinsel grubu kayırarak pazara müdahale ederse, çoğulculuk sınırlanır ve dinsel katılım düzeyleri düşük olur. Stark'a göre, tarihsel süreçte çoğulcu ve rekabetçi dinsel pazarların gelişmesi dinsel gerilemeyle sonuçlanmamış, aksine dindarlıkta artışa yol açmıştır. Bu çalışmada, modern toplumların temel bir gerçekliği olan dinsel çoğulculuk, bu birbirine zıt iki bakış açısı merkeze alınarak sosyolojik perspektiften analiz edilmiş ve tartışılmıştır.

Özet (Çeviri)

Religious pluralism is defined by social scientists as a situation in which different ethnic and religious groups live together and compete each other. The first examples of religious pluralism that we have seen in traditional societies, not only developed but also deepened in the process of modernization and has been on the agenda of the all communities by globalization. Thus it has become one of the most fundamental subject in religious debates in contemporary societies. Peter Berger regards pluralism as the most important sociological process that threats the plausibility of religion in modern societies. He establishes a direct connection between pluralism and secularization. He suggests that secularization eliminates the monopolistic position of the religion traditions, so it causes a pluralistic structure. The resulting pluralistic structure in turn reproduces secularization in a dialectical process. Because collapsing of the sacred canopy of the society by pluralism, we can no longer mention a worldview that encompasses the whole of society. People are required to make a choice between different views of the world. Therefore relativity is inevitable. The market situation in which religions and worldviews compete each other, discredite and relativize each other and causes widespread suspicion and the loss of plausibility in both individual and community level. Stark, challenging to this common traditional understanding, claims that pluralism causes the high levels of religious involvement. To him pluralism leads to emerge the more willing, the vibrant and influential religious institutions rather than erode the religious plausibility. Achieving high religious participation in a society requires the presence of more than one effective and vigorous religious institutions and their competition, namely the religious pluralism. If the state intervene the market by favoring a particular religious group, religious pluralism is limited and participation levels will be lower. The development of pluralistic and competitive markets in the historical period was not ended up religious decline, in contrast it led to an increase in piety. In this study, religious pluralism which is seen a basic reality of modern societies is analyzed and discussed from a sociological perspective by focusing on two opposing points of views.

Benzer Tezler

  1. Sekülerleşmenin sonu mu? Peter Berger ve Bosna – Hersek örneğinde sekülerleşmenin sonu tartışması

    The end of secularization? The discussion of the secularization issue in the case of Peter Berger and Bosnia and Herzegovi̇na

    ARMEND CRNOVRSANİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    SosyolojiFatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

    Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RECEP ŞENTÜRK

  2. Kentsel yaşamda fiziksel engellilerin aile inşa süreci: İzmir örneği

    Family construction process for physically disabled in urban life: İzmir case

    AYŞEGÜL DEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    SosyolojiEge Üniversitesi

    Genel Sosyoloji ve Metodoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİLEK YEŞİLTUNA

  3. Gündelik yaşamda kaygının toplumsal üretimi

    Social production of anxiety in everyday life

    CANSU UZGUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Sosyolojiİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YILMAZ YILDIRIM

  4. Peter Berger'in din ve bilgi sosyolojisi üzerine bir değerlendirme

    An evaluation of Peter Berger?s understanding of sociology of religion and knowledge

    MEHMET EMİN BALCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Sosyolojiİstanbul Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YÜCEL BULUT

  5. Abdullah Harmancı öykülerinde taşra ve kentleşme ilişkileriyle şekillenen genç Müslüman tip

    Young Muslim type shaped by provincial and urbanization relations in Abdullah Harmancı stories

    BÜŞRA POSTALLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    SosyolojiKaramanoğlu Mehmetbey Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ERDİNÇ KİNEŞÇİ